Şükrü Erbaş- İnsanın Acısını İnsan Alır’dan 13 Alıntı

Nazlı Atabey Balkan
Nazlı Atabey Balkan
"...gövdemde sonsuzluğun dilsiz ayini. tanrı kirpiklerinden yürüyordu canıma" -Söylenti Dergi Genel Yayın Yönetmeni-
spot_img
spot_img

İnsanın Acısını İnsan Alır, insana dair en derin duyguları yalın bir dille anlatan, iz bırakan bir eser. Bu yazıda kitaptan özenle seçilmiş alıntılarla hem yazarın bakış açısını hem de eserin bizlere sunduğu düşünsel zenginliği aktaracağız. Okuyucular, bu alıntılar aracılığıyla hem Şükrü Erbaş eserinin dünyasına adım atacak hem de kendi yaşamlarına dokunan satırlarla karşılaşacak.

İnsanın Acısını İnsan Alır Alıntıları

1. “Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını. Yenilen herkesin boğuntusuydu kaybolduğum uzaklık, yüzün her bulutlandığında. Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep. Sevincini bir barış, bir bayram sabahı gibi taşıdım içimde. Sesine güvendim, gözlerine en çok yakışan o sürekli yaz ikindisine.” (sf:7)

2. “Ömrümden öteye taşıdığım çocuk… Ya sen bu ülkede doğmasaydın, ya ben aşkı herkes gibi bilseydim.” (sf:8)

3. “Yolların kentten koptuğu bir uzaklığa varıp durdum. Sonra bir ağacın yalnızlığına oturdum. Üşüyen yerlerini aldım kirpiklerimin arasına, sana dünyayı gösterdim uzaktan” (sf:15)

4. “Bütün sözcüklerin gizini çözmüş de sesini verecek  yer  bulamadığı için her şeyi gözbebeklerine toplamıştı sanki.” (sf:16)

5. “Sevmek, özünde var olan büyük bağlanmaya karşı, insanı günlük ilişkilerin kişiliksizleştirdiği tutsaklıktan kurtaran en büyük özgürlüktür.” (sf:73)

6. “Sevmek, insanın en büyük acısıdır.” (sf:74)

7. “Sonra esirgediklerine bir özür, bir bağış gibi dünya seni kattın ömrüme. Yalnız gözleri değil, hücreleri görmeye başlayan bir körün sevinciydi yaşadığım. Teninin kokusuyla yudum gövdemin pasını. Bütün yaprakları birer birer serçe kesilmiş bir ağaçtım” (sf:92)

8. “İlk kez kazandığını görüyordum sevginin. Hilesiz hesapsız bir dönüş olunca ağır korkuyu yenebilmişti.” (sf:98)

9. “Bir insanın koynunda saatlerce yürümenin mümkününü gördüm. Dünyanın hiçbir parçası üzerinde böyle hazla durmamıştım.” (sf:98)

10. “Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık.” (sf:110)

11. “Mutluluğu, dünyadan yalıtılmış insanın hırsları ve gövdesiyle sınırlı bir duygu olmadığını öğreneli beri, bir avuç insanı öne çıkaran tüm olanakları yağlı bir ip, bir çeki taşı gibi boynumda taşıyorum.” (sf:117)

12. “Herkesin bir uzaklığı koruyarak kucaklaştığı plastik bir zamanda teninle tanıdım  güven duygusunu. Yüzüm biraz çiçeklendiyse sesinin ılıman ikliminden aldığı suyunu ve sıcağını. Dizlerinin dibinde yüzünü seyrede seyrede keşfettim bulutları.” (sf:127)

13. “Gülüşü, bir yaprak ummanında gün ışığı gibi hüzünlü bir sevinç verirdi. Akşamüstüne benzeyen bir sesle konuşurdu.” (sf:134)

13. “Bir yağmur damlasını tutar gibi alırdı yüzümü avuçlarına” (sf:135)

Şükrü Erbaş- İnsanın Acısını İnsan Alır /Bütün Yazıları-1
Kırmızı Kedİ Yayınevi,2014

 

 

spot_img

1 Yorum

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.