Ülkede Hitler öncülüğündeki Nasyonal Sosyalizm egemen olmaya başladığında Yahudi bir yazar olan Zweig kara listeye alındı. 1933’te, Nazilerin ideolojileriyle bağdaşmayan kitapları meydanlarda ateşe verdikleri törenlerde yakılan kitaplar arasında Zweig’ın eserleri de yer alıyordu. Zweig ülkesinden gitmek, sevdiklerinden ayrılmak zorunda kaldı. Ama bunlardan daha zoru ise insanlığın bir diktatörün yakıcı bir gayesi uğruna yok olduğunu görmekti.
Stefan Zweig’ in ideolojisini anlamamız adına kitaplarından bir kaç alıntı:
“Hak ! Hukuk ! Bugün dünyanın neresinde hak kaldı. İnsanlar onu katletti.”
“Bugün artık o büyük fırtınanın çoktan darmadağın ettiğini gördüğümüz o güvenli dünyanın, rüyalardaki bir şatodan başka bir şey olmadığını kesin olarak biliyoruz”
“İnsanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi; kahramanlarını kendi seçer, ne kadar usandırıcı bir çabaya girerlerse girsinler hakkı olmayanları acımasızca geri çevirirdi; talihin ilerlemekte olan arabasında bir kez düşen kişi, arabaya bir daha yetişemezdi.”
“1914 yılından önce yeryüzü tüm insanlığa aitti. Herkes istediği yere gidebiliyor ve istediği kadar uzun kalabiliyordu. İzin verme yoktu, kabul etme yoktu.”
“Söz konusu başkalarının derdi olunca nasıl da hep daha zeki daha nesnel oluyoruz.”
“Hakikatin bu denli basitçe, yanan bir kibrit gibi ayaklar altına alınıp çiğnenmesini anlamıyordu.”
Zweig’in ideolojisinin yanı sıra eserlerinden bahsetmemiz gerekirse, Clarissa hem üslubu hem de içeriği açısından konuşmaya değer. Başlarda zevkle okuduğumuz kitabın sonunda büyük bir eksiklik ve tatminsizlik hissedebiliyoruz. Hayalini kurduğunuz, kesin böyle olmuştur dediğiniz hiçbir şey ne yazık ki olmuyor. Fakat bundan önce bir kaç tane daha Stefan Zweig kitabı okumuş biri olarak bu sonun asla ona yakışır bir son olmadığını, onun kaleminden çıkamayacak kadar basit olduğunu düşündüm. Biraz araştırdığımızda ise tahminimizce doğru olduğunu görmüş olduk. Kitabın yayıncısı Knut Beck’in, Zweig’in terekesinden yola çıkarak tamamladığı bir kitapmış. Ne mutlu ki onun okuyucuları artık onun kalemini tanımış ve onu benimsemiş.
Bir dönemin en çok okunan kitaplarını yazan, özgür düşünceleri ve bağımsızlık ilkeleri ile bizi derinden etkileyen Stefan Zweig’in savunduğu ideoloji aradan onca yıl geçmesine rağmen ne yazık ki hala gerçekleşmiş değil. Özgün kalemiyle ince ince bizlere aşıladığı düşünceler ancak birer gelecek hayaliyle sınırlı kaldı. Gelecek diye umut beslediğimiz o özgür, çağdaş, bağımsız ve güzel günler dileriz ki fazla uzakta değildir.
Stefan Zweig’in bazı değerli eserleri:
Satranç , Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski, Bir Çöküşün Öyküsü , Ay Işığı Sokağı , Olağanüstü Bir Gece , Amok Koşucusu, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat , Mecburiyet, Geçmişe Yolculuk , Karmaşık Duygular , Lyon’da Düğün, Kızıl ,Korku , Gömülü Şamdan , Yakıcı Sır, Mürebbiye