Netflix‘in en çok izlenen dizilerinden “Squid Game” geçtiğimiz günlerde ikinci sezonuyla yeniden izleyicisiyle buluştu. Herkes birinci sezonunun altında kalacağını düşünse de Squid Game, ikinci sezonuyla herkesi mutlu etti diyebilirim. Bir oturuşta bitireceğiniz bu sezon, yeni karakterleriyle izleyiciyle çabuk bir bağ kurdu.
Peki, herkesin heyecanla izlediği bu trajik hikâye gerçek bir olaya mı dayanıyor?
Squid Game Dizisinin Konusu Nedir?

Squid Game dizisi, borca batmış insanların canları pahasına girdiği bir yarışmayı konu alıyor. Ancak işin trajik tarafı, yarışmaya katılırken elenmenin ölmek olduğunu bilmiyorlar. Öğrendiklerinde de bazıları gitmek isterken bazıları kalıp bu oyunları geçeceğine inanıyor ve bu düzenin ekmeğine yağ çalıyorlar diyebilirim.
Dizi bizlere sistem eleştirilerini çok acımasız bir şekilde veriyor aslında. 456 oyuncunun 45.6 milyar won para ödülünü alabilmek için katil veya ceset olmayı göze aldığı bu oyun, üst tabaka diyebileceğimiz kişiler tarafından zevkle izleniyor. Güney Kore sinemasında bu bariz ayrımı çok rahat görebiliyoruz.
Çaresizlik ve ölüm korkusuyla etik değerlerini bir kenara bırakan oyuncular, bir insanın dönüşebileceği en korkunç hâle dönüşerek devam ediyorlar yarışmaya. Bu da karakterlerin altyapısını çok iyi yansıttığından diziyi başarılı kılıyor aslında.
Hem oyunculuklar hem de hikâyesiyle bu kadar ses getirmesine şaşırmamak gerekiyor bence. Özellikle ikinci sezonda, sadece yarışmacıların değil bu oyunda görev alan askerlerin ve yöneticilerin de karakterlerinin derinine inerek daha geniş bir bakış açısı sundu dizi bizlere. Bu durum da bu düzenin iyice içine girmemize ve bu düzeni merak etmemize yol açtı aslında.
Dizide Yaşanan Olaylar Gerçek mi?
Dizinin ikinci sezonunun gelmesiyle birlikte -özellikle- sosyal medyada dizinin gerçekte yaşandığı yerin görseller paylaşılarak dizide yaşanan olayların gerçeğe dayandığı iddia edildi. Güney Kore’de geçmişte diziye ilham olacak bazı olayların varlığı da iddiaları güçlendirdi. Ancak kısa sürede bu görsellerin yapay zekâyla oluşturulduğu anlaşıldı. Ama yine de diziye ilham olabilecek bir olay mevcut.
Öncellikle dizinin yaratıcısı Hwang Dong-Hyuk‘un bu konu hakkında resmi hiçbir açıklamasının olmadığını ve kendisinin bu diziyi, 2009 yılında yaşadığı ekonomik kriz sürecinde oynadığı Battle Royal ve Liar Games gibi hayatta kalma oyunları oynarken ortaya çıkardığını açıklamıştır. Bu nedenle yazımın sonraki kısmı tamamen teori ve tahminlerden oluşmaktadır.
Brothers’ Home: Toplama Kampı

İkinci Dünya Savaşı‘nın getirdiği ekonomik buhranın ardından 1981 yılında Güney Kore Hükümeti, dilenciliğin ve serseriliğin önlenebilmesi adına sokakta dilenen insanları, yetimleri, evsizleri, kimlik göstermeyen insanları Hyungje Bokjiwon adında bir toplama kampına göndermeye karar verdi. Planlanan projeye göre burada toplanan bu çaresiz insanlar psikolojik desteğin ardından yeniden salınacaklardı fakat işler çok değişti.
Burada toplanan insanlar çalıştırılmaya başlandı. Bu insanlara belirli görevler veriliyor ve bu görevleri zamanında yerine getirmediklerinde ise canlarından oluyorlardı. Bir üretim sirkülasyonu yaratılmıştı. İşin korkunç tarafı ise artık bunun bir eğlenceye dönüşmesiydi. Çünkü başlarında yer alan askerler bunu bir oyuna dönüştürmüştü ve orada yer alan insanlara zorla bazı oyunlar oynatıyorlardı. Hatta bu oyunlarla bir kast sistemi de oluşturarak içeride aslında bir rekabet yaratmışlardı.
Elbette tüm bunlar basit bir tesadüf de olabilir, esinlenme de olabilir. Ama dizi tarafından resmi bir açıklama gelmediğinden bunun yalnızca teori olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Kaynakça:
Jung Bugyeong, “Brothers’ Home: South Korea’s 1980s ‘concentration camp'”. BBC. Yayın Tarihi: 31.05.2020. Erişim Tarihi: 21.01.2025.
Hae-nam Park, Il-hwan Kim, Jae-hyung Kim, Ji-hyun Choo, Jong-sook Choi, Jun-chol So, Kwi-byung Kwak, Sang-jic Lee. “‘Big Brother’ at Brothers Home: Exclusion and Exploitation of Social Outcasts in South Korea”. Asia-Pasicif Jurnal. Yayın Tarihi: 15.06.2023. Erişim Tarihi: 25.01.2025