“Bizler yarış atı değiliz. İnsanız. İnsanlar…”
(Squid Game 3. sezon)
2021 yılında ilk sezonuyla tüm dünyayı etkisine alan Squid Game, final sezonuyla seyircisine veda etti. Herkesin farklı senaryolar ürettiği ve sonunu bir türlü kestiremediği bu yapım, ters köşe yapmadan hikâyesini işledi diyebilirim. Yani çok da şaşırmadığımız bir son oldu.
Yazının sonu diziye dair spoiler içermektedir.
O zaman gelin final sezonunu yakından inceleyelim.
Önceki Sezonda Neler Olmuştu?
Dizi bizlere kendini çok fazla unutturmadan geri döndü aslında. Dizinin 2. sezonu 26 Aralık tarihinde yayınlanmıştı. 3. sezon da 27 Haziran Cuma günü izleyenlerle buluştu.
2. Sezon oldukça kritik bir yerde bitmişti. Gi-hun ve arkadaşlarının tüm sisteme karşı koyarak ayaklanmasıyla bir an için oyunların biteceğini ve bu sistemin de kökünden kazınacağını düşünmüştük. Ancak Gi-hun’un ilk sezonda da yaşadığı 1 numara travmasıyla (İlk sezonda da 1 numarayı oynayan oyuncu sistemin bir parçası çıkıyordu.) beraber yeniden insanlara olan güveninin ihanetle sonuçlandığını gördük. Bu kez 1 numarayı oynayan oyuncu oyunların lideriydi ve bu ayaklanmanın ardından kendini ölü gösterip yeniden oyunların başına geçmişti. Bu ayaklanma sonucunda oyunun devam etmesini istemeyen birçok oyuncu ölmüştü. Bunlardan en önemlisi de elbette Gi-hun’un en yakın arkadaşını gözlerinin önünde kaybetmesiydi. Bu kayıp sonraki sezonda Gi-hun’un karakter gelişimi açısından oldukça önemliydi.
3. Sezona Giriş
Final sezonuna giriş yaptığımızda Gi-hun‘un hem en yakın hem de ekip arkadaşlarını kaybetmesinin yasını tuttuğunu görüyoruz. İntihar etmesini önlemek için de onu kelepçeliyorlar. Bu ayaklanma başta dahiyane bir fikir gibi görünse de aslında oyundan çıkmak isteyenlerin ve “X” oyuna basanların bir kısmını bu ayaklanmada kaybettiklerinden oyunlara devam etme gibi bir zorunlulukları da ortaya çıkıyor.
İnsanların tüm ahlaki değerlerinin sınandığı bu oyunlar, bir alışma sürecini de beraberinde getiriyor ne yazık ki. Beni en çok etkileyen şeylerden biri de bu sanırım. İnsanlar ölümle iç içe, ölüme alışık ve öldürmeye de istekliler. Kurulan sistemin istediği şey de tam olarak bu. Hayatta kalabilmenin bir bedeli var. Final sezonunun ilk oyunu da tam olarak böyle bir oyun.
Trajik Oyun
Squid Game‘de oynanan bütün oyunlar trajik ve insanın etik değerlerini hiçe sayan oyunlar. Özellikle sezon sonuna yaklaşmış ve karakterlerle bağ kurmuşken. Bu oyun da sizi muhtemelen beklemediğiniz bir şekilde vuracak. Spoiler verip keyfinizi kaçırmak istemem ama bölüm bir an önce bitsin diye beklemeniz olası.
Oyunda iki takım oluşturulur. Kırmızılar ve maviler. Kırmızılar ebe olur, maviler de kırmızılardan kaçar ve saklanır. Kırmızıların yarım saat içinde en az 1 mavi yarışmacı öldürmesi gerekir. Mavilerin de yarım saat içinde ölmeden dayanabilmesi gerekir. Bu sırada da çıkışı ararlar.
Genel olarak oyunlarda ödenen bir bedel var. Bencillik yapmayıp, evrensel ahlak ilkelerine uyduğunuzda bunun bedelini canınızla ödüyorsunuz. Çünkü sistem çok acımasız. Acımasız sistemle yozlaşmış insanlar birleşince ne yazık ki ortaya trajik sahneler de çıkıyor. Dizi de tam anlamıyla bunu vermek istiyor bence. Korkunç bir sistemin parçalarını anlatıyor. Günümüz dünyasının sınıfsal farklarının işlendiği bir simülasyonu gözler önüne seriyor. Dizi final yaptı, evet. Ama aslında oyunlar dünyada hâlâ devam ediyor. Sadece pencereden kafamızı uzatmamız yeterli.
Bu Sezonun Oyunları
Oyunlar genel olarak diğer sezonlarda olduğu gibi bu sezonda da son derece yaratıcıydı. Özellikle sahneler ve görsel uyum şahaneydi diyebilirim.
Genel olarak oyunlarda dayanışma cezalandırılıp, bencillik ödüllendirildi. Ama genel anlamda dizinin olayı da bu zaten. Oyunlarda 333 numaralı yarışmacının bana ilk sezonun efsanesi Cho Sang-Woo‘yu hafiften anımsattığını da söylemeden edemeyeceğim.
Oyunlar bu sezon da biz izleyicilere fiziken hayatta kalmanın insanî değerlerden ne denli uzaklaşılarak elde edebileceğini gösterdi yorumunu yapabilirim. Hayatta kalmanın bedelini çoğu yarışmacı bu şekilde ödedi. Elbette yine bazıları hariç.
Hikâyenin Genişlemesi
Dizinin 2. sezonuyla beraber sisteme dair daha çok bilgiye sahip olmuş ve askerlerin arka planda nasıl çalıştıklarına, o noktaya nasıl geldiklerine şahit olmuştuk. Bu sezonda da asker olan 11 numara Kang No-Eul‘ün gözünden hikâyeyi biraz daha genişletmişler. Arka plana trajik bir hikâye daha koymuşlar. Böylece aslında tekrara da düşmemiş olmuşlar. İlk sezonda sistemle bizi tanıştırıp sonrasında arka planına davet etmeleri oldukça akıllıca bir hareket.
Üçüncü sezonda elitlerin daha görünür olması can sıkıcıydı. Onların yer aldığı her sahne rahatsız ediciydi bana kalırsa. Oyunculuklardan kaynaklı olabilir. Ama genel olarak vermek istedikleri mesaj bu, izleyenlerden biri de biziz aslında. Gerçeğin simülasyonunu izleyerek sistemin bir parçası hâline geliyoruz diyebilirim bu gönderme için. Oldukça yerinde ve taktir edilesi bir eleştiri dizi açısından.
Cate Blanchett Sürprizi
Dizinin son bölümünde beni şaşırtan tek detay Cate Blanchett‘i görmek oldu sanırım. Son bölüm o kadar yavaş ve bilindik ilerledi ki onu görünce afalladım diyebilirim. Çok kısa sahne alsa da aurasıyla son bölümün seyrini değiştirecek yetenekte bir oyuncu. Onun bu şekilde gösterilmesiyle Squid Game‘in ABD versiyonunu görebilme ihtimalimiz olduğunu sanıyorum.
Dizinin 3 sezon boyunca bizlere vermek istediği mesajlar, oldukça yerindeydi. 3 sezon boyunca dizi, toplumsal olaylarla beslendi ve sınıfsal bir mücadele verdi. Sistem eleştirilerini yaptı ve sınıfsal farkların ne denli olduğunu gösterdi. Her bir yarışmacısını toplumun farklı bir kesiminden seçerek yarışmayı adeta bir laboratuvara dönüştürdü. Böylece dizi sosyal eleştirisini daha da güçlendirdi. Toplumsal yozlaşmanın ufak bir kıvılcıma bağlı olduğunu kanıtladı ve artık sona erdi. Son bölümden istediğim verimi alamasam da genel anlamda baktığımda oldukça başarılı bir sezonu geride bıraktı diyebilirim.
