Her ay sanat dünyasına damga vurmuş eserleri, performans sanatlarını, sanatçıları ve dönemleri Söylenti Sanat Dozu‘nda ele alıyoruz. Serinin bu ayki yazısında kültür-sanat kategorisi editörlerimizden Rümeysa Yıldız ile Yoko Ono’nun “Cut Piece” performansını inceleyeceğiz.
Yoko Ono Kimdir?

Yoko Ono, 1933 yılında Japonya’da doğan, avant-garde sanatın ve performans sanatının en önemli temsilcilerinden biridir. Fluxus sanat akımının öncülerinden olan Ono, deneysel müzik, film ve performans sanatıyla sanat dünyasında derin bir etki bırakmıştır. Sanata getirdiği radikal yaklaşımlar onu önemli bir figür haline getirmiştir. Özellikle izleyiciyi sanatın bir parçası haline getiren çalışmaları, sanatın sınırlarını zorlarken diğer yandan da onun buradaki yerini kalıcı hale getirmiştir.
Sanatçının Sessiz Çığlığı

Yoko Ono’nun Cut Piece isimli performans sanatı, ilk olarak 1964’te Kyoto’da sergilendi. Sahnede pasif bir şekilde oturan Ono, izleyicilerden birer parça kıyafetini kesmelerini istedi. Ono, bu esnada izleyicilere herhangi bir müdahalede bulunmadı. İzleyicilerin büyük çoğunluğu her ne kadar ilk anlarda tereddüt içerisinde kalsalar da zaman geçtikçe cesaretlenerek daha büyük parçalar kesti.
Sanatçının sergilediği bu performansa yakından bakıldığında; esasında en çarpıcı yönlerinden biri performansın, izleyicilerin eylemleriyle tamamlanması olabilir. Sanatçı burada merkezde yer alır. İzleyiciler ise bu dinamik sürece katılarak sanatın etken bir üretim de olduğunu bize gösterir.

Ono’nun Cut Piece performansında sanatçı, bedenini bir nesne olarak sunarken izleyiciyi de yaratım sürecine dahil eder. Bu yaklaşım geleneksel sanat anlayışının sınırlarını zorlar ve sanatı belirli bir çerçevede çizmeye karşı çıkar. Sanat tarihinde, bu tür sınır genişletme çabalarına sıkça rastlanır. Örneğin, Jackson Pollock‘un dripping tekniği, resmin klasik kompozisyon anlayışını yıkarak, adeta tuvalin üzerinde dans ediyormuş bir şekilde sanatını aktarmasını sağlamıştır. Ono’nun performansı da benzer şekilde, sanatçının pasif bir yaratıcı olmadığını göstererek sanatın yalnızca izlenen değil deneyimlenen bir olgu da olabileceğini ortaya koyar.
Performansın Günümüzdeki Yankıları

Yoko Ono, 2003 yılına gelindiğinde bu performansı bir kez daha sergilemek istedi. Sanatçı bu sefer performansını, Paris‘te Théâtre du Ranelagh sahnesinde sergiledi. İlk sahnelenişinin ardından 39 yıl sonra performansın yeniden gerçekleştirilmesi, sanatın zamansal ve kültürel bağlamda nasıl değiştiğini gözlemlemek adına önemli bir fırsat olarak göründü.
Sahneye siyah bir elbise ve makasla çıkan Ono, izleyicileri cesaretlendirmek için başlangıçta yine sessiz kaldı. Sanatçının 1964 yılındaki performansında çekingen olan izleyici bu sefer daha cesaretliydi. Bu açıdan da zaman içinde, sanatçının bedeniyle izleyici arasındaki ilişkinin nasıl değiştiği anlaşıldı.
Yoko Ono’nun Cut Piece performansında sanatçının kendi bedenini bir tuval ya da heykel gibi sunduğunu görürüz. Bu da izleyicinin tam olarak nerede duracağını, sanatçının kontrolü ne açıdan ve ne kadar süre elinde tutabileceği gibi bizi bazı sorgulamalara yöneltebilir. Peki, izleyici böyle bir etkileşime geçmeye ne kadar hazır? Sanatçının pasif olduğu bir durumda, dijital çağda, izleyici aktif olduğu bu sanat rolünü üstlenebilir mi? Bir sanat eseri, sadece izlenmesi gereken bir obje mi veya bireysel ve kolektif deneyimlerin bir yansıması mı?
Kaynakça
Öne Çıkan Görsel: Flickr.
Cunningham, ve John M. “Yoko Ono | Biography, Art, and Facts.” Encyclopedia Britannica, 15 Şubat 2025. Web. Erişim tarihi: 08.03.2025.


