Söylenti Sanat Dozu’nda Bu Ay: Peder Severin Krøyer

Editör:
Sıla Varol
spot_img

Her ay sanat dünyasına damga vurmuş eserleri, performans sanatlarını, sanatçıları ve dönemleri Söylenti Sanat Dozu‘nda sizlerle buluşturuyoruz. Serimizin bu ayki yazısında, kültür-sanat kategorisi editörlerimizden Sıla Varol ile birlikte; döneminin en parlak sanatçılarından biri olan Peder Severin Krøyer‘in hayatını, eserlerini, sanatını ve Skagen kıyılarında bıraktığı izleri inceliyoruz.

Peder Severin Krøyer Kimdir?

Laurits Tuxen’in Peder Severin Krøyer Portresi, 1904. Hungarian National Gallery.

İskandinav sanatının en önemli isimlerinden biri olan Peder Severin Krøyer, tablolarında ay ışığı, deniz, kumsal ve balıkçılık temalarını ustalıkla işler. Onun fırçasında, balıkçıların gündelik yaşamından neşeli kutlamalara, sakin yaz akşamlarından sanatçı topluluklarının buluşmalarına kadar uzanan sahneler, hem sanatının zarafetini hem de insan ruhuna dair keskin gözlemlerini yansıtır. Empresyonizm ve realizmi kendine özgü bir üslupla yorumlayan Krøyer, eserlerinde gerçeği yeniden kurgulayarak unutulmaz bir estetik deneyim sunar. Özellikle mavi saat (Blue Hour) olarak bilinen büyülü alacakaranlık anlarını yakalamadaki hassasiyeti ve resmetme becerisi, tablolarını görenlerin hafızasında tanıdık bir imza gibi kalır.

Peder Severin Krøyer’in Erken Yaşamı ve Eğitimi

Peder Severin Krøyer, 23 Temmuz 1851’de Stavanger, Norveç‘te hayata gözlerini açtı. Ancak annesinin bakımını üstlenecek mental sağlığı bulunmadığı ve babasının kimliği bilinmediği için, teyzesinin yanında Danimarka‘nın Kopenhag şehrine götürüldü. Çok küçük yaşlarda sanata olan ilgisi keşfedildi, özel sanat dersleri aldı ve kısa süre içinde Kopenhag Teknik Enstitüsü‘ne kaydoldu. Ardından prestijli bir okul olan Danimarka Kraliyet Sanat Akademisi‘nde eğitim gördü. Burada sanatsal vizyonunu genişletti ve önemli resim tekniklerinde ustalaştı. Göstermiş olduğu üstün başarıdan ve özgün stilinden dolayı ödüllendirilerek 19 yaşında mezun oldu.

Hip, Hip, Hurrah! Artists’ Party Skagen, Peder Severin Krøyer, 1888. Artvee.

Ancak portre çizimleri, tarihi figürler ve geleneksel sanat anlayışı Krøyer için yeterli gelmedi. İlk yurtdışı gezisini sanatın ve sanatçıların şehri olan Paris‘e yaptı. Burada önemli sanat topluluklarına katıldı, ünlü ressamların eserlerini ve tekniklerini inceledi. Realizm ve natüralizm akımlarını yakından tanıdı. Bu modern ve eşsiz sanat camiası Krøyer’i hem büyüledi hem de onda bir yabancılık duygusu uyandırdı. Çünkü öğrendikleri, gördüklerini ifade etmede yetersiz kaldı. Krøyer, bu dünyayı tanımak için ünlü Léon Bonnat‘ın atölyesinde çalıştı. Monet, Degas, Sisley ve Renoir gibi ressamlardan ilham alarak tekniklerini geliştirdi. Daha sonra İtalya ve İspanya‘ya seyahat etti. Akdeniz’in büyüsü, güneşin parlaklığı, renklerin canlılığı ve kültürlerin farklılığı ile tanıştı.

1877 ile 1881 yılları arasındaki bu dönem, kariyerinde önemli bir dönüm noktası olarak görüldü ve onda derin bir etki bıraktı. Böylece Krøyer, iyi eğitim almış geleneksel bir ressamdan; modern teknikleri, renklerin kompozisyonunu ve ışığın tuvale kazandırdığı duyguları ustalıkla işleyen bir sanatçıya dönüştü.

Skagen Yılları ve Marie Krøyer

Marie and Peder Severin Krøyer, Double-portrait, 1890, Skagens Museum. Art Daily.

                                             “Skagen’de karşı koyamadığım belli bir atmosfer var. Sahilde sessiz ay ışığı olduğunda eskiz defterimle hemen ordayım.” – P. S. Krøyer

Krøyer, 1882’de Danimarka’ya döndü ve yaz mevsimini ülkenin en kuzeyindeki balıkçı kasabası Skagen’de geçirdi. Burada, kasabanın güzelliklerini ve deniz manzaralarını; işçilerin, balıkçıların ve çiftçilerin sade yaşamını gözlemledi. Aynı dönemde Skagen’de Anna ve Michael Ancher gibi sanatçılar da bulunuyordu. Pek çok ressam, yazar ve şair buraya inzivaya çekilmek ve Skagen’in sunduğu ilham verici atmosferden yararlanmak için geliyordu. Henüz resmi bir isimlendirmesi olmasa da, Krøyer’in katılımıyla bu değerli topluluk, Skagen ressamları kolonisini (Skagensmalerne) oluşturdu. Krøyer, aldığı eğitimler, sahip olduğu vizyon ve geniş sanatçı çevresi sayesinde koloninin öncü ismi oldu. Öğrendiği teknikler ve sanatsal birikimiyle koloniyi besleyen Krøyer, yaratıcı ve motive edici bir ortam sağladı. Skagen ressamlarıyla birlikte yalnızca iş arkadaşları değil, aynı zamanda ortak bir amaca hizmet eden sanat dostları olarak İskandinav sanatına yenilikçi bir perspektif kazandırdılar.

Krøyer, 1888 yılında Paris’e yaptığı bir gezi sırasında Danimarkalı ressam Marie Triepcke ile tanıştı. Evlendikten sonra Marie, Krøyer’in tablolarında önemli bir figür hâline geldi. Birbirlerine duydukları sevgi, sanatlarını güçlendirdi. Çift, sanat ve basın dünyasının yoğun ilgi gösterdiği isimlerden oldu. Skagen ressamları topluluğu ile tanışan Marie Krøyer, balıkçı kasabasının çekimine karşı koyamadı ve topluluğa katkı sağlayan eserler üretti. 1895 yılında, Vibeke Krøyer adını verdikleri tatlı bir kızları dünyaya geldi ve o da yazlarını Skagen’de geçirmekten mutluluk duydu.

Peder Severin Krøyer’in Önemli Eserleri

Skagen’in Güney Sahilinde Yaz Akşamı (1893)

Summer evening on Skagen Sønderstrand, Peder Severin Krøyer, 1893. Google Arts & Culture.

Krøyer’in Skagen’in Güney Sahilinde Yaz Akşamı isimli tablosu belki de en çok bilinen ve kendisiyle özdeşleşen eseridir. Sakin bir denizin ve gökyüzünün meşhur mavi saatte buluşmasına tanıklık eden iki kadın figürü görürüz. Onlar aslında Paris’te birlikte eğitim görmüş iki yakın arkadaş Marie Krøyer ve Anna Ancher’dır. Kumsalın hipnotize edici güzelliği, Skagen tepelerinin koruması ve ayak izlerinin eşliğinde derin bir sohbete dalmışlardır. Krøyerler’in evinde verilen bir akşam yemeği sonrası geçekleşen bu an, aslında Peder Severin Krøyer’in bir Fransa gezisinde satın aldığı kamerayla çekilmiştir. Orijinalinde kumsalda yer alan yosunlar, biçimsiz taşlar ve Anna’nın belindeki siyah kurdele, Krøyer’in kendi gerçeğini yorumlamasıyla değiştirilen unutulmaz detaylara dönüşmüştür.

Tablo, renklerin ya da resmedilen anın huzurundan dolayı, uzun uzun bakma hissi oluşturan hipnotize edici bir etkiye sahiptir. Bunun arkasındaki gerçek ise Krøyer’in çok zekice oluşturduğu matematiksel bir oranla resmetmiş olmasıdır. Kadın figürlerin merkezde konumlandırılması, kıyı şeridi hizalaması, tepelerin perspektifi ve gökyüzüyle denizin birbirine karışması, dinlendirici bir kompozisyon yaratmaktadır. Bu eser Danimarka Skagens Müzesi‘nin kalıcı koleksiyonunda bulunmakta ve titizlikle korunmaktadır. Eserin oldukça eski olması nedeniyle iklim değişikliği, nem faktörü ve ışık zararının önlenmesi için farklı bir sergide bulunmasına izin verilmemektedir.

Balıkçı Tekneleri (1884)

Fishing Boats, Peder Severin Krøyer, 1884. Google Arts & Culture.

Skagen’deki deniz yaşamı ve özellikle balıkçılar, Krøyer üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Zaman zaman kendini “balıkçıların ressamı” şeklinde nitelendirdiği bilinmektedir. Bu eser de, Krøyer’in o meşhur alacakaranlık vaktinde yakaladığı, balıkçıların avdan dönüşünü resmeden bir andır. Sakin bir atmosferde, kıyıya yaklaşan balıkçılar sessizce toparlanmakta, yelkenlerini indirmekte ve eve dönüşe hazırlanmaktadırlar. Arka planda, Krøyer’in tablolarında sıkça rastladığımız ay ışığının denize yansıması eşliğinde süzülen başka bir tekne, balıkçıları uğurlamaktadır. Ön planda ise Kuzey Denizi‘ne özgü geniş gövdeli balıklar onları karşılamaktadır. Balıkçı temasını sıklıkla işleyen Krøyer için bu anı ölümsüzleştirmesi onun için unutulmaz olmalıdır. Titizlikle kullandığı renkler, Skagen manzarası ve Kuzey Denizi’nin zarif dalgaları, onun fırçasında kusursuz görünmektedir.

Güller (1893)

Roses, Peder Severin Krøyer, 1893. Apple Pea Fern Sea.

Peder Severin Krøyer’in eşi Marie ve sevimli köpekleri Rap‘in yer aldığı bu tablo, Krøyerlerin aile dinamiklerinden bir kesit sunar bizlere. Skagen ‘de geçirdikleri başka bir yazda kiraladıkları Vesterby evinde, sıradan bir gün gibi gözükmektedir. Marie, elinde gazetesi, ayaklarının dibinde huzurla uyuyan Rap ve onu kamerayla çeken Krøyer’i yanındaki boş şezlonga oturması için beklemektedir. Sağ tarafta yer alan muhteşem güllerin taze kokusunu adeta duyabiliriz. Yeşil, beyaz, krem ve kahverenginin yumuşak tonlarıyla, tablonun baş kahramanı gibi gözüken güller, Vesterby evini görmemize izin vermez. Taze çimler, güneşin dinlendirici yansımaları ve huzur verici bir yaz günü; aileye özel, gizli bir an sunar. Krøyer’in eşine hissettiği duyguları anlayabileceğimiz bu eser, çektiği fotoğrafı sıcaklıkla yorumlaması sayesinde bizlerle buluşmaktadır.

Skagen Plantajında Vibeke Krøyer (1899)

Vibeke Krøyer i Skagen Plantage, Peder Severin Krøyer, 1899. NY Carlsberg Fondet.

Krøyer’in resimlerinde eşini, köpeğini ve yakınlarını görmek mümkündür. Ancak Vibeke Krøyer’in yer aldığı tablo neredeyse sınırlıdır. Bu eser, Krøyer için önemli kabul edilmektedir; çünkü diğer resimlerinden farklı olarak, ailenin Skagen’deki evinde yer almaktadır. Böylesine önemli bir sanatçının kızıyla olan ilişkisi oldukça sıradandı: Skagen kıyılarında geçirilen vakitler, bahçedeki koşuşturmacalar, kutlamalardaki paylaşılan sevinçler… İşte bu an, Krøyer’in kızına duyduğu sevginin bir yansımasıdır aslında.

Vibeke’yi, evlerinin yanındaki büyük ağaçlık alanda, göze çarpan bebek pembesi bir elbise giymiş ve elinde çiçek tutan hâliyle, resmin odağı olarak görürüz. Yüzündeki gülümseme ve çocukluk masumiyeti, resmin genel havasına yansımış; yeşillikler onun sevincine ortak olmuştur. Krøyer’in hissettikleri, seçtiği canlı renkler ve yumuşak fırça darbeleriyle uyumlu bir şekilde aktarılmıştır. Belki de Krøyer, bu resmi kendine saklayarak kızına baktıkça mutlu olmuş ve ilham almıştır.

Skagen Sahili’ndeki Yaz Ortası Şenlik Ateşi (1906)

Midsummer Eve Bonfire On Skagens Beach, Peder Severin Krøyer, 1906. Skagens Museum.

Peder Severin Krøyer, Skagen Sahili’ndeki Yaz Ortası Şenlik Ateşi’nin yapımına 1892 yılında başlamış ve 1906 yılında tamamlamıştır. Böylece eser, yaklaşık 14 yıl süren bir çalışmanın ürünü olmuştur. Ayrıca, Krøyer’in ölümünden önce tamamladığı son büyük ölçekli eser olarak bilinir. Bu süre zarfında Krøyer, şiddetli manik-depresif ataklar geçirmiş ve bir süre akıl hastanesinde kalmıştır. Aile yaşamını derinden etkileyen bu durum, eşiyle olan ilişkisini de zedelemiştir. Marie’nin İsveçli besteci Hugo Alfén’le ilişkisinden dolayı çift, 1905 yılında boşanmıştır. Sanatıyla yeniden nefes almaya ve acılarını dindirmeye çalışan Krøyer, bir gözündeki görme kaybıyla yine derin bir yara almıştır. Sanatçı, bu eser üzerinde o dönemde çalışmaya devam etmiştir.

Skagen’deki bir yaz akşamında ortadaki şenlik ateşinin yansımaları, resmin sol tarafında yer alan Skagen topluluğunun önemli üyelerini, Vibeke Krøyer’i ve Marie ile Hugo Alfén’i aydınlatmaktadır. Sağ tarafta yer alan Skagen yerlileri, işçiler ve balıkçılar ise karanlıkta kalmaktadır. Resmin yaratıcısı Krøyer, bu karede yer almamaktadır. Arka plandaki ay ışığı ve deniz, gökyüzünün dramatik atmosferi ve çocukların şenlik ateşindeki neşesi, aslında Krøyer’e bir veda niteliği taşımaktadır. Yaşamı boyunca ona ilham veren bu kasaba, insanlar ve ay ışığı, onu duygusal bir şekilde selamlamaktadır.

Resimdeki kusursuz işçilik, Krøyer’in son ustalık eseri olduğunu göstermektedir. Çünkü resmin tamamlanmasından kısa bir süre sonra Krøyer, görme yetisini tamamen kaybederek sanatını icra edemez ve ilhamını besleyen unsurlara erişemez hâle gelmiştir. Son yıllarında bile Skagen’den vazgeçmeyen ve sağlığında ciddi bir yıkıma uğrayan Krøyer, 1909 yılında hayata gözlerini yummuştur. Mezarı ve İskandinav sanatına katkıda bulunan çoğu tablosu bugün Skagen’de bulunmaktadır. Peder Severin Krøyer, arkasında pek çok değerli eser, önemli bir topluluk ve büyük sanatçılara ilham veren bir sanat kimliği bırakmıştır.

Yıllar sonra kızı Vibeke, babası hakkında söyledikleriyle Krøyer’in kişiliğini, sanatını, deniz ve ay ışığıyla ilişkisini özetlemektedir:

“Bazen, kum yeterince sert olduğunda güney sahili boyunca bisiklete binerdik. Babam hep denize çekilirdi. Tirol dağlarında kaldığımız bir dönemde, insanların denizden bu kadar uzak yaşayabilmesine şaşırdığını hatırlıyorum. Deniz, insan gözyaşları gibi tuzluydu. Ay ışığının denizin üzerine vurduğu an ise ona en güçlü çağrıyı yapıyordu. Babam adeta aya tutulmuş gibiydi; oraya çıkmak zorundaydı.”


Kaynakça

Meyer, Isabella. “Peder Severin Krøyer – Master of Scandinavian Impressionism.” Art in Context. Web. 21.09.2025

“Biography: Peder Severin Krøyer.” The Art Bog. Web. 21.09.2025

“Peder Severin Krøyer og den blå time.” YouTube, yükleyen: Skagens Museum, 10 Şubat 2021.

“Peder Severin Krøyer.” Google Arts & Culture. Web. 21.09.2025

Singer, James W. “Summer evening on Skagen Sønderstrand by Peder Severin Krøyer.” DailyArt Magazine. Web. 23.09.2025

“Fishing Boats – Peder Severin Krøyer.” Aureum Gallery. Web. 24.09.2025

“Luminous Krøyer to Art Museums of Skagen.” Ny Carlsbergfondet, 2020. Web. 24.09.2025

“Alba, Maxima, Glorious Subject of ‘Roser’, 1893, by Peder Severin Krøyer.” Apple Pea Fern Sea. Web. 25.09.2025

Krøyer, Peder Severin. “Midsummer Eve Bonfire On Skagens Beach.” Skagens Museum, 1906. Web. 25.09.2025

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.