Söylenti Sanat Dozu’nda Bu Ay: Fikret Mualla’nın Müzayede Rekoru Kıran Eseri “Scène de Marché”

Soylenti
Soylenti
Söylenti Dergi'deki kurumsal, sponsorlu ve ortak yazarlı yazıların yayınlandığı profil.
spot_img
Editör:
Berfin Surgit
spot_img

Söylenti Dergi‘nin Kültür-Sanat ekibi editörleri tarafından hazırlanan yazı dizisinin her birinde farklı sanat dallarına, farklı sanatçılara ve eserlerine değindiğimiz bu içeriğimizde ekibimiz editörlerinden Berfin Surgit ile Fikret Mualla’nın sanatını ve “Scène de Marché” eserini inceleyeceğiz.

Fikret Mualla, Fransa’da yıldızı parlayan Türk ressamlarımızdan biridir. Dönemin özgürlükçü bakış açısı ve sıradışı akımlarının içerisinde en özgün eserleri çıkartan sanatçılardandır. Renkli fonların ve parlak renklerin ustaca uyumunu yakalayan Fikret Mualla, sanatıyla kabul görmek için oldukça uzun bir süre çabalamıştır. Paris Ekolü sanat dünyasından ister istemez etkilense de daha özgün ve soyut denilebilecek bir tarza sahiptir. Genellikle eğlenceli bir hava veren tablolarında bohem vurgularla karşılaşırız. Eserlerinde mavi, kırmızı, mor ve sarı gibi parlak renklere sıklıkla yer vermektedir. İçgüdüleriyle yönlendirdiği sanatı ayırt edilebilir derecede Mualla’nın kendine has yorumunu sergilemektedir.

Müzayede Fiyatı Rekoru

17 Aralık 2023 yılında online olarak gerçekleşen müzayedede Fikret Mualla’nın çok kıymetli koleksiyonundan dört adet eseri satışa sunuldu. Bu eserlerin her biri rekor fiyatlarda alıcılarıyla buluştu. İçlerinde can alıcı parçalardan biri olan Scène de Marché isimli tablosu 900 bin TL’den açılış yaptı. Bu eser 40 teklif alarak 4 milyon 447 bin TL’ye sahibini buldu. Türk ressamların eserlerine olan büyük ilgi gittikçe artıyor olması sevindirici bir gelişme. Ankara Resim Heykel Müzesi, Fikret Mualla’nın ölümünden sonra Fransa’da açık artırmaya çıkan eserleri alarak kendisi için özel bir koleksiyon salonu ayırmıştır. Sanat dünyasında global dikkat çeken isimlerin, ülkemizde de eserlerine sahip çıkılması mirası açısından oldukça önemlidir.

Fikret Mualla, Scené de Marché

Fikret Mualla, Ana renkleri yoğun bir biçimde yan yana kullanan bir sanatçıdır. Dışavurumcu, canlı bir sanat anlayışıyla bezenmiş eserlerinde, kısa ve kesik çizgilerin bir araya gelişinde beklenmedik bir uyum ortaya çıkarıyor. Eserlerinde çocuk ve balon imgeleri önemli bir yer taşımaktadır. Genelde eğlence ve Paris’in gece hayatını konu edinen sanatçının, sıradan gündelik anlara ait eşsiz eserleri bulunmaktadır. Kahve içen bir grup insan, sokak satıcıları, büyük bir caz salonundaki kalabalık gibi insanın içini gündelik bir huzurla dolduran temalara yer vermiştir.

Uzun bir süredir aynı koleksiyonerin elinde bulunan bu çok kıymetli parça dışında da parçalar müzayedede yer aldı. Her biri oldukça ilgi çekti ve büyük rağbet gördü. Mualla’nın müzayedede yer alan dört adet eseri, her biri 4 milyonun üzerinde alıcı buldu. Rekor fiyattan alıcısını bulan eser ise “Le 14 Juillet” olmuştur.

Müzeyedede yer alan Fikret Mualla’ya ait eserlerin isimleri; 

“Le 14 Juillet”

“Scène de Marché”

“La Promenade”

“Le Couple Chic”

Fikret Mualla’nın Paris ve İstanbul Dönemleri

Bir demokrat babanın çocuğu olan Fikret Mualla, İstanbul’un Moda semtinde yaşamıştır.  oldukça zor bir hayat geçirmiş ve pek çok psikolojik sorunla mücadele etmiştir. Genç yaşta nezle sebebiyle kaybettiği annesinin yaşattığı buhran ve sonrasında futbola olan ilgisinin geçirdiği sakatlık sebebiyle baltalanması, hayatı boyunca topallamasına sebep olarak talihsizliklerin üst üste gelmesine sebep olmuştur. Babası tarafından yönlendirilerek Almanya’da mühendislik eğitimine başladı ancak istediği bu değildi. Sürekli alkol problemleriyle boğuşuyordu ve Almanya’da bununla ilgili destek aldı. Daha sonra Fransa’ya yerleşerek sanat dünyasında özgür bir rol edinmeyi başardı. Kendini kabul ettirmekte zorlandığını düşünse de açtığı ilk sergilerde sattığı eserleri, onun biçtiği fiyattan çok daha fazlasına satılıyordu.

İstanbul’a döndüğü zaman ise yeniden bir hayal kırıklığıyla karşılaşır. Galatasaray Lisesi ve Ayvalık’ta resim öğretmenliği yaptığı kısa bir dönemden sonra akademide olmak istediğine karar verir fakat onu bir ressam olarak görmezler. Bir grafiker olarak görüldüğü için bunu bir haksızlık olarak görür. İstanbul’da eserlerini satmakta oldukça zorlandığı için tahammülü kalmayınca, babasını kaybetmesinden sonra kalan miras ile Paris’e geri dönmüştür.

Ara Güler’in objektifinden Muallâ, Reillanne, 1962

Fikret Mualla’nın İstanbul’a bir küskünlüğü olsa da Abidin Dino‘nun isteği üzerine İstanbul’u konu edindiği eserler ortaya çıkartmıştır. Bu küskünlüğün sebebi burada yaşadığı kaygılı ve zor yıllar olsa da aslında içten içe ülkesinde sanat anlayışıyla gözle görülür olmayı yaşadığı dönemde başaramamasından kaynaklıdır. Ölümünden bugüne Mualla’nın eserleri ve kendine has üslubu sanat dünyasında övgüyle söz edilmektedir. 1967’de Paris’te hayatını kaybeden sanatçının günümüzde birçok eseri Ankara Resim Heykel Müzesi’nde sergilenmektedir.

Picasso’nun dikkatini çeken sanatçı

Fikret Mualla, yaşamı boyunca beklentisi doğrultusunda bir ilgiyle karşılaşmamıştır. Tüm bunları bir haksızlık olarak kabul etse de aslında çok değerli sanatçılar tarafından takdir kazanmıştır. Bunlardan en bilineni ise Picasso’nun onun resimlerine hayran kalması ve hatta sergilerden satın almasıdır. Picasso ve Mualla’nın tanıştığı hatta Picasso’nun kendisine bir tablosunu hediye ettiği ve Mualla’nın o tabloyu bir şişe rakı karşılığında sattığı söylenir.

Van Gogh Benzetmesi

Fikret Mualla’nın mücadele içinde geçen hayatı, depresyon süreçleri ve canlı renklere olan tutkularıyla benzetilirler fakat Mualla’nın eserlerinde psikoz durumunun yansımalarını görmek pek mümkün değildir ve Van Gogh eserlerinin aksine ön planda değildir. Fikret Mualla daha çok gündelik hayatın içindeki eğlenceyi ve kalabalık grupları resmetmektedir. Fakat yine de mavi ve sarıyı bir arada görmek, düzensizce vurulmuş gibi görünen fırça darbeleri bir yandan anımsatmaktadır.

Fikret Mualla, Kadıköy, Yoğurtçu Parkı’nda bulunan heykeli

Fikret Mualla’nın doğduğu semt olan Kadıköy, Moda’da Yoğurtçu Parkı’nın girişinde bir anıtı bulunmaktadır. Hüseyin Yüce tarafından yapılmış olan heykel, 2013 yılında “Kadıköylü Ressam Fikret Mualla” yazısıyla yer alıyor.

 


Kaynakça

En Yalansız Ressam, Fikret Mualla. Skylife (2005): 115 web

Fikret Mualla Salonu: Figüratif Renkçi. Ankara Resim Heykel Müzesi web

Scène de Marché, Fikret Mualla. Artam 30.03.2024 web

Mektebi Sultani’den Galatasaray Lisesine. Pera Müzesi 30.03.2024 web

Cebrailoğlu, Orhan. “Yaratıcılığın Düalistik Sınırlarında Fikret Mualla Gerçeği” İdil Dergisi 1. 5 (2012): 49 web

Fikret Mualla Heykeli, Kadıköy Belediyesi. 30.03.2024 web

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.