Söylenti Radarında Bu Hafta; güçlü sesi, özgür ve asi duruşu ile hayranlık duyduğumuz Özlem Tekin var.
Özlem Tekin, 18 Kasım 1971’de ABD’nin Kaliforniya eyaletinde evin 3. kız çocuğu olarak dünyaya geldi. Dilbilimci babası Talat Tekin’in Berkeley Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olması sebebiyle yedi yaşına kadar ABD’de yaşadı. Piyano çalan ablalarından etkilenerek 4-5 yaşlarında piyano dersleri almaya başladı. 1978’de ailesiyle birlikte Türkiye’ye, Ankara’ya geldi.
Özlem Tekin’in müziğe yönelmesindeki en önemli etkenlerden biri de ailesiydi. Türkiye’ye ilk geldiklerinde ondan 14 yaş büyük olan ablası evde devamlı gitar çalan bir hippiydi. Ablalarının müzik kültürlerinden, evde gitar-piyano gibi enstrümanların çalınıyor olmasından, Amerika’dan getirilen plaklardan, müziğin hiç susmadığı bir evde yetişmiş olmaktan elbette oldukça etkilenmişti.
İlkokulu eğitim dili Fransızca olan Ankara Tevfik Fikret Lisesi’nde okudu. Ardından Klarnet Bölümü öğrencisi olarak Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na girdi. Özlem Tekin klasik müzik yapan bir klarnetçi olmak için değil, iyi müzik öğrenmek için konservatuvara girmişti. Her zaman aklında şarkıcı olacağı fikri vardı.
“Rock müzikten değişik bir şekilde yaşamayı öğrendim, müziği ise konservatuvarda…”
Müzik eğitimi devam ederken grup kurup sahne almaya da başlamıştı. Yaz dönemlerinde yazlık yerlerde İngilizce pop, rock, metal, punk, caz tarzlarında müzikler çalıyorlardı. 1992 yılında konservatuvardan mezun olduktan sonra Müzikoloji bölümüne başlasa da, müzik çalışmalarına yönelmek istediği için bu bölümü yarıda bıraktı.
Grup Lokomotif
Konservatuvardan mezun olduktan sonra, kendi kurduğu “That Bad” isimli grupla Bodrum’a çalmaya gittiklerinde orada Grup Lokomotif’in kurucusu Tansu Atak ile tanıştı. Tansu Atak grupta bir kadın vokale ihtiyaçları olduğunu söyledi ve gruba dahil olmasını teklif etti. Özlem Tekin hep İstanbul’a gitmek ve albüm çıkarmak istiyordu. Tansu Atak’ın teklifini kabul ederek bu vesileyle İstanbul’a gitti. Böylece profesyonel olarak sahne almaya Grup Lokomotif’te, Seyyal Taner ve Zerrin Özer’e vokal yaparak başlamış oldu. Özlem Tekin Grup Lokomotif’te her zaman İngilizce şarkılar söyledi.
Volvox

Grup Lokomotif’le bir süre çalıştıktan sonra 1992 yılında Özlem Tekin, 1988’de Şebnem Ferah ve Ebru Bank (Eroğlu) tarafından kurulan, Türkiye’nin ilk kadın rock grubu Volvox’a solist ve klavyeci olarak başladı. Grubun aslında bir elektro gitariste ihtiyacı varken o klavyeci olarak gruba dahil olmayı başarmıştı. Volvox ile en başta Kemancı (diğer isimleriyle Köprüaltı, Köprüaltı Kemancı, köprü kemancı, Eski Kemancı) olmak üzere Sis Bar, Flat Line ve İzmir’de Club 33 gibi pek çok mekanda sahne aldı.
Kemancı dönemiyle ilgili Özlem Tekin’in Kemancı Belgeseli’inden alıntılanan kısımları videodan izlenebilir:
1994 yılında solo çalışmalarına başlayan Özlem Tekin, Volvox’tan ayrıldı. Aynı yıl Volvox dağıldı.
Özlem Tekin bir röportajında, Şebnem Ferah’la aralarındaki çalışma şeklinin ne kadar farklı olduğundan şöyle bahseder:
Karakterleri ne kadar farklı olsa da bir araya gelerek oluşturdukları Volvox, iki yıl boyunca belli bir uzlaşma ile ilerledi ve Türkiye müzik tarihinde adından söz ettiren en önemli gruplar arasında yerini aldı.
İlk solo albüm: Kime Ne? (1995)
Özlem Tekin, 1995 yılının Aralık ayında Hakan Peker’in müzik yapım şirketi “Peker”den ilk solo albümü “Kime Ne?”yi çıkardı. “Aşk Her Şeyi Affeder mi”, “Yar Bana Varmadı” gibi hepimizin bildiği şarkıların yer aldığı bu albümle Özlem Tekin, o yılın Kral TV Müzik Ödüllerinde En İyi Çıkış Yapan Sanatçı ödülünü aldı.
“İlk albümüm, ilk sözlerim biraz daha sosyal içerikliydi. Duvaksız Gelin’de zorla evlendirilen kadınlardan bahsettik, ‘Aşk Her Şeyi Affeder mi’ aldatma üzerine, ‘Sebepsiz Savaş’ o zaman güneydoğu problemleri üzerine idi. Ondan sonra değişti ama vakit içerisinde, ilk albümden sonra pek sosyal içerikli yazmadım.”
Öz (1998)
Özlem Tekin’in ikinci albümü daha kişisel, kendi iç dünyasıyla ilgili bir albümdü. İlk albümdeki pop-rock tarzı yerine Özlem Tekin “Öz”ü elektronik müzik altyapısını kullanarak oluşturdu. Albümdeki her parçanın ismi tek kelimeden oluşuyordu, kısa ve öz. Özlem Tekin, albümün çıkışını “Bahar” şarkısının klibiyle yaptı, ancak tartışmalara sebep olan klip yayından kaldırıldı. Ardından 2. video klip “Yol” parçasına çekildi. “Yol” klibi, Türkiye’den çok yurtdışında gösterildi.
Laubali (1999)
“Laubali” her ne kadar albüme ismini veren şarkı olsa da Özlem Tekin bu şarkıyı çıkarmayı istememişti. “Laubali”, daha çok küçük yaştaki dinleyicilere hitap etmek için satışa yönelik olarak düşünülmüş bir parçaydı. Özlem Tekin, hiç içine sinmese de kendisine ait olmayan bu şarkıyı yapımcısının ısrarıyla albüme koydu.
Albümden çıkan son video klip “Biri Var”da Özlem Tekin, beş farklı karakteri canlandırdı.
Tek Başıma (2002)
Özlem Tekin daha sonraları kendisine çok “sakin” geldiğini söylediği bu albümde kadın-erkek ilişkilerine odaklandı. Çaresizlik, umutsuzluk, depresiflik pek Özlem Tekin’e göre değildi. O, bu şarkılarını acılara, ağlamalara eşlik etmesi için değil; daha çok özellikle kadınların dinleyip güç almaları, kaldıkları yerden devam etmeleri için yazdı. Tüm şarkıları tek başına bir haftada yaptığı için albümün adını Tek Başıma olarak koyduğunu belirtmişti.
109876543210 (2005)
2005’te çıkan bu albüm, Özlem Tekin’in grubu “Ozz” ile birlikte yaptığı, önceki albümlerden farklı olarak kendisini hiçbir konuda sınırlamadan, özgür olduğu çalışmasıydı. Ama bu albüm pek çok kişiye göre müzikal anlamda en iyi Özlem Tekin albümlerinden biri olsa da maalesef yeterince tanıtımı yapılmamış, klipleri kanallarda çok az yayımlanmıştı.
Bana Bi’şey Olmaz (2010)
Özlem Tekin pek çok filmde, dizide ve hatta tiyatroda rol aldı. 2005’ten sonra bir süre albümlere ara veren Özlem Tekin, dizi ve filmlerde oynamaya devam etti. 2010’da “Bana Bi’şey Olmaz” ile geri döndü. Albümün çıkışı olan “Yatağım Boş” şarkısının klibi, Terkos Gölü’nde 16 saatte çekildi. Türkiye’de ilk defa bir sandala Jimmy Jib’in kurulduğu klip çekimlerinde Özlem Tekin yaklaşık altı saat bataklık ve suyun içinde kaldı.
Yatağım Boş şarkısının video klibi:
Kargalar (2013)
Kargalar, Özlem Tekin’in 2013’te yayımladığı 7. ve son albümüydü. Heavy metal tarzındaki parçalarıyla Özlem Tekin’in bugüne kadar yaptığı en sert albüm olan bu albümde beş tane yeni şarkı ile birlikte bazı eski şarkıların yeniden düzenlenmiş halleri ve yine bazı eski şarkıların remiksleri yer aldı.
Kargalar’dan sadece bir şarkıya klip çektikten sonra Özlem Tekin Bodrum’a yerleşti ve 2013’ten bu yana ne bir albüm çıkardı ne de konser verdi. Eski eşi ve Bodrum’daki komşusu Cem Öcal’ın şu sözleriyle Özlem Tekin’in müziği bıraktığını öğrendik:
“Özlem müzik hayatını tamamen bıraktı. İkinci muhtar oldu. Komşu olduğumuz için sık sık görüşüyoruz. İyi ve sakin bir hayatı var.”
Müziği bırakmasıyla ilgili pek çok tartışma var. Ancak Özlem Tekin her zaman farklı olanı denemekten ve değişimlerden korkmayan bir sanatçı. Tüm albümlerinde de onun değişkenliğini adım adım görüyoruz.
Tadı damağımızda kalan Kargalar’la veda ettiği böylesine başarılı müzik kariyerine kaldığı yerden, bir gün bir sürpriz yaparak yeniden devam etmeye karar vermesini umuyoruz. Kimler müziği bıraktığını ilan ettikten sonra sahnelere geri dönmedi ki? Güçlü tavrını ve müziğini özlüyoruz. Seni de bir gün tekrar sahnelerde görebilmek dileğiyle Özlem Tekin.
Kaynakça:
Söylenti Dergi, “Volvox: İlk Türk Kadın Rock Grubu”. Erişim: 09.12.2022. Web
Last.fm, “Özlem Tekin”. Erişim: 09.12.2022. Web
SAKAR, H. Mümtaz. “ÖZLEM TEKİN ÖRNEĞİNDE ROCK MÜZİKTE KADIN”. Doktora Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, 2007.
Öne çıkan görsel: 5NHABER