Söylenti Radarı serimizin bu haftaki konuğu; kendi yarattığı akustik atmosferinde aşkın her rengini dizelere döken, dingin vokali ve dillerden düşmeyen sayısız bestesiyle hafızalara kazınan İlhan Şeşen.

İlhan Şeşen Kimdir?
Şarkılarıyla bizleri huzura sürükleyen İlhan Şeşen, 18 Haziran 1948 tarihinde Manisa‘da dünyaya geldi. Üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi‘nde tamamlayan Şeşen, mezun olduktan sonra da bir süre avukatlık yaptı. Bu yıllarda müziğe duyduğu ilginin arttığını fark etti ve 1968 yılında orkestralarda şarkıcılık yapmaya başlayarak müzik kariyerinin ilk adımlarını atmış oldu. Bu sırada gitar çalmayı da öğrenerek yeteneklerini geliştiren sanatçı, 1971 yılında “Kavga” isimli ilk 45’lik plağını piyasaya sürdü. Daha sonra 1983 yılında yeğenleri Burhan Şeşen ve Gökhan Şeşen ile yeteneklerini birleştirerek Grup Gündoğarken‘i kurdular. Dönemin ünlü tiyatrolarının müzikal çalışmalarını yürütürken aynı zamanda çeşitli mekanlarda sahne alan grup, kısa sürede ismini duyurarak beğeni almayı başardı ve 1986 yılında “Bir Yaz Daha Bitiyor” isimli ilk albümleriyle dinleyiciyle buluştular.
1995 yılında Gündoğarken’den bağımsız olarak İlhan Şeşen, ilk solo albümü olan “Aşk Haklı” albümünü piyasaya sürdü. Uzun yıllar beraber müzik yaparak dinleyicilerin gönlünü kazanan grup, 2000’li yılların başlarında İlhan Şeşen’in solo kariyerine yönelmesiyle beraber yola iki kişi olarak devam etti.
Bu dönemde İlhan Şeşen grup kariyerinin yanında “Gençler Haklı” ve “Arka Pencere” adlı televizyon programlarının yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlenirken “Amcam Burada” adlı radyo programını da hazırladı.
Neler Oluyor Bize?
2002 yılında sanatçının ikinci solo albümü olan “Neler Oluyor Bize?” dinleyiciyle buluştu. Albümle aynı adı taşıyan albümün giriş parçası, 2003 yılında 9. Kral TV Video Müzik Ödülleri‘nde En İyi Şarkı Ödülü‘ne layık görüldü. Bu albümünün hemen ardından “Ben Bu Şarkıları Kime Söyleyeyim?” adlı albümü yayınlandı. Bu albümlerin yayınlandığı dönemde TRT1’de yayınlanan “Mühürlü Güller” dizisinde rol aldı. 2004-2006 yılları arasında “Aliye” dizisinde Feyyaz rolünü canlandırdı. 2005 yılında 4. albümü olan “Aşk Yalan”ı sevenleriyle buluşturdu. Müzik alanında yeteneklerini kanıtlayan ve üzerine oyunculuğuyla da hayranlık uyandıran sanatçı ilerleyen yıllarda “Annem”, “Hayatımın Rolü” ve “Paramparça” dizilerinde de rol aldı.
Söz-Müzik: İlhan Şeşen
Başarılı müzisyenin imzası, çeşitli sanatçıların ün kazanmış şarkılarında da yer alıyor. Ayşegül Aldinç‘in “Farketmez”, Nükhet Duru‘nun “Aşık Oluyorum Eyvah”, Leman Sam‘ın “Rüzgâr” ve “Ayrılığa Dayanamam”, İzel-Ercan‘ın “Geri Dön”, Kerim Tekin‘in “Yine Beni Sev”, Metiner‘in “Gördüğüme Sevindim”, Yonca Lodi‘nin “Aşk Layık Olanda Kalmalı” ve “Fal”, Kenan Doğulu‘nun “Ellerimde Çiçekler” şarkıları Şeşen’in yazıp bestelediği şarkılardır.

Duygusal sesi ve etkileyici parçalarında anlattığı ruhumuza dokunan hikayeleriyle gönüllerde yer edinen İlhan Şeşen’in her şarkısında farklı bir yaşanmışlık hissine kapılmanız oldukça muhtemel. Şarkılarının hüzünlü tınıları arasından umut dolu notalar fışkırıyor adeta. Kendisine bir röportajında “Neredeyse tüm şarkılarınız çok sevilmesini neye bağlıyorsunuz?” sorusu yöneltildiğinde; “Benim hiçbir şarkımda umutsuzluk yoktur. Karamsar şarkı sevmiyorum. İnsanların hoşuna giden yanı bu bence.” cevabı da bu hisleri destekliyor.
Oyunculuğa yöneldiği yoğun tempolu yıllarında bile müziğine ara vermedi ve sevenlerini yeni albümleriyle buluşturmaya hep devam etti usta sanatçı. “Dertli”, “Gel” ve kendi ismini verdiği “İlhan Şeşen” albümlerinden sonra 2017 yılında “İstanbullu Şarkılar” adını verdiği albümüyle sevenleriyle tekrar buluştu. İsminden de anlaşılacağı üzere “İstanbul” konseptinin ağırlıkta olduğu bu albüm, asırlardır dillere destan olan bu şehrin iyi ve kötü yanlarıyla dinleyiciyi baş başa bırakarak İstanbul’un ara sokaklarından işlek caddelerine doğru bir yolculuğa çıkardı.
Gerek konsepti gerek nostaljik havasıyla dinleyenlerin büyük ilgisini toplayan bu albümün ardından İlhan Şeşen, başarılı piyanist Burçin Büke‘yle iş birliği yaparak “Ciddi Eğlence” isimli derleme bir albümle 2018 yılında yeniden dinleyenlerini sevindirdi.
Aynı yıl içerisinde sanatçının kariyeri boyunca müzik dünyasına kazandırdığı unutulmaz parçalardan oluşan bir derleme albüm yayınlandı. “Hediyem” adlı bu albümde birçok yetenekli sanatçı, İlhan Şeşen’e ait çok değerli parçaları yeniden seslendirdi. Sanatçının 47. sanat yılını kutlayan, 14 İlhan Şeşen şarkısından oluşan; Yalın, Aylin Aslım, Cem Yılmaz, Ceylan Ertem, Yaşar, İlhan Şeşen’in yeğeni Dilhan Şeşen ve daha birçok sanatçı, Şeşen’in gönüllerde taht kurmuş eski şarkılarını yeniden yorumluyor.
Her Alanda Yetenekli
Müzik ve oyunculuk kariyerini ulusal ve uluslararası alanlarda ödüllerle taçlandıran sanatçı başka sanat dallarında da eşsiz yeteneklerini sergilemeye devam ediyor. Başarılı şair ve yazar Sunay Akın ile birilikte, 2017-2021 yılları arasında “Aşk Şarkıları ve Öyküler” adını verdikleri gösteri ile çeşitli mekanlarda sahne aldılar.
2019’da kendi hayatından derlediği kısa hikayelerden oluşan ilk kitabı “Hayatım Hikaye” ile çıktı bu sefer sevenlerinin karşısına. Ünlü şarkılarının duygusal derinliğiyle tanıdığımız İlhan Şeşen’i bu kitapta çok farklı yönleriyle tanımak mümkün. Kendisinin ehliyetine el konulması anısıyla başlayan bu kitap zaman zaman okuyucuyu gülümsetecek ve sanatçının dünyasına bambaşka bir pencereden baktıracak türden bir eser.

“…gösterdin aşkın ucunu,
öylece bıraktın gittin…”
Dillerden düşmeyen aşk şarkılarıyla bilinen sanatçıya, bir röportajında yöneltilen aşk hakkında, “Sizce sevmek mi daha değerli, sevilmek mi?” sorusuna; “Sevilmek daha değerli geliyor bana. Diyorum ya, aşk herkes için başka bir şey ifade edebilir ve herkes istediğini söyleyebilir.” şeklinde cevap vermiş. Ayrıca; “Aşk herkese göre değişir, herkes istediğini söyleyebilir. Çok gelip geçicidir. Bir anda var olur, bir anda yok olur. “Seni seviyorum” demekle başlar, bir tarafın “Beni seviyor musun?” diye sormasıyla biter. Birine, “Beni seviyor musun?” diye sorduğunda o aşk zaten bitmiştir.” şeklinde eklemiştir.
Hayatının neredeyse hiçbir anından müziği ve sanatı eksik etmeyen, müziğinden de aşk ve umudu eksik etmeyen usta sanatçı, her alanda gösterdiği sayısız yetenekleriyle Türkiye’nin sanat tarihine hiç şüphesiz adını altın harflerle yazdırmayı başarmış.


