Söylenti Radar serimizde bu ay, duygusal yoğunluğu hissettiren ve gününüzün arka planını huzurlu ve neşeli tınılarıyla dolduracak Isaac Winemiller sizlerle!

Gerçek bir bağımsız sanatçı olan ve her zaman gelişmeye, yeni fikir ve deneyimlere açık Winemiller’la sade ama içten bir sohbete çıkıyoruz!
Isaac Winemiller’ı Tanıyalım

Isaac Winemiller, Minnesota doğumlu, Bozeman, Montana’da yaratmaya ve üretmeye devam eden bağımsız bir sanatçı. Montana State Üniversitesi’nden müzik teknolojisi alanından mezun olmuş ve yine aynı alanda bir eğitimci kimliğine sahip. Onun müziğinde dream-pop, chillwave ve folk-pop tınılarının karışık ama benzersiz bir birleşimini duyabilirsiniz.
Winemiller, aynı zamanda kardeşi Samuel Winemiller ve Josh Agustin‘in oluşturduğu dream-pop grubu Vansire ile basçı olarak sahne alıyor. Saksafon, elektrik ve akustik bas gitarı ustaca çalabilen; Moonlight Moonlight grubuyla da performans sergileyen Winemiller, bluegrass tarzını da grup içerisinde oldukça genişletiyor. Bluegrass türüyle kendini iyi ifade ettiğine inanan ve türle bambaşka bir bağı olduğunu iddia eden sanatçı, bu alanda da çalışmalarını sürdürüyor.
Müzikal Tarzı ve Yalnız Üretimin Gücü

Isaac, dream-pop, chillwave, lo-fi pop, folk-pop ve bedroom pop tarzlarını şarkılarında bir araya getirerek deneysel bir havada bizlere sunuyor. Nick Drake, Joni Mitchell, Sufjan Steven gibi sanatçılardan esinlenerek, dinleyicileri için sakin, içe dönük ve duygusal bir atmosfer yaratıyor.
Evinde tek başına, özüne dönerek çalışan, üretimine başka elleri ve zihinleri dahil etmeyen Isaac Winemiller, gerçekten güçlü ve bağımsız bir sanatçı. Hem stüdyo hem de yaşam alanı olarak kullandığı dairesinde şarkı sözlerine yazıp, kaydediyor ve besteliyor. Mix’leyip bizlere sunduğu her eseri, tamamen kendi birikimlerini yansıtarak, zihninin ücra köşelerinden izler taşıyor.
Bağımsızlığın Bilinçli Hâli

Bağımsızlık duygusu bilinçli bir tercih, özgür olmak, sanatını yaparken kısıtlanmamış ve rahat hissederek çalışmak bana göre paha biçilemez bir haz. Bağımsız ruhun zihne baskı uygulamadan, sizin yalnızca odaklanarak içinizden geldiği gibi çalışabileceğiniz her iş, her meslek, her sanat dalı, bıkmadan usanmadan vakit geçirebileceğiniz ve gelişebileceğiniz bir hobiye dönüşüyor. Bana göre bu dünyalara bedel. Burada Isaac’in kısıtlamalar olmadan takındığı bu özgür tavra ve kişiliğine de ayrıca hayranım.
Sosyal medyada, kişisel hayatında rahat ve sosyal hallerini de gösteren sanatçı, bunların dışında, sanatını tek başına ve kendine has yürütmeyi tercih ederek aslında dış filtrelere ihtiyacı olmadan, sadece duygusal iç dünyasının ve yalnızlığının gücünü kullanarak kontrolü elinde tutuyor. İçsel derinliğini ve bütünlüğünü bozmadan, kendisiyle konuşarak, anlatmak istediklerini dürüstçe anlatabiliyor. Her zaman yeni şeyler denemeye, öğrenmeye ve öğretmeye açık olması da onun hem samimi yönünü hem de eğitimci yanını besliyor. Müzikal yalnızlığını, estetik bir tercih haline getirerek bizleri çeşitli indie melodileriyle içten bir şekilde baş başa bırakmayı ve bu süreçte sessiz kalarak dinlemeyi seviyor.
Müzik Kariyerinin Dönüm Noktaları

İlk günden bu yana gelişerek adım atan ve kendine bir şeyler katarken aynı zamanda indie müzik çevrelerinde kendine güçlü ve sadık bir dinleyici kitlesi edinen Isaac Winemiller’ın içten, doğal ve sade tavrı, onun müzik yolculuğunu daha da değerli kılıyor. Kariyerindeki önemli dönüm noktalarına gelin birlikte göz atalım!
You May Be 21
2018’de yayımlanan ilk şarkısı You May Be 21, Isaac’in müzik yolculuğuna attığı ilk adımı temsil ederken, gençlik, büyüme ve kimlik arayışlarından bahseder. Belki de en ham, en içgüdüsel parçası olan You May Be 21, lo-fi prodüksiyonu, sanatçının sade ve içten kimliğiyle örtüşür ve biz dinleyicilere rahatlatıcı bir müzik keyfi sunar.
“There’s something in the air that we can’t breathe
(Hala soluyamadığımız bir şey var)
I think it’s something just for you and me”
(Sanırım bu sadece seninle bana özel)
Levels of Removal
İlk albümü “Levels of Removal” 2021’de dinleyicilerle sunulduğunda, bana göre albümün sosyal kapanma ve karantina döneminin hemen sonrasına bizlerle buluşmasının da bir sebebi vardı.
Sanatçı bu albümde mental sağlık mücadelelerinden, savunma mekanizmalarından bahsediyor. “Levels of Removal” 2018-2021 arasında yazılıp bestelenen, Winemiller’in iç dünyasından, duygusal deneyimlerinden yola çıkarak yazdığı parçaları kapsıyor.
A Lover’s Haze
Duygusal çözülmelere ve nostaljik temalara yer verdiği bu ilk albümde, hem hüznü hem de umudu aslında bir arada işliyor. Farklı duyguları ve hisleri dinleyicilere yine kendine özgü içten haliyle ortaya koyuyor. Isaac Winemiller’in müzikal çeşitliliğini, duygusal derinliğiyle birleştiren albüm dinleyicileri bambaşka bir duygusal yolculuğa çıkarıyor.
Albümün öne çıkan parçaları: A Lover’s Haze, Hazel Circles, How the Say (That I Love You). A Lover’s Haze kişisel favorilerim arasında, aşkın karmaşıklığını, ne kadar hem bulutların üzerinde hem de gözyaşlarıyla boğuluyormuşsun gibi hissetsen de, aşka düşmekten kaçamadığını usulca anlatan yapısıyla sizleri de büyülü, güneşe bakarmışçasına içine düştüğünüz bir aşka davet ediyor.
“And every time you cry
(Ve her ağladığında)
You start to realize
(Fark etmeye başlıyorsun)
You′re drowning in love
(Aşk içinde boğuluyorsun)
You’re falling in love”
(Aşık oluyorsun)
Rolling Hills Road
Yepyeni albümü “Rolling Hills Road” ise 2025’te dinleyicilerle buluştu. Doğayla iç içe, huzurlu, dingin hissettiren ve Isaac’in de albümü yaparken bizimle aynı şeyleri hissettiği, pastoral ve akustik havasıyla sakin bir havaya bürünmüş halde.
Doğanın sunduğu huzuru ve sükuneti, enstrümantal şekilde bizlere sunan Winemiller, içsel keşif ve bireysel olarak iç sesimizi dinlememiz için adeta bizleri uyarıyor. Öne çıkan başlıca parçalardan birisi All That I Needed, albümün çıkış parçası ve aynı zamanda en huzurlu hissettiren parça diyebilirim. Minimal synth düzenlemeleri, içten ve huzurlu vokaliyle biz dinleyenlere, ihtiyaç duyulan şeylerin aslında ne kadar basit olduğunu anlatır.
“You were all that I needed
(İhtiyacım olan tek şey sendin)
Now I don’t know who I am”
(Şimdi kim olduğumu bilmiyorum)
“Rolling Hills Road” albümü için öne çıkan diğer parçalar ise: Strawberry Moon, Just Let In, Ohi Baby Blue. Kendini duygusal olarak açabilmenin önemini anlatırken kayıp ve özlem temalarını da işleyen bu parçalar duygusal olarak sizi beslerken, müzikal açıdan da rahat, içten anlatımıyla huzurlu bir dinleti sunuyor. Bu parçaları dinleyerek albüme daha yakından göz atabilirsiniz.
Sözlerdeki Derinlik: Şarkıların Duygusal Haritası

Isaac Winemiller’ın müziği yalnızca kulağa hoş gelen indie havasındaki melodilerden ibaret değil. Her şarkı, bir ruh halinin, duygusal bir kırılmanın ya da dinginliğin hikayesini anlatır. Onun şarkılarını yüzeysel şekilde dinleyip geçmek de elbette mümkün. Yalnızca bir an duraksayıp dikkatle baktığınızda biraz kırılgan, belki içine dönük, dürüst ancak kendisiyle sık sık çelişen bir adamın zihninde bulursunuz kendinizi.
You May Be 21 ile gelen, 21 yaşın kafa karışıklıkları, yetişkinliğe atılan adımlardaki o çekingenlik, büyüme ve çocukluk arasındaki eşikte yitirdiğiniz umutlar ve hayallerle oluşan çelişkiler… Winemiller 21’in yalnızca bir sayı olmadığını aynı zamanda içsel bir kırılma noktası olduğunu büyük bir özveriyle anlatır.
Aşk Temasıyla Yeninden Tanışın
Aşk temalı parçalarda, aşkın hem karanlık hem de aydınlık yüzünü görürüz. A Lover’s Haze‘de, bir ilişkinin sadece o ilişkinin büyüsünü değil beraberinde getirdiği belirsizlik, bulanıklılık ve kontrol kaybını da bize sunar Isaac. Aşk onun şarkılarında net bir kavram olmaktan çıkarak bir sis bulutu gibi kafamızda uçuşur.
Loveburst parçasında aşkı daha yoğun dinler ve hissederiz. Burada aşk yalnızca duygusal ve hassas bir bağ değil, yıkıcı olabilecek kadar büyük bir güç taşır. Isaac, yalnızca sevgiye ve onun ruhani gücüne değil, sevginin ne kadar korkutucu ve sersemletici olabileceğine de dikkat çeker.
“This love is bursting from out of my soul
(Bu aşk ruhumdan fışkırıyor)
But I don’t know how to let go
(Ama nasıl bırakacağımı bilmiyorum)
I’m scared of giving up control”
(Kontrolü bırakmaktan korkuyorum.)
Isaac Winemiller ile birlikte, aşkla ilgili artık çözüm bulunan ve sorunların ete kemiğe büründüğü bir noktaya ulaştığımızı tam olarak Fruition parçasıyla hissediyoruz ve artık her şeyde arkadaş olmayı, yan yana olabilmeyi öğrenerek yolumuzda ilerlemeyi öğreniyoruz.
“I’m a dot in the distance
(Ben uzaktaki bir noktayım)
You’re too high to fall
(Düşmek için çok yükseksin)
and life is just a question to solve
(ve hayat sadece çözülmesi gereken bir sorudur)
I’ll be your friend through it all”
(Her şeyde senin arkadaşın olacağım)
Isaac Winemiller’ın sözleri, başta yumuşak ve romantik görünse de, altında hep zihinsel ve duygusal bir karmaşa barındırır. Onun şarkılarını dinlemek bir başkasının rüyasında ya da kabusunda bir misafir olarak dolaşmak gibidir. Her dizede biraz daha derine inersiniz ve her adım, geçtiğiniz her basamak sizde içsel bir keşfe dönüşür. Bu duygusal harita, yalnızca Winemiller’ın değil, dinleyicisinin de ruhuna açılan bir pusula gibidir.
Umuyorum ki bu ayki Söylenti Radar’da içinize işlemeyi başaran ve gündelik hayatınızda şiirsel sözleri ve yumuşak melodileriyle sizlere eşlik edecek o kişiyi severek dinliyorsunuzdur. Son olarak size son günlerde severek dinlediğim bir parçayı bırakarak yeniden görüşebilme dileklerimi sunuyorum. Hep müzikle kalın.
Kaynakça:
- Isaac Winemiller – “A Lover’s Haze”. obscuresound. Web. Erişim Tarihi: 28.04.2025
- Isaac Winemiller – “Let Go, Honey”. kidwithavinyl. Web. Erişim Tarihi: 28.04.2025,
- Isaac Winemiller. musixmatch. Web. Erişim Tarihi: 29.04.2025
- Isaac Winemiller – “All that I needed”. weallwantsomeone. Web. Erişim Tarihi: 30.04.2025