“Velhasıl hayat beklemiyor, beklemek gibi bir derdi de yok. Biz onu anlayana kadar gelip geçecek.” (s. 12)
Her hafta bambaşka dünyalara kapı aralamamızı sağlayan Söylenti Kitaplığında bu hafta Ömür İklim Demir’in kaleminden çıkan Muhtelif Evhamlar Kitabı isimli öykü kitabı var!
Ömür İklim Demir, 20 Ocak 1980 yılında Adana’da dünyaya gelir. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden lisans derecesiyle mezun olur. Yazarın edebiyat dünyasına adım atması ise çeşitli teknoloji dergilerinde serbest yazar ve editör olarak çalışmasıyla gerçekleşir. Ömür İklim Demir’in ilk öyküsü 2010 yılında Varlık dergisinde yayımlanır. Aradan geçen beş senenin sonunda ise ilk eseri olan Muhtelif Evhamlar Kitabı isimli öykü kitabı okuyucusuyla buluşur.

Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan bu öykü kitabı içinde barındırdığı birbirinden farklı öykülerle Haldun Taner Öykü Ödülü‘ne layık görülür. 2018 yılında Almanca’ya çevrilen 10 öyküden oluşan bu esere gelin birlikte yakından bakalım.
Muhtelif Evhamlar Kitabı’nı elimize aldığımız andan itibaren eser bizi ismiyle bir yolculuğa çıkarır. Muhtelif evhamlar tamlamasıyla okuyucu, çeşitli sıkıntılı, karamsar hayatların içine gireceğini fark eder. Kitabı ifadesiyle de tüm bu hayatların bir toplamı olduğunu düşünür. Herkes yaşadığı kadarını doldurur heybesine bu hayatlardan. Eseri bütün ve anlamlı kılan bir başka özelliği ise öykülerin başlangıcında bulunan alıntılardır. Her yazar aslında bir okurdur, Ömür İklim Demir’de belki de okuduğunda altını çizdiği bu alıntıları öykülerinin başına iliştirir. Edip Cansever’le başlayıp Edip Cansever ile biten bu düzen arasında Didem Madak, Ahmet Hamdi Tanpınar, Onat Kutlar gibi isimleri barındırır.
“Ve her şey dönüştü işte,
Kahverengi bir çarşambadan
Sapsarı bir cumartesiye.”
Edip Cansever
Eserin ilk üç öyküsü olan İçler Dışlar Çarpımı, Vasati 40 Yaş ve Tuz birbiriyle ilintilidir. İlk öykülerde okuyucusunu içine çekmeyi başaran yazar, her kelimede okuyucusunu farklı anlamlar arasında gezdirir. Melda ve İhsan’ın hikâyesini Melda’dan dinledikten sonra Taner’in hikâyesi girer araya. Peki, Taner kimdir? Sayfaları çevirdikçe giderilen bu merak öykülerin tadını bambaşka bir seviyeye taşır. Melda, Taner ve İhsan birbirinden farklı üç hayat, üç hikâyedir. Bu hikâyelerin ortak noktası ise üçünün de derinden hissettiği, yaşadığı yalnızlıktır.
Eserde yer alan öykülerde karakterlerin göze çarpan özelliklerinden biri de iç huzurlarına kavuşamamış olmalarıdır. Her karakter farklı yerlerde, farklı kişilerde arar huzuru. Bu arayışlardan biri illa ki okuyucusuyla bir benzerlik gösterir. Böylelikle okuyucuya Muhtelif Evhamlar Kitabı’nı benimsemek için bir sebep daha ortaya çıkar.

“Yani yalnızlık denen nane, öyle şarkılarda anlatıldığı gibi insanın üstüne gece vakti çökmüyor. Tam tersine gece vakti seyreliyor yalnızlık, hazmı kolaylaşıyor. Zor olan, güneşin parladığı öğle vakitleri, öğleden sonraları, pazar sabahları, cıvıl cıvıl piknik yapılan ikindiler… (s.28)
Ömür İklim Demir, eserlerini kaleme alırken Yusuf Atılgan, Albert Camus, Vüs’at O. Bener ve Oğuz Atay gibi isimlerin kaleminden etkilendiğini dile getirir. Sessizliği Öldüren Tuzluk öyküsü eserin son öyküsüdür. Bu öykünün kahramanı olan Selim ise bize tanıdık gelebilir. Oğuz Atay’ın unutulmaz eseri Tutunamayanlar’ın Selim’i ile benzer özellikler taşır. Hayatın içinde kaybolan, yalnız, yaşamın tadını alamayan biri olarak karşımıza çıkar.
Muhtelif Evhamlar Kitabı’nı okumak bir dostla sohbet etmeye benzer diyebiliriz. Kullanılan sade, samimi dil okuyucusunu öykülerle biraz daha yakınlaştırır. Gerçek hikâyeleriyle, içten yaşantılarıyla, yaşama isteğiyle yanıp tutuşan ama içindeki evhamların esiri olan karakterleriyle okuyucusunun üzerinde derin bir iz bırakır Muhtelif Evhamlar Kitabı.
Evham sahibi olanlar evhamlarına yol arkadaşı bulmak için evham sahibi olmayanlar ise bir evham sahibi olmak için okusun deriz!
“Hikâyeler hep böyle kötü mü bitmeli?
Düşüncenin sahibi sayfayı çevirdi.
Sayfa da geri gelmedi.(s.23)
Demir, Ömür İklim. Muhtelif Evhamlar Kitabı. Yapı Kredi Yayınları: İstanbul, 2023


