Her hafta başka sayfalarda gezinip, farklı dünyalara ulaşmamızı sağlayan Söylenti Kitaplığında bu hafta, Epiktetos‘un “Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimsenin Özgür Değildir“ adlı kitabı var!
Kölelikten filozofluğa uzanan hayatında düşünmeyi merkeze alan Epiktetos‘un düşüncelerini okuduğumuz kitabın düzenlemesi Aslı Perker‘e ait.
Kitap bizlere özgürlüğün ve mutluluğun formülünün Stoacı bir düşünürün söylediklerine dayanarak veriyor. Peki nedir bu Stoa? Stoacılara göre insan zihni dünyaya geldiğinde boş bir levha gibidir. Buna Tabula Rasa da denilebilir. Çevrenin etkisiyle bu levha izlere ev sahipliği yapar ve zihin oluşur. Stoacılar evrensel adalet ve eşitliğe inanırlar. Ayrıca insan özgürlüğünü yalnızca bilgeliğe bağlarlar. Başlarına gelen her türlü kötülüğü de Tanrı’ya bağlayarak açıklarlar.
Bu bilgiler ışığında kitaba baktığımızda Epiktetos mutluluğun pek çok yolu olduğunu söylüyor bizlere. İlk olarak sahip olmayı bırakmamız gerektiğini öğütlüyor. Çünkü eğer sahip olmazsanız, kayıp da etmezsiniz. İnsan onun olmayan bir şeyi nasıl kaybedebilir?
“Bir kenara yığılmış ev eşyalarımın arasında bir de demir lambam vardı. Sonra kapıda bir ses duydum ve lambamı alıp gittiklerini gördüm. Bunu hiç tuhaf bulmadım. Yarın, dedim, senin de bir lamban olmaz. Çünkü bir adam sadece sahip olduğu şeyleri kaybedebilir.”
Dünyada olup biten bütün olaylar ve insanın başına gelenlerin bir kısmı insanın kontrolündedir. Bazısı ise değildir. Bu ayrımı yapabildiğimizde mutluluğa ulaşmak pek de zor görünmüyor kitaba göre. Epiktetos’a göre insan elinde olan sebepler için elinden geleni yapmalı ve elinden bir şey gelmeyen şeylere canını sıkmamalıdır. Her şeyin başında bu ayrımı yapabilmek gelmelidir.
Epiktetos, insanın içindeki sese inanması ve güvenmesi gerektiğini söyler kitapta. Çünkü Roma filozoflarına göre bu içimizdeki ses, aslında Tanrı’nın sesinden başkası değildir. Mutluluk ve mutsuzluk da aslında bu sese bağlılığımız, bu sesi ne kadar dinlediğimizle alakalıdır.
“Güneşin, ayın, yıldızların, yerin ve denizin tadını çıkaran kişi ne yalnızdır ne de çaresiz.”
Kitabı okuduğunuzda Epiktetos’un düşüncelerini çoğu zaman semavi dinlerle özdeşleştirebilirsiniz. Ancak semavi dinlerden farklı olarak, Epiktetos bir ödül-ceza yöntemi sunmamıştır. Dünyadaki mutluluğu aramıştır. Ayrıca kitaptan almamız gereken en önemli nokta bu değil. Çünkü aslında her şeyin bir şekilde insan zihnine bağlandığını ve bunun da ancak insanın düşünerek yapabildiğini anlayabiliyoruz. Düşünen insan Epiktetos’a göre bilgeliğe ulaşmış ve mutluluğu yakalamıştır.
İlerleyen zamanlarda bu düşüncelerin ödül ve cezaya evrileceğini semavi dinlerde görüyoruz. Ancak Epiktetos bunu yalnızca soyut düşünceyle aktarmış ve insanlara dünyada mutlu olmanın yolunu göstermiştir.
“Gerçekten yaşamak zamanıdır: İçinde olduğun anı tam olarak yaşamak zamanı.”
Epiktetos düşünceleriyle bizlere geçmişte takılıp kalmanın hiçbir fayda sağlamayacağını anlatıyor. Ayrıca geleceği düşünmenin de olumlu bir etkisi olmadığını savunuyor. Ona göre anı yaşamak ve anın tadını çıkarmak gerçek mutluluğa ulaşmanın yollarından biri.
Geleceği ve ölümü düşünerek bugünü heba etmemeli ve hayatı kabullendiğimiz gibi ölümü de kabullenmeliyiz. Ayrıca Epiktetos kitapta, her insanın içinde Tanrı’nın bir parçası bulunduğunu ve insanın Tanrı’ya yani kendisine sığınması gerektiğini de söyleyerek insana değer biçiyor diyebiliriz.
“‘Sen saçından ve bedeninden ibaret değilsin. Senin kim olduğunu belirleyen seçimlerindir ve seçimlerin güzelse sen de güzelsindir’ der. Hayat tıpkı zar oynamak gibidir. Bahtınıza ne çıkarsa. Ancak önemli olan zarlar dağıldıktan sonra bahtınıza çıkanla ne уарасаğınızdır.”
Kaynakça:
Evrim Ağacı. “Stoacılık Nedir? Stoa Felsefesi; Fizik, Mantık ve Ahlakı Nasıl Bir Arada Ele Alır?”. Web. 26.11.2023
Epiktetos. Kendisinin Efendisi Olmayan Hiç Kimse Özgür Değildir. İstanbul: Destek Yayınları, 2023.