Söylenti Kitaplığından: Halime Kaptan

Yazı İçindekiler [hide]

Editör:
Sinem Aykın
spot_img

Her hafta farklı kitapların kapağını araladığımız ve sayfalarında kaybolduğumuz Söylenti Kitaplığında bu hafta Rıfat Ilgaz’ın Halime Kaptan adlı eseri var!

ataturkansiklopedisi

“İnsanların en namussuzu kimdir bilir misin? Herkes toprağı için cephelerde dövüşürken düşmana arkasını dönüp kaçandır.”

7 Mayıs 1911 tarihinde Cide’de dünyaya gelen Rıfat Ilgaz, eserlerinde Cide’nin doğal güzelliklerine, yöre insanına ve dönemin sorunlarına sık sık değinmiştir. II. Dünya Savaşı döneminde öğretmenlik yaparken gördüklerinin de etkisiyle eserlerini toplumsal gerçekçi anlayışla kaleme almıştır.

Halime Kaptan, toplumsal gerçekçi anlayışla yazdığı eserlerin en güzel örneklerinden biridir. Kurtuluş Savaşı’nda erkeklerle beraber cephanelik taşıyan, Türk kadınının bağımsızlık savaşında ne denli büyük bir rol oynadığını gözler önüne seriyor Rıfat Ilgaz.

“Sen yola gitmek isteyince seni kimse caydıramaz.” 

Halime Kaptan, yılların yorgun denizcisi Temel Reis’in gelinidir. Eşi askere gittikten sonra evin bütün yükünü üstlenmek zorunda kalan Halime Kaptan, üstüne bir de Temel Reis vefat edince her şeyle tek başına mücadele etmek zorunda kalır. İş başa düşünce kıyıda duran Temel Reis’in teknesini devralır ve ondan kalan işleri yapmaya başlar.

Teknede çalıştığı bir gün eşkıyalar Halime Kaptan ve tayfasını esir alır ve Rusya’dan kendilerine tuz getirmelerini isterler. Halime Kaptan o an kurtulmak için mecburen kabul eder. Ancak sorunlar bununla da bitmez. Köylerinde bulunan Rumların kurduğu çeteler Türklerden silah çalarak kendi mücadelelerinde kullanırlar. Halime Kaptan bunu kendisine yediremez ve Milli Mücadele’ye destek olmak için erkek kılığına girerek cephaneye silah taşımaya başlar.

“Ne korkusu korkuya benziyordu ne içini dökme isteği bir sevgiye… Nereden geliyor bu yalnızlık, kimsesizlik, çaresizlik duygusu…”

O dönemde erkeklerin yaptığı tüm zorlu işlerin rahatlıkla üstesinden gelir Halime Kaptan. Odun kırmak, toplamak, kaptanlık yapmak… O dönemde insanların kadınlara olan bakış açısı, kadınların toplumda görünür olmaması nedeniyle çok defa bastırılmaya çalışılan Halime Kaptan, büyük bir mücadele vererek Türk kadınının toplumdaki gücünü kanıtlamayı başarmıştır. Onun bu kararlılığından etkilenen köylüler ona büyük bir saygı duymaya başlamış ve mücadelesinde yanında olmuşlardır.

“Denizden korkulur. Gemici dediğin denizin oyunundan korkmalı. Korkmalı ki tetikte durabilsin! Yani demem şu ki Karadeniz’in karayelinden, yıldızından çekineceksin!”

Temel Reis’ten devraldığı mesleği layıkıyla yerine getiren Halime Kaptan, denizin durumunu, hava şartlarını, mesleğin getirdiklerini öğrenmiş ve kendi kendine yetmeye başlamıştır. Halime Kaptan bu sayede Halime Reis olmuştur. Küçük bir tekneyle kocaman başarılara imza atan kahramanımız, Karadeniz’in hırçın nefesini ensesinde hissetse dahi pes etmemiştir.

Halime Reis, bir yandan ataerkil düzenle mücadele ederken bir yandan da İnebolu’ya cephane taşıyarak adeta efsane haline gelmiştir. O küçük mürettabatı ile kocaman bir iş başararak Kurtuluş Savaşı’nda etkin bir rol oynamıştır. Karadenizli köylü bir kadının geçimini sağlamak için denize açılmasıyla başlayan macera bağımsızlıkta son bulmuştur.

“Zorbadan korkup susan bir kolcunun yoksul halkın karşısında aslan kesilmesi kadar gülünç ne olabilirdi?”

Yazar, Türk kadınının bağımsızlık yolundaki portresini resmederken Karadeniz ve Cide kıyılarının da güzelliklerini betimliyor. Denizin maviliğini, o mavilikten çıkan balıkları, yemyeşil ormanları ve ormanlara eşlik eden gökyüzünü anlatarak okuruna görsel bir şölen sunuyor.

Rıfat Ilgaz, Karadeniz kıyılarında Kurtuluş Savaşı’na katılan denizcileri, kahraman Türk kadınının arka planda Milli Mücadele için nasıl kendini siper ettiğini, tek bir kişinin bile bağımsızlıkta ne kadar önemli olduğunu, vatan sevgisini en yalın haliyle aktarmıştır okuyucusuna. Kadınların isterse neler yapabileceğinin en güzel kanıtı olan Halime Kaptan, ülkemizin ne büyük zorluklarla kurulduğunu kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı fark etmeden herkesin elini taşın altına koyduğunu ve en büyük mirasımızın bu vatan olduğunu hatırlatıyor bizlere. Hiçbir şey yapamayacağımızı düşündüğümüz anlarda ve umudumuzun tükendiği yerde Halime Kaptan bize elini uzatıp her şeyin mümkün olabileceğini gösteriyor.

“Mustafa Kemal’i görmemişti ama onun birçok iyi şeyler yapacağına inancı vardı.”


Kaynakça

Ilgaz, Rıfat. Halime Kaptan. İstanbul: Çınar Yayınları, 2021.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.