Söylenti Kitaplığından: Derz

Editör:
Gaye Nur Karabay

İnsan, insanın kurgusudur.

Her hafta başka sayfalarda gezinip, farklı dünyalara ulaşmamızı sağlayan Söylenti Kitaplığında bu hafta, Hakan Günday‘ın “Derz” adlı kitabı var!

Yarattığı çarpıcı kurgular ve karakterleriyle bizi kalemine hayran bırakan Hakan Günday, Türk edebiyatının başlıca yazarlarından birisi olarak karşılıyor bizleri. Asansörün dördüncü katta durmasıyla başlayan kitap, hala etkilerini devam ettiriyor. Zira Hakan Günday’ın yazmış olduğu Kinyas ve Kayra, kurgusuyla bütün kitaplarında etkisini sürdüren bir eser.

“Kendimi bildim bileli kendimi bilemeyeceğimi biliyorum.”

Eğer Hakan Günday’ın daha önceki tüm kitaplarını okuduysanız Derz, onlara göre daha sönük kalacaktır. Ancak önceki kitapları okumadıysanız hangi sırayla okumanız gerektiğini belirten bir rehberimiz mevcut!

Kitap belirli bir kurguyu içermiyor. Çeşitli dergilerde yazmış olduğu yazılarının bir birleşimi. Ancak bu yazılarında romanlarının etkisini görmeden edemeyeceksiniz. Belki de her kitabı için yarattığı çalışmaları içeren bir kitap demek daha doğru olacaktır. Günday’ın kaleme aldığı Kinyas ve Kayra kitabı öyle etkili bir roman ki hâlâ her kitabında onun izlerine rastlıyoruz ve onun izlerini bizzat arıyoruz.

Zaman kaybetme. Kaybettiğin her saniye seni değiştirecek ve sonra istesen de dönemeyeceksin şu an olduğun hale. Boşuna gelecek hayalleri kurup zihnini meşgul etme. Daha da önemlisi, kendini gelecekle kandırma. Sadece kendini ve içinde bulunduğun anı düşün. Kendini anlamaya çalış. 20 yaşındaki sen, kimsin?

Adeta Hakan Günday’ın not defterine indiğimiz bu kitap, ironik anlatımlar da içeriyor. Günday’ın kalemine alışıksanız zaten bu anlatımlar size tanıdık gelecektir. İlk kez tanışıyorsanız da oldukça hoşunuza gideceğinden eminiz.

Toplumsal olaylara karşı sert ve acımasız anlatımı Hakan Günday’ı diğer yazarlardan ayıran en önemli özelliklerinden birisi. Kitaplarında çoğu zaman rahatsız edici unsurlar barındırıyor ancak bu unsurlar insanlığın gerçeklerinden başkası da değil. Göremediğimiz gerçeklikleri tüm çıplaklığıyla bizlere ulaştırmayı başaran yazar, bu gerçekliklerle köşeye sıkışmış karakterlerinin iç dünyasına da bir meşale tutuyor.

“Peki.. Mesela kim anlatacak şimdi, vicdanın ne demek olduğunu?”
Gazi el kaldırdı.
“Söyle.”
“Vicdan, hocam, uyutmaz adamı, döndürür böyle, yatakta.” 

Yazarın kalemine bir kere alıştıktan sonra, yarattığı imgeler ve cümle yapılarıyla diğer yazarlarda bulamayacağınız bazı şeyler olduğunu keşfedeceksiniz Hakan Günday’da. Önceki kitaplarında karşılaştığınız kurgu ve sürükleyici anlatımı, belki bu kitapta bulamayacaksınız ancak yine de karakterlerin duygu geçişlerini ve yazarımızın olayları sizlere hem acımasız yolla hem de mizahi bir şekilde aktarımını seveceğinize eminiz.

Hayatı sorgulatan, öyküler -hatta satırlar- arasında durup soluklanacağız, belki zaman zaman kendi gerçekliğinize dönmek isteyeceğiniz Derz; dünyanın gerçeğini, acımasızlığını yüzünüze tokat gibi vuracak ve siz bu gerçeklikleri daha yakından görebilmek adına çevireceksiniz sayfaları.

Ben bir günde bu hâle gelmedim. Ben umudumu tırnaklarımla kazıya kazıya kaybettim.

Hikâyelerde yer alan bireylerin; psikolojik, fiziksel şiddet gören; aile ya da toplumsal baskıyı üzerinde hisseden çarpık zihinlerden oluştuğunu göreceksiniz. Sorunlu iç dünyalara kapı aralayan Günday, her öyküsüyle bizi başka bir yaşama, başka bir hayatsızlığa götürüyor. Bireyler yaşıyor ancak bu yaşama işi alışık olduğumuz yaşama eyleminden çok daha farklı bir boyutta.

Kitabın belki de en can alıcı noktası Kinyas ve Kayra kitabını yeniden hatırlatması. Zira kitabın içinde yer alan “Bir Kinyas ve Kayra Öyküsü” ile yeniden o kitaba dönüyor ve karakterlerle iç içe oluyorsunuz. Hakan Günday’ın en başarılı eserlerinden biri olan Kinyas ve Kayra’nın bariz bir şekilde izini yeniden görmek çoğu okuyucunun heyecanlanmasına vesile olan bir geri dönüş adeta.

Hayatı böyleydi. Ne eksik ne fazla. Her gün bir şekilde kendini öldürmeye yemin eder, defalarca dener ancak defalarca vazgeçerdi. Bu şehir denilen cehennemin en aşağılık yaratığı olarak yaşamaktan nefret etse de, kendini bir türlü öldüremez ve daima hayatta kalırdı.


Günday, Hakan. Derz. İstanbul: Doğan Kitap, 2023.

Gaye Nur Karabay
Gaye Nur Karabay
"yaşadım" diyebilmen için

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Sosyal Medyada Cinsiyetçi Stereotiplerin Yayılması: Paylaştıkça Büyüyen Kalıplar

Sosyal medya, cinsiyetçi kalıpları yaygınlaştırıyor; kullanıcılar bu normları sorgulamak yerine yeniden üretiyor.

Bitki Yetiştirmek, Mekânı Canlandırmaktan Fazlası mıdır?

Bitki yetiştirmek; estetik bir eylemden öte, politik, etik ve varoluşsal anlamlar taşıyabilir.

Ostrogot Krallığı: Roma Kartalı’nın Küllerinden Doğan İtalya

Hunların gölgesinden çıkarak Roma tahtına oturdular… Ostrogotların yükseliş ve düşüş hikayesini birlikte keşfedelim.

The Notebook Hangi Albümle Eşleşir?

Romantik filmlerin kilometre taşlarından The Notebook ve Jeff Buckley'den Grace albümünü ortak noktada buluşturuyoruz.

Müzik Listenize Eklemeniz Gereken 5 Bağımsız Sanatçı

Bu yaz, ruhunuza dokunacak hafif melankolik ve nostaljik tınılarıyla sizlere eşlik edebilecek indie sanatçılarla tanışmaya ne dersiniz?

Osmanlı’da Kadın Figürü: Validelerin Osmanlı Saltanatına Müdahalesi

Valide sultanların saltanatı, 16.yüzyılın ikinci çeyreğinden başlayarak Osmanlı'nın son dönemlerine kadar süren bir dönemi kapsar.

Beyaz Geceler Festivali: Uyumayan Şehir Saint Petersburg

Beyaz Geceler süresince St. Petersburg; ziyaretçilerine etkinliklerle, doğasıyla, sanatıyla ve sürekli aydınlık havasıyla büyülü ve masalsı bir deneyim yaşatır.

Bir Haftada Bitirilebilecek 3 Edebiyat Klasiği

Hayatın yoğun temposuna biraz ara verip bir haftada rahatlıkla bitirebileceğiniz, uzun süre aklınızda yer edecek üç edebiyat klasiğini ele alacağız.

Türler Arası Geçiş Yapan Sanatçılar: Country’den Pop’a Geçen 5 Sanatçı

Country’den pop’a geçen sanatçılar nasıl bir dönüşüm yaşadı? Shania Twain'den Taylor Swift'e türler arası yolculukları bu yazıda inceliyoruz!

Gerçek Kişilerden İlham Alınarak Yaratılan Kitap Karakterleri

Edebiyat, sadece bir hayal ürünü değil, insan ruhunun, yaşanmışlıklarının ve özlemlerinin bir yansıması, bir aynasıdır.

Editor Picks