Özellikle Instagram, Twitter ve TikTok gibi yaygın sosyal medya uygulamalarında karşımıza çıkan influencerlık artık bir meslek haline gelmiş durumda. Her kullanıcının en az bir influencer ismini duyduğu ya da düzenli takip ettiği bu platformlarda, cinsiyet rolleri geniş kitlelere ulaşmada büyük önem taşıyor.
Toplumdaki Kadın Algısına Influencer Etkisi

Kadın influencerlar, toplumda kadın algısını güçlü bir konuma mı getiriyor yoksa geleneksel kadın normlarını uygulayarak onu zayıflatıyor mu? Toplumun normlarından bir bakıma beslenen bu meslek, kadın influencerların çoğunlukla kadınlara, belki ihtiyaçları olmamasına rağmen, yeni makyaj trendleri ve malzemeleri sunarak aslında “nasıl daha güzel olursunuz” ve “toplumda fiziken nasıl daha çok beğenilirsiniz” fikirlerini kapitalist düşünceyle kadın bedeni üzerinden yararlanarak satıyor. Kadınların çoğunlukla görünüş ve tüketim odaklı bu içerik üretim faaliyeti aslında toplumda kırmak istenilen Laura Mulvey‘in deyişiyle kadının medyada (Mulvey’e göre özellikle sinemada) objeleştirilip, erkek gözüne hoş gelmesi motivasyonuyla hareket eden, kadının kimliğini sadece görünüşüne indirgeyen “erkek bakışı” (male gaze) ve kadının yerini klişelere indirgeyen patriyarkal düşünceyi isteyerek ya da istemeyerek desteklemektedir.
Influencerlar yalnızca makyaj sektörü üzerinden içerik üretmiyor; modadan seyahate, yaşam tarzından sağlığa ve fitnesse kadar birçok alanda aktif paylaşımlar yapıyor. Bazı tartışmalar, influencerlığın kadına kendini ifade etme gücü verdiğini ve kadınlık rollerini performatif olarak yeniden ürettiğine dair argümanlar da sunuyor. Kimi influencerlar, sürdürebilirlik, toplumsal cinsiyet eşitliği ve beden olumlama gibi konularda içerikleriyle öne çıkıyor. Yani bu meslek, aynı zamanda toplumsal geleneksel cinsiyet rollerini eleştirebilecek ve onları yeniden yazabilme imkanı verecek bir kaynak olarak da kullanılıyor.
Beden olumlama konusunda öne çıkan Harnaam Kaur, sağlıksal sorunları nedeniyle yüzünde sakal oluşan bir kadın. “Benim vücudum, benim kurallarım” diyerek toplumun kadın algısını tamamen kırıyor ve patriyarkal sistemin kendisine ve kadının erkek gözüne hoş gelmesi uğruna kendi benliğini yok saymasından beslenen kapitalist düzene devrim niteliğinde bir cevap veriyor. Kendisi olmak istediği için toplumda dışlanan herkese, beden olumlama odaklı içerikleriyle dünya çapında özgüveni aşılayan bu öncü kadın, sosyal medyanın cinsiyet rollerini yeniden yorumlaması aracılığını yerine getirmesinde iyi bir örnek.
Erkekler ve Influencerlık

Influencerlar, sadece toplumdaki kadın algısını değil, erkek algısını da şekillendiriyor. Bu içerikler, toplumda geleneksel “erkek” rolünün sürdürülmesine rehberlik eden bir unsur olarak düşünülebilir. Erkek influencerların çoğunlukla işledikleri temalar da kadınlarda olduğu gibi, geleneksel toplumsal cinsiyet rollerini ne yazık ki pekiştiriyor. Kadınlara “makyaj, moda, bakım, ev dekorasyonu veya lifestyle” temalarıyla toplumsal cinsiyet klişelerini dijital çağda sosyal medya yoluyla yansıtan bu kültür, erkeklere de atfedilmiş geleneksel rolleri bu yeni çağda “fitness, finans veya teknoloji” üzerinden güç ve başarı odaklı rollerle yansıtıyor. Bir erkeğin fiziken güçlü, maddi anlamda başarılı ve kontrol sahibi imajını dayatarak senelerdir sıragelmiş hegemonik erkek rolünü sürdürmesinde etkili bir güç haline geliyor.
Sosyal medya, yine kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de sadece toplumsal cinsiyet rollerini yaygınlaştıran etkiye sahip değil. Son yıllarda bazı erkek influencerlar “akıl sağlığı (mental health)”, “beden olumlama”, “feminist erkeklik” ve “duygularını açıkça paylaşma” gibi konular işlemeye başladı. Bu da klasikleşmiş erkek rolüne bir alternatif doğurarak toplumsal normları kırmada yardımcı bir güç oldu. Ayrıca bazı erkek influencerlar; kadınlarla ilişkilendirilen yemek, moda ve ebevenylik alanlarında da kendini göstermeye başladı.
Alternatif Bir Güç mü, Patriyarkal Sistemin Bir Aracı mı?

Influencerların yüz binlerce takipçisi olduğu düşünüldüğünde toplum üzerindeki etkileri reddedilemez bir gerçek. Onların kullandığı ürünlere ihtiyacımız olduğunu düşünmek, onlar gibi olma arzusu ve temsil ettikleri imaja sahip olma hevesi; çoğu insan farkında olmasa da toplumsal cinsiyet rolleri aracılığıyla hayatlarımıza girmekte. Sosyal medyada geniş bir kesim geleneksel cinsiyet rollerini benimseyip ona göre hareket ederken, diğerleri bu rolleri esneterek kendini ifade etme ve özgün alternatifler sunmada daha başarılı bir süreç izlemekte. Influencerlığın toplumu yalnızca geleneksel cinsiyet rollerini pekiştiren bir olgu olarak tanımlamak mümkün değil. Onların bir yandan alternatif yollar çizerek dijital çağda birçok insana ses oldukları gerçeği; öte yandan kadın ve erkeğe yüklenmiş rolleri kapitalist bağlamda pekiştirmeye devam etmeleri, göz önünde bulundurulması gereken iki temel gerçek olarak hayatımızda yer almaya devam ediyor.
Kaynakça
Mulvey, Laura. “Visual Pleasure and Narrative Cinema.” Screen, vol. 16, no. 3, 1 Oct. 1975, pp. 6–18, WEB.
Harnaam Kaur BBC Röportajı, 2018. WEB
Koç, Ç. T., & Aktaş, Y. (2023). Önce “Güzel”, Sonra “Anne”: Influencer Annelerin Güzellik Söylemi. Akdeniz Kadın Çalışmaları Ve Toplumsal Cinsiyet Dergisi, 6(2), 570-598. WEB.