Teknoloji geliştikçe internet ve sosyal medya da kendini yenilemeye devam ediyor. Bu durum da ilk elden biz insanları etkiliyor. Benliğimizle sosyal medya arasında görünmez ipten bağlantılar kuruyor, sosyal medyanın hayatımızdaki her şeyi etkilemesine hatta belki de yönetmesine izin veriyoruz.
Okuma alışkanlığımız ve kitap kültürümüz, bizi sosyal medyadan uzaklaştıran yegane uğraşlar olsa da sosyal medyanın etkisinden bizi tam olarak kurtaramıyor. Herkesin birbirini “influence” ederek bir şeyleri yapmaya veya almaya teşvik ettiği bu yeni düzenden kitaplığımız da isteyerek ya da istemeyerek nasibini alıyor.
Sosyal Medyanın Vazgeçilmezleri: Bookstagram ve Booktoklar

Pek çok konuda içerik üretmenin mümkün olduğu sosyal medyada, içerik fikirlerinden biri de edebiyata yönelerek kitap önermek. Özellikle gençler arasında çok yaygın olan bookstagram ve booktoklar sosyal medyanın kitap kültürümüze yön verdiğinin büyük bir kanıtı. Bir nevi arz talep meselesi. İsimlerini de hangi sosyal mecrada içerik üretiyorlarsa ona göre almaktalar.
Bu durum yayınevleri için de büyük bir avantaj sağlamakta. Yeni çıkan kitapları bu içeriği üreten hesaplara göndererek etkileşim sağlıyorlar. Kitabı kitapçıda gezerken görüp fark etmek yerine bir bookstagramın önerisi veya tanıtımıyla merak edip listeye eklemek çok daha kolay. Örneğin öneri yapılırken kitabın içeriğine dair görseller kullanmak bir okur olarak içimde, o kitabı hemen okumak yönünde bir istek doğuruyor.
Sanal Sayfalar: Kitap Kulüpleri

Kitap kulüpleri, hali hazırda hepimizin bildiği bir oluşumken özellikle pandeminin etkisiyle sosyal medyada yerini alması kaçınılmaz oldu. Bugüne geldiğimizde ise ünlülerin bile katılabileceğiniz kitap kulüpleri bulunmakta. Ve tabii ki bu yolla, bir kitabı okumak için ekran görüntüsünü almak oldukça olağan bir durum. Dünyanın farklı köşelerinden insanların bu kulüplerin hesaplarında toplanarak fikirlerini belirtmesi, kitap yorumlaması ve size öneriler yapması sosyal medya ve edebiyatın en güzel bir araya gelişlerinden biri. Sosyal medyanın kitap kültürünü yönettiğinin de bir başka örneği.
Sosyal Medya ve Kitap Reklamları
Reklam, yıllardan beri kitleleri etkileyerek tüketime davet eden bir araçtır. Sosyal medyada da influencerlar üzerinden yapılan bu reklamlar aynı zamanda algoritma sayesinde de “neyi beğenirsen karşına onunla ilgili bir ürün çıkarma” mantığıyla devam etmektedir. Sabah yabancı basımını görüp beğendiğiniz bir kitabın Türkçe basımının birkaç saat sonra storylerde dolanırken veya reelslar arasında gezinirken birden karşınıza çıkması kaçınılmazdır. Ya da reklama yapılan yorumları okuyup o kitabı almak konusunda büyük bir istek yaşamanız da kaçınılmaz olabilir.
Sosyal Medya Üzerinden Kitap Paylaşımı

Sosyal medyada paylaşım yapmak artık hayatımızın olağan akışı haline gelen bir durum. Hayatımızda olup bitenleri bir kadraja sığdırıp paylaşıyoruz. Bunu yapan birçok insanı da görüyoruz ve bunların arasında ortak zevklerimiz olan, sevdiğimiz insanlar da oluyor. Şahsen, okuduğum kitapları story atmayı seven bir kullanıcı olarak aynı şekilde paylaşım yapan arkadaşlarımın okuduğu kitaplardan etkilenerek listeme ekliyorum. Bu durum bazen hiç tarzım olmadığını düşündüğüm ve okumadığım konulardaki kitapları sevmemi ve kitaplığımda yer vermemi sağlıyor. Teknoloji çağında bu küçük etkileşim bile sosyal medyanın büyük ve yönetici etkisini gözler önüne seriyor.