Yüksek moda denince aklınıza gelen ilk isimler hangileri? Belki de bu soruya cevap olarak hiç düşünmeyeceğiniz, günümüzde pek bilinmeyen üç kız kardeşten bahsedeceğiz; Sorelle Fontana‘dan.
Hikayeleri Küçük Bir Terzi Dükkanında Başladı
Fontana kardeşler Zoe, Micol ve Giovanna 20. yüzyılın başlarında İtalya’da bir şehir olan Traversetolo doğdular. Anneleri kendisine ait bir terzi dükkanına sahipti ve kardeşler adeta moda dünyasına gözlerini açtılar. Çok genç yaşta modaya ilgi göstermeye başlayan kız kardeşler 2. Dünya Savaşı’nın ortasında kariyerlerine de bu alanda devam etme kararı aldılar.
Kardeşler Milano ve Paris‘te çeşitli atölyelerde çıraklık yaptıktan sonra, en büyükleri Zoe’nin attığı bir adımla hayatlarını tamamen değiştirecek bir yolculuğa çıktılar. Rastgele bir trene binen Zoe, bu yolculuktan hayatlarının dönüm noktası olarak bahsederdi. Bindiği trenin kendilerini bekleyen parıltılı hayata götüreceğinden habersizdi. Bu tren onları güneye götürüyordu: Roma‘ya!

İhtişamlı Moda İmparatorluğuna Tren Yolculuğu
Roma onlara yepyeni bir kapı araladı. Burada 1943’te kendi atölyelerini açan kız kardeşler, 18. yüzyıl / erken Rönesans giyim tarzlarından ilham aldıkları; dar bir gövde ve yumuşak, son derece geniş eteklerden oluşan sofistike ve elegan tasarımlarıyla kısa sürede ün kazandı. Zaten bu hızlı yükselişle Sorelle Fontana, kısa süre içinde İtalya’nın en gözde moda evlerinden biri haline geldi. İnsanlar kız kardeşlerin özgürce yaratılan ve mükemmel el işçiliğiyle buluşan tasarımlarını tercih etti. Öyle ki müşterileri ünlülerden, politikacılardan ve hatta kraliyet ailelerinden oluşuyordu. Sorelle Fontana sadece bir moda evi de değildi, aynı zamanda haute couture‘nin önde gelen temsilcilerinden biriydi. Haute couture; sadece özel sipariş üzerine üretilen, kişiye özel ve el işçiliğiyle yapılan yüksek moda tasarımlarını ifade eder. Sorelle Fontana da müşterilerine bu özel ve kişiselleştirilmiş deneyimi sunan, ender rastlanan moda evlerinden biriydi.
Üstelik Sorelle Fontana‘nın etkisi sadece İtalya sınırlarında kalmadı. Onlar, İtalyan yüksek modasını uluslararası pazara taşıyan ilk Maison‘lardan (Fransızca’da lüks moda markalarının atölyelerini tanımlamak için kullanılan bir terimdir) biriydi. Bu sayede “Made in Italy” kavramı dünya çapında tanındı ve Sorelle Fontana, İtalyan lüks modasının en önemli markalarından biri olarak bilinir hale geldi.
Yıldızları Giydirmek
Modacı kız kardeşler kariyerleri boyunca dünyaca ünlü isimlerle çalışma ayrıcalığına sahip oldular. Bu isimleri birlikte inceleyelim!
Audrey Hepburn
Çok sayıda filmde oynamış; başarısı, iyi kalbi ve güzelliğiyle bilinen Audrey Hepburn çeşitli etkinlik ve davetlerde modacı kardeşlerin tasarımlarını giyen ünlü oyunculardan biridir. Kendisi “War and Peace” (1956) filminde Micol Fontana tarafından tasarlanmış bir elbiseyle boy gösterdi.

Anita Ekberg
Unutulmaz film “La Dolce Vita” (1960)’da oyunculardan birkaçı Sorelle Fontana imzalı elbiseler giydi. Bu oyunculardan biri olan Anita Ekberg ünlü Trevi Çeşmesi sahnesinde Fontana kardeşlerin tasarımı olan siyah straplez bir elbise giydi. Bu elbise filmin ikonik sembollerinden biri haline geldi.

Ava Gardner
Başarılı Amerikan oyuncu Ava Gardner da çok sayıda etkinlikte kız kardeşlerin elegan ve sofistike tasarımlarını taşıdı. 1954 yapımı “The Barefoot Contessa” filminde Sorella Fontana tasarımlı elbisesiyle kamera karşısına çıktı.

Grace Kelly
Bir zamanların oyuncusu, sonradan Monako Prensesi olan Grace Kelly zamansız ve rafine tarzıyla örtüşen Fontana tasarımlarını sıklıkla tercih ediyordu. Kelly geçmişte oynadığı “To Catch a Thief” (1955) filminde de Sorelle Fontana tasarımı bir elbise giydi.

Elizabeth Taylor
Efsane oyuncu Elizabeth Taylor kız kardeşlerin tasarımlarına büyük bir hayranlık besliyor, sık sık tercih ediyordu. Başarılı oyuncu kırmızı halı dahil birçok davette Sorelle Fontana imzalı elbiseleri taşıdı.

Jacqueline Kennedy Onassis
Eski ABD First Lady’si Jacqueline Kennedy Onassis de Fontana kardeşlerin tasarımlarını çok sık tercih eden isimlerden biriydi. Moda konusunda halkı etkileyen bir isim olması nedeniyle markanın itibarını da fazlasıyla pekiştirdi.
Eşsiz Tasarımlarla Sanatın Buluşması
Onları böylesine kısa bir sürede öne çıkaran ve aynı dönem var olan, diğer moda evlerinden ayıran şey ise hiç şüphesiz tasarımlarını sanat ile birleştirmeleriydi. Kız kardeşler diğer modacılardan farklı olarak İtalyan sanatı ve mimarisinden ilham alır; Botticelli ve Michelangelo gibi artistlerin çalışmalarını incelerlerdi. Daha önce çoğunlukla kadın figüründen ve doğadan ilham alarak oluşturduğu sanat tarzıyla bilinen İtalyan ressam Eliano Fantuzzi gibi bir çok ressamın çizimlerini kumaşa, ressamların imzalarını da baskılayarak tasarladıkları elbiselerde kullandılar. Buna ek olarak Giuseppe Capogrossi, kendi erkek kardeşleri Lucio Fontana gibi çağdaş artistlerle de iş birliği yapıp sanat ve modayı birleştirerek kendi eşi benzeri olmayan tasarımlarını ortaya çıkardılar.
Ressam Giuseppe Capogrossi ile yaptıkları iş birliği, yaptıkları en büyük işlerden biriydi. Capogrossi, Sorelle Fontana‘nın tasarımlarında kullanılması için soyut şekil ve desenler kullanılan baskılar tasarladı ve bu baskılar kız kardeşlerin tasarladıkları eteklerde, elbiselerde ve bluzlarda kullanıldı. Metropolis koleksiyonlarında kız kardeşler Roma mimarisinden ilham aldılar. Koleksiyon şehrin süslü binalarını ve anıtlarını anımsatan detaylı boncuk işlemeleri ve nakışlarla süslenmiş elbiseleri içeriyordu.
Sorelle Fontana‘nın tasarımlarında sanata yer vermeleri o dönemde devrim niteliğindeydi ve İtalyan moda dünyasını yeni bir seviyeye taşımaya yardımcı oldu. Bu hareketleriyle modanın sadece giyimden ibaret olmadığını, kendi başına bir sanat formu olabileceğini göstermiş oldu. 1958 ve 1959’da düzenlenen iki resim ödülü Sorelle Fontana tarafından desteklendi, bu moda ve sanatçılar arasında tatlı bir işbirliğine dönüştü. Resimler elbiselerle buluşmuştu!
1958’de düzenlenen yarışmada tema “Roma Çeşmeleri” idi. Jüride televizyoncu Mario Riva, oyuncu Diana Dei ve başkan Giulio Carlo Argan yer alıyordu. Fontana kardeşler bu yarışmada serigrafi ve bilgisayar grafiklerine uygulanan resimsel tekniklerin öncüsü olan İtalyan ressam Maestro Nuvolo; savaş sonrası Avrupa sanatında önemli bir isim olan ve yırtık afişlerden yaptığı dekolaj ve psikocoğrafya çalışmalarıyla tanınan İtalyan ressam Mimmo Rotella gibi isimlerin sanat eserlerinden ilham alarak tasarladıkları elbiselerini sergilediler. Aynı yarışmada çeşitli ressamların modellerden esinlenerek oluşturdukları tablolar da yer alıyordu.

Geleceğin Hayalperestlerine Miras
Dahası bu usta modacı kardeşlerin moda ve sanatın kesişimi üzerindeki büyük etkisi bugün hala varlığını sürdürüyor. Birçok çağdaş tasarımcı hala ilham için sanata başvuruyor, moda evleri ve sanatçılar arasındaki işbirlikleri yaygın bir şekilde devam ediyor. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Lüks moda markası Louis Vuitton‘un ünlü sanatçı Jeff Koons ile 2017’de yaptığı işbirliği, Koons’un Mona Lisa ve Vincent van Gogh‘un Ayçiçekleri gibi ikonik sanat eserlerini yeniden yorumladığı çanta ve aksesuarlardan oluşan bir koleksiyonla sonuçlandı. Yine 2017’de Gucci ve Unskilled Worker‘ın, 2019’da Dior ve KAWS‘ın; ve son olarak da 2020’de Prada ve Damien Hirst‘in yaptığı işbirlikleri çağdaş tasarımcıların ve moda evlerinin hala sanat dünyasından ilham almaya devam ettiklerinin en önemli kanıtlarıdır. Bu gibi işbirlikleri sayesinde sanat ile moda arasındaki sınırlar bulanıklaşır, yüksek moda dünyasına yeni bir bakış açısı ve sanatsal unsurlar getirilir. Ve hiç şüphesiz bu akımda bayrağı taşıyan Fontana kardeşlerdir.
Kaynak
Life in Italy / Sorelle fontana: Couturiers to the Stars
Google Arts&Culture / Sorelle Fontana: from painting to dress
Encyclopedia / Sorelle Fontana
Missloveschic / The Italian Vintage Fashion House Sorelle Fontana
Dedecouture / Sorelle Fontana : Italian Fashion History
Harpersbazaar / Louis Vuitton ve Jeff Koons İşbirliği
Vogue / Gucci x Unskilled Worker
Gq / Dior Men x Kaws 2019 Kapsül Koleksiyonu
Belgraviagallery / Forever – Damien Hirst
harika! ❤️
”Bu tren onları güneye götürüyordu: Roma‘ya! ”
GERÇEKTEN İNANILMAZ BİR YAZI İNSANA KEYİFLİ ŞEKİLDE BİR ŞEYLER KATILMASI ÇOK HOŞ