Usta yönetmen David Lynch’in bu filminin özellikle gece izlenmesini tavsiye ediyorum. Lynch’in filmlerinin hepsinde bir parça bulduğumuz garip, tarif edilemez atmosferi gece daha net hissedebiliyoruz. Jeffrey’nin kesik bir kulak bulmasıyla başlayan hikaye, Jeffrey’nin şarkıcı Dorothy ile yaşadığı tuhaf duruma daha sonra da tam anlamıyla bir psikopat olan Frank’in olaya dahil olmasına bağlanıyor. Frank olaya dahil olduktan itibaren bambaşka yerlere ulaşan hikaye, renkleriyle göz dolduruyor.
Tavşan kostümü giyen bir insan ne kadar korkunç bir karakter olabilir? Aksine gülmemiz gereken karakteri filmin verdiği gerilim hissi sayesinde korkuyla karşılıyoruz. Donnie, etrafına uyum sağlamayı başaramayan, psikolojik sorunları olan bir karakter. Donnie’nin yaşamı hayali arkadaşı olan tavşan kostümü giyen kişiyle tanışmasıyla değişiyor.
Keanu Reves ve Sandra Bullock’in başrollerinde olduğu, iki farklı zaman içerisinde geçen romantik film, birbirlerine hem çok uzak, hem de çok yakın olan iki insanın birbirine ulaşmaya çalışmasını konu alıyor. Farklı zaman dilimlerinde yaşamalarına rağmen tek ortak noktaları göl evinin posta kutusudur.
4-) When Harry Met Sally (1989)Bu filmin romantik komedi türü arasında çok ayrı bir yeri var. Sinemanın en tehlikeli türlerinden biri olan romantik komedi, çoğunlukla absürt komediyi “aptallık” ile karıştırdıkları filmleri içinde barındırıyor. When Harry Met Sally, romantik komedi türünün en iyi filmi diyebiliriz. Harry ve Sally, üniversiteyi bitirdikten sonra birlikte New York’a seyahat ederken tanışırlar. Aynı araba içerisinde seyahat eden bu ikili neredeyse hiçbir konuda anlaşamazlar. Anlaşamadıkları konuların başında, erkek ve kadının arkadaş olamayacağı gelmektedir. Harry, erkek ve kadının normal bir arkadaşlık süremeyeceğini savunurken, Sally tam tersini savunmaktadır. Yıllar içerisinde birkaç defa bir araya gelecek olan bu ikiliyi neler beklediğini izleyeceğiz.
Giriş ve gelişme bölümü gayet sıradan işlenmiş olan bu film, sonuç bölümüyle aslında giriş ve gelişmenin de güzel olduğuna ikna ediyor bizi. Çiftçi Ray, tarlasını Beyzbol sahasına dönüştürmeye karar vermektedir. Bu fikrin diğer insanlar için ne kadar aptalca olduğuna aldırmadan hayallerinin peşinden gider. Ayrıca film, sinema tarihinin en iyi sonlarından birini içermektedir.
Avrupa’nın önde gelen yönetmenlerinden Lars Von Trier’in yıldızlarla dolu filmi, kameraya şiddet unsuru yansıtılmadan şiddet içeren bir film. Şiddeti, depresyonu, karamsarlığı adeta hissettiriyor anlatmaya çalıştıklarıyla. Justine’nin, ablasının görkemli malikanesinde, evlenme arifesini ve sonrasını görüyoruz. Farklı iki kişilikte olan Justine ve ablasının çatışmalarını ve daha fazlasını düğün öncesi, düğün ve düğün sonrası olanların ışığında izliyoruz.
Sırada durgun havasıyla insanın içine işleyen bir film var. Evine dönüp, karısına ulaşmaya çalışan bir hayalet anlatılıyor. Bir hayalet kendini nasıl fark ettirebilir? Yıllar geçse de kendi yerinden ayrılmayan hayalet; sevgiyi, kaybedileni ve kendi varlığının değerini aramaktadır.
8- ) Grossie Pointe Blanke (1997)
Listeye eğlenceli bir kiralık katil filmiyle devam ediyoruz. Martin, yıllardır yaptığı işi sorgulamaya başlamaktadır. Doğduğu ve büyüdüğü kasabaya birini öldürmek için giden Martin, şans eseri lise mezuniyet toplantılarının olduğu tarihte orada olacaktır. Gitmek ve gitmemek karasında kararsız olan Martin, dış etkenlerin etkisiyle toplantıya gitmek zorunda kalacaktır.
Amerikan edebiyatının önemli eserlerinden olan, sinemaya uyarlanan Sleepy Hollow, Tim Burton’ın yönetmenliğiyle romanın biraz dışına çıkan bir sinema örneği olmuş. Ichabod Crane, Sleepy Hollow kasabasında olan esrarengiz bir olayı araştırmak için gitmektedir. Başsız bir süvarinin gece yarısı ortaya çıkıp insanları öldürmesine başta inanmayan Ichabod, olayın üstüne gitmekte kararlıdır.
Kasırga nedeniyle 10 yabancı, garip bir otele sığınmak zorundadır. İsteyerek gelmedikleri bu esrarengiz yer, dış dünyayla tamamen iletişimlerini koparacaktır. Birbirlerini tanımayan bir grup insan, anlayamadıkları bir güç tarafından sıra sıra öldürülmeye başlayacaktır. Hiç kimse birbirini tanımazken kime güvenmeleri gerekecektir?