Son dönemin en çok ilgi çeken kitaplarını sizler için listeledik. Psikolojiden tarihe ve kişisel gelişime pek çok farklı konuları ele alan bu kitaplara gelin birlikte bakalım!
1) Seninle Başlamadı – Mark Wolynn
Listemizin ilk kitabı, son dönemin en popüler konularından biri olan “aile dizimi”ni ele alıyor. “Şu an yaşadığınız birçok travmanın, davranışlarınızın hatta huylarınızın aslında hayatınıza kalıtsal bir oluşumla dahil olduğunu biliyor muydunuz?” sorusuna cevap niteliğindeki kitap annenizin, kendi annesinin yaşadığı sorunların ve travmaların da kendisiyle birlikte var olmasını sağladığını savunuyor. Böylece daha anne karnındayken geçirdiğimiz süreçte bile bizler de bu varoluşa ortak olduğumuzu belirten kitap o sorunların ve yaşanan travmaların bizimle birlikte bugünlere kadar geldiğini öne sürüyor. Geçmişimizin bize en büyük “mirası” olan travmalarımızın bugüne gelene kadar gelişimi hakkında bilimsel verilere dayanarak hazırlanan Seninle Başlamadı, aile dizimi konusu hakkında temel düzeyde fikir sahibi olmanızı sağlayacaktır.
2) Atomik Alışkanlıklar – James Clear
Alışkanlık edinebilmek için bir rehber arıyorsanız eğer doğru yerdesiniz. Atomik Alışkanlıklar adlı kitap adeta bir rehber niteliğinde. Kitap çaba gösterip kalıcı sonuçlar elde etmenin ipuçlarını barındırıyor. Motivasyon eksikliğinin ve iradesizliğin üstesinden gelebilmeyi; günden güne başarı için %1’lik bir oranda dahi olsa ilerlemek gerektiğini yapılan araştırma sonuçlarını baz alarak da açıklayan eserin bu kadar çok ilgi görmesi günümüzün önemli sorunlarından birini ele alıyor olması.
3) Kaplanın Sırtında – Zülfü Livaneli
Tarihi olaylara heyecanlı bir izlenim katan ve adeta Sultan II. Abdülhamid devrine aynanın öbür tarafından bakış tutan bir kitap Kaplanın Sırtında. Tarihçi Ali Yaycıoğlu’nun “Geçmişin ve geleceğin, devrimin ve çöküşün büyük hayallerin ve hayal kırıklıklarının beraber yaşandığı yüklü ve zor bir dönemin anlatıldığı ön yargısız bir roman…” diye bahsettiği bu eserde Livaneli, II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesinin ardından yaşadıklarını çağdaş edebiyattan parçalarla birleştirerek bireyi, toplumu ve iktidarı sorguluyor. Selanik sürgünü boyunca Sultan’ın ve hususi doktoru olan Tabip Yüzbaşı Atıf Hüseyin Bey’in hatıratından yola çıkarak oluşturduğu bu tarihi romanda, yönetime karşı çarpıcı bir bakış açısı sunuyor.
4) Mutlu Olma Sanatı – Arthur Schopenhauer
“Mutlu olmak ve mutlu yaşamak mümkün müdür?” Bu sorulara cevap niteliğinde bilgiler içeren kısa ama etkili eser bir süredir en çok ilgi çeken kitaplar listesinde. Schopenhauer’e göre yaratıkların en mutsuzu insandır ve her türlü işin kaynağı olan irade, dünyadaki bütün kötülüklerin çıkış noktasıdır. Dünya kötü bir yerdir ve kötülüğün en belirleyici yönü, acı ve mutsuzluğun her yerde hazır ve nazır oluşudur. Bu açıdan baktığımızda Mutlu Olma Sanatı, iyimser dünya görüşüne karşı çıkan ve yaşadığımız dünyayı olası tüm dünyaların en kötüsü sayan Schopenhauer’dan beklenmedik bir kılavuz niteliği taşıyor. Adını felsefe tarihine kötümser olarak yazdıran filozofun bu küçük kitabı mutluluğa ulaşma çabası olarak hayata dair pratik bir felsefeyi ele alıyor.
5) Güzel Dünya Nerdesin – Sally Rooney
Listemizin çağdaş popüler parçalarından biri olan Güzel Dünya Nerdesin, bize farklı şehirlerde yaşayan ve otuzlu yaşlarına yaklaşmış olan iki arkadaşın Alice ve Eileen’in hikayesini anlatıyor. Roman yazarı Alice, bir flört uygulaması sayesinde tanışmış olduğu depo işçisi Felix’le tanışıp yakınlaşıyor. Eileen ise sona eren ilişkisinin yaralarını sarmaya çabalarken bir yandan da çocukluk arkadaşı Simon’ın çekimine kapıldığını hissediyor. Alice ve Eileen ilişkiler, sanat, edebiyat ve günbegün belirsizleşen gelecekleri hakkında yazışırken hem arkadaşlıklarını hem de hayata bakışlarını sorgulamaya başlıyorlar. Aşklarına, kalp kırıklarına, günü yaşamaya ve muhabbetlerine tepelerinden ayrılmak bilmeyen bir bulut eşlik ediyor. Peki ya karanlıktan önce son durak mıdır bu? Güzel bir dünyanın varlığına inanmanın bir yolu var mıdır?
6) İyi Aile Yoktur – Nihan Kaya
İyi aile yoktur! Ya da gerçek şu ki iyi aile, “İyi aile yoktur” düsturuyla hareket edebilen ailedir. İnsanlar çocuk sahibi olduğunda farkında olmadan kendi çocukluğuna dair anıları da tekrardan yaşar diyen Nihan Kaya kitapta bu konuyu derinlemesine ele alıyor. Çocuğumuzla olan ilişkimizin, anne-babamızla ilişkimizin devamı niteliği taşıdığını savunan yazar çocuğumuzla doğru bağ kurmanın ancak kendi çocukluğumuzu ve içimizdeki çocuğu tamir etmekle gerçekleşeceğini savunuyor. Her insanın içinde anne, baba, çocuk vardır ve güçlü psikoloji aslında, içimizdeki çocuğun güçlü olarak var olabildiği psikolojidir diyen kitap sadece anne-babalara değil, kendini daha iyi anlamak isteyen her yaşta insana hitap ediyor. Bu kitabın sunduğu farklı bakış açısıyla, neden acı çektiğimiz; sevilmeyi neden isteyip sevgiyi kaybettiğimizde neden üzüldüğümüz; işlerimizi neden ertelediğimiz gibi kendimize dair birçok şeyin altındaki nedeni açıklayan yeni bir bakış açısı keşfedeceksiniz.
7) İnsanlığımı Yitirirken – Osamu Dazai
“Ben hala, ölmeyi bile becerememiş utanmaz, aptal bir hayaletten, ‘yaşayan bir cesetten’ başka bir şey değildim.”
Yirminci yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından sıra dışı hayatıyla meşhur Osamu Dazai, intiharından hemen önce tamamladığı, Japonya’nın en çok okunan romanlarından İnsanlığımı Yitirirken’de topluma dahil olmayı beceremeyen, her şeyi eline yüzüne bulaştıran, çevresindeki herkesi hayal kırıklığına uğratmaya mahkum bir ötekinin acıklı hikayesini anlatıyor. Dazai’nin yaşamıyla çokça paralellik taşıyan bu roman, kendini çocukluğundan beri bir başarısızlık abidesi olarak gören, aristokrat bir ailenin oğlu Oba Yozo’nun hayatını ele alıyor. İtiraf niteliğindeki üç bölümden oluşan hatıratında yazar alkolizmle, geyşalarla ve sonuçsuz kalan intiharlarla dolu “utanç” yüklü yaşamının günahını çıkarıyor.
İnsanlığımı Yitirirken, aslında yazarın yıllara yayılmış olan edebi intihar mektubunun son kısmıdır.
