Snowpiercer 3. Sezon İncelemesi: Yeni Cennet’e İlk Bakış

spot_img

2020 yılında Netflix’te yayınlanmaya başlayan Snowpiercer dizisi, 29 Nisan 2022 tarihinde 3. sezon finalini gerçekleştirdi.

Snowpiercer 3. Sezon Onayı Aldı | Dizi-Mania | Dizi Haber Kaynağı
Görsel dizi-mania.com’dan alınmıştır.

Birçok dizi ve filme konu olan “kıyamet sonrası yaşam” temasını burada da görüyoruz. Bir patlama, biyolojik silah veyahut uzaylı istilasının aksine tüm dünyanın donarak yaşanılamaz hale gelmesinin üzerinden yedi yıl geçmiştir. Bu yedi yıl boyunca tüm dünyayı boydan boya dolaşan bir tren vardır. Bu tren içerisindeki kast sistemini andıran alt-üst ilişkisi, sınıflar arası yaşanan çekişmeler ve belirgin bir şekilde görülen adaletsizlik gibi olguları üç sezon boyunca dolu dolu izledik.

Üç sezon boyunca dizide yer alan oyuncular; Daveed Diggs, Jennifer Connelly, Sean Bean, Mickey Sumner, Annalise Basso, Sasha Frolova, Alison Wright, Benjamin Haigh, Roberto Urbina, Katie McGuinness, Susan Park, Lena Hall, Sheila Vand, Sam Otto, Iddo Goldberg, Jaylin Fletcher, Rowan Blanchard ve Steven Ogg.

Dizi, 2021 yılında toplamda dört farklı dalda aday olsa da sadece Eleştirmenlerin Süper Seçimi Ödülleri Bir Aksiyon Dizisinde En İyi Erkek Oyuncu Kategorisinde Daveed Diggs ödülü kazanmıştır.

Snowpiercer Genel Bakış

Snowpiercer dizisinde yaşanılmaz hale gelen dünyayı yılda sadece bir kez dolaşan 1001 vagonluk Snowpiercer, içerisinde yaşamaya çalışan insanların hiyerarşik düzen içerisinde haklarını elde edebilmek uğruna savaşmayı hatta ölmeyi bile göze alabileceklerini anlatıyor.

Dünyanın yaşanılabilir bir yer olması için çabalayan bilim insanlarının yanlış bir hareketi sonucu tüm dünyanın soğuktan donmasına çok az bir zaman kala milyarder ve aynı zamanda mühendis Mr. Wilford’ın inşa ettirdiği tren, uzun bir sınıfsal ayrıma, sosyal adaletsizliğe ve devamında gelen başkaldırıya ev sahipliği yapıyor.

Bahsettiğimiz bu sınıfsal farklılığı ise en net olarak trenin “kuyruk” kısmında görüyoruz. Tren harekete geçmek üzere olduğu son dakikalarda trene kaçak olarak binen insanlar, trene biletle giren yolculardan ayrı tutularak kuyruk kısmına hapsedilmişlerdir. Sınırlı yiyecek ve su, barınma ve elektrik ile yaşamaya çalışan bir sürü insan, haliyle trene ve de ona bağlı olarak Mr. Wilford’a büyük bir kin beslemişlerdir.

Sadece telefonla iletişim kuran Mr. Wilford neden hiç yolcuların yanına gelmemektedir? İlk başlarda bu soruyu ustalıkla savuşturan Melanie, bir süre sonra köşeye sıkışmaya başlamış; özellikle kuyruk kısmında yaşam savaşı veren yolcular Mr. Wilford’un trende olup olmadığı öğrenmek için plan yapmaya başlamışlardır.

Mr. Wilford Trende Değilse Bu Tren Nasıl İşliyor?

Kızını feda ederek Wilford’u geride bırakan ve trenin yönetimini gizli bir şekilde eline geçiren Melanie artık ifşa olmuştur. Başlarda yaşanan karmaşayı kıvrak zekası ile bastıran Melanie ve bizleri zorlu ve heyecanlı günler beklemektedir.

2. Sezon Melanie
Görsel kayiprihtim.com’dan alınmıştır.

Layton’un trenin yönetimini ele alması, Wilford destekçileri ile Layton destekçilerinin savaşması, Melanie ve Ruth’un Layton’un yanında yer almaya başlaması derken trende işler ters düz oldu diyebiliriz. Peki bunca karmaşa ne için? Bunca zamandır belirli bir hiyerarşik düzen içerisinde işleyen tren, aynı düzenin devam edemez miydi? Var olan düzeni devam ettirmek miydi doğru olan yoksa gerçekleri görmeye başlayıp adalet ve demokrasinin ışığında ilerlemek mi?

Gelin, son derece heyecanlı bir şekilde son bulan 3. sezona hızlıca bir göz atalım.

Snowpiercer 3. Sezon

Sezona “Melanie yaşıyor mu?” sorusu ile başladık. Treni ve trendeki insanları korumak, düzenin bozulmasını engellemek uğruna kendi hayatını riske atan Melanie, trende adeta bir kahraman ilan edildi.

Melanie dönene kadar alınan her karar, atılan her riskli adım Melanie ve onun fikirleri uğruna atıldı ve Melanie, tüm yolcuların zihnine bir kahraman olarak kazındı.

Yeni sezon, önceki olayların yaklaşık altı ay sonrasından başladığı için artık iki tren var; Wilford’un kontrolünde olan tren ve Layton’un kontrolündeki tren. Wilford bir yandan kendi trenindeki gizli direnişçileri yakalamaya çalışırken diğer yandan Layton ve diğerlerine ulaşarak “kendi trenini çalan korsanlardan” intikamını almak için geri sayım yapıyor.

3. sezonun başlarında damga vuran bir karakter, diziye dahil oluyor: Sasha.

Layton ve diğerleri, Melanie’nin topladığı verileri takip ederek yaşanılacak bir yer ararken kimliği belirsiz bir kadınla karşılaşırlar. Uzun yılların ardından iki taraf da birbirine yabancı birisi ile karşılaştığından dolayı haliyle ilk temas pek de dost canlısı gerçekleşmiyor.

Dostane karşılaşmadan uzak bu ilk temasta Layton, kısa bir baygınlık geçirir ve bu baygınlık sırasında kısa ama etkili bir rüya görür. Bu rüyanın ardından Yeni Cennet’i gördüğünü iddia ederek trenin rotasını tek bir yere sabitler. Gördüğü rüya Layton’un zihnini ele geçirdiği için Layton, bu rüyanın gerçeklik payını hiç sorgulamadan harekete geçer. Tabii bunun için trendeki insanlara küçük beyaz yalanlar söylemeyi de ihmal etmez.

Yeni Cennet’den geldiği iddia edilen Sasha, trendeki insanlara yalan tohumları serpiştirirken arka planda Layton ve diğerleri, rota hesaplamalarına devam etmektedir.

Son Bölüm: İlk Günahkarlar

İlk Günahkarlar adını taşıyan son bölüm, oldukça şaşırtıcı bir sonla bitti.

İlk olarak Melanie, bilime göre hareket eden birisi olduğu için trenin rotasının değişmesini istememektedir. Farklı amaçlara hizmet etse de aynı şekilde Wilford da Melanie ile aynı şeyi istemektedir. Bu durumda Melanie, kendinden neredeyse utanarak Wilford ile anlaşma yapar ve Wilford’un askeri gücünü kullanarak trende hakimiyet sağlayacağını düşünür.

Ancak Melanie, diğer yandan da Layton ile aynı şeyi istemektedir: Trende kan dökülmemesi. Bunu ön planda tutan Melanie ve Layton, gizlice iş birliği yaparak Wilford’u alt ederler ve onu trenden postalarlar.

Bundan sonra ise geriye trenden ayrılarak Yeni Cennet’e gitmek isteyenler ve külüstüre dönen trende kalmak isteyenler ayrımı vardır. Bu zorlu seçim için sadece altı saati olan yolcular, zor bir karar vermiştir. En sonda ayrımlar yapıldıktan sonra tren tam tarım vagonunun ortasından ayrılarak herkes kendi yolundan gitmeye başlamıştır.

Yeni Cennet’e gitmek için makas değiştiren Layton ve ekibi, oldukça tehlikeli bir köprüden geçerek adeta ölüm tehlikesi ile burun buruna gelirler. Köprüden sonra raydan çıkan tren, yavaşlayarak durur. Veriler ise dışarıdaki sıcaklığın önce -10°C, saniyeler içerisinde -5°C  ve gittikçe artan bir sıcaklık değerine sahip olduğunu göstermektedir.

Herkes korunmasız olarak büyük bir heyecanla trenden dışarı adımını atar. Dışarının neye benzediğini, temiz havanın nasıl bir his olduğunu unutanların hissettiği duygu karmaşası ile trende doğanların ilk defa trenden dışarı adım atmasının verdiği heyecan ve tedirginliğin izleyiciye başarıyla hissettirildiği bu sahne son derece başarılıydı diyebiliriz.

Trenin raydan çıkarak durduğu an “Dışarısı yaşamaya elverişli değilse ne yapacaklar?” sorusu akıllarınızda canlanırken trenden çıktıkları an yaşadığınız rahatlama, merak ve keşif duygusu tüm vücudunuzu ele geçiriyor.

Yaklaşık üç ay gibi bir süre sonra ise Melanie, trenin başında otururken yolun ilerisinde büyük bir patlama görüyor. Gökyüzüne uzanan bu dev patlamada havaya saçılan metal malzemeleri görmekteyiz. Bu patlama, havadaki bulutları dağıtarak Güneş ışınlarının açığa çıkmasını sağlıyor.

İlk başta herkesin aklına Layton ve beraberindeki insanların bu teknolojiyi nasıl elde etmiş olabileceği sorusu geliyor olabilir. Ama ayrılmalarının üzerinden sadece üç ay geçtiği için, trenin dünyayı yılda sadece bir kez tam turladığını göz önünde bulundurursak; Melanie’nin gördüğü yaşam belirtileri Layton ve beraberindekilere ait değil. Bu da demek oluyor ki hayatta kalmayı başaran başkaları da var ve bunlar yaşamak için bir şeyler deniyor.

Snowpiercer 2. Sezon inceleme
Görsel kayiprihtim.com’dan alınmıştır.

Wilford’un yeni sezonda da olacağını tahmin etmek güç değil. Vücuda yapışan bir kene gibi asla rahat vermeyen Wilford ve kimliği belirsiz hayatta kalanların bulunduğu yeni sezon, bir hayli eğlenceli ve bol aksiyonlu geçeceğe benziyor.

Snowpiercer: 4. Sezona İlk Bakış

Henüz 3. sezon yeni final yapmışken 4. sezona ilk ışıklar yakılmaya başlandı. Yeni sezon yeni yüzler demektir. Bu yüzden de yeni sezonda diziye dahil olacak isimlerden ikisi şimdiden açıklandı bile. Bu isimler; Amerikalı aktör Michael Aronov ve Marvel evreninin Agent Phil Coulson’ını Clark Gregg.

Üstelik yeni sezonda dizinin baş yazar koltuğuna oturacak isim Paul Zbyszewski olacak. Amerikalı televizyon yazarı, Lost ve yaratıcısı olduğu Day Break dizilerinde çalışmalar gerçekleştirmiştir.

4. sezonun çekimleri 28 Mart 2022 tarihinde Kanada’nın Vancouver şehrinde başladı. 5 Ağustos 2022 tarihine kadar çekimlerin devam etmesi planlanan yeni sezonun yayın tarihi ise henüz belli değil.


KAYNAK

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Love Bombing Kavramının Chuck Bass ile Eşleştirilmesi

Chuck Bass'in Blair'e yaptığı aşk bombardımanının gerçek aşk değil de manipülasyon olması.

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Editor Picks