Hasan Bardakçı ve Onur Can Sığırcı‘nın birlikte kaleme aldığı ve yönetmenliğini paylaştığı 2024 yapımı Siyah ve Beyazın Trajedisi, temeline Altay Türklerini alan bir dram öyküsüyle izleyicinin karşısına çıkıyor. Berlin Film Festivali Türk Sinema Kataloğu, Folklör Film Festivali ve Lift-Off Film Festivali bünyesindeki seçkilerle adını duyuran yapım, yalnızca derin bir kültürden beslenmiyor, aynı zamanda üzeri tozlanmaya yüz tutmuş bir kültürü sinema aracılığıyla gün yüzüne de çıkarıyor. Bu yazımda sizleri yalnızca bir sinemasever olarak değil, aynı zamanda kadim kültürlerin bir meraklısı da olarak trajik bir hikâyeyi incelemeye davet ediyorum.
Siyah

Melih Ekener‘in hayat verdiği Kara Şaman, yalnızca siyah rengin ve beraberinde getirdiği kötülük algısının değil, aynı zamanda gerçekliğin, geçmiş acıların ve pişmanlığın bir temsili olarak da filmde yer alıyor. Kara Şaman’ın ağzından dökülenler ve Korkut karakteri ile arasındaki çatışma, izleyiciyi bir yandan mistik bir sohbetin tanığı yaparken diğer bir yandan da kendi iç dünyasında yolculuğa çıkmaya itiyor. Öyle ki, izleyici bu durumun beraberinde sohbetin sadece tanığı olarak kalmıyor, bir anlamda sohbete dahil de oluyor.
Beyaz

Uzay Emre Zilayaz‘ın canlandırdığı Korkut karakteri, hem filme ismini veren beyaz rengi temsil etmekte hem de insanoğlunun bir yansıması olarak filmde yer almaktadır. Film, genel olarak insanoğlunun içinde taşıdığı iyi ve kötü birlikteliği üzerine inşa ediliyor yorumunu yapmak mümkündür. Öyle ki, Korkut’un cesaret göstererek yüzleştiği şey yalnızca Kara Şaman değil, kendi içindeki pişmanlıkların da bir temsilidir. Okumayı derinleştirdiğimde Kara Şaman’ın Korkut karakterinden başkası olamayacağı ihtimalini de göz ardı etmenin son derece zor olduğunu samimiyetle söyleyebilirim.
Trajedi

“Siyahın olmadığı yerde beyaz anlamını yitirir, Üstelik her ikisi de hayatın gerçek parçaları.”
Kısaca özetlemek gerekirse: Film; iyi, kötü, gerçeklik, pişmanlık ve daha pek çok kavram üzerine bir sorgulama alanı sunuyor. Yalnızca ismen değil, inşa ettiği anlatı aracılığıyla da siyah ve beyazın birlikteliğine dikkat çekiyor. Son olarak, yönetmenin finalde yaptığı cameo ise belki de bu trajedinin sürekliliğine vurgu yapıyor. Böylece film, izleyenlere anlatısı zengin, keyifli bir seyir deneyimi vaat ediyor. Keyifli seyirler!
Fragmanı izlemek isteyenler için:
Kaynakça
Öne Çıkarılan Görsel: Web.