Şirvanşahlar: Demir Kapı’nın Muhafızları

Editör:
Buğra Mertoğlu
spot_img

Şirvanşahlar, hakim oldukları coğrafyada Geç Antik Çağ’dan Erken Yeni Çağ’a kadar dönem dönem zayıf dönem dönem güçlü olacak bir idare teşkil etmiş bir hanedanlar silsilesidir. Birbirleriyle kan bağı ve unvan-taç geleneğiyle bağlı bu hanedanlar, bulundukları coğrafyayla bütünleşmişlerdir ve bu nispeten belirli sınırları olan coğrafyanın tarihsel gerçekliğinden ayrı düşünülemeyecek durumdadırlar. Bu durum elbet tüm siyasi yapılar için geçerlidir ancak Şirvanşahların bu uzun dönemli hakimiyeti göz önüne alındığında daha büyük önem teşkil eder. Bu nedenle, hâkimiyetlerinin kuzeyde yoğunlaştığı ancak güneyle de güçlü bağlar kurdukları Azerbaycan’ı inceleyerek başlamak gerekir. 

Azerbaycan

vikipedi

Azerbaycan coğrafyası, Anadolu-Kafkas dağ sistemleri arasında geçiş sağlayan, İran-Anadolu platosunu birbirine bağlayan transit bir bölgedir. Sınırları kuzeyde Büyük Kafkaslar, batıda Küçük Kafkaslar, doğuda Hazar Denizi ve güneyde Zagros Dağları-İran Platosu ile çizilir. Kura-Aras Nehirleri, Azerbaycan’ı güney ve kuzey olmak üzere ikiye böler. Bölge dağlık bir coğrafyadır, sismik faaliyetleri yoğundur. Nehirler dağları yararak derin vadiler oluşturur. Yükseklik farkları mikro-iklim bölgeleri meydana getirir ancak genel olarak step iklimi görülür. Daha düzlük olan kuzey göçebeler için kışlak, güneyse yaylak işlevi görür. Şirvan ve Mugan düzlükleri Kura-Aras Nehirlerine sınır olup deniz seviyesinin en düşük olduğu yerlerdir.

Azerbaycan isminin etimolojisi İskender Fethi’ne dayanır. İskender’in Gaugamela Muharebesi’nin ardından Ahameniş İmparatorluğu’nun kalbine girmesi sonrası güç boşluğundan yararlanıp yeni fatihlerle anlaşan satrap Atropoteste müstakil bir krallık kurdu. İsmi zamanla değişerek (Orta Farsça: Aturpetekan, Süryanice: Azerbaygan) Arapça Azerbaycan şeklini aldı. Pehlevice azer “ateş” ve baykan “muhafız” sözcüklerinden geldiği iddiası halk etimolojisinden ibarettir.

Azerbaycan’ın daha önceki ismi Media‘ydı ve bu adlandırma MÖ 7. yüzyılda Urartulardan bölgeyi fetheden Medlerden gelmektedir. Media ismi batı kaynaklarında uzun dönemler kullanıldı. Arsaklı Part ve Ermeni Krallarına Media ve Ermenistan Kralları denmekteydi. Batı aynı zamanda Media Atropatene adlandırmasını kullanmıştır. Halka Sasani iktidarında bile “Medler” denmiştir.

Şirvan

vikipedi

Kuzeyde Kafkasların güney yamaçları, güneyde Kura-Aras Nehirleri ile sınır olan Şervan/Şirvan bölgesi eski dönemlerde Arran ve Albanya‘nın bir kısmını kaplıyordu. Halk arasında Ahvan diye anılırdı. Batıda ise Cambisena olarak bilinirdi. Strabon buraya “Susuz İl” demiştir. Ancak bölgenin hakimleri egemenlik sahalarını burayla kısıtlı tutmadılar. Onlar Derbent’ten Kura-Aras’ın güneyine, Hazar kıyılarından Ermeni Platosu’na kadar hakim oldular. Kuzeyde İrani-Türk göçebeler ve dağlı Nard halkları, batıda Gürcü-Ermeni Prensleri ve güneyde Kürt-Deylem aşiretleri onların komşuları, rakipleriydi.

Şirvan isminin etimolojisi Sasani Şehinşahı Hüsrevi-i Anuşirvan‘a veya başka bir önermeye göre “hoş, güzel” anlamlarına gelen şirrevani sözcüğüne dayanır. Şehinşah bölgeye Şirvan ismiyle anılacak, su yoluyla Hazar’a bağlanan ve sert surları olan bir şehir yaptırmıştır.

Şirvan’ın ismi Arap Fethinden sonra Azerbaycan valisince atanan Sammak bin Sojay’a ithafen Sammaka veya Sammakiye olarak anılmıştır. Sonraları Yezid bin Mezyed Şeybani devrinde (10. yüzyıl) vilayet merkezi olacak şekilde yeniden organize edilmiştir. Dönem kaynakları Yezid’in bölgeyi imar ettiğini aktarır. Yezid, Mezyedi Şirvanşahlarının soy babasıydı. Bölge Yezidiye olarak bir süre anılsa da Şirvan hakim adlandırma olarak kaldı.

Coğrafyanın Kaderi

vikipedi

Azerbaycan ve Şirvan transit bir bölgeydi. Tarihi boyunca çeşitli halkların göçlerine ve fetihlerine şahit oldu. Bölgenin ilk siyasi yapısı Manna Krallığı 8. yüzyılda Urartularca yıkıldı. Bu yıkımı bir yüzyıl sonra İrani Medlerin istilası takip etti. Bu istila ve beraberinde gelen Ahameniş, Selevkos, Part ve Sasani iktidarları bölgenin hakim İrani etnik yapısını pekiştirdi. 11. yüzyılın Oğuz fatihleri bu durumu değiştirecekti.

Dağlık bir coğrafya olan Azerbaycan-Şirvan’ın merkeze bağlılığı her zaman sorunluydu. Partlar, hanedan bağları olan yerel idareciler yoluyla burayı yönettiler. Aynı dönemde Roma-Armenia-Part çekişmesi Azerbaycan’ı tampon vilayet haline getirdi. Bu durum halkta huzursuzluk yaratmış olacak ki Sasani Ardeşir’i hemen kabul ettiler. Sasani devrinde sadece Şapur iktidarında bir isyan çıktı.

Sasaniler, Azerbaycan’ı Erdebil merkezli bir vilayet haline getirdiler ve imparatorluk idaresine sıkı bir şekilde bağladılar. Eski merkez olan Gazakaya içinde büyük bir ateşgede yaptılar. Bu ateşgede Zerdüştlerin en önemli mabetlerinden biri haline gelecekti.

Azerbaycan coğrafyasının en önemli meydan okuması Karadeniz bozkırından gelen amansız göçebelerdi. Kafkasların set görevi üstlendiği yer bozkırın kapısı Derbent idi. Bu kapıya hakim olan Azerbaycan hakimleri medeni dünyayla bozkır atlıları arasında tek engeldi. Sahip olduğu otlaklar ise bozkırlılar için ayrı bir çekicilik unsuruydu. Altın Orda-İlhanlı rekabeti bu durum için verilebilecek en iyi örnektir. Bozkır tehdidi, imparatorlukları Levant ve Mezopotamya şehirlerini koruyacak geniş yetkili serhat valileri ve hâkimleri atamaya mecbur kıldı. Şirvanşahlar işte böyle doğdu.

İlk Şirvanşahlar ve Arap Fethi

vikipedi

İlk Şirvanşahların Sasani Şahlarınca vilayete “şah” unvanıyla atandıkları düşünülür. Arapların bu topraklara girdiklerinde Şehriyar-Şehrevaz adlı bir hükümdarla karşılaştıkları kaynaklara yansımıştır. Yüksek ihtimalle bu şahlar Derbend’i Kafkas Hunlarına ve Türk Yabgularına karşı savunmak üzere atanmışlardı. Onlar İran için çok büyük tehditlerdi. 629’da Yabgu ordularıyla Kafkas’ı aştı, Arra Krallığı’nı yok oluşun eşiğine getirdi ve ünlü Sasani komutanı Şehrbaraz’ın on bin kişilik ordusunu imha etti. Yabgu’nun ölümüyle oğulları arasında başlayan taht savaşı, İran’ın yıkımını önledi. Türklerin açtığı İran kapısından bu kez Arap orduları girdi. Araplar seleflerinin mirasını devraldılar. Kuzeyde Türklerin halefi Hazarlara karşı Azerbaycan’a serhat valileri atadılar. Yeni hâkimiyet döneminde Şirvanşahlar, fatihlerin dinini kabul edip bir süre daha varlıklarını sürdürmüş gibi görünüyorlar. Bunu Şirvanşahların hanedan mensuplarının elimizdeki isimlerinden anlıyoruz. Bu fenomen tüm İran coğrafyası için geçerlidir. Toprak sahibi dihkanlar devamlılıkları için İslam’ı kabul ediyorlar ve sisteme uyum sağlıyorlardı.

Mezyedi Şirvanşahları

Realhistoryww.com

Halife Harun Reşid döneminde el-Cezire’de İbn Tarif eş-Şeybani önderliğinde çıkan isyanı bastıran Yezid bin Mezyed, 799’da bölgenin valisi oldu. 801 yılındaki ölümünün ardından oğulları kesintilerle valilik görevini yerine getirdiler. 861’de vali olan Heysem bin Halid, Halife Mütevekkil’in öldürülmesinden sonra yönetimi altındaki topraklarda bağımsızlığını ilan etti. Böylece Mazyedi Hanesi’nin 1027’ye kadar sürecek bağımsız iktidarı başlamış oldu. Heysemin ardından oğlu Muhammed ve sonrasında torunu Heysem payitahtını devraldılar.  Daha sonra Heysem’in kardeşi Ebu Tahir Yezid, yeğeni Ali’yi devirerek iktidarı ele geçirdi. Şemahiye ya da Sammakiye yakınlarında Yezidiye adlı bir şehir kurdu ve tahtını buraya taşıdı. Mezyedilerin iktidarları boyunca rakipleri Gürcü prensleri ve Şeddadiler idi. Şeddadi hükümdarı Şavur ibn el-Fazl 1063’te Şirvan’a ciddi bir saldırıda bulundu. O dönem iktidarda bulunan Firuz bin Salar’dan sonraki iktidarlar zayıf, belirsiz ve parçalıydı. Bu dönemin hükümdar değişimleri Osmanlı kroniği Müneccimbaşı’dan aktarılan ve nümizmatik sayesinde elde edilen veriler ışığında değerlendirilir. Şirvanşahlar Sultan Tuğrul‘a biat ettiler ve biatlarını 1068’te Gürcü seferine çıkan Alp Arslan’a yinelediler. Bundan sonra Şirvanşahlar kısa aralıklar haricinde bağımsız bir idare olarak var olamayacaklardır.

Firuz’dan sonra Timur’a kadar hüküm sürecek Şirvanşahlar, Kesraniler olarak adlandırılacaklardır. Kesrani döneminin en önemli olaylarından biri 1192’de yaşanan Şemahi’yi yerle bir eden depremdir. Şemahi’ye zarar veren diğer bir güç ise Moğollardır. İbn el-Esir’in aktarmasına göre işgale direnen Şemahi büyük bir yıkıma uğramıştır. Şemahi’nin bu düşüşünü Bakü’nün yükselişi takip edecektir. 1378’de Timur’a biat edip zayıflayan otoriteden faydalanan Şeyh İbrahim, Şirvanşahlar için yeni bir dönemin kapılarını açacaktır.

Mezyediler ve alt dalları olan Kesraniler, Banu Şeyban kökenli bir Arap hanesiydi. Ancak zamanla bölgeye entegre olarak İranlılaştılar.

İlk değişim Şirvanşah unvanını benimsemeleri ile oldu. IV. Yezid iktidarından sonra Arabi “Yezid” ve “Halid” isimlerini yerine İrani “Anuşirvan”, “Menuçir” ve “Kubad” isimlerini kullanmaya başladılar. Müneccimbaşı onları iki grupta incelemiştir. 1378’e kadar hüküm süren tabakaya Tabaka-i Ulya adını vermiştir. En bilinen hükümdarları el-Melikü’l-Muazzam Hakan-ı Büzürg unvanlarıyla anılan III. Menuçir idi. O ünlü şair Hakani-yi Şirvani’nin patronuydu ve Bakü kalesini yaptıran hükümdardı.

Derbendi Şirvanşahları

vikipedi

Müneccimbaşı’nın ikinci tabaka dediği Derbendilerin kurucusu Timur’a biat eden Şeyh İbrahim’dir. Şah, Timur-Celayir sürtüşmesini iyi değerlendirerek devletini sağlama aldı ve refah getirdi. 1405’te Şirvanşahlarca Şamah, Bakü ve Derbent’te bastırılan akçeler aynı ebatta olup ön yüzlerinde Hulefa-yi Raşidin’in isimleri ve Arapça “kurtuluş hakka imanla başlar” yazmaktadır. 1405’te Timur’un ölümünden sonra parçalanan imparatorluğa karşı Şirvanşahlar ittifaklar silsilesinin başat aktörüydü. Ancak bağımsızlıkları daim olmadı. 1412’de Gürcü Kralı Köstendil ile kurdukları ittifaklarına rağmen Karakoyunlu Kara Yusuf karşısında ağır bir yenilgiye uğradılar. Bundan sonra Şirvanşahlar uzun süre Baharlı ve Bayundur oymaklarına tabi olacaklardı.

Şirvanşahların Sonu

Eurasia.Travel

Erdebil tekkesini kuran Şeyh Safiyüddin‘in soyu onun mirasını gittikçe büyütecek ve tekkesi Türkmenler ile Kürtler arasında ciddi güç kazanacaktı. Hanedanın kökeni hakkında çeşitli önermeler olsa da onların Türkçe konuşan ve Türkçe yazan bir hanedana dönüştüğünü biliyoruz. Safeviler konumları itibariyle Şirvanşahların doğal rakibiydi ve onlara karşı ilk taarruzları Uzun Hasan damadı Şeyh Cüneyd tarafından gerçekleştirdiler. Ancak Cüneyd 1460’ta I. Halilullah tarafından savaş meydanında katledildi.

Cüneyd oğlu Haydar da babasının politikasını devam ettirdi ancak Şirvanşah Faruk Yaşar tarafından 1488’de Şahdağ Savaşı’nda babasının akıbetine uğradı. Baba ve oğlunun intikamını I. İsmail (bilinen adıyla Şah İsmail), Şirvanşah Ferruh Yaşar’dan 1500’de Cabani mevkiinde aldı. 1501’de Bakü düştü. Şirvanşahlar varlıklarını haraç vererek korumayı başardılar. 1507’de isyan girişimlerinde bulundularsa da 1509’da İsmail onların isyanını bastırdı. Safevilerle yapılan evlilik sonrası ilişkiler 1524’te İsmail’in ölümüne kadar iyi gitti. Sonraları isyanlar baş göstermeye başladı. Bölge 16. yüzyıl boyunca Osmanlı-Safevi çekişmesinin ortasında kaldı ve sürekli el değiştirdi. Osmanlılar teopolitik ve jeopolitik sebeplerle Şirvanşahları tahtta tuttular ve onları vali sıfatıyla iktidarda bıraktılar. 1607’de Safevi idaresi bölgede tamamıyla tesis edildi ve Şirvanşahların sonu geldi.

Derbendiler, Türkmen-Gürkani güçleri arasında denge siyaseti ile ortaya çıktılar ve hayatta kaldılar. Bölgesel rakipleri Safevilerin güçlenip bir imparatorluk haline gelmesi onlar için sonun başlangıcı oldu. Her ne kadar Osmanlı desteğiyle ayakta kalmaya çalışsalar da bölge gerçekliği onları kaçınılmaz olana itti. Onlar Azerbaycan’ı her anlamda geliştirdiler, kültürüne ciddi katkılar sağladılar. Katkılarının en bariz örneği ise bir külliye özelliği gösteren ve bölgenin önemli eserlerinden biri olan Şirvanşahlar Sarayı‘dır.


Kaynakça

Aşurbeyli, Sara. “Şirvanşahlar.” TDV İslam Ansiklopedisi.

Bosworth, C. E. “ŠERVĀN.” Encyclopaedia Iranica.

Bosworth, C. E. “ŠERVĀNŠAHS.” Encyclopaedia Iranica.

Bosworth, C. Edmund. The New Islamic Dynasties: A Chronological and Genealogical Manual. Edinburgh University Press, 1967.

Çoruhlu, Yaşar. “Şirvanşahlar Sarayı.” TDV İslam Ansiklopedisi.

HOYLAND, ROBERT G. Allah Yolunda. İstanbul: Kronik, 2025.

İsmayılov, Elnur. “ŞİRVANŞAHLAR DEVLETİ’NİN SAFEVİLERLE MÜCADELESİ.” Balıkesir İlahiyat Dergisi.

Madelung, W. THE MINOR DYNASTIES OF NORTHERN IRAN. Cambridge History of Iran.

Minorsky, Vladimir. A History of Sharvan and Darband in the 10th-11th Centuries. W. Heffer and Sons Ltd. Cambridge.

Samandarov, Shahriyar. “An Overview of the Political History of the Shirvanshah State.” Academia.

Schippmann, K. “Azerbaijan.” Encyclopaedia Iranica.

Öne Çıkarılmış Görsel: azerbaijan.travel

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Enter the Void Film İncelemesi: Noé’nin Neon Tokyo’su

Tartışmalı yönetmen Gaspar Noé, Enter The Void ile izleyiciyi Tokyo’nun neon ışıkları ve dar sokakları arasında ruhsal bir yolculuğa çıkarır.

Aşk Zamanı Filmi: Hafızanın Yarattığı Geçmiş

Aşk Zamanı; hafızanın, deneyim ve arzular eşliğinde en baştan inşa ettiği geçmişin izini sürüyor. Toplumsal normların dayattığı yaşantının yeni özel alanlarını açığa çıkarıyor.

Ters Yüz Karakterleri Hangi Kitapları Önerirdi?

Riley'in duyguları, Ters Yüz ile ekranlara taşındı. İç dünyamıza rehberlik eden bu karakterlerin sizler için hazırladığı kitap listesini inceleyin!

KPop Demon Hunters Fırtınası: HUNTR/X ve Saja Boys

Müzik ve savaşı aynı hikâyede buluşturan Kpop Demon Hunters, 2025'e damgasını vururken izleyiciye hangi temel mesajı iletiyor?

“Cadılar Mutfağı” Tablo İncelemesi: Ötekileştirmenin Görsel Hafızası

Frans II Francken’in Cadılar Mutfağı tablosu, cadı avı döneminin toplumsal korkularını, kadınlık temsillerini ve şeytan imgelerini çarpıcı biçimde yansıtıyor.

Sonbahar Ruhunu İliklerimize Kadar İşleyen 13 Şarkı

Yazı geride bırakıp sonbaharın derinlerine inerken sonbahar havasını yansıtan 13 şarkıyı sizler için derledik!

Three Kilometres to the End of the World Film İncelemesi: Utanç

Three Kilometers to the End of the World, kayırmacı ilişkilerin ve zehirli bir ataerkil kültürün hakim olduğu bir toplumun klinik bir resmini çiziyor.

Bouquet of Sunflowers Tablosunu Anımsatan Şarkılar

Bu yazımızda sizlere ünlü empresyonist ressam Monet'nin "Bouquet of Sunflowers" tablosunun anımsattığı şarkıları derledik.

5 Maddede William James: Deneyimin Felsefesi ve Pragmatizmin Doğuşu

William James, pragmatizmden bilinç akışına uzanan fikirleriyle modern felsefe ve psikolojinin yönünü değiştirdi; deneyimi, hakikatin ölçütü haline getirdi.

Camus’nün Yabancı’sı: İnsan Toplumdan Kopunca Ne Hisseder?

Camus'nün Yabancı'sı, toplumdan kopmanın duygusal ve psikolojik nedenlerini, yalnızlığın özgürlükle kesiştiği anlar ile gözler önüne serer.

Editor Picks