Sinema; çoğu zaman yarattığı karakterlerle, bizlere yaşadığımız ya da yaşayacağımız hisleri anlatır. Böyle zamanlarda filmlerle bağ kurmak kolaylaşır ve sanki o senaryonun içindeymiş gibi hissederiz kendimizi. Bu hisler, bazen içinden çıkılmaz bir hâl alırken karakterin izlediği yolları kendimize rehber ediniriz. Yani sinema, vakit geçirmenin çok ötesine geçer bu durumlarda. Öğretir, yardım eder, yanınızda olur ve en önemlisi sizi anlar. İşte o hislerden yalnızca bir tanesi: Saudade!
Saudade Nedir?

Diller kültürlerle var olur. Bu nedenle bazen bir cümlenin anlattığını başka bir dilde tek kelime ile anlatabilirsiniz. Saudade kelimesi de bunlardan biri. Tek kelimeyle koca bir hissi barındırıyor içinde. Kelime çoğu dilde kayıp olarak çevriliyor. Fakat bu kelimenin anlatmak istediği şey, bu kadar basit değil aslında.
Saudade derin bir özlemi anlatıyor. Ancak bu özlem hüzün ve mutlulukla bezeli diyebilirim. Olamamış ya da asla olmayacak şeylere duyduğunuz özlemi de bu kelime ile ifade edebilirsiniz. Artık hayatınızda var olmayan birini düşünürken, onunla güzel anılarınızı kafanızda canlandırırken bu hissi hissedebilirsiniz. Başka bir örnekle, asla dönemeyeceğiniz çocukluğunuza da bu hissi hissedebilirsiniz. Belki de içinde olamayacağınız geleceğe de. (Pengelly)
Bir yâd etmeyi anımsatıyor bana aslında. Ancak içinde bir eksiklik hissi de var. Tam anlamıyla tamamlanamama hâli diyebilirim. Eskiye ve eski hislere bir özlem var ve geleceğe dair bir endişe de taşıyor bana kalırsa. Bir arafda kalma hâli.
Kelime Portekizce fakat etimolojik kökeni tam olarak belli değil. Latince’de yer alan solitate yani yalnızlık kelimesinden türediği ihtimaller arasında. Portekizce saudar yani selamlamak kelimesi ile özleşerek böyle bir hissi tarif eden bir kelimeye dönüşmüş olabilir. (Amuruso)
Kelimenin Portekiz edebiyatında çok büyük bir yeri var. Şarkılarında ve şiirlerinde yer verdikleri bu kelime, her an hissedebileceğimiz bir hissin temsili aslında. Kelimenin ortaya çıkış hikâyesi ise Portekiz Keşifler Çağı’nda uzak yerlere yelken açan aile üyelerine duyulan özlem, yokluklarında hissedilen o eksiklik duygusu olduğu ve o yelkencilerin de geride bıraktıklarına duydukları özlem olduğu söylenir. Ama günümüzde bundan çok daha fazlasını anlatıyor aslında. (Pengelly)
Gelin bu hisle beslenen filmlere biraz yakından bakalım!
1. Call Me By Your Name

“Her şeyi hatırlıyorum.”
Son sahnesiyle bizi oldukça yaralayan bu film, saudade hissinin belki de en güzel anlatımlarından biri bence. Bu kelimenin oldukça öznel ve göreceli olduğunu düşünen biri olarak, kelimenin bu filmle adeta somutlaştığını görüyorum. Özellikle son sahnede Timothée Chalamet‘nin oyunculuğuyla Elio‘nun bizlere vermek istediği his tam olarak saudadeyi anlatıyor aslında. Dönmeyecek olana duyulan özlem. O anlara, o kişiye ve bir zamanlar o anın içinde olan kendisine duyulan özlem. Eksiklik hissi. Fakat o anları güzel hatırlamak da o an hissedilen şeylerden biri. Mutluluk ve hüznün birleşimi.
2. Past Lives

“Gitmek zorundaydın çünkü karakterin bu. Senden sen olduğun için hoşlanıyorum ve sen giden birisin.”
Bu hissi yaşadığımız filmlerden bir diğeri de Past Lives. Güney Kore sinemasının önemli yapıtlarından biri olan bu film, geçmişe ve geçmişteki benliğimize duyduğumuz özlemi hissetmemize sebep oluyor. Baştan sona durağan bir şekilde ilerlese de verdiği hislerle sizi alıp götüren bir film. Özellikle son sahnede ayrıldıkları zaman, Nora’nın tüm sokağı tek başına yürüyerek ağladığını gördüğümüzde içinde duyduğu eksiklik hissini bizler de hissediyoruz. Tam anlamıyla saudade hissi diyebilirim bu sahne için.
3. Atonement

“Geri dön. Bana geri dön.”
Yaşanamamış bir geleceğe duyulan özlemi çok acı bir şekilde anlatan bu film, saudade hissini daha katmanlı bir getiriyor aslında. İhtimaller üzerinden yaşanacak mutlu bir geleceğe duyulan özlem ve yaşanmaması gereken geçmişin yükünü omuzlarınızda hissedebiliyorsunuz filmde. Hüzün ve mutluluk arasında bir özlem diyemeyeceğim bu kez bu hisse. Daha çok hüzün ve gerçekleşemeyecek bir mutluluk diyebilirim.
4. Bir Zamanlar Anadolu’da

“İğdebeli’ne yağmur yağıyor
Yüzyıllardır yağıyor
Ne fark eder?”
Nuri Bilge Ceylan‘ın başyapıtlarından biri olan Bir Zamanlar Anadolu‘da filmi de saudade hissini sezmenize sebep oluyor. Çünkü filmde yer alan kaybolan hayatlar ve kaçırılan fırsatlar bu hissi körüklüyor adeta. Yaşanmış fakat bir türlü kapanmamış hikâyeler, geri dönülemeyecek olana özlemi gösteriyor aslında. Özellikle Savcı’nın geçmişine dair yaşadığı pişmanlıklar ve özlem, saudade hissinin farklı bir bakış açısıyla verilmiş hâli diyebilirim. Sinematografisiyle bizlere “eski zaman” hissini geçiren film, teknik anlamda da bu hissi yaşatan başarılı bir yapım.
5. And Then We Danced

“Gürcistan’dan gitmelisin Merab. Senin için burada bir gelecek yok.”
Gürcistan yapımı And Then We Danced, toplumsal baskıları hissettiğimiz bir film. Bu baskının arasında yaşanması mümkün olmayan bir aşkı ele alan film, yaşanmayacak olan bir ihtimali özletiyor insanlara aslında. Irakli‘nin aniden Merab‘ın etrafından kaybolmasıyla Merab’ın geçmişe ve onunla olan anılarına bir özlemi. Yaşanmamışlıkla beraber düşündüğümüzde tam anlamıyla saudade diyebilirim bu his için. Diğer yandan Merab’ın olmak istediği ama toplumsal baskılar sebebiyle olamadığı benliğine duyduğu özlem de işleniyor filmde. Böylece bastırılmış bir kimliğin sızısını da şahit oluyoruz.
Bu hisse sahip birçok film ve birçok karakter örneği verebiliriz. Ancak bu hissi farklı açılardan ele aldığımda ve beni en çok etkileyenleri düşündüğümde bu 5 filmi bir araya getirdim. Sizler de bu hissi anımsadığınız, hissettiğiniz filmleri yorumlara yazabilirsiniz!
Kaynakça:
Pengelly, Emma. “Understanding Portugal and its History Throuhg Saudade”. casaiberia. 29.07.2021. https://www.casaiberia.com/en/noticias/show/understanding-portugal-and-its-history-through-saudade_1663/
Amuruso, Michael. “Saudade: the untranslatable word for the prensence of absence”. aeon. 08.10.2018. https://aeon.co/ideas/saudade-the-untranslateable-word-for-the-presence-of-absence



Ara ara karşıma çıkan anlamını arattığım ama bulamayınca geçiştirdiğim bir kelimeydi-Portekizce olmasından kaynaklıymış bulamamam bence-şimdi detaylı bir şekilde öğrenmiş oldum.Kelime özelinde yaşanabilecekken artık yaşanamayacak olmasından çok yaşayıp da artık yaşanamayacak olma anlamı daha sızı bırakıyor insanda,hocam 🙂
yardımcı olduğuma çok sevindim 🙏🏻