Sinema; insanın duygu, düşünce ve hayal gücünü hareketli görüntülerle ifade etme sanatının en çarpıcı ve etkileyici şeklidir. İlk kez 19. yüzyılın sonlarında geliştirilen bu sanat, tüm dünyada büyük bir etki yaratmış ve kültürel mirasımızı sonsuza dek değiştirmiştir. Sinema tarihi heyecan verici birçok ilkle doludur. Teknolojik yenilikler, dramatik anlatımın evrimi ve kültürel etkileşimler, sinemanın doğuşunu şekillendiren temel faktörlerdir.
Sinema Tarihinin Başlangıcı: Lumiere Kardeşler

Sinema tarihini Kinematograf ismini verdikleri cihazın patentini alarak başlatan Lumiere Kardeşler, Paris’te 28 Aralık 1895 tarihinde biletli halka açık ilk gösterimini yapmışlardır. Ayrıca gerçekleştirilen film gösterimi ile ilk defa birden fazla insanın film izleme deneyimi yaşamasını da sağlamışlardır. Gösterilen ilk film “L’Arrivée d’un train à La Ciotat” isimli 50 saniyelik bir yapıttır. Siyah beyaz çekime sahip bu yapıtı salonda izleyen seyirciler hayatlarında ilk defa böyle bir deneyimi yaşamaları sebebiyle yansıtılmış olan treni gerçek algılayarak panik yaşadıkları hakkında söylentiler mevcuttur.
İlk Deneysel Sesli Film: The Dickson Experimental Sound Film

William Dickson tarafından yapılmış olan ‘‘The Dickson Experimental Sounf Film’’ Dickson ve Thomas Edison tarafından geliştirilmiş olan bir sesli film sistemi olan Kinetophone kullanarak kaydedilmiş deneysel sesli ilk film olarak bilinmektedir. Yaklaşık olarak 15 saniye süren filmde keman çalan bir kemancı ve dans eden 2 erkek bulunmaktadır.
İlk Komedi Filmi: L’Arroseur Arrosé

Tarihte ilk sinema filmini ve gösterimini gerçekleştiren Lumiere Kardeşler, 1895 tarihinde çekmiş oldukları “L’Arroseur Arrosé” ile ilk komedi filmi olarak tarihe adlarını yazdırmışlardır. Türkçe’ye “Islanan Bahçıvan” adıyla çevrilen film siyah-beyaz ve sessiz olarak çekilmiştir. Toplam süresi ise yaklaşık olarak bir dakikadır. Bahçe sulayan bir bahçıvanın ele alındığı filmi, hortumun üzerine basılmasıyla suyun kesilmesine şaşıran bahçıvanın hortum ucunu yüzüne çevirmesi ve o esnada hortuma basan kişinin ayağını çekerek bahçıvanın ıslanması olarak özetleyebiliriz.
İlk Renkli Filmin Mucidi: Edward Raymond Turner

İngiliz mucit Edward Raymon Turner tarafından çekilmiş olan papağan, japon balığı ve ayçiçekleriyle oynayan çocukların olduğu renkli görüntüler tarihte ilk renkli film olarak geçmektedir.
İlk Senaryo ve İlk Bilim Kurgu: Le Voyage dans la Lune

Georges Méliès tarafından 1902 tarihinde kayda alınan ‘‘Le Voyage dans la Lune’’ filmi tarihte ilk senaryolu ve ilk bilim kurgu filmi olarak geçmektedir. Tiyatrolarda çalışan Méliès, Lumiere Kardeşler’den kendi filmini çekebilmek adına icat etmiş oldukları kinematograf cihazını ister fakat Lumiere Kardeşler buna izin vermez. Ardından çalışmalarına ara vermeden ve pes etmeden devam eden Méliès, çalışmış olduğu fabrikadan edindiği teknik bilgiler doğrultusunda kendi kamerasını yapar. Bir tiyatrocu da olan Méliès, sinemada öykü dönemini başlatır ve o zamanlar farkında olmasa da sinemada zamana ve mekâna olan bağımlılığı azaltmıştır. Yaklaşık olarak 14 dakika süren film, aynı zamanda da ilk uzun metrajlı film olarak kabul edilmektedir. Çekildiği dönem diğer filmlerden ayrılan Le Voyage dans la Lune, sinema tarihinde oldukça önemli bir konumdadır diyebiliriz.
İlk Sesli Film: The Jazz Singer

Sinema, teknolojik yeniliklerin de öncüsü konumunda olan bir sanat dalıdır. 1927 yılında Al Jolson‘un “The Jazz Singer” adlı filmi, sesin sinemada ilk kez kullanıldığı dönüm noktalarından birini temsil eder. İzleyiciler artık karakterlerin diyaloglarını duyabiliyor ve müzikleri, efektleri filmle birlikte deneyimleyebiliyorlardı. Bu, sinemanın duyusal deneyimini daha da zenginleştiren bir adım olmuştur.
İlk Renkli Film: A Visit to the Seaside

Tarihteki ilk renkli film, George Albert Smith tarafından 1908 yılında yaratılan “Kinemacolor” adlı bir sistemle gerçekleştirildi. Bu sistem, kırmızı ve yeşil tonları vurgulayarak renkleri yansıtan iki ayrı film şeridini kullanıyordu. İlk renkli film olarak kabul edilen “A Visit to the Seaside” İngiltere’deki Brighton sahilindeki sahnelemeleri canlı ve renkli bir şekilde yakalayarak sinema dünyasında yeni bir dönemi başlattı. Bu öncü çalışma, sinemanın renkli görsel anlatımının gelişimine önemli bir katkı sağladı.
İlk Animasyon: Fantasmagorie

Tarihteki ilk animasyon film, 1906 yılında Fransız sanatçı Émile Cohl tarafından yaratılan “Fantasmagorie” adlı eserdir. Bu kısa film, çizimlerin ardışık olarak sıralanmasıyla oluşturulmuş ve canlandırılmış bir dizi sahneyi içermektedir. “Fantasmagorie” çeşitli nesnelerin ve karakterlerin sürekli değişen ve dönüşen şekillerini göstererek animasyonun temellerini atmış ve sinema tarihindeki ilk animasyon deneyimi olarak kabul edilmiştir.
Filmde İlk Öpücük: The Kiss

Tarihteki ilk öpücüğün sinemada tasvir edildiği film olan “The Kiss” 1896 yılında yapımcı Thomas Edison tarafından çekilen kısa bir sessiz film olarak bilinir. Bu kısa filmde, aktris May Irwin ve aktör John C. Rice bir tren istasyonunda öpüşmüşlerdir. O dönem için oldukça cesur kabul edilen bu sahne, izleyiciler arasında büyük ilgi uyandırmıştır. “The Kiss,” sinemanın duygusal ifadeleri ve yakın ilişkileri nasıl yansıtabileceğini gösteren bir örnek olarak kabul edilirken, sinemadaki romantizmin ve duygusal anların başlangıcına işaret eder. Ayrıca o dönem sinemada sansür uygulanması taleplerinin öne sürülmesine sebep olan filmlerden birisidir.
İlk Kadın Yönetmen: Alice Guy-Blaché

Alice Guy-Blaché, sinema tarihindeki ilk kadın film yönetmeni olarak tanımlanmaktadır. Fransız doğumlu Guy-Blaché, Gaumont Film Şirketi’nde çalışırken 1896 yılında yönetmenlik kariyerine başlamıştır. Kısa sürede yaratıcılığı ve vizyonuyla dikkat çekmiş ve yaklaşık 1,000‘den fazla film yönetmiştir. Yönettiği filmler arasında dramatik sahneler, komediler, belgeseller ve fantastik eserler yer almıştır. Ayrıca, renkli ve sesli filmlerin öncüsü olarak kabul edilen “The Cabbage Fairy” gibi yenilikçi projelere de imza atmıştır. Guy-Blaché, sinemada kadın yönetmenlerin öncüsü olmanın yanı sıra sinemanın teknik ve yaratıcı gelişimine katkıda bulunmuş önemli bir figürdür.
İlk Oscar Ödülleri

Tarihteki ilk Oscar ödülleri, 16 Mayıs 1929’da Hollywood Roosevelt Hotel’de düzenlenen bir törenle gerçekleştirilmiştir. Ödül töreninin amacı sinema endüstrisindeki üstün başarıları kutlamak ve tanımak amacıyla oluşturulan Academy Awards adlı etkinlikle verilmiştir. Tören; oyuncular, yönetmenler, yapımcılar ve diğer sinema profesyonellerinin katıldığı bir etkinlik olarak başlamış ve bugün dünya çapında büyük bir ilgi gören ve prestijli bir etkinlik haline gelen bir ödül törenine dönüşmüştür. Oscar ödülleri, sinema sanatının en yüksek tanınmasından biri olarak kabul edilir ve her yıl çeşitli kategorilerde en iyi performansları ve başarıları ödüllendirir.
Tarihteki ilk Oscar ödüllü film ve yönetmen, “Wings” adlı film ve yönetmeni William A. Wellman’dır. Wings, ‘‘En İyi Film’’ ödülünü kazanan ilk film olurken, William A. Wellman da ‘‘En İyi Yönetmen’’ ödülünü kazanan ilk yönetmen olarak tarihe geçti.
Tarihte ilk ‘‘En İyi Kadın Oyuncu’’ kategorisinde “Seventh Heaven” ve “Street Angel” filmlerindeki performanslarıyla Janet Gaynor‘dır.
Tarihte ilk ‘‘En İyi Erkek Oyuncu’’ Oscar ödülünü “The Last Command” ve “The Way of All Flesh” filmlerindeki performanslarıyla Emil Jannings kazanmıştır.
İlk Cannes Film Festivali

Tarihteki ilk Cannes Film Festivali, 20 Eylül 1946’da Fransız Rivierası’ndaki Cannes şehrinde düzenlenmiştir. Bu önemli festival, II. Dünya Savaşı sonrası sinemanın canlanması ve uluslararası sinema sanatının teşviki için düzenlenmiştir. İlk senesinde etkinlik olarak gerçekleştirilen Cannes, ödül dağıtımına 1947 senesinde başlamıştır.
Bahsettiğimiz ilkler, sinema dünyasının evrimini ve teknolojik ilerlemeyi yansıtan sadece birkaç örnektir. Sinemanın tarih boyunca nasıl geliştiğini ve kültürel etkileşimlerle nasıl zenginleştiğini anlamak, bu ilklere göz atarak daha da keyifli hale gelmektedir.


