Candace Bushnell’in aynı adlı romanından televizyona uyarlanan ABD`de 1998-2004 yılları arasında toplam altı sezon yayınlanan kült dizi Sex and the City ekranlara geri dönüyor!
Toplamda 7 Emmy ve 8 Altın Küre ödülü alan dizi en iyi kadın oyuncu ve en iyi yardımcı kadın oyuncu dallarında da ödüle layık görülmüştü.Sarah Jessica Parker’ın yani nam-ı diğer Carrie Bradshaw’ın sosyal medya hesabından yayınladığı bir video ile yeni yapımın adı da duyurulmuş oldu: “And Just Like That…”
HBO Max’de yayımlanmaya devam edecek olan Sex and the City dizisinin Samantha karakterini canlandıran Kim Cattrall dışında diğer tüm yıldızlarının yer alacağı mini devam dizisinin adı “And Just Like That…” olacak. Dizinin yapımcılarının Parker, Davis, Nixon ve Michael Patrick King olacağı belirtilirken bu dizinin yıl içerisinde gösterime gireceği de belirtildi. Bu arada Samantha Jones karakteri ile tanınan ve senelerdir başta Parker olmak üzere diğer üçlü ile küs olduğu söylenen Kim Cattrall ise dizide yer almayacak.
Sex and the City, kariyer sahibi ve başarılı New York’lu dört kadın arkadaşın hikâyesini anlatmaktadır. Gazeteci Carrie Bradshaw, New York’ta bir gazetede kadın erkek ilişkileri ve seks üzerine köşe yazıları yazmaktadır. Carrie yazılarını yaşadığı ilişkilere dayandırmaktadır. Mr. Big ile olan ilişkisi onu derinden etkilemektedir. Avukat olan Miranda Harvard Mezunu mantıklı bir avukattır ancak bu katı tutumu ona aşk hayatında pek yardımcı olmamaktadır. Kendine ait halkla ilişkiler şirketi olan grubun en çapkını Samantha, sürekli ilişki yerine tek gecelik ilişkileri tercih etmekte ve bu nedenle fazla seçici davranmamaktadır. Grubun en romantiği ve diğerlerine göre daha tutucu yapıya sahip olan sanat yönetmeni Charlotte’ın en büyük amacı ise mükemmel, genç ve zengin bir erkekle büyük bir aşk yaşayarak mükemmel bir düğünle evlenmektir.
1998 yılında yayımlanmaya başlayan dizinin aslında bizi derinden etkilemesinin bir çok farklı sebebi var: Öncelikle sex konuşmanın tabu olarak değerlendirmesi ve sadece erkeklerin bunu yaptığı algısını kökünden sarsan dizinin, aynı zamanda birçok cinsiyetçi yaklaşımı da yerle bir ettiği görülmüştür. Toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan dizi, kadınların sadece kadın oldukları için gördükleri ayrıştırılmaları da birçok kez dile getirmiştir. Örneğin bir bölümde Miranda’nın ev alabilmek için bankalara başvurması ile birçok kez “bekar kadın” kutucuğunu doldurmak zorunda olması gibi. Aynı evi almak isteyen erkeklerin herhangi bir kutucuğu doldurmak zorunda kalmıyor olması ise izleyenleri düşüncelere sevk etmiştir.
Bunların dışında moda ile iç içe geçen dizinin devam niteliğinde iki tane de uzun metrajlı filmi çıkmıştır. Sevenlerini mutlu etse de seneler sonra üstelik Samantha karakteri olmadan, evli, mutlu ve çocuklu grup üyelerinin 2021 yılında yaşadıklarının dizinin önceki hali ile pek aynı olmayacağı bir gerçek.
Bu sene seyirci ile buluşması beklenen dizinin yeni fragmanı ise sevenlerini çok heyecanlandırdı!