Sessiz Ortamda Gürültülü Zihin: Düşünce Akışının Psikolojisi

Editör:
Berfin Önel
spot_img

Sabahın erken saatlerinde, bir parkta uzun bir yürüyüşe çıktığınızı hayal edin. Yürüdüğünüz yollar, ağaçlar, etrafınızdaki her bir nesne veya canlı bazen zihninizin bir parçası olmaktan çıkar. İşte tam o zaman siz ve düşünceleriniz bulunduğunuz fiziksel ortamdan bağımsız bir hale gelir. Sanki o yollardan hiç geçmemişsiniz, o adımları atmamışsınız ve o insanları hiç görmemişsinizdir. Zihnimizin bize kurmuş olduğu bu oyun, düşünce (bilinç) akışımızın ritminden kaynaklanır. 

Değişken ve Doğrusal Olmayan Bilinç

teatea202 Pinterest

İnsan zihni ve düşünme biçimleri doğrusal olmayan (nonlinear) ve sürekli değişen, dur durak bilmeyen bir yapıdadır. Daha önce karşılaşmış olduğunuz tanıdık bir koku, bir ses, bir mimik veya bir kelime siz fark etmeseniz bile geçmiş anları ve hisleri hatırlatır. Bu yüzden belki de bu sabah yürüyüşlerinden birinde biçilmiş bir çim kokusu size bambaşka bir şey hatırlatırken bir başka bireyin zihninde çok farklı bir çağrışım yaratabilir. Sadece beş duyumuzla hissedebildiklerimizi değil aynı zamanda duygusal deneyimleri de bu sayede anımsarız. Gündelik, sıradan ve koşuşturmalı hayatın içerisinde durmadan değişen bir düşünceden diğerine akıp giden zihnimiz en sessiz ortamda bile daima varolacaktır. 

 Psikolojide Bilinç Akışı

francopedroso Pinterest

Amerikalı filozof ve psikolog William James, 1890 yılında yayımladığı Psikolojinin İlkeleri adlı kitabında “bilinç akışı” terimini ilk kez psikolojik bir bağlamda kullanmıştır. James’e göre düşüncenin beş temel özelliği vardır:
a) Her düşünce kişisel bir bilince aittir.
b) Düşünce sürekli değişebilir.
c) Düşünce akışı kesintisiz ve süreklidir.
d) Düşünce her zaman kendinden bağımsız nesnelerle ilişki kurar.
e) Bazen bu nesneler kabul edilir, bazen de reddedilir.

Bu beş özellik, bilinç akışı kavramının temelini oluşturmuş ve birçok farklı sosyal bilim ile sanata ilham vermiştir.

Edebiyatta Bilinç Akışı 

musablink2 Pinterest

Başta yazar ve eleştirmen May Sinclair olmak üzere James Joyce, Virginia Woolf, William Faulkner ve Marcel Proust gibi birçok yazar, bilinç akışı tekniğinin ilk örneklerine eserlerinde yer vermişlerdir. Her bir yazar kendi yöntemleriyle bu tekniği kullanırken özünde insan zihninin karmaşasını bütün gerçekliğiyle aktarmaya çalışırlar. Örneğin Proust’un on dört yıl boyunca yazmış olduğu yedi ciltten oluşan kitabı In Search of Lost Time (Kayıp Zamanın İzinde) bilinç akışı tekniğinin yanı sıra “istemsiz hafıza” (involuntary memory) kavramını ilk kez okuyucuyla buluşturur. 

İstemsiz hafıza terimi bu romanda ana karakterin çaya batırılmış bir madlen kurabiyesi yediği zaman çocukken teyzesiyle birlikte yemiş olduğu o kurabiyenin tadı ve kokusunun bu anıyı hatırlatmasıyla karşımıza çıkar. Bu anıdan yola çıkarak karakter eski çocukluk evini ve kasabasını da hatırlar. Geçmişe yönelik bu düşünce sistemi Proust’un romanının bir teması haline gelir ve roman boyunca istemsiz hafıza aracılığıyla karakterin dünyasına girmiş oluruz.

Aşırı Düşünme (Overthinking) ve Durmayan Zihnimiz

HausWares3 Pinterest

Aşırı düşünen zihin kaygılıdır. Sürekli farklı senaryoları, olabilecekleri veya geçmişi düşünüp kişiyi strese sokar. Geleceği kontrol etme isteği ve bilinmezliklerin vermiş olduğu korku ise bu kaygı dolu durumun asıl sebeplerinden sayılabilir. Anksiyetenin zihnimizi ve düşünce akışımızı derinden sarsması modern dünyadaki her bireyin yaşaması muhtemel olan patolojik bir sorun haline gelir. Günümüzde giderek artan bireycilikle insanların yalnızlaşması aşırı düşünmeyi tetiklerken düşünce akışımızın çeşitli durumlarda nasıl etkilenebileceğini de yakından gözlemlemiş oluruz.

Bütün bunların temelinde biraz da “anda” kalabilmeyi; yaşamın zamanla değil, an(ı)larla ölçülebileceğini ve günün sonunda endişeden olabildiğince uzak, berrak bir zihinle düşüncelerimizi akışa bırakabilmeyi öğrenmeliyiz. 


Kaynakça:

James, William. The Principles of Psychology. London: Macmillan & Co., 1890. Public Domain Review, 1 Feb. 2022.

Tukey, Ann. “Notes on Involuntary Memory in Proust.” The French Review, vol. 42, no. 3, Feb. 1969, pp. 395-402. JSTOR.

Proust, Marcel. Remembrance of Things Past: Volume 1. Translated by C. K. Scott Moncrieff, Penguin Classics, 2022.

Öne Çıkan Görsel Fiverr sitesinden alınmıştır.

spot_img

4 YORUM

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.