Şekersiz: Bu Kez Çay Değil

Editör:
Berrak Akson
spot_img

Şekersiz, 2015 yılının sonlarına doğru kurulmuş, günümüzde hala etkin şekilde müzik hayatına devam eden bir alternatif rock/indie grubudur. İzmit kökenli olan grup, son zamanlarda kendine özgü tarzı, kelimeleri seçerken gösterdikleri özen ve kendi hallerinde olmaktan asla vazgeçmeyen tavırlarıyla karşımıza çıkmaktadır. Vokalde Yunus Emre Gök, davulda Kazım Armağan, gitarda Kubilay Demir ve bas gitarda Eray Bala’nın bir araya gelmesiyle kurulan grup kendilerine ait parçalarının yanı sıra, 8 Nisan 2022 tarihinde çıkardıkları ilk albümü “Peki Yasemin”i dinleyicilerinin beğenisine sunmuştur.

Albüm ismini de aldığı “Peki Yasemin” parçasının yanı sıra; Canıma Okudun, Birini Bul Sakın Üşüme, Ve Gelir Eylül, Aman, Bazı Şeyler Şarkıya Sığmıyor Sevgilim ve Olsan Yanımda olmak üzere 7 şarkıyı içerisinde bulunduruyor. Grubun diğer parçalarında olduğu gibi albümde yer alan tüm sözler, bir kez daha grubun solisti Yunus Emre’ye ait olarak karşımıza çıkıyor. Peki Yasemin parçası, içerdiği hafif sitemle bir bakıma albümün havası hakkında da dinleyicilerine bir ipucu veriyor.

Şekersiz isminin hikayesi sorulduğunda aslında çok eski bir hikayeye dayanmadığını söyleyen grup üyeleri, dördü beraberken çay içtikleri bir masadan ortaya çıkan bir isim olduğunu söylüyorlar. Bu isim aslında biraz da yaptıkları müziği tarif ediyor. Hayatın her zaman bizlere şekerli, en güzel yanını göstermediğini anlatan şarkıları da bu göstergenin sonuçlarından. Bazen içtiğimiz bir çaydan bile keyif alamayan biz insanların, şekersiz de olsa içtiği çaylara bir dost olarak yazıyorlar şarkılarını.

Gelin birlikte grubun pek çok farklı parçaları olsa da bugün en çok dinlenen, herkesin kendisinden farklı anlamlar bulduğu bazı şarkılarını inceleyelim:

En Güzel Yaşımdı (2019)

“Islattığın dudaklar, bayadır aklıma takıldı
Öyle durdum düşündüm, siyahtan karaydı
Hasta mıyım anlamadım neyim ben?
Kaldım aynı, değişmek biraz zor karardı
Öyle güzel gülerdim, en güzel yaşımdı
Parça, parça izlerini içimden, silemem”

Şekersiz’in en çok dinlenen parçalarından bi tanesi olan “En Güzel Yaşımdı”, aslında herkesin en güzel yaşını hatırlattığı için bu kadar seviliyor. Bunun sebebi her geçen gün değişeceğimizi bazen de bambaşka bir insan olacağımızı düşünürken değişimin ne kadar zor olduğunu hatırlattığı için. En güzel yaşların hep kahkahalarla anılacağını düşünürken, farkında olmadan hüzünlerimizin dahi en güzelini yaşadığımızı anlattığı için bu denli benimsenmiştir. Şarkının dinleyicilerinden kimi 17 yaşını hatırlarlar, kimiyse geçen yılı.

Ve Gelir Eylül (2022)

“İstersen uzatmayalım
Bensiz de yaşat bakalım
Bahçende açan bi’ çiçek, bir gül
Sensiz de dayanmalıyım
Zor günler geçer tanırım
Birazcık yakar ve gelir Eylül”

Eylül, hem edebiyatta hem de müzikte, bize kalırsa hem de pek çoğumuzun kalbinde farklı anlamları olan bir aydır. Sonbaharın gelişini, yaprakların dans edişini, soğuk havayı, aynı zamanda huzuru ve sevgiyi hatırlatır insanlara. Her bahar yeni bir başlangıçtır aslında. Dökülen her yaprak, yenisinin habercisidir. Zor günlerden hemen sonra gelecek Eylül’ü bu nedenle önemsiyor bu şarkı. Eylül’ü tıpkı her yeni başlangıç, her bitiş gibi insanın içini yakan o karanlıktan sonra derin bir nefesle karşılanan eski bir dost gibi bekliyor.

Gülmeni İsterim (2022)

“Gün, gece yetmedi
Aşığım hem deli
Gülmeni isterim gülüm, gülmeni
Hep seni bekledi
O delinin biri
Bilmeni isterim bunu, bilmeni”

Gülmeni İsterim, Şekersiz’in kendine özgü tarzını bir kez daha konuşturduğu sıcacık bir aşk şarkısı olarak karşımıza çıkıyor. İnsanın sevdiği birini gülerken görmenin ne güzel bir his olduğunu anlatan bu dizeler, bir taraftan da ne mesafelerin ne yılların ne de yolların bu hissin önüne geçemediğini söylemek istiyor. Aylarca hatta yıllarca farklı şehirlerde, belki farklı ülkelerde birbirini bekleyen aşıklara atıfta bulunan bu dizeler, yine de beklenen sevgilinin gülmesinin, belki de kavuşmaktan daha anlamlı olduğunu hissettiriyor. Aşıkların deliliğinden pek çok kez dem vurulmuştur şarkılarda, burada da bu benzerliğin altı çiziliyor. Bir aşığın, başka bir deyişle bir delinin gözünden, hiçbir zaman diliminin yetmediği bir hikayeden bahsediliyor.

Acının Tebessümü (2022)

“Her şeye zamanla alışıyor insan
Görünce geride kalanları
Bir kuvvet doğuyor bedene beklemediği bir an
Deli cesareti bu olmalı
Sadece özleyip anıları
İçinde saklamış acıları
Yıkılsın o gururun ayak bağı
Temin etmiyor zaman unutmayı”

Şekersiz’in alışık olmadığımız tarzda bir parçası olan Acının Tebessümü, dinleyicilerine bir bakımdan öğüt niteliği de taşıyor. O hafif, dingin aşk şarkılarından farklı olarak zamanın acımasızlığından söz ediyorlar bu kez. Geçmişi, anıları, mutlu ya da mutsuz olmak fark etmeksizin geçirilen yılları anlatmak istiyorlar. Geçmişin herkesi sürüklediği ikilemin içerisinden gelen bu kelimeler, yine çok uzaklardan değil tam içimizden yazılmış gibi bir hava veriyor bir kez daha.


 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Hailey Bieber Stil İncelemesi: Çabasız Şıklığın Öncüsü

Hailey Bieber, minimalist ama iddialı stiliyle sade şıklığı bir güç ifadesine dönüştürüyor.

Bakü Seferi ve Kafkas İslam Ordusu

Osmanlı ordusunun Kafkasya’daki son seferi, Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’yü kurtararak Azerbaycan’ın bağımsızlık yolunu açtığı zaferdir.

“The Beach At Sainte Adresse” Tablosunu Anımsatan Şarkılar

Monet'nin The Beach At Sainte-Adresse isimli eserini anımsatan şarkılara birlikte göz atalım!

Dijital Dünyada Görünmez Yönlendiriciler: Algoritmalar Nasıl Çalışıyor?

Algoritmalar nasıl çalışır? Arama, öneri ve yapay zeka sistemlerini örneklerle öğrenin; etik ilkeler ve pratik ipuçlarıyla dijital rehberiniz.

İstanbul Mimarisi: Cercle d’Orient

Beyoğlu'nun kalbi olan Cercle d'Orient ya da Büyük Kulüp, ilginç tarihi ve mimarisiyle bize çok şey anlatıyor.

Love or Duty Tablosunun Hikâyesi – Aşk Uğruna Kutsal Yemini Bozmak

Aşk ve inanç arasında sıkışmış bir rahibenin hikâyesini, Gabriele Castagnola’nın tartışmalı eseri Love or Duty üzerinden keşfeden dramatik bir sanat incelemesi.

Madeleine de Proust Nedir?

Hepimiz kimi zaman kendi kendimize veya çevremizin etkisiyle geçmişe bir yolculuk yapabiliyoruz. Yüzyıl öncesinde yazılmış bir kitap da tam olarak bu konuyu ele alıyor ve sonrasında bambaşka kapılar açılıyor. İşte Proust ve ünlü madleni.

Massive Attack – Mezzanine Albüm İncelemesi: Trip-hop’un Zirvesi

Mezzanine, Massive Attack'in yaratıcı gerilimle biçimlenen en karanlık albümü; elektronik müziğin sınırlarını yeniden tanımlarken içsel çatışmanın sesini kayda geçirir.

İsmail Bilgin – Enver Paşa Bir Adanmışlık Öyküsü | 50 Alıntı

İsmail Bilgin bu eserinde, Enver Paşa’nın yaşamını ilkesel bağlılık ve tarihsel temsil çerçevesinde ele alarak dönemin düşünsel iklimini yeniden yorumlamaktadır.

Edip Cansever’in Şiirlerine Yansıyan Hiçlik Travması

Edip Cansever, İkinci Yeni’de bireyin travma, boşluk ve hiçlik duygusunu işler. Şiirlerinde varlıkla yokluk arasında sıkışan ruhsal boşluktaki bireyleri anlatır.

Editor Picks