Sefilleşmiş Varlığın Hikâyesi: Distopya

İlkan Balkan
İlkan Balkan
Genel Yayın Yönetmeni - Mais la pluie sera alaimisema!
spot_img
spot_img

Distopya bir toplumun yaşanan ulusal yahut küresel bir felaketin ardından umudunu yitirdiği karanlık gelecek anlamına gelmektedir. Bunun yanında baskıcı bir yönetimin altında ezilen ve hakları elinden alınan toplumlara da karşılık gelmektedir. Alparslan Bozkurt’un Distopya adlı romanı bu tanımlamalara uygundur. Roman yaklaşık 10 yıldır İstanbul’un gündeminde olan ve geçtiğimiz aylarda somut adımları atılan bir projenin gerçekleşmesi durumunda yaşanabilecekleri anlatmaktadır.

Distopya, modern romanın ruhunu yansıtan ve modern roman kişisinin içe kapanma, yabancılaşma özelliklerini taşıyan bir eserdir. Fihrist Kitap’ın yayımladığı romanda yalnızca İstanbul’da değil, tüm Türkiye’de tartışılan ve ülkeyi adeta ikiye bölen Kanal İstanbul projesinin gerçekleştiği bir distopya vardır. “İstanbul’un yakın geleceğinde bir kapanma hikâyesi.” sloganı ile dikkat çeken eser, İstanbul’u bekleyen geleceğin çok da iç açıcı olmadığını gözler önüne sermektedir.

Distopya romanında Kanal İstanbul projesi gerçekleşmiş ve şehir bir kanal ile yarılmıştır. Ancak kanal olumlu bir etki yaratmadığı gibi kentte ciddi bir eşitsizliği ve kaosu beraberinde getirmiştir. Yazar Alparslan Bozkurt değişen ve gelişen teknolojinin hızını yakın gelecekte de öngörmüş ancak kanal projesi ile içe kapanan İstanbul bu uzay çağının gerisinde kalmıştır. Distopya aslında bir arayışın romanıdır. Diğer insanlar gibi içe kapanan, adının, ne yaptığının, nereden gelip nereye gittiğinin bir önemi kalmayan roman kişisinin kendini, kendi hikâyesini arayışıdır.

Romanın içe kapanmış, arayan ancak umduğunu bulamayan bir adamın hikâyesini anlatması ve yarattığı genel sessizlik bakımından gerçekçi bir gelecek tasarladığı söylenebilir. Bir kanalın yapılmasından bağımsız olarak düşünülerek bugüne bakıldığında da geleceğin, gelecekte yaşayacak kimselerin bu hale gelmesi sürpriz olmayacaktır. Romanın ana karakteri aradığını bulamayacağının da bilincindedir. Böyle bir umutsuzluk çağımıza, toplumumuza yayılmış, yabancılık hissi yaşamayacağımız bir umutsuzluktur. Bu özelliklere sahip olmasıyla romanın gerçekçi bir distopya olduğunu söylemek mümkündür.

Fihrist Kitap logosunu taşıyan Distopya romanında yazar Alparslan Bozkurt; günümüz dünyasını, insanını ve kent olgusunu iyi gözlemleyerek bu gözlemlere güçlü bir yorum getirmiştir. Birbirinin aynısı olan insanlara bir ayna tutan Distopya, karanlık geleceğin kasvetiyle okuyucuyu derin bir tesir altında bırakmaktadır. Bu kasvetli rutin, 2020 yılının ilk aylarından bu yana evlere kapanan, bunalımlarla yüzleşen insanların kendinden bir şeyler bulabileceği bir rutindir aslında. Bugünden geleceğe olan karamsar yaklaşım Distopya romanıyla somutlaşmış gibidir.

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.