Sefer Taslı Katil: Korkusuz Korkak

Benden bu kadar. Katilimin gözlerinden öperim. Hadi eyvallah.
Korkusuz Korkak (1979)

Kemal Sunal şüphesiz Yeşilçam filmlerinin bir efsanesi. Her bir filmi ile defalarca kere karşılaşmış olmamız kaçınılmaz. Birbirinden güzel filmlerinden biri de 1979 yapımı Korkusuz Korkak filmi. Kemal Sunal’a Turgut Özatay ve Ayşin Atav gibi isimlerin eşlik ettiği filmin yönetmen koltuğunda ise Natuk Baytan oturuyor. Yedi Bela Hüsnü, Gerzek Şaban ve Avanak Apti gibi filmlerin de yönetmenliğini yapan Baytan tam seksen iki sinema filminde daha yönetmenlik koltuğunda oturuyor.

Kemal Sunal’ın hayat verdiği Mülayim Sert karakteri tam olarak içimizden biri. Hepimizi temsil ediyor. Adı ve soyadı üzerinden verilen tezatlık ise filmin içerisinde karakterimizin tecrübe edeceği ruhsal iniş çıkışlar için bize küçük bir ipucu veriyor. Mülayim, filmin ilk sahnelerinde adından tam bekleneceği üzere sakin, her denilene boyun eğen ve iş arkadaşlarının baskısı altında ne yapacağını bilemeyen bir karakter imajı sergiliyor. Çalıştığı yerde her işin üzerine yıkılmasının yanında tüm övgüyü de arkadaşları alırken Mülayim ise tam bir mazlum edasıyla etrafında olup bitenleri kendince alaya alıp eğlenceli hale getirmeye çalışıyor.

Mesela Yani

Filmde asıl hikaye Mülayim’in sadece altı aylık ömrü kaldığını öğrenmesiyle başlıyor. Doktora giden Mülayim yapılan tahlillerin sonucunu aldığında ölümcül bir hastalığa yakalandığını ve altı ay anca yaşayabileceğini öğreniyor. Bu noktadan itibaren Mülayim karakterinin ismini reddedip soyadı gibi davranmasını yani Mülayim’den Sert’e dönüşünü gözlemliyoruz. Altı ay sonra ölecek olmanın verdiği özgüvenle hayatında hiçbir şeyi umursamamaya başlıyor Mülayim. İlk işi işyerine gidip ona bu zamana kadar zulüm eden müdürüne yaptıklarının hesabını sormak oluyor. İşini kaybetme korkusu artık Mülayim için bir problem değil. Altı ay sonra ölecek olmanın verdiği üzüntünün yanına Mülayim bir de piyango kazandığını öğreniyor Amorti Kazım’dan. Son bileti Mülayim’e zorla satan Amorti Kazım kazandığını haber verdiğinde Mülayim kazandığı parayı ”zamansız gelen para” olarak adlandırıp bir umumi tuvalet açıyor. Hatta umumi tuvalet açmak için kazandığı paranın üstüne bir de bankadan yedi ay vadeyle kredi çekiyor. Böylece bankaya da herhangi bir ödeme yapmak zorunda kalmayacağını düşünüyor Mülayim.

Kapalı Havada Öldürmesin

İşyerinde bir gün patronundan haraç almaya çalışan birkaç kabadayıyla karşılaşan Mülayim onlardan korkmak bir tarafa onların üstüne üstüne yürüyor. Hatta kabadayılardan haraç kesiyor. Ayı Abbas (Turgut Özatay) himayesinde olan bu adamlar Abbas’a haber verdiklerinde, Mülayim’i en kısa sürede görmek istediğini söylüyor. Mülayim ise Abbas’tan bile haraç kesmeye niyetlenmiş durumda. Bu noktada Mülayim’in aslında kendi katilini aradığını görüyoruz. Mahalledeki ününü de mahalleye yerleştirilen bir saatli bombayı elleriyle alıp götürmesiyle arttıran Mülayim artık Bombacı Mülayim olarak anılmaya başlanıyor ve ismi yavaş yavaş Abbas gibi kabadayılar arasında yayılıyor. Abbas’ı ilk ziyaret ettiğinde Abbas ile Rus Ruleti oynaması ve Abbas’ın karşısında limon yemesi gibi ikonik sahnelerle Abbas karşısında üstünlüğünü kanıtlayıp artık kabadayıdan haraç alan bir kabadayı haline gelmiş oluyor Mülayim. Bir yandan beklediği ölümü Abbas’ın elinden de bulamayan Mülayim artık kendisini öldürmesi için bir kiralık katil tutmaya karar veriyor. Bu noktada Sansar Selim ile görüşüp ödemeyi yapıyor ve bazı şartlar koşuyor. Kapalı havada öldürülmemek istediğini yoksa cenazeye gelen insanların arkasından küfür edeceğini, kullanılacak mermilerin temiz olması gerektiğini çünkü mikroptan çok korktuğunu söylüyor. Bu şartları kabul eden Sansar Selim ise işi Gaddar Kerim‘e veriyor.

Peki Peşimdeki Katil Ne Olacak

Bu noktada hastaneden gelen bir hemşire Mülayim’e tahlillerde bir yanlışlık olduğunu, aslında gayet sağlıklı olduğunu ve ölmeyeceğini söylüyor. Bu noktada Mülayim’in, hem mülayim hem de sert olduğu zamana geçiş yapıyoruz. Mülayim hem peşindeki katilden hem de onu öldürmek isteyen Ayı Abbas’tan kaçarken türlü eğlenceli macera bizleri karşılıyor. Gaddar Kerim’in iş ahlakı sayesinde defalarca kere hayatı kurtulan Mülayim, kendi hayatını kurtarmanın yollarını arıyor. Bu kısımda Kerim ve Abbas’ı birbirine düşürmeye çalışan Mülayim yazı tura atacağını, para dik gelirse kaçacağını söylüyor; bir de üzerine para dik geliyor. Bombacı Mülayim kendine yakışan kapanışı peşindekilere bomba atarak yaparken elimizde ise güzel bir film ve Kayra tarafından seslendirilen film hakkında yapılmış Mesela Yani şarkısı kalıyor.

 

Emre Yenidere
Emre Yenidere
Benden bu kadar. Katilimin gözlerinden öperim.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Şakir Paşa Ailesi Edebiyata Nasıl Yön Verdi?

Şakir Paşa ailesinin sanata, özellikle de edebiyata yaptığı katkılar hakkında bir çerçeve sunuyoruz.

Chicano Edebiyatı: Sınırda Kalmışların Sesi

Chicano edebiyatı; melez kimlik, aidiyet krizi ve kültürel direnişi sınırın iki tarafındaki hayatlar üzerinden anlatan güçlü, politik ve ruhani bir edebi hafızadır.

Harry Potter Serisinin Unutulmaz Replikleri

Harry Potter'ın büyülü replikleriyle büyücülük dünyasında kaybolmaya hazırlanın!

Küçük Gün Işığım Film İncelemesi: Kabullenmenin Gücü

Kusursuzluk arayışının değil, kendin olmanın kıymetini; sonuca değil, yolculuğa odaklanmanın anlamını keşfedeceğiniz sarsıcı ama iç ısıtan bir aile hikâyesine davetlisiniz.

Joseon’daki İstikrarsızlık: Kral Injo

İstikrarsızlığıyla Kore ulusunun gelişmesinin önünü kapamış bir hükümdar olarak hatırlanan ve günümüzde hala eleştirilen Kral Injo'nun tarihteki yeri.

Sessizliğe Karşı Yazmak: Kadın Yazarların Sansüre Direnişi

Sansür, yalnızca siyasi bir baskı mekanizması değil; aynı zamanda kültürel, ahlaki ve cinsiyet temelli bir sessizleştirme aracıdır.

Hasçelikler and the City: Dijital Bir Ailenin Hikâyesi

Hasçelikler and the City; dijital dünyada temsiliyet, samimiyet ve medya sınırlarını sorgulayan gerçekçi bir aile anlatısıyla izleyicileri içine çekiyor.

Cumhuriyet Aydınları: Behice Boran

İlk kadın sosyolog, ilk kadın siyasi parti genel başkanı, Marksist, yazar ve akademisyen olan Behice Boran; Türk solunun en güçlü temsilcilerinden biri olmuştur.

Tabloları Dinlemek: Édouard Manet

Bazı bakışlar ancak bazı nefeslerle tanımlanıyor. Manet'nin fırçası, Tezer'in nefesi gibi...

Edebiyatta Semtlerin İzleri: Emirgan

İstanbul'un en güzel semtlerinden biri olan Emirgan, şiirlerde de romanlarda da ele alınan bir semt olmuştur.

Editor Picks