22 Kasım 1984 New York doğumlu olan Scarlett Johansson, Danimarkalı bir mimar olan Karsten Johansson ve Yapımcı Melanie Sloan‘un dört çocuğundan biridir. 1998 yılında Atlara Fısıldayan Adam filmi ile çıkış yapmıştır. İlk filmi ise 1994 yılında Laura Nelson karakterini canlandırdığı North filmidir. 2003 yılında Bir Konuşabilse ve İnci Küpeli Kız filmlerinde gösterdiği başarı ile iki Altın Küre adaylığı kazanmıştır. Ayrıca 2020 yılında, Marriage Story filmindeki Nicole rolüyle en iyi kadın oyuncu Oscar adaylığı; Tavşan Jojo filmindeki Rosie Betzler rolüyle en iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar adaylığı kazanmıştır.
Kişisel Hayatı
27 Eylül 2008 tarihinde “Two Guys and a Girl” dizisindeki Berg ve Blade III‘de rol alan Ryan Reynolds ile Kanada’da aile arasında düzenlenen bir törenle evlenmiştir. 2008-2011 arasında süren bu evlilikten sonra Ryan Reynolds’ın Sandra Bullock ile görüntülenmesinden sonra boşanmışlardır. 2012 Kasım ayında Fransız gazeteci Romain Dauriac ile birlikteliği başlayan Scarlett ile Romain, eylül 2013 tarihinde nişanlanmışlardır. 2014 yılında ilk çocuğuna hamile olan Johansson, Fransa’da yaşamaya başladıktan sonra çiftin “Rose” adını verdikleri kızları dünyaya gelmiştir. 2014-2017 yıllarındaki beraberliklerinden sonra çift boşanmıştır. Son olarak aralık 2017’de Johansson, komedyen ve yazar Colin Jost ile ilişki yaşamaya başlamıştır. Çift 2020 yılında evlendikten sonra oğulları “Cosmo” dünyaya gelmiştir.
Sinema Kariyeri
The Horse Whisperer (1998)
Scarlett Johansson, Atlara Fısıldayan Adam filminde 14 yaşında atın sırtındayken kaza geçiren Grace MacLean rolünü oynamıştır. Film, bir at kazası sonucu fiziksel ve duygusal yaralar alan genç bir kız olan Grace MacLean ve onun atı Pilgrim arasındaki ilişkiyi anlatır. İnsanların hayvanlarla ve doğayla nasıl bağ kurabileceğini anlatan duygusal bir hikâyeyi işler. Bu film ile çıkış yapan Johansson, kısa sürede izleyicilerin ve yönetmenlerin dikkatini üstüne çekerek, kariyerine güzel ve uzun ömürlü bir tutanak sağlamıştır.
Lost in Translation (2003)
Scarlett’a Altın Küre adaylığı kazandıran bu filmde, Amerikalı bir aktör olan Bob Harris (Bill Murray) ve genç bir üniversite mezunu olan Charlotte adlı iki karakterin, dilini ve kültürünü bilmedikleri Tokyo’da birbirlerine tutunmasını konu almaktadır. İkisi de kendilerini yabancı bir ülkede, yabancı bir kültürde kaybolmuş hissederler. Ortak bir yalnızlık duygusuyla, Tokyo’nun hareketli ve egzotik atmosferinde birlikte zaman geçirmeye başlarlar. Johansson, bu filmde Charlotte rolünü oynamıştır. Johansson’ın seyirciye duygularını rahatlıkla aktarabildiğinin altını çizen Sofia Coppola, birçok sahnenin doğaçlama geliştiğini de eklemiştir.
Girl With a Pearl Earring (2003)
Scarlett’a En İyi Aktris BAFTA ve Altın Küre adaylığı kazandıran İnci Küpeli Kız filminde, Scarlett on yedi yaşında olan ve ailesine bakmak için Johannes Vermeer adlı bir ressamın evine hizmetçi olarak alınan Griet karakterini canlandırmıştır. Burada, Griet’in hayatı, Vermeer’in resim yapma sürecine tanıklık etmesiyle değişir. Film, Griet’in Vermeer ile olan ilişkisini ve onun tablodaki “İnci Küpeli Kız” olarak betimlenmesini takip eder. Griet’in yaşadığı iç çatışmalar, toplumsal sınıf farkları ve cinsiyet rolleri gibi temalar filmde işlenir. İnci Küpeli Kız filmi toplam 3 Oscar’a ve 17’si kazanılmış 46 farklı adaylığa sahiptir.
Match Point (2005)
Woody Allen‘ın İngiltere’de çektiği ilk film olan Maç Sayısı, aşk ve servet arasındaki seçim ve kargaşayı konu almaktadır. Genç tenis eğitmeni Chris Wilton, zengin bir ailenin oğluna verdiği özel dersler sonucunda yüksek sınıftan insanlarla tanışmaya başlar. Tom’un kız kardeşi Chloe ile yakınlaşırken, Nora’ya (Scarlett Johansson) aşık olur ve iki kişi arasında seçim yapması gerekir. Bu film Scarlett’in “femme-fatale” tarzında gözüktüğü ilk filmidir.
The Island (2005)
Scarlett Johansson’ın ilk bilim-kurgu filmlerinden olan Ada, ütopik bir toplumu anlatmaktadır. Bir merkezde yaşayan insanlar, dışarıda büyük bir salgın olduğuna inandırılarak buraya kapatılmışlardır. Fakat gerçek bundan çok uzaktır ve zaman geçtikçe içeridekiler bu yerin bir klonlama merkezi olduğunu öğrenir. Scarlett bu filmde Jordan-İki Delta karakterine hayat vermiştir.
The Prestige (2006)
Christopher Priest‘in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan ve Christoper Nolan‘ın yönettiği filmde Scarlett, Olivia Wenscombe karakterine hayat vermiştir. Birbirlerini alt etmeye çalışan iki sihirbazı konu alan film, illüzyonistlerin sahnedeki sihirbazlıklarının ötesine geçerek, kimlik, takıntı, intikam ve sadakat gibi derin temaları keşfeder. İzleyicilere, gerçeklikle illüzyon arasındaki ince çizgiyi sorgulama fırsatı sunar. Film, zamanda ileri ve geri giderek hikayeyi katmanlı bir şekilde anlatırken, izleyicileri şaşırtıcı dönemeçlere ve sürprizlere sürükler. The Prestige, aynı zamanda Johansson’a gelecekte yer alacağı Marvel filmleri için de dayanak sağlamaktadır.
He’s Just Not That Into You (2009)
Scarlett’in tekrardan “femme-fatale” tarzında ekran karşısına çıktığı ve ders niteliğindeki romantik filmde Scarlett, Anna Marks karakterine hayat vermektedir. Farklı kolajlar eşliğinde ilişkilerin dinamiğini anlatan film Greg Behrendt‘in aynı adlı eserinden uyarlanmıştır. Romantik komedi türünün sınırlarını zorlarken, modern ilişkilerdeki gerçekliklere ve toplumsal beklentilere dikkat çeker. İlişki karmaşaları, yanlış anlamalar ve ilişkilerin doğası hakkında düşündürücü bir hikaye sunar.
Iron Man 2 (2010)
Scarlett Johansson, Marvel sinematik evrenine ilk girişi olan Iron Man 2 filmiyle, dünya çapında büyük bir ün kazanmıştır. Film, Tony Stark’ın Iron Man olarak tanınmasının ardından dünyada ün kazandığını ve teknolojik olarak üstün zırhıyla barışı sağlamaya çalıştığını gösterir. Tony’nin, hem ölümle yüzleşmesi hem de Ivan’ın tehdidiyle başa çıkması gerekmektedir. Bu arada, Pepper Potts (Gwyneth Paltrow) işleri yönetmeye ve Tony’e destek olmaya çalışırken, S.H.I.E.L.D. ajanı Natasha Romanoff / Black Widow, Tony’ye yardım eder. Johansson, Iron Man 2’da Natasha Romanoff karakterine hayat verirken bir sürü farklı dövüş dersi almıştır. Yaptığı bir röportajda film için Los Angeles’ta spor salonuna gitmeye başladığı zamanlar “Ekipmanların hiçbirini kullanmayı bilmiyordum, çok korkmuştum.” diye söylüyor.
Lucy (2014)
Scarlett Johansson’ın Morgan Freeman ile rol aldığı ve normal bir insanın beyninin yüzde 10’unu kullanabildiği sözde teorisinden yola çıkarak, bu oranın artması durumunda elde edebilecek güçleri sorgulayan Lucy filmi için başlangıçta ana karakter olarak düşünülen isim Angelina Jolie olmuştur, ancak sonrasında Scarlett Johansson’da karar kılınmıştır. Besson, bu kararı vermesinin asıl nedeni olarak Scarlett’ı titiz ve profesyonel bulması olduğunu sonradan açıklamıştır. Lucy, beyninin potansiyelini tamamen kullanmaya başladıkça, hızla evrimleşir ve insanüstü bir varlık haline gelir. Bilim kurgu ve aksiyon unsurlarını bir araya getirirken, insan beyninin potansiyeli, evrim ve insan doğasının sınırları gibi konuları keşfeder.
Avengers: Age of Ultron (2015)
Marvel sinematik evreninin ikinci faz filmi olan Ultron Çağ’ında Johansson tekrardan “Black Widow” olarak rol karşımıza çıkar. Avengers ekibi, dünyayı tehdit eden bir yapay zeka olan Ultron’u durdurmak için bir araya gelir. Tony Stark ve Bruce Banner, barışı sağlamak amacıyla bir yapay zeka programı geliştirirler. Ancak, program beklenmedik bir şekilde kendi özgür iradesini kazanır ve insanlığın yok edilmesi için bir tehdit haline gelir. Avengers’ın devam filmi olan bu fazda, Scarlett hamile olduğu için ilk onun sahneleri çekilmiştir ve birden fazla dublör ona eşlik etmiştir.
Ghost in Shell (2017)
Kabuktaki Hayalet filmi aynı adı taşıyan insan-sayborg hibritin hikayesini konu alan bir mangadan uyarlanmıştır. Film, 2029 yılında geçer ve insan zihniyle yapay zekânın etkileşimini keşfeden bir gelecekteki dünyayı konu alır. Major Motoko Kusanagi adlı bir kadın cyborgun peşinde olan suçluları durdurmakla görevli özel bir polis birimi olan Hanka Robotics’in bir üyesidir. Major, beyni insan, vücudu ise tamamen sentetik olan bir varlıktır. Daha önce Lucy filminde de birlikte rol alan Scarlett Johansson ve Pilou Asbæk, bu filmde de tekrardan bir araya gelmiştir.
Avengers: Endgame (2019)
Marvel sinematik evreninin yirmi ikinci ve üçüncü filmi olan, satış rekorları kıran Endgame ile Scarlett Johannson kronolojik olarak Black Widow rolüne veda etmiştir. Thanos ile son savaşı anlatan ve çoklu evrenlerin kapısını aralayan film, hem faz dördün habercisi hem de eski dinamiğin son filmlerinden biridir. Film, “Avengers: Infinity War” filminin ardından yaşanan olaylara odaklanır. Kötücül Titan Thanos, Sonsuzluk Taşları’nı kullanarak yarıya indirdiği evreni dengelemiştir. Avengers üyeleri, kaybettikleri sevdiklerini geri getirmek ve Thanos’u durdurmak için bir araya gelir.
Jojo Rabbit (2019)
II. Dünya Savaşı’nın kurgusal bir tasviri olan ve Christine Leunens’in “Caging Skies” adlı eserinden uyarlanan Jojo Rabbit filminde Rosie Betzler karakterine hayat veren Scarlett, bu rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar adaylığı kazanmıştır. Taika Waititi tarafından yazılan ve yönetilen film, savaşın dehşetini ve aşırı milliyetçilik ideolojisinin tehlikelerini alaycı bir üslupla ele alır.
Marriage Story (2019)
Marriage Story, evli bir çiftin New York’tan Los Angeles’a kadar uzanan boşanma hikayesini konu ediyor. Charlie, bir tiyatro yönetmeni, Nicole ise bir aktristir. İkisi de kariyerlerine odaklanmış olsalar da, evliliklerinde sorunlar yaşarlar ve birbirlerinden uzaklaşmaya başlarlar. Çekimleri 47 gün süren Marriage Story için Noah Baumbach, rolü Scarlett Johansson’a teklif ettiği sırada Johansson’ın ikinci boşanma davasının sürdüğünü bilmiyordu, bu denk gelişin filme ayrı bir duygu kattığını düşünüyor.
Black Widow (2021)
Scarlett Johansson’un Marvel sinematik evrenindeki solo filmi olan ve geçmişle yüzleşmeyi konu alan Black Widow filmi, İç Savaş ve Sonsuzluk Savaşı dönemleri arasında geçmektedir. Natasha Romanoff / Black Widow, uzun yıllardır S.H.I.E.L.D. için çalışan bir casustur. Ancak, geçmişiyle ilgili bazı sırlar açığa çıkmaya başlar ve geçmişteki yaşamına dair hesaplaşmalar yaşamak zorunda kalır. Film, “Captain America: Civil War”un ardından geçer. Natasha, ailesi gibi gördüğü eski Rus casus ailesiyle yeniden bir araya gelir. Bu filmle beraber Black Widow kostümünü 8. defa giyen Scarlett Johansson, Marvel Cinematic Universe’deki kariyerini bu film ile noktaladığı düşünülüyor.
Asteroid City (2023)
16 Haziran’da gösterime giren Asteroit Şehir filminde Scarlett, Midge Campbell karakterini canlandırıyor. Oyun içinde oyun yapısına sahip olan film 1955 yılında, yıllık Junior Stargazer kongresi için kurgusal bir çöl kasabasına giden bir grup öğrenci ile velilerini ve sonrasında gelişen olayları takip ediyor. Kurgusal bir çölde geçen kongreyi konu alan Komedi/Romantik türündeki film 7.1 IMDb puanı ile açılış yaptı.