Samurayların Geleneksel Kılıcı: Katana

Editör:
Mehmet Samet Acar
spot_img

Tüm ulusal ve kültürel sembollerinin yanında Japonya‘yı en iyi temsil eden sembolü kuşkusuz samuray kılıcı Katana‘dır. Bir savaşçının ruhuna sahip olduğu söylenen Katana, kusursuz güzelliği ve mühendisliğiyle birçok kültürde hayranlık uyandırmaktadır. Zamanının ötesindeki estetiği ve Japon kılıç yapımının benzersizliği ile Katana, nesiller boyunca ustadan öğrenciye aktarım şeklinde üretilmekle birlikte hem sanat alanında hem de dinî bir ritüel olarak saygı görmektedir.

Katana’nın Mitolojik Hikayesi

Japon kültüründe kılıçlar çok saygı görmekle birlikte Japon İmparatorluk kıyafetlerini oluşturan üç kutsal Şinto‘dan biri olarak kabul edilmektedir. Hikayeye göre, fırtına tanrısı Susanoo, Izomo eyaletini birbirine katan Yamato-no-Orochi diğer adıyla Koshi adlı yılanı öldürür ve ölü yılanın karnından özel kılıcı Kusanagi‘yi çıkarır. Bu kılıcı kız kardeşi Amaterasu‘ya hediye eder. Amaterasu ise bu kılıcı Japon imparatorluk ailesinin ilk atası olan torunu Ninigi‘ye verir. Bu şekilde Japon imparatorluğunda yer edinen kılıçlar imparatorluk kıyafetinin bir parçası haline gelmiştir. Günümüzde kılıcın Nagoya yakınlarındaki Atsuta tapınağında korunduğu söylenmektedir. Hikayenin bir diğer versiyonunda ise Susanoo kılıcı yılanın karnından değil kuyruğundan çıkarmaktadır (Cartwright).

Katana tutan bir samuray, Wikimedia Commons.

MS 712’den itibaren kılıçlar, Japon mitoloji hikayeleri kapsamında Ono Yasumaro tarafından Kojiki olarak adlandırılan ‘Eski Şeylerin Kaydı’ gibi eserlerde belirgin bir şekilde rol almaktadır. Japonya’daki en eski metinlerden biri olan bu eserlerde büyük ve büyülü kılıçlar bulunmakta ve bu kılıçlar kendi başlarına kami veya Şinto ruhları olarak kabul edilmektedir.

Japon Budizmi‘nde Bodhisattva Kokuzo- Bosatsu dahilinde kılıçlar yıkım getiren bir silah olarak değil denge ve mutluluk getiren bir araç olarak görülmektedir. Özellikle Japon sanatında cennetin cömertliğinin bir sembolü anlamıyla sağ elde mutluluk kılıcı olarak tasvir edilir. (Cartwright).

Kılıçlara atfedilen bu özel anlam Katana özelinde de bulunmaktadır. Aynı şekilde samurayın kılıcı ruhuyla bağlantılı olarak görülmekte ve saygı duyulmaktadır.

Tarihi Dönemlerine göre Katana’nın Geliştirilmesi

Eski zamanlar olarak geçen Joko döneminde çelik kılıçlar yapılmaya başlanmasına rağmen savaş alanında aktif olarak yay kullanılmaktaydı. Bu dönemde kılıçlar düz bir forma sahiptir ve Çin’de üretildiği ve oradan da Japonya’ya geldiği anlatılır. Erken Heian Dönemi olarak geçen zamanlarda yerli olarak üretilen kılıçlar olduğu bilinmekle birlikte kalıntıları oldukça azdır ve orijinal kavisli kılıçların nasıl ve ne zaman ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir.
10. yüzyıl civarında Heian Dönemi’nin ortalarına gelindiğinde, samurayların ortaya çıkmasıyla birlikte kılıçlar kavisli bir formda yapılmaya başlanmış ve oldukça keskinleşmişlerdir. Geleneksel düz kılıçlar yerine bükülmüş bıçak gövdesiyle kullanımı daha kolay olan Warabiteno Katanalar üretilmiştir. Bu dönem, Japon kılıç ustalığının zirvesi olarak yorumlanır.
Katana. hurriyet.com.tr
Geç Heian döneminde, uzun kılıç olan Tachi, samurayların artan gücü ile birlikte geliştirilmiştir ve bu dönemden sonra kılıçlara katana denmeye başlanmıştır. At sırtında savaşmak için en uygun silah olarak katanalar kabul edilmiştir. (Samurai Sword Katana). Bu dönemde kılıç ustalığı okulları ise özellikle Izumo ve Hoki gibi sınır bölgelerinde ve iyi demir kumunun bulunduğu alanlarda faaliyet göstermiştir.
Kamakura döneminde ise kılıç üretim dünyası oldukça gelişmiştir. Bu dönemde, Yamashiro Eyaletindeki Awataguchi Okulu ve Bizen Eyaletindeki Ichimonji Okulu gibi yeni kılıç üretim okulları kurulmuştur. Dönemin ortalarında kılıcın verimliliğinin yükseltmek adına bıçağın genişliği arttırılıp, kılıç yüzeyleri daha yuvarlak bir form almıştır.
Katana, Metropolitan Museum of Art, New York City. Wikimedia Commons.
Yamashiro, Yamato, Bizen, Mino ve Sagami’de yapılan kılıçlara Gokaden (Beş eyaletten kılıçlar) denmektedir. Burada yapılan kılıçlar Jitetsu (çelik), Kitae (dövme) ve Hamon (bıçak deseni) gibi benzersiz özelliklere sahiptir. Geç Kamakura döneminde Moğol istilalarının artması ve siyasi sistemin çöküşü gibi olaylar kılıçların daha da geliştirilmesine neden olmuştur.
Muromachi döneminde, barış döneminin başladığı sıralarda, kılıçlara olan iç talep azalmıştır, öte yandan Çin’deki Ming Hanedanı‘na önemli bir ihracat için üretime devam edildiği söylenir. Onin Savaşı ve Sengoku döneminde başlayan savaşlar kılıçların önemini tekrar arttırmıştır. Muromachi döneminin ortalarından sonra kılıçların şekli, bıçak aşağı bakacak şekilde bele takılan Tachi’nin yerine bıçak yukarı bakacak şekilde bele takılan Uchigatana şeklinde üretilmeye başlanmıştır. Kılıç tarihinde Keicho döneminden sonra üretilen kılıçlar Şinto (yeni kılıçlar) olarak, bundan önce yapılanlar ise Koto (eski kılıçlar) olarak adlandırılmıştır (Samurai Sword Katana).
Samuray kılıcı kolları. worldhistory.org
Edo döneminde, Edo, Osaka ve diğer bölgelerde kılıç ustalığı oldukça gelişmiştir. Nagasone, Horikawa, Inoue ve Tsuda gibi ünlü kılıç ustaları ortaya çıkmıştır. Bu dönemde lüks kılıç işlemeleri yapılmaya başlanmış ve bu durumdan muhafazakar samuraylar rahatsız olmuşlardır. Görece barış döneminin ardından Japonya tekrar çalkantılı bir duruma gelince eski kılıçların dövme teknikleri canlandırılmaya çalışılmıştır. Bu dönemden sonra kılıç üretimine Shin Sinto (yeni yeni kılıçlar) denmektedir. Kılıç üretimi ve yaratımının yeniden gelişmeye başladığı dönemde ise Meiji Restorasyonu başlamıştır. Bunun etkisiyle 1876’da çıkan bir kararname sonucu ordu ve resmi görevliler dışında katana taşınması yasaklanmıştır.
Meiji döneminden İkinci Dünya Savaşı‘na kadar uzanan zamanda ise Japon ordusu ve donanması için katana ana silah olarak kullanılmaya devam etmiştir. Savaşılacak silahlar olarak katanalar, teknolojinin de kullanılmasıyla mükemmel bir güç haline dönüşmüştür fakat pratik bir fayda gözetilerek çoğunun görünüşte güzellikleri göz ardı edilmiştir. Ateşli silahların kullanılmaya başlanmasıyla birlikte katanalar, silah kullanımı konusunda geri plana atılmıştır. Bu dönemde bir çok katananın kaybolduğu ve bazı insanlar tarafından kılıçların gömüldüğü ve atıldığı söylenmektedir (Samurai Sword Katana).
Shichinin no samurai, Akira Kurosawa, IMDb
Günümüzde katanalar bir silah olarak kullanılmaktan ziyade Iaido gibi dövüş sanatlarında kullanılmak için ve bir sanat nesnesi haline dönüşmüştür. Japon hükümeti tarafından sadece bu amaçlar için kullanıma izin verilmektedir. Ayrıca bir kılıç ustasının yılda yapacağı kılıç sayısı belirlenmiş ve bu doğrultuda kalitesiz şekilde seri üretim olarak üretilen katanaların önüne geçmek amaçlanmıştır. Öte yandan bugün dünya çapındaki müzelerde koto yani eski kılıçlar kapsamında birçok güzel işlemelere sahip katanalar sergilenmektedir. Bunların bir çoğu Japonya’nın resmi Ulusal Hazineleri olarak listelenir.

Samuraylar ve Onların Ruhları: Katana

Sanayi öncesi Japonya’da kılıç sadece bir silah değil aynı zamanda samurayın ruhuyla özdeşleştirilmiştir. Bu nedenle Japon kültürünün büyük bir kısmı Samuraylara ve onların katana kılıçlarına dayanmaktadır. Antik Japonya‘da kılıç taşımasına izin verilen tek halk Samuraylardır. Kılıçlar, Samurayların toplumdaki kişisel onurunu ve sosyal konumunu simgelemekteydi.

Bir samuray, Japon ordusunun seçkin bir üyesidir ve onlardan Bushido‘yu takip etmeleri beklenmiştir. “Savaşçının yolu” anlamına gelen Bushido, samuraylara rehberlik eden ahlak kuralları olarak geçmektedir. Dolayısıyla Bushido, cesaret, dürüstlük, sadakat, şefkat ve saygı gibi çeşitli değerlerle ilişkilendirilir. Ayrıca Bushido onurlu yaşamanın ve ölmenin değerini vurgulamaktadır.

katana (uzun kılıç) ve wakizashi (kısa kılıç). worldhistory.org

Her Japon askerinin bir kılıç koleksiyonu olduğundan bahsedilir. Bu kılıç koleksiyonu Daisho seti olarak adlandırılır. Bu seti katana (uzun kılıç) ve wakizashi (kısa kılıç) oluşturmaktadır. Bu samuray kılıçlarına büyük saygıyla davranılmıştır. Wakizashi, samurayların gittiği her yere taşınması gereken bir acil durum silahı olarak kabul edilmiştir. Bir Samurayın tüm silahlarını evin dışında bırakması gerekmesine rağmen, Wakizashiyi evde taşıması ve yastığının altında saklaması gerekmektedir. Bu küçük kılıç acil durumlarda, yakın dövüş veya intihar ritüeli için kullanılmıştır. Öte yandan katanalar savaş sırasında kullanılmıştır. 

Efsanevi Kılıç Katana’nın Temel Özelliği ve Üretim Tekniği

Katana kılıcının en temel özelliği kırılmamak, bükülmemek ve jilet gibi keskin olmasıdır. Bu özellikleri için üretim aşamasında çeşitli denemelerin yapılmasının yanı sıra eski zamanlarda bazı samurayların kılıçlarının hala keskin olup olmadığını kontrol etmek için yoldan geçen insanların kafalarını kesmeleriyle alakalı hikayeler anlatılmaktadır.

Katana kılıcı teknik olarak, Uchigatana kılıcının daha uzun versiyonu olarak geliştirilen samurayların arketipik silahıdır. Geleneksel tarzda yapıldığında katana, Japon kılıç ustalığı geleneğinden gelen bir tür çelik olantamaheganeden üretilir ve tamamen el yapımıdır. İnanılmaz derecede güçlü bir bıçak oluşturmak için çelik birçok kez katlanarak işlemden geçirilir bu durum ahşap işçiliğiyle benzerlik gösterir ve çeliğin çok daha sert ve katmanlı olmasını sağlar (Hume). 

Katana’nın ikonik deseni hamon. worldhistory.org

Bıçağı güçlendirmek için yakibatsuchi adı verilen bir işlem yapılmaktadır. Isıl işlemden önce bıçağın su, kil ve kül karışımı ile kaplanmasını içerir. Böylece kılıcın kenarı omurgadan daha fazla sertleşmiş olur. Bu durum güçlü ve esnek bir bıçak yaratılmasını sağlamaktadır. Bu işlem sonucunda hamon olarak adlandırılan, bıçağın kenarında katanaya etkileyici kesme kabiliyeti kazandıran desenin oluşmasını da sağlamaktadır. 

Katananın keskinliğinin denenmesi için uygulanan Tameshigiri sanatı hala bir dizi deneme ile uygulanmaktadır. Bu, bıçağın verimliliğini belirlemek için tatami hasırlarının, bambuların veya ince metal kaplama levhalarının kesilmesini içermektedir (Hume). 


Kaynakça

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.