Short n’ Sweet Albüm İncelemesi: Çekici ve Kızgın

Editör:
Berrak Akson
spot_img

Sabrina Carpenter‘ın 23 Ağustos’ta hayranlarıyla buluşturduğu Short n’ Sweet adlı yepyeni albümünü sizler için inceledik!

Short’n Sweet Albüm Kapağı – Amazon

Taste

I heard you’re back together and if that’s true
(Yeniden birlikte olduğunuzu duydum)
You’ll just have to taste me when he’s kissin’ you
(O seni öptüğünde beni tatman gerekecek)

Albümün açılış şarkısı olan Taste, ihanet ve intikam duygularıyla örülmüş bir şarkı. Carpenter şarkıda, partnerinin ondan gitse bile artık onu unutamayacağını ve gittiği kişide artık sadece kendisini göreceğinden bahsediyor. Bu durumdan şikâyetçi değil ve pek de umurunda da değil aslında.

Çoğu hayrana göre Sabrina Carpenter şarkıda, Shawn Mendes ve Camila Cabello ile olan aşk üçgenini dile getiriyor.

Video klibiyle de oldukça uyumlu olan parça, albümün en ilgi çekenlerinden.

Please Please Please

And please, pleasе, please
(Ve lütfen, lütfen, lütfen)
Don’t bring me to tеars when I just did my makeup so nice
(Makyajımı böyle güzel yapmışken beni ağlatma)

Şarkı, albümün ikinci teklisi olarak yayımlanmıştır. Gururu ve aşkı arasında kalan bir anlatıcı tarafından dile gelen Please Please Please, hayâl kırıklıkları ve kararsızlığın getirilerini vurguluyor bizlere. Partnerinin onu üzmemesi için yalvarıyor âdeta.

Ayrıca şarkının video klibinde Sabrina Carpenter’ın erkek arkadaşı Barry Keoghan rol alıyor. Şarkı sözlerini düşündüğümüzde bu kadar uyumlu bir oyuncu seçimi olamaz diye düşünüyorum.

Good Graces

You should stay in my good graces
(İyi niyetimi korumalısın)
Or I’ll switch it up like that so fast
(Yoksa hızlı bir şekilde değiştireceğim)

Üçüncü sırada karşımıza çıkan Good Graces, oldukça özgüvenli bir şarkı aslında. Anlatıcımız şarkıda, sevgi dolu olduğunu ancak hiçbir saygısızlık ya da belirsizliğe katlanmayacağını dile getiriyor. Partnerini kendisiyle iyi geçinmeye zorlayan ve onu bu konuda uyaran anlatıcımız, aksi taktirde sevgi dolu hâlinden geriye pek bir şey kalmayacağını sezdiriyor. Mutlu olmadığı bir ilişkide kalmayacağını vurgulayan anlatıcımız, Please Please Plase şarkısından olduğu gibi ağır bir kaybetme korkusu yaşamıyor bu şarkıda.

Şarkıda 90’ların hızlı tempolu R&B-Pop‘u havası alabilirsiniz.

Sharpest Tool

Lyin’ to yourself if you think we’rе fine
(İyi olduğumuzu düşünüyorsan kendine yalan söylüyorsun)
You’re confused and I’m upsеt, but
(Kafan karışık, ben üzgünüm ama)
We never talk about it
(Bunun hakkında hiç konuşmuyoruz)

Albümün dördüncü parçası olan Sharpest Tool, Jack Antonof izleriyle bezeli bir şarkı. Şarkı aslında oldukça kalp kırıcı sözlerle karşımıza çıkıyor. Anlatıcımız şarkıda, emin olamadığı daha doğrusu partnerinin onu emin hissettirmediği duygularla boğuştuğunu dile getiriyor. İletişim sorunlarına değiniyor. Ara verdiklerinde ise partnerinin başka biriyle görüştüğünü ve kalbinin bunun için çok kırıldığını görüyoruz. Ancak tüm bunların ötesinde aslında sessizliğin, anlatıcımızı yaralayan şey olduğunu anlıyoruz.

Coincidence

What a coincidence
(Ne tesadüf)
Oh, wow, you just broke up again
(Ah, vay be, daha yeni ayrılmışsın)
What a coincidence
(Ne tesadüf)

Albümün altıncı şarkısı Coincidence, bir önceki şarkı olan Sharpest Tool‘un bir devamı niteliğinde. Ancak bu kez farklı bir açıdan. Bir önceki şarkıda yaşanan ihaneti; partnerinin yüzüne vuran anlatıcımız, oldukça sert bir üslup kullanıyor aslında. Biraz da dalga geçiyor onun yalanları ve ihanetiyle. Sabrina Carpenter’ın sesiyle başka bir noktaya ulaşan şarkı, oldukça kısa sürse de etkili.

Bed Chem

Who’s the cute boy with the white jacket and the thick accent?
(Beyaz ceketli, kalın aksanlı, sevimli çocuk kim?)

Maybe it’s all in my head
(Belki de hepsi kafamın içindedir)

R&B synthler gördüğümüz bu parça, albümdeki diğer parçalardan farklı bir yere ayrılıyor bu yönüyle. Şarkı, partneriyle olan uyum ve kimyasından bahsediyor. Sabrina Carpenter, erkek arkadaşı Barry Keoghan‘dan bahsediyor bu şarkıda. Çünkü, ikisi 2023 yılının eylül ayında Paris Moda Haftası’nda tanışmıştı ve Barry beyaz bir ceket giymişti. Carpenter, şarkıda tam olarak da bundan bahsediyor.

Espresso

And now he’s thinkin’ ’bout me every night,
(Şimdi her gece beni düşünüyor)
Is it that sweet? I guess so
(O kadar tatlı mı? Sanırım)
Say you can’t sleep, baby, I know
(Uyuyamadığını söylüyorsun bebeğim, biliyorum)
That’s that me espresso
(İşte bu benim, espresso)

Espresso, albümün ilk teklisi olarak karşılamıştı bizleri. Şarkıda anlatıcımızın kendini espressoya benzettiğini görüyoruz. Bu benzetmeyi yapmasının sebebi, partnerinin onunla birlikteyken uyuyamaması.

Şarkı ilk çıktığı andan beri oldukça sevildi ve büyük bir başarı elde etti. Spotify‘da 1 milyar dinlenmeye ulaşan bu parça, Billboard Hot 100 listesinde 2 numaraya kadar yükseldi.

Dumb & Poetic

You’re so sad there’s no communication
(İletişimin olmaması çok üzücü)
But, baby, you put us in this situation
(Ama bebeğim, bizi bu duruma sen soktun)

You’re running so fast from the hearts that you’re breakin’
(Kırdığın kalplerden o kadar hızlı kaçıyorsun ki)

Albümün en can alıcı parçalarından biri bence. Çünkü anlatıcımız, duygularını çekinmeden dışa vuruyor ve kendini eleştirmekten geri durmuyor. Şarkıda eski partnerini anımsayan anlatıcımız, onun ihanet ve yalanları arasında kaldığını ancak yine de gitmemesi için şairane davrandığını ve bunun bir aptallık olduğunu dile getiriyor. Albümün en kısa şarkısı olan Dumb & Poetic, 2 dakika 13 saniye içinde çok şey hissettirdi bana.

Slim Pickins

It’s slim pickings
(Çok az seçenek var)
If I can’t have the one I love
(Eğer istediğim aşka sahip olamazsam)
I guess it’s you that I’ll be kissin’
(Sanırım öpeceğim kişi sen olacaksın)

Albüm yayımlanmadan önce Sabrina Carpenter‘ın canlı olarak söylediği Slim Pickins, doğru ilişkinin yolunu arayan bir kadının hikâyesi aslında. Doğru kişiyi bulma sürecinin notalara dökülmüş hâli. İstediği standartlardaki insanların azlığından dolayı küçük çaplı bir seçim içinde buluyor kendini. Bunu fark ettiğinde yalnızlık ağır basıyor ancak gerçekten sevmediği birine karar kılıyor. Günümüzde yaşanan ilişkilerin bir eleştirisi âdeta.

Juno

If you love me right, then who knows?
(Eğer beni doğru seviyorsan, kim bilir?)
I might let you make me Juno
(Belki Juno olmana izin veriririm)

2007 yapımı olan “Juno” adlı filme gönderme olan bu şarkı, albümün onuncu sırasına karşılıyor bizleri. Ayrıca şarkı, Roma Tanrıçası olan Juno‘ya da gönderme içeriyor. Çift taraflı zekice düşünülmüş bir şarkı diyebilirim. Juno, aşk ve evlilik tanrıçasıdır. Şarkıda da anlatıcımız, aileyi önemseyen birinden hamile kalmayı istiyor.

Lie To Girls

You don’t have to lie to girls
(Kızlara yalan söylemene gerek yok)
If they like you, they’ll just lie to themselves
(Eğer senden hoşlanıyorlarsa, kendilerine yalan söylerler)
Like you, they’ll just lie to themselves
(Senin gibi, kendilerine yalan söylerler)

Anlatıcımızın önceki şarkılarda eleştirdiği eski sevgiliyi, bu şarkıda yeniden görüyoruz. Şarkıda etraftaki kızların eski sevgilisiyle çıkmak için ağladıkları, yalanlar söyledikleri iddia ediliyor. Ancak anlatıcımız, asıl yalan söyleyenin eski sevgilisi olduğunun farkında ve bunu eski partnerinin yüzüne vurmaktan asla çekinmiyor. Sabrina Carpenter şarkılarında sevdiğim şeylerden biri de bu aslında. Şarkılarında kalp kırıklıklarını görebilmek ve bunun nefrete dönüşümünü izleyebilmek. Bu duygu geçişleri, çoğu şarkısının daha etkileyici olmasını sağlıyor.

Don’t Smile

Oh, you’re supposed to think about me
(Beni düşünmen gerekiyor)
Every time you hold her 
(Onu her tuttuğunda)
Don’t smile because it happened, baby
(Olanlar için gülümseme, bebeğim)
Cry because it’s over 
(Bittiği için ağla)

Albümün final şarkısı Don’t Smile ile akıllıca bir döngü yaratıyor Sabrina Carpenter. Çünkü bu şarkıda eski partneriyle olan ilişkisindeki hayal kırıklarını dile getiriyor. Ancak her şeyden önce eski partnerinin de aynı şeyleri hissetmesini, üzülmesini ve pişmanlık duymasını istiyor. Hatta yeni biriyle birlikteyken de kendisini düşünmesini diliyor. Albümün ilk şarkısı olan Taste şarkısında da eski partneri üzerindeki etkiyi ele alıyordu.

Albümü buradan dinleyebilirsiniz, keyifli dinlemeler!


Kaynakça

  • Genius. Web. 23.08.2024
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Tüylerinizi Ürpertecek En İkonik 5 Korku Oyunu Müziği

Uzun yıllar geçmesine rağmen içimizi ürperten melodileriyle aklımızdan çıkmayan beş korku oyunu şarkısını birlikte inceliyoruz!

Yazınca Hafifler: Günlük Tutmanın Psikolojik Gücü

Günlük tutmak duygusal yükleri hafifletir, farkındalığı artırır ve iyileşme sürecinde içsel bir dönüşüm sağlar; yazmak ruhu özgürleştirir.

Lady Bird Hangi Albümle Eşleşir?

Hayatta ne istediğimizi, kim olmak istediğimizi bulmak temalarıyla öne çıkan Lady Bird filmi hangi albümle eşleşir?

5 Maddede Cage the Elephant’ı Tanıyalım

Cage the Elephant, farklı türlerde birçok şarkı yaparak büyük beğeni toplamış başarılı bir grup.

İstanbul’un En Güzel Kafeleri: Kitap, Kahve ve Yağmur Keyfi

İstanbul’un sonbahar atmosferine eşlik eden, kitapla kahvenin buluştuğu en güzel kafeleri derledik.

Downtown Girl Estetiği: Şehrin Ruhunu Yansıtan Moda Akımı

Downtown Girl estetiği: Özgürlüğü takip edenlerin ve sonbaharın ruhuyla bağlananların temsilî.

Şirvanşahlar: Demir Kapı’nın Muhafızları

Şirvanşahlar Devleti, Azerbaycan ve Kafkasya’da yüzyıllar boyunca hüküm süren İranî ve Türk etkilerini harmanlayan köklü bir hanedanlık mirasıdır.

Enter the Void Film İncelemesi: Noé’nin Neon Tokyo’su

Tartışmalı yönetmen Gaspar Noé, Enter The Void ile izleyiciyi Tokyo’nun neon ışıkları ve dar sokakları arasında ruhsal bir yolculuğa çıkarır.

Aşk Zamanı Filmi: Hafızanın Yarattığı Geçmiş

Aşk Zamanı; hafızanın, deneyim ve arzular eşliğinde en baştan inşa ettiği geçmişin izini sürüyor. Toplumsal normların dayattığı yaşantının yeni özel alanlarını açığa çıkarıyor.

Ters Yüz Karakterleri Hangi Kitapları Önerirdi?

Riley'in duyguları, Ters Yüz ile ekranlara taşındı. İç dünyamıza rehberlik eden bu karakterlerin sizler için hazırladığı kitap listesini inceleyin!

Editor Picks