İnsanlar bir amaç edinmeye başladıkları andan itibaren yaşadıkları her anı, nefes alıp vermek gibi en basit olanlar dahil olmak üzere gruplamaya ve anlamlandırmaya başladılar. Bu anlamlandırma sonucunda ise “zaman” kavramı ortaya çıktı. Hayatta bir erek belirlendiğinde varış süresi de anlam kazanmaya başladı. İlerleyen dönemlerde insan sayısının artması ve oluşan toplulukların yönetimi için yapılar oluşması, görevlendirme ve zaman gerekliliğini getirdi. Bu, zamanın ölçümlenmesi için farklı yöntemlerin gelişmesini de sağladı.
Güneşin doğuşu ve batışı ile zamanı takip etme yönteminden sonra, bilinen ilk saat Mısırlıların icadı olan Güneş saatidir. Ardından geceleri de zamanı ölçümlemek gerektiğinden su saati keşfedildi. Bir kaba konulan suyun hareketleri ile geceleri de zaman bir değer kazandı. Su saatini kum saati, ateş saati, mekanik saatler ve nihayet günümüzün göz bebeği ve altın vuruşu dijital saatler takip etti. Peki, zamanı ölçmek insan davranışlarını nasıl etkiledi?
Zamanla Kurulan İlişki

Zaman algısı, belirsiz olayların sürelerinin algılanması bakımında zamanın ölçüm ve yönetim şekline bağlı bir kavramdır. Zaman algısını şekillendiren bazı etkenler vardır. Bunların temelini kişilik özellikleri oluşturur. Zamanı hızlı ve yavaş hissedenler insanlar vardır. Diğer yandan zamanı bir mücadele sebebi olarak görmeyen kişiler, zamanın getirilerini yudum yudum içer, andan ve yaşamdan haz alırlar. Zamanı ölçmeye başladığımızda onun aslında elle tutulamaz bir şey olduğunu fark ederiz. Bu soyutluk, insanların psikolojisini etkileyen bazı duyguların ortaya çıkmasına neden olur.
Zamanla mücadele ederken kaybolan insanların hayatlarında stres ve kaygı sorunları baş gösterebilir. Zamanı nasıl algıladığımız, günlük hayatımızın ve psikolojimizin bir parçası olabilir. Herhangi bir yere yetişme çabası veya erteleme gibi durumlar bu duruma örnek gösterilebilir. Çünkü belirlenmiş bir saatte bir toplantı veya randevuya yetişmemiz gerekiyorsa bu bir stres kaynağı haline gelebilir.
Zamanın Görünmez Yüzü: Akreple Yelkovan Ne Zaman Buluşur?

Zaman, başlangıçta kimsenin görmediği, bu yüzden pek değer vermediği bir şeydi. Ama sonra insanlar bu görünmez şeyi, “zamanı” kullanmaya, ölçmeye ve hatta satmaya başladılar. Böylece zaman, para gibi değerli bir şeye dönüştü. Hepimizin dilinde olan “Zaman bulamıyorum”, “Zamanım olmuyor” söylemleri aslında zamanın değerinden ötürü kullanım yönteminin belirlenmemesi ile ortaya çıktı. Oldukça değerli olan zamanın yönetimini sağlamak artık güç hale gelmeye başladı. Zamanın ölçümü görünmez bir şekilde toplumdaki birliğe dair izler taşıyor denebilir. Toplumsal düzenin temelinde zaman, belirleyici etkenlerdendir. Örneğin, insanların uyandığı andan itibaren yaptığı her işin bir süresi mevcuttur. Uyumanın bile… Uyuduğumuz sürenin bile ölçümlenmesi düzen ve rutin yaşantının bir gerekliliğidir.
Zamanın ölçülmesi ilk çağlardan bu yana ekonomik kaygıları da beslemiştir. Hatta günümüzde zamanın en ince ayrıntısı ile ölçülmesini sağlayan teknolojik cihazlar, zamanı da nefes aldırmaz boyuta taşımıştır.
Akrep ile yelkovanın hareketlerinin ağırlaştığı veya hafifleştiği anların mevcudiyeti, içinde bulunulan durumun ağırlığı ile ilgilidir. Bazı anlar vardır ki; beş dakika asla matematiksel olarak beş değildir. Zaman geçmek bilmez, adeta süründürür. İlgili olmadığınız bir müzeye zorla götürülmüş iseniz gezi boyunca akrep ile yelkovanın hareket etmeyi unuttuğunu bile düşünebilirsiniz. Fakat vizyona girmesini beklediğiniz bir filmin seyircisi olduğunuz anda, filmin nasıl bittiğinizi anlamazsınız. Zaman algımızın akrep ile yelkovana etkileri, günlük hayatımızda çokça karşılaştığımız bir durumdur.
Zaman Yönetimi: “Hiç Zamanım Yok!”

Sürekli zamandan tasarruf etmek ve zaman kazanmak çabası içindeyiz. Bu noktada zaman yönetimi bireylerin rutinlerinde kaygı, stres gibi olumsuz duygular ile baş etmeleri bakımından faydalı olabilir. Çünkü belirli periyotlar ile yapılması gereken her türlü faaliyet bir düzen getirir. Düzeni oluşturan birey, rahatlamış ve huzurlu hisseder. Fakat zaman yönetimi sağlayamama durumunda bireyde tam tersi duygu durumları gözlenebilir. Yapılması gerekenleri belirli bir zaman periyodu içerisinde şekillendirmeyen bireylerin zamansızlık sorunu, uzun vadede bir mutsuzluk kaynağına dönüşebilir. İnsanların zaman ile oluşturduğu olumlu ilişki beraberinde hem bireysel düzen hem toplumsal düzen huzurun sağlanması açısından değerlidir.
Kaynakça
“Zamanı Ölçmenin Sırrı: Saatler.” Saat Koleksiyonu, 24 Jan. 2025, Web.
“Zamanın Tanığı Saat Sanığı İnsan – Balcerdem – Medium.” Medium, 20 Nov. 2024, Web.
Saatin Tarihçesi ve Gelişimi. 24 June 2023, Web.
Teknocik. “Zaman Algısı Ve İnsanların Farklı Davranışları – Teknocik.” Teknocik, 17 Temmuz 2023, Web.


