Rose Adası’nın İnanılmaz Hikâyesi Film İncelemesi: Bir Mühendisin Ütopyası

Deniz Özkan
Deniz Özkan
Yaşama "Kuş uçtukça gökyüzü genişler" penceresinden bakan, hayatı incelikli kılan her şeye, yazmaya, edebiyata, sinemaya tutkun, beyninin sağ lobunu sanata sol lobunu bilime ayırdığı gibi hayatını da bu iki yoldan yürütmeye hevesli bir elektrik elektronik mühendisi.
spot_img
Editör:
Eyüp Can Gürer
spot_img

Yıl 1968. Fransa’da, o dönemki üniversite koşullarını değiştirmek için başlayan gençlik hareketleri kısa sürede ülke sınırlarını aşıp tüm dünyaya yayılmıştır. Öğrencilerin eğitim taleplerini dile getirmek için başlattıkları bu hareket; kapsamını emperyalizm, cinsiyet eşitliği, insan hakları, etnik ayrımcılık, kimlik talepleri ve cinsel özgürlük gibi alanlara doğru genişleterek sadece kendi çağının değil günümüzün de sosyal yaşamına, kültürel zeminine ve dünya siyasetine etki etmeyi başarabilmiştir.

1968’de öğrencilerin önderliğinde başlamış bu gençlik ayaklanmaları İtalya’yı da kasıp kavurur. O yıl mezun olmuş taze mühendis Giorgio Rosa, kuşağının özgürlük ve bağımsızlık arzusunu paylaşan bir genç olarak bu arzunun açtığı yolda çılgın bir adım atar ve bu adım tarihin tozlu sayfalarını karıştıranları tebessüm ettiren ilginç bir hikâyenin ilk kelimesi olur. Gelin bu hikâyeyi beyaz perdede bizimle buluşturan Rose Adası’nın İnanılmaz Hikâyesi filmine birlikte göz atalım.

Rose Adası’nın ve Bir Ütopyanın İnşası

Rose Adası’nın İnanılmaz Hikayesi (2020), The Movie Database

Nasıl bir dünyada yaşamak istediğimiz, toplumun ve devletlerin nasıl bir işleyişi olması gerektiği kimi zaman dost meclisinde edilen sohbetlerin, kimi zaman zihinde parlayan bir fikrin, kimi zaman da bir şiirin konusudur. Ve bunlar yalnızca tek bir çağın zincirsiz zihinlerinin değil herhangi bir zaman dilimine sıkışmayan evrensel bir aydınlığın mensuplarının peşinde gittiği sorulardır. Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Memleket isterim / Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun / Kış günü herkesin evi barkı olsun” dizeleriyle şiirine taşıdığı bu konu; 1500’lü yıllarda “Nasıl bir toplum ve devlet düzeni olmalı?” sorgulaması eşliğinde kolektif kültür dünyamızın önemli yapı taşlarından biri olan ütopya kavramını ortaya atan Thomas Moore‘un Ütopya eserinde daha geniş kapsamlı olarak kendine yer bulmuştur. Etimolojik olarak “olmayan yer” anlamına gelen ütopya kavramı sözlüklerde “gerçekleşmesi olanaksız, ilginç tasarı, düşünce” anlamıyla karşımıza çıkar. Moore’un Ütopya’sı bir adada geçer ve bu anlatıdan alınan ilhamla modern eserlerde adalar, ütopyaların ve distopyaların mekânı hâline gelmiştir.

Adriyatik Denizi’nde 1968’de inşa edilen Rose Adası da bir ütopyanın ve toplumun normlarına uygun bir hayat sürerek sıradan bir mühendis olmayı reddeden birinin kendi idealindeki ülkeyi var etme hayalinin mekânıdır. İtalyan mühendis Giorgio Rosa, şahsi hayatını, içinde yaşadığı toplumu ve var olan devlet düzenini sorgulayan, bu sorgulamalar sonunda mizacı ona geniş bir hayal gücü, özgür bir ruh veya zincirlere dolanmayan, bağımsız bir zihin sunan her insan gibi hayallerini gerçeğine taşımak isteyen ve bunun yollarını arayan biri olarak bu doğrultuda cesur bir adım atar.

Rose Adası Cumhuriyeti

Rose Adası’nın İnanılmaz Hikayesi (2020), The Movie Database

Üniversiteden mezun olduktan sonra da yeni icatlar peşinde olmayı sürdüren ve bu icatların başına açtığı birtakım talihsizlikler ve geleceğine dair belirsizliklerle ailesi ve kız arkadaşı tarafından dile getirilen “Kendi hayal dünyanda, kendi gerçekliğinde yaşıyorsun.” söylemleriyle karşı karşıya kalan Giorgio Rosa ne yapacağını bilemez hâldedir. Bir yetişkin olarak yerine getirmesi gereken sorumluluklar, hayatında kurması beklenen bir düzen vardır; üzerindeki bu baskıya dünyada hakim olan bağımsız, özgürlükçü atmosfer ile kuralları ve yasakları yıkma kaygısı güden 68 kuşağı gençlerinin yenilikçi fikirlerinin rüzgârı da eklenir. “Kendi dünyanda yaşıyorsun ama araba yaptığın gibi dünya yaratamazsın.” diyen eski kız arkadaşının zihninde yaktığı o ilk kıvılcımla kendi dünyasını yaratma hayaline ilk adımı atar. Projesine bir sermaye bulabilmek için ortak bir ideali birlikte büyütebilecekleri, onun gibi çılgın fikirlere sahip bir meslektaşını ikna ederek ada inşa etme projesine başlarlar.

Giorgio Rosa, meslektaşı Maurizio Orlandi ile birlikte İtalyan kara sularının 500 metre (6 deniz mili) ilerisinde, 400 metrekarelik bir platform inşa eder. Bu platforma Rose Adası Cumhuriyeti adı verilir, resmi dili Esperanto olarak belirlenir. Maddi sıkıntı yaşanmayacak, yasaklardan ve kurallardan uzak, özgürlükçü bir ada ülkesi olarak inşasından çok kısa bir süre sonra ünü İtalya’da özellikle gençler arasında yayılmaya başlayan Rose Adası ilgi odağı haline gelerek âdeta bir eğlence mekânına dönüşür ve ziyaretçi akınına uğrar. Giorgio Rosa ve meslektaşı Maurizio Orlandi’ye başka arkadaşları da katılarak adanın gelişmesi, varlığını sürdürebilmesi için birlikte çalışmalar yaparlar.

Rose Adası’nın İnanılmaz Hikayesi (2020), ortakoltuk.com

İnsanlara devletin olmadığı bir yerde yaşam kurma fikri, özgürlük ve bağımsızlık vaatleri sunan bu ada projesi hayata geçirildikten kısa bir süre sonra Giorgio Rosa ve ekibi adaya yüzlerce vatandaşlık başvurusu mektubu almaya başlar. Bu durumu fark eden ve Rose Adası’nın kendi varlıklarına bir tehlike unsuru oluşturduğunu düşünen İtalya hükûmeti bu gelişmelerden rahatsız olur. Giorgio Rosa kendi ada devletini İtalya’ya karşı koruma altına almak için Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi’nden bağımsızlıklarını tanımalarını ister fakat görüşmeler sürerken Giorgio Rosa’nın Birleşmiş Milletler’e başvurduğunu ve Birleşmiş Milletler’in adanın bağımsızlığını tanımaya yakın bir tutum sergilediğini öğrenen İtalya hükûmeti daha fazla kayıtsız kalmaz. 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki ilk işgal kararını veren İtalya adayı işgal eder, Rosa ve arkadaşlarının son ana kadar savunduğu Haziran 1968’de kurulan ada Şubat 1969’da ortadan kaldırılır.

Adanın Tarihsel Varlığı

Rose Adası’nın İnanılmaz Hikayesi (2020), The Movie Database

Adriyatik Denizi‘nde İtalya’nın 6 deniz mili uzağında uluslararası sularda kurulan Rose Adası Cumhuriyeti, bir mühendisin çılgın fikirlerinden temel taşını alarak dünyayı değiştirme idealleri kuran 68 gençliğinin ruhunu kendi ruhu edinmiş bir girişim. Dünyayı tam anlamıyla değiştiremese de kendi imkânları dahilinde bunu deneyen, bunun için çabalayan 68 döneminin ruhunun somutlaştığı Rose Adası Cumhuriyeti’ne benzer yapılar kurulmaması ve var olan deniz kıyısı ülkelere yönelik tehdit unsurlarının ortadan kalkması için bu olay üzerine Birleşmiş Milletler tarafından karasularının sınırları dünya genelinde 6 deniz milinden 12 deniz miline çıkarılmıştır.

Dünyayı Değiştirmeyi Deneyenlere

Rose Adası’nın İnanılmaz Hikayesi (2020), The Movie Database

Adanın kurucusu Giorgio Rosa filmde, sinematografik unsurlar ve kurgu gereği gerçek hikâyede olduğundan daha genç ve daha asi bir karakter olarak karşımıza çıkar. Filmde adanın inşası, Giorgio Rosa’nın arkadaşlarıyla birlikte içine düştükleri olaylar, ada kurulduktan sonra gördüğü rağbet, İtalyan hükûmetinin duruma müdahil olması ve sonrasında gelişen bürokratik süreçler ve çıkmazlar sinematografik ve kurgusal bir bütünlük içerisinde ele alınmış, aslına uygun olarak içine kara mizah unsurları yerleştirilmiş ve böylece film seyir zevki ile sürükleyiciliği arttıran bir üslup edinmeyi başarmıştır.

Rose Adası’nın İnanılmaz Hikâyesi, çılgın mühendis Giorgio Rosa’nın gerçek hayat hikâyesinden temel alarak bir mikro devlet olan Rose Adası Cumhuriyeti’nin ve bir ütopyanın inşasını beyaz perdeye taşımıştır. Seyircilerine tarihte gizli kalmış inanılmaz bir hikâyeyi zihinde ve damakta ilham ve cesaret dolu tat bırakarak sunan film, izlendikten sonra akıllarda kalacak o son sözü ise yine kendisi söyler:

“Önemli olan dünyayı değiştirmek ya da bunu denemiş olmak değil midir?”


Kaynakça:

  • Öne Çıkan Görsel
  • Öktemer, Can. “1968: Dünyanın En Uzun Yılı”. gazeteduvar. Web. Erişim: 15.11.2025
  • Aydemir, Şenay. “68 Ruhu ve Olmayan Yerin İnşası”. gazeteduvar. Web. Erişim: 16.11.2025
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.