Tesadüfler, romantik filmlerin olmazsa olmazıdır. Aşklar bazen büyük bazen küçük tesadüflerle başlar ve devam eder. Bazen çiftler çarpışır, kitaplar yere dökülür ve toplarken aşık olurlar. Bazense tesadüfen aynı trene ya da otobüse binerler. Bazen de aynı kitabı almak isterken elleri birbirlerine çarpar. Bazıları daha çocukken tanışmıştır, bazılarınınsa aileleri daha önce tanışmıştır hatta aralarında büyük bir sorun vardır ama çiftimiz bundan habersizdir. Kısaca kader ağlarını örer ve çiftimiz tanışır.
Elbette tesadüfler tanışmalarıyla sınırlı kalmaz, olaylar hep bir şekilde yıllar geçse bile onları bir araya getirir. Başka bir şehirde rastgele dolaşırken veya bir düğünde karşılaşabilirler. Yıllar sonra bir gerçeği öğrenebilir, gizemli bir mektup bulabilirler. Bazense defalarca aynı yerde karşılaşır ama birbirlerini görmeden geçip giderler.
Tesadüfler az ya da çok her filmde kullanılır çünkü hikayeyi daha masalsı, daha mucizevi ve enteresan hale getirir ama tabii ki dozunda kullanılırsa. Aşırı, mantığımıza uymayan tesadüflerin yer aldığı filmler bizi yabancılaştırarak iter çünkü izlediğimiz şeyin bir kurgu olduğunu bilsek de belli bir oranda mantık ararız.
İşte romantik filmlerden birkaç örnek:
1. Aşk Tesadüfleri Sever

Pek çoğumuzun severek izlediği bu film, adından da anlaşılacağı üzere tesadüflerle dolu bir aşk hikayesini anlatıyor. Çiftimizin yaşadıkları tesadüfler tam olarak doğumdan ölüme kadar devam eder. Özgür ve Deniz hastanede aynı gün doğarlar ve yan yana fotoğrafları vardır. İkisi de Ankara’da büyür, çocukluklarında karşılaşırlar, aynı anda aynı yerde defalarca bulunurlar, aileleri aynı kazaya karışmıştır. Yolları ayrılsa da hep bir şekilde yeniden kesişen çiftimiz sonunda İstanbul’da gerçek anlamda tanışır ve aşık olur, yaşadıkları tesadüflere kendileri de oldukça şaşırır. Hikayenin sonu da elbette tesadüf olmadan olmayacaktır. Kader hep ağlarını örer çünkü izleyici tesadüfleri sever.
Filmdeki bazı tesadüfler olmasaydı film kesinlikle daha inandırıcı olurdu. Evet, filmin olayı tesadüfler ama yine de izlerken bu kadar da olmaz diyorsunuz ve ister istemez film size yapmacık geliyor. Özellikle aynı gün aynı hastanede doğmaları ve doğumdan önceki kaza biraz zorlama olmuş. Bunun yanında hikaye o kadar güzel işlenmiş, oyunculuklar o kadar başarılı ki bu abartılı tesadüfler bile filmin tatlı büyüsünü bozamıyor. İzlerken ‘acaba ben de ruh eşimle böyle yıllardır karşılaşıyor da fark etmiyor olabilir miyim?’ diye düşünmekten kendinizi alamayacaksınız.
2. Notting Hill

Bu çok sevilen romantik filmimizde de elbette kader ağlarını örüyor ve karakterlerimizi bir araya getiriyor. Hollywood yıldızı Anna, Londra’da tesadüfen bir kitapçıya girer ve kitapçı olan William ile böyle tanışırlar. Kısa süre sonra William sokakta Anna’nın üzerine meyve suyu döker. Tesadüfler bununla da sınırlı kalmaz çünkü büyük aşklar tesadüf olmadan düşünülemez. Gazeteciler tesadüfen ilişkiyi öğrenir ilişkilerinde kriz çıkar, sonrasında William, Anna’nın basın toplantısını öğrenir ve Anna gitmeden ona mucizevi şekilde yetişir.
Öncelikle bir Hollywood yıldızı ve bir kitapçının rastgele tanışıp aşık olması zaten oldukça mucizevi bir şey, bir de üzerine başka tesadüflere gerek var mıydı? Bu kadar tesadüf yerine olaylar daha mantıklı bir zemine oturtulsa film çok daha gerçekçi olabilirdi. Ancak film oldukça samimi ve keyifli. Çiftin ilişkisi oldukça doğal ve naif anlatılmış. Ayrıca William’ın arkadaşları filmi oldukça eğlenceli hale getirmiş. Filmin sonunda yüzünüzde tatlı bir tebessüm bırakacağına eminiz.
3. Letters to Juliet

Tesadüflerin hayatınızın aşkını size getirebileceğini gösteren bir film: Letters to Juliet. Sophie isimli genç bir kadın, nişanlısıyla birlikte İtalya’ya gider. Sophie, insanların aşk acılarını paylaşmak için Juliet’in Duvarı‘na bıraktıkları mektupların içinden tesadüfen 50 yıllık bir aşk mektubu bulur. Bu mektubu sahibine ulaştırmaya çalışırken hayatının aşkıyla tanışır. Mektubun sahibi Claire, Sophie’nin mektubuna yazdığı cevabı görünce torunu Charlie ile yola çıkar, böylece Sophie ve Charlie tanışır, birlikte Claire’ in büyük aşkı Lorenzo‘yu ararken aşık olur. Lorenzo uzun uğraşlar sonucu bulunamaz, tesadüfen kalabalıkta Claire, Lorenzo’yu görür. Tesadüf zinciri aşıkları böylece bir araya getirir.
Tatlı ve romantik bir film izlemek istiyorsanız bu film harika ama filmin sonunu merak edeyim istiyorsanız ve daha çok ‘mantık’ arıyorsanız bu film size göre değil çünkü masalsı bir hikaye izleyeceksiniz. Bununla beraber bu masalsı hikaye size iyi gelecek ve hayatın güzel tesadüflerini fark etmenizi sağlayacak. Filmde geçen güzel mekanlar da cabası.
4. Serendipity

Filmimiz adından da anlaşılacağı üzere güzel bir tesadüf hikayesini anlatıyor. Aslında bir tesadüf demek haksızlık olacak, bin tesadüf demeliydik. Film bittikten sonra tesadüflere doyacaksınız.
Noel alışverişi yaparken Sara ve Jonathan, aynı eldiveni almak için uzanırlar ve böylece tanışırlar. Birbirlerinden hoşlanırlar ama Sara kaderci bir kadındır ve birbirlerinin kaderiyseler hayatın onları tekrar bir araya getireceğini söyler, böylece birbirlerinin iletişim bilgilerini almazlar. Bunun yerine kaderi test etmek için minik işaretler bırakırlar. Jonathan, numarasını bir kitabın içine yazar; Sara ise bir paranın üzerine yazar. Elbette ki ikisi de yıllar sonra bunları bulacaktır ama büyük uğraşlarla. İkisi de tam başkalarıyla evlenecekken evren onlara birbirlerini hatırlatır ve ikisi de birbirini aramaya başlar. Birbirlerini devamlı kıl payı kaçırırlar, aynı yerlerde yakın zamanda bulunurlar ve yine de denk gelmezler. Yani film tamamen tesadüflerle örülüdür.
Filmde her an bir tesadüf olması, sürekli kaderden, tesadüflerden bahsedilmesi filmin inandırıcılığını azaltıyor ve filmi ciddiye alamıyorsunuz. O kadar çok tesadüf oluyor ki izlerken merak etmiyorsunuz bile çünkü o kadar tesadüften ve çabadan sonra bir araya gelmemeleri imkansız. Özellikle Sara karakterinin içime doğdu tarzı söylemleri hikayeyi basitleştiriyor, birbirlerini sürekli teğet geçmeleri de bu kadar da olmaz dedirtiyor. Hele parayı ve kitabı bulma şekilleri ve zamanları gerçekten zorlama ama şaşırmıyorsunuz bile. Yine de filmde kullanılan mekanlar, oyunculuklar, çiftin uyumu, filmin hızlı ilerlemesi filmi keyifli hale getiriyor. Tatlı ve mucizevi bir aşk hikayesi izlemek istiyorsanız bu film tam size göre.
5. Before Sunrise – Sunset- Midnight

Bu çok sevilen üç film, tesadüf temasının en güzel işlendiği filmlerden. Diğer filmlerdeki gibi tesadüfler sizi filme yabancılaştırmıyor, içinizi ısıtıyor.
Before Sunrise, serinin ilk filmi Jesse ve Celine‘in trende tesadüfen yan yana oturmalarıyla başlıyor. İkisi birlikte Viyana’da gün doğana kadar güzel zaman geçirirler ve yolları ayrılır. İkinci film olan Before Sunset ise yıllar sonra Paris’te Jesse’nin kitap tanıtımında karşılaşmalarıyla başlar ve bu sefer Paris sokaklarında yine unutulmaz anlar yaşarlar. En büyük tesadüf de burası, kaderin onları tekrar bir araya getirmesi. Son film olan Before Midnight‘ta ise ikili yıllardır beraberdir ve ilişkilerinin bir analizini yaparlar.
Evet bu filmlerde de tesadüfler var ve işte birleşmek kaderlerinde var diyoruz ama film bizim için gerçekçiliğini yitirmiyor. Bu filmler bize hayatın güzel sürprizler yapabileceğini gösteriyor ve içimize bir umut dalgası yayılıyor. Muhteşem diyaloglarıyla ilişkileri ve hayatı sorgulatacak, güzel mekanlarıyla içinizi açacak üç muhteşem film. Hala izlemediyseniz zaman kaybetmeyin.
Kaynakça:
”Tesadüf Konulu Filmler / Diziler”. Sinefil, www.sinefil.com/konu/tesaduf. Erişim tarihi:20 Ağustos 2025.
Sevinç, Y. (2021) ”Before üçlemesi üzerine: Aşk Nedir? Gerçek Nasıl Bir şeydir?”. Geekyapar!. https://geekyapar.com/before-uclemesi-uzerine-ask-nedir-gercek-nasil-bir-seydir/ 9 Temmuz 2021. Erişim Tarihi: 20 Ağustos 2025.
“Letters to Juliet.” The Movie Database, www.themoviedb.org/movie/37056-letters-to-juliet. Erişim Tarihi: 23 Ağustos 2025.
Kapak Görseli: themoviedb.org