Takvimlerimiz yavaş yavaş Ekim ayını işaret ederken Cadılar Bayramı ruhu da kutlayanlar için etrafı sarmaya başladı. Cadılar Bayramı denince akıllara gelen popüler şarkılardan biri olan, Rockwell‘in en büyük zamansız hiti “Somebody’s Watching Me“yi sizler için hem müzik hem de psikoloji açılarından ele aldım. Keyifli okumalar dilerim!
Nasıl Yazıldı?

Şarkı, Rockwell’in aynı adı taşıyan çıkış albümünün bir parçasıdır. 80’li yıllara damgasını vuran ve günümüzde kült hâline gelmiş olan “Somebody’s Watching Me“, yakaladığı başarı ivmesinden dolayı Billboard Hot 100 listesine ikinci sıradan yerleşmiştir. Synth-pop ve synth-funk öğeleri barındırarak bir Cadılar Bayramı klasiği olmuştur.
Aslında şarkının altında bana göre bir hayli ilginç bir hikâye yatıyor. Müzikle uğraşan varlıklı bir çevrede büyüyen Rockwell’in gerçek ismi Kennedy William Gordy‘dir, yani kendisi Amerikan kayıt şirketi Motown‘ın kurucusu olan Berry Gordy‘nin oğludur. Yeteneğini babasına kanıtlamak isteyen Gordy, kendi ifadesiyle “listelerde başı çekecek bir hit yazabilmek için Tanrı’dan yardım istemiş” ve iki gün içinde şarkının tüm sözlerini tamamlamıştır. Berry Gordy, ilk başta şarkının demo versiyonundan pek etkilenmemiştir.
Popülerliğiyle yıllara meydan okuyan böylesine bir parçanın neredeyse hiç yayımlanmayacağını düşünebiliyor musunuz? Ben düşünemiyorum. Rockwell ise bunun ardından pes etmeyerek parçayı çocukluk arkadaşı Michael Jackson‘a okumuştur. Michael Jackson, şarkıdaki potansiyeli fark etmiş olacak ki arkadaşı Rockwell’den defalarca söylemesini istemiştir. Arka vokal olarak sesiyle parçayı süslemeyi kabul eden Jackson, sahip olduğu şöhretin şarkıyı gölgede bırakmaması için telif hakkı açısından hiçbir şey talep etmemiş, adını gizli tutmayı tercih etmiştir. Böylelikle hepimizin bildiği “Somebody’s Watching Me” projesi hayata geçmiştir.
Paranoya Hakkında

Şarkının ana teması olarak paranoya kavramıyla sık sık karşılaşıyoruz. Paranoya konusu “Somebody’s Watching Me”nin sözlerinde her ne kadar muzip bir hava ile işlenmiş olsa da aslında beraberinde ciddi sıkıntılara yol açabilecek bir zihinsel durum olduğunu belirtmekte fayda var.
Paranoya; uzmanlar tarafından gerçekçiliği düşük, abartılı şüphe ve korkuların varlığı ile meydana gelen zihinsel bir durum olarak tanımlanmaktadır. Kişiyi sürekli tetikte ve gergin hissettirir, anksiyeteyle benzer şekilde devamlı zarar görme korkusu yaşatır ve kişinin herkese temkinli yaklaşıp kendini sosyalleşmekten soyutlamasını sağlar. Kısacası insanın yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyen bir durumdur.
Her zihinsel rahatsızlık gibi paranoya da çeşitli dereceler ve farklı türler ile sınıflandırılmaktadır. Bunların arasında en yaygın türler paranoid kişilik bozukluğu, paranoid şizofreni ve delüzyonel bozukluk olarak karşımıza çıkar. Paranoyayı tetikleyen en temel faktörler ise travma, dış etkenler, genetik yatkınlık ve beyindeki dopamin-serotonin dengelerinin değişmesi gibi bazı unsurlardır.
Söz Analizi
Who’s watching?
(Kim izliyor?)
Tell me, who’s watching?
(Söyle, kim izliyor?)
Who’s watching me?
(Beni kim izliyor?)
Bu soruları şarkı boyunca sık sık duyuyoruz. Sorular, benim “depersonalizasyon” (benlik yitimi) göndermesi olarak yorumladığım robotik bir ses tarafından boşluğa yöneltiliyor. Robotik sesin kullanımı belki de Rockwell için kendi benliğine dahi yabancılaşmayı temsil ediyordur.
I’m just an average man with an average life
(Ben sadece sıradan bir hayata sahip sıradan bir adamım)
I work from nine to five, hey, hell, I pay the price
(Dokuzdan beşe kadar çalışırım, kahrolsun, bedelini ödüyorum)
All I want is to be left alone in my average home
(Tek istediğim sıradan evimde yalnız kalabilmek)
But why do I always feel like I’m in The Twilight Zone? And
(Ama neden hep Alacakaranlık Kuşağı’ndaymışım gibi hissediyorum? Ve)
Hayatı hiç de ortalama olmayan Rockwell, şarkı gereği bu dizelerde ziyadesiyle ortalama bir hayata sahip olmasına rağmen peşine birinin takılmasından yakınıyor. Doğrusu Rockwell, yerine sanki 9-5 mesai yapan bir memurun hayatına göz atıyor gibi hissettim. Son satırdaki sözlerde 1959-1964 yılları arasında ekranlarda yerini almış “The Twilight Zone” adlı Amerikan dizisine gönderme bulunuyor. Her bölümde farklı bir tema ile karşımıza çıkan kült dizi, paranormal türdedir ve içerdiği korku unsurlarıyla hiç şüphesiz bir neslin kâbuslarına karabasan misali çökmüştür. İşte Rockwell de tıpkı o dizinin evrenine çekilmiş gibi hissettiğini söylüyor.
I always feel like somebody’s watchin’ me
(Her zaman birileri beni izliyormuş gibi hissediyorum)
And I have no privacy (Oh-oh-oh)
(Ve hiç mahremiyetim kalmadı)
I always feel like somebody’s watchin’ me
(Her zaman birileri beni izliyormuş gibi hissediyorum)
Tell me, is it just a dream?
(Söyle bana, bu yalnızca bir rüya mı?)
Nakarat kısmında bu şüpheci yaklaşımı bir de Michael Jackson’ın sesinden duyma fırsatı elde ediyoruz. Paranoyası hat safhaya ulaşan Rockwell, gittiği her yerde mahremiyetinin ihlal edilmesinden şikayetçi. Son olarak da derealizasyona bağlı bir sorgulama dikkatimi çekiyor, çoğu zaman depersonalizasyon ile birlikte meydana çıkan bu dissosiyatif bozukluk kişiyi gerçeklikten koparmaktadır.

When I come home at night
(Gece eve geldiğimde)
I bolt the door real tight
(Kapıyı sıkıca kilitlerim)
People call me on the phone, I’m trying to avoid
(Beni telefonla arayan insanlardan kaçınmaya çalışırım)
But can the people on TV see me, or am I just paranoid?
(Ya da televizyondaki insanlar beni görebilir mi yoksa sadece paranoyak mıyım?)
Paranoyanın sebebiyet verdiği çeşitli durumları bu satırlarda görmek mümkün. Evinde bile şüphe içinde oturması, savunmacı davranışlarının insanı sosyal hayattan mahrum bırakması ve yalnızlığa sürüklemesi şarkıdaki örnekler arasında. Televizyondaki ünlü medya kişilikleri tarafından bile görülebileceği kuşkusuna kapılan Rockwell, bir yandan paranoyasının da farkında.
When I’m in the shower, I’m afraid to wash my hair
(Duştayken saçımı yıkamaya korkarım)
‘Cause I might open my eyes and find someone standing there
(Çünkü gözlerimi açıp orada duran birini görebilirim)
People say I’m crazy, just a little touched
(İnsanlar bana çılgın diyor, sadece biraz çatlak)
But maybe showers remind me of Psycho too much, that’s why
(Belki de duşlar bana fazlaca Psycho’yu hatırlatıyor, bu yüzden)
Rockwell bu kısımda Alfred Hitchcock tarafından çekilen “Psycho” filminin meşhur banyo sahnesine gönderme yapıyor. Saçımızı şampuanlarken gözümüzü kapattığımızda aklımızdan geçen bin türlü felaket senaryosunun atası niteliğindeki film, kişinin paranoid düşüncelerini tetikliyor. Böylelikle tükettiğimiz medyanın da bizleri derinden etkileyerek paranoya için dış etkenlerden biri hâline gelebildiği yorumunu yapabilmek mümkün. Başarılı şarkıcı aynı zamanda da o dönem birlikte yaşadığı kız arkadaşı duştayken yaptığı şakalardan ilham alarak şarkıya bu şekilde eklemiştir.
I don’t know anymore
(Artık bilmiyorum)
Are the neighbors watching me?
(Komşular beni mi izliyor?)
Well, is the mailman watching me?
(Peki postacı beni mi izliyor?)
And I don’t feel safe anymore, oh, what a mess
(Ve artık güvende hissetmiyorum, oh, nasıl bir karmaşa)
I wonder who’s watching me now (Who?), the IRS?
(Merak ediyorum, şimdi beni kim izliyor? Kim? IRS mi?)
Kendine ve çevresindekilere duyduğu güveni tamamen yitirmiş bir birey ile karşı karşıyayız. Komşularından, işinde gücünde olan postacıdan bile zarar görmeyi bekleyen Rockwell bir paranoyağın tüm özelliklerini taşıyor. Hatta durum o kadar vahim ki, IRS yani Internal Revenue Service (Milli Gelirler İdaresi), vergilerle ilgilenmekle mükellef bir devlet kurumunun dahi peşinde olabileceğine ihtimal veriyor. IRS kısmının albümdeki bir diğer şarkı olan “Taxman” parçasına gönderme olduğu da bazı iddialar arasında.
Paranoya temasını kendi anlatısıyla bu parçada işleyip bizlere sunan Rockwell, korku-gerilim atmosferi taşıyan şarkılar arasında benim de favorilerimden biri olan “Somebody’s Watching Me” klasiğini müzik dünyasına kazandırmıştır
Şarkının müzik videosuna ulaşmak isteyenler için: