R&B müziğin Queen B lakabıyla nam salan kraliçesi Beyoncé, uzun bir aradan sonra Renaissance (Rönesans) isimli yepyeni bir albümünü hayranlarıyla buluşturdu. Müzik piyasası ve “Beyhive” adıyla tanınan hayran grupları arasında adeta afet etkisi yaratan albüm, sadece hayranlarını değil herkesi mest edecek nitelikte. Yine yeni yeniden üst seviyede bir başyapıtla karşı karşıyayız. Bu enfes müzik şölenine biraz yakından bakmak için arkanıza yaslanın ve her bir notanın keyfine varın!

2016 yılında piyasaya sürdüğü Lemonade albümünün tadı hala damaklarımızda kalsa da kendisini özletmediğini söyleyebilmek mümkün değil başarılı sanatçımız. Altı yıllık özleme ilaç gibi gelen çiçeği burnunda yedinci stüdyo albümü Renaissance, 29 Temmuz 2022 tarihinde Columbia Records/Parkwood Entertainment Müzik Şirketleri tarafından müzik piyasasıyla buluşturuldu. Totalde altmış iki dakikalık on üç adet şarkıdan oluşan albümün ilk şarkısı olan I’m that girl (Ben o kızım) ile Beyoncé, müthiş işler başaran, ayakları yere sapasağlam basan ve dünya çapında birçok genç kadına ilham olan o güçlü kadın olduğunu bizlere hatırlatıyor.
Albümün çıkış şarkısı olan Break My Soul (Kır Zincirlerimi) ise 20 Haziran 2022 tarihinde piyasaya sürüldü. Çıkış yaptığı gibi Single Listesi’nde zirveye ulaşmayı başararak Beyoncé’nin 2008 yılında çıkarttığı üçüncü solo albümünün şarkılarından olan If I Were a Boy‘dan bu yana en yüksek dinlenmeye ulaşan şarkısı oldu. Şu anda güncel olarak da Spotify müzik platformunda yaklaşık 119 milyon dinlenmeye ulaşan şarkının söz yazarları arasında sanatçının kendisinin bulunmasının yanı sıra söz yazarı Tricky Stewart, rap şarkıcısı The-Dream, Jens Christian Isaksen ve hip hop şarkıcısı ve aynı zamanda eşi olan Jay-Z‘nin de katkılarını görüyoruz.

Başarılara Doymak Bilmeyen Bir Albüm
Albümden sadece bir şarkının listelerde yüksek sıralara yerleştiğini düşünmek gibi bir beklenti düşük kalırdı tabii. Break My Soul’un yanı sıra Cuff It 14. ve Alien Superstar 16. sıradan olmak üzere iki şarkı daha Top 20 listesine hızla giriş yaptı. Ayrıca Kraliçe yine başarılarına başarı katarak İngiltere’nin bir numaralı albümüne sahip olma unvanını Dangerously in Love (2003), 4 (2011) ve Lemonade (2016) albümlerinin ardından Renaissance ile dördüncü kez sırtladı. Peki bunlar yeterli mi? Hiç sanmıyoruz. Yıldız isim albümünü Billboard 200, Apple Music‘in yanı sıra Avustralya, İrlanda ve Fransa‘daki listelerin zirvesine yerleştirmeyi başarıp “Son on yılın 1 numaraya en hızlı yerleşen kadın sanatçısı albümü” unvanını da elde etmeyi ihmal etmiyor.

Tüm bunların yanında albüm henüz ilk haftasındayken 332 bin satış ve indirme sayısına ulaşma gibi pek de kolay olmayan bir işi başardı. Böylelikle Beyoncé‘yi, 30 adlı albümü ile bu unvana sahip olan son kadın sanatçı Adele‘den sonra bu yılın Billboard 200’de birinciliği elde eden ilk kadını yaptı.
Albümün isminin de öyle rastgele seçilmiş türden olmadığını görüyoruz. Tarihte Batı’nın yeniden yükseliş dönemini tanımlamak için kullanılan Fransızca kökenli renaissance, nam-ı diğer rönesans, “yeniden doğuş” gibi güçlü bir anlam barındırıyor bünyesinde. Böylesine güçlü çağrışımlara sahip, iddialı bir mana taşıyan bir albüm ismine Beyoncé gibi döneminin devi olan bir sanatçının cesaret edebilmesi pek de şaşılmayacak bir şey. Tüm bu unvanların ardından parçalar bir bir akılda birleşiyor ve albümün adının hakkının verildiği ortaya koyuluyor. Yaşamına bu denli başarılar sığdırmış bir kadını hayranlıkla takip etmemek ve şapka çıkartmamak da elde değil hakikaten.

Başarının İlmek İlmek İşlenişi ve Albümün Tarzı
Bu ölçüde başarıların hiçbiri tesadüf eseri ortaya çıkan şeyler değil elbette. Beyoncé hiçbir zaman disiplinini elden bırakmayan ve her daim işini aşkla yoğuran bir kadın oldu. Bu karakteristik özellikleri de sanatına fazlasıyla yansıyor diye düşünüyoruz. Renaissance albümüyle ilgili verdiği bir röportajda da albüm başarısının izlerini görebileceğimiz birtakım demeçleri bu yansıyışı kanıtlar nitelikte. Albümünün içselliğini yansıtırken “Niyetim güvenli ve yargısız bir yer yaratmaktı. Mükemmeliyetçilikten ve fazla düşünmekten arınmış bir yer. Çığlık atmak, salıvermek, özgürlüğü hissetmek için bir yer. Güzel bir keşif yolculuğuydu. Umarım bu müzikten keyif alırsınız.” ifadelerini kullanarak aslında albümü ne kadar anlamlı niyetlere hizmet etmek için oluşturduğu fikrini bizlere apaçık sunuyor. Albüm boyunca kendisinin aldığı keyfin yansıyışı ve dolayısıyla bizlere geçen neşe de yadsınamaz bir gerçek.

Beyoncé‘nin Renaissance albümü biraz alışılmış tarzının dışına çıkıp blues, pop, disko ve reggie gibi birçok türü bir arada barındırsa da onun mezo-soprano sesine yakışmayan bir nota olmadığı hiç şüphesiz. Kayıt, çeşitli elektronik müzik yapımcılarının prodüksiyon katkılarıyla harmanlanan Beyoncé‘nin gerçekten bir dans albümü olarak adlandırılabilecek ilk albümü diyebiliriz. Hit şarkıları geleneksel olarak hip-hop ve R&B listelerinin zirvesinde yer alan yıldız sanatçının reggaeton yapımcısı Kelman Duran, house efsanesi Honey Dijon ve PC Music‘in kurucusu A. G. Cook gibi müzisyenlerle çalıştığını görmek büyüleyici çünkü bu geniş yelpaze, albüme eklektik bir hava katıyor aynı zamanda.
Gerçekten hayatını işini aşkla harmanlamaya ve dünya çapında bu denli ilham kaynağı olmaya adamış bir ismin günden günde adını sanat camiasına en derin şekilde kazımaya devam edişini izleyebilmek benzersiz bir deneyim. Böylesine ses getiren bir albümü henüz dinlemeyenler için Renaissance albümü:
Kaynakça:
- Öne çıkan görsel pitchfork.com‘dan alınmıştır.
- Kapak resmi telif hakkı Parkwood Entertainment, Columbia Records’a aittir.
- Beyonce, “Renaissance” ile zirveye en hızlı yükselen kadın sanatçısı. Number1. Web. 11.08.22
- Beyoncé’s Renaissance debuts at number one. BBC. Web. 11.08.22
- Beyoncé – Renaissance. Resident Advisor. Web. 11.08.22