Bir şarkı düşünün ki, grubun en popüler şarkısı olurken aynı zamanda çalmaktan en nefret ettikleri olsun… Alternatif Rock grubu Radiohead tarafından 1992 senesinde single olarak piyasaya sürülen parça olan “Creep” bu eşine az rastlanır durumun bir örneği. Peki bir grubun ve onun en ses getiren parçasının arası neden açılmış olabilir?
Tarihin en ikonik Alternatif Rock gruplarından Radiohead, 1992 yılında yayımlanan single parçası Creep ile müzik dünyasına adım atarak 90’ların “Grunge” çılgınlığı arasında kendine yer edinme çabası içindeydi. Creep ilk çıktığında listelerde üst sıralara tutunamadı. Başlarda başarısız bir girişim gibi gözüken bu parça, bir yıl sonra yayınlanan “Pablo Honey” albümünde yer bularak büyük bir üne kavuştu. Şarkı radyoların gözdesi haline gelmiş, listeleri alt üst etmişti. Bu popülariteyle Amerika’da 2 milyondan fazla satan albüm, Radiohead’e harika bir başlangıç sağlamıştı. Fakat ortada bir sorun vardı; tek bir şarkının bütün ilgiyi üzerinde toplaması grup üyelerini rahatsız etmeye başlamıştı. Amerikan deyimiyle “One-hit band” yani tek şarkılık grup olma endişesi üyelerin kafasını kurcalıyordu. Şarkının popülerliğinin grubun ve müzikalitenin önüne geçmesi büyük bir sorun teşkil ediyordu.

Şarkının hikayesinden bahsedersek, dönemini kasıp kavuran parçanın sözlerinde grubun kurucu solisti olan Thom Yorke’un Exeter Üniversitesi’nde geçirdiği dönem platonik hisler beslediği bir kıza karşı duruşu ve onunlayken kendisini bir “Creep” olarak görmesinden bahsedilmektedir. Thom, hoşlandığı bu kız ile konuşacak cesareti bir türlü bulamamakta ve kızın haberi bile olmadan peşinde dolaşarak varlığını yakınında hissetmesiyle yetinmekteydi. Bu döngü aylarca devam ederek Thom Yorke’un özgüvenine büyük zarar verecek ve grubun gelecek albümlerinde de gözlemlenebileceği gibi kendisinde bunalıma meyilli bir ruh hali bırakacaktı. Kaderin cilvesidir ki aradan yıllar geçmiş, grup canlı performanslarından birini gerçekleştirirken Thom Yorke’un hoşlandığı bu kız şovu en önden izleyecektir. İlerleyen yıllarda grubun kurucu gitaristi Jonny Greenwood’un konuyla alakalı “Thom o gün çok utanmıştı çünkü onunla konuşacak cesareti hiç bulamamıştı ve bir anda kendisi karşısındaydı, bu tesadüf onu derinden sarstı.” açıklamasında bulundu.
”When you were here before
Couldn’t look you in the eye
You’re just like an angel
Your skin makes me cry
You float like a feather
In a beautiful world
I wish I was special
You’re so very special”
Baskılanmış hisler ve arzular zamanla Thom Yorke’un kalbinden kalemine akarak tüm dünyanın diline düşen bir şarkıya dönüşmüştü. Zaman geçtikçe hoşlandığı kıza yüklediği anlam da gittikçe sıradanlaştı ve çekilmez bir hal aldı. Kendisi bir süre sonra canlı performanslarda şarkıyı seslendirmekte zorlanmaya başladı. Bütün bu hislerini bir kenara bırakmış biri olarak, artık o sözler kendisi için aynı şeyleri ifade etmiyordu. Bu kadar derin ve kişisel çıkmazlarına dokunan bir şarkıyı her gün hatırlamak istememek normal karşılanabilir bir durumdu.

Jonny Greenwood bir başka açıklamasında “Thom o şarkıyı çalmak istemiyor, bu kendi sözleri. Artık kendini o duygusal boşlukta hissetmiyor ve çalmaktan zevk almıyor hepsi bu. Onunla ilgili en iyi bulduğum özelliklerinden birisi de duygusal inancı olan bir sanatçı. Hissetmeden çalmayı sevmiyor.” diyerek konuya açıklık getirmişti.
Plak şirketleri ve hayran kitlesi tarafından Creep benzeri yeni bir hit çıkarma baskısı eşliğinde geçen yıpratıcı bir dönemin ardından grubun çıkardığı “The Bends” ve “OK Computer” albümleri farklı tür bir müzikalite ile benzer bir başarı yakalamasına rağmen genel kitlenin gözünün Creep’ten başka bir şey görmemesi grubun şarkıya karşı sert tutumunu daha da pekiştirmişti.
Yeni albümlerinde daha karmaşık enstrümental ögeler ve bağımsız elektronik eklemeler kullanarak kapasitelerinin farkına varmaları sonrasında ilk albümlerinin tekdüze akor dizilimlerini ve yavan müzikal döngüyü kendileri için küçük düşürücü bir sıradanlık olarak gördüler. Zincirleme gelişen hadiseler sonucunda OK Computer dünya turnesinin sonuna doğru grup, en ünlü şarkısına konserlerde yer vermeyi bıraktı. 2000-2016 yılları arasında ufak birkaç istisna haricinde Creep’i canlı seslendirmediler. 21 Mayıs 2016 Amsterdam konserinde uzun bir zaman sonra Radiohead konserinde ilk kez duyulan Creep; yıllar boyunca bastırılmış, tozlu raflar arasında saklanmış ve yüzüne bakılmayan bir parça olmaktan çıktı ve sonraki konser listelerinde yerini almaya devam etti.
KAYNAKÇA
- ”Artists hated own hit songs”. Loudwire. Web. 08.08.21
2. ”Radiohead: a brief story”. NME. Web. 08.08.21