Psikomitoloji: Kadın Tanrıçalar ve Feminist Psikoloji

Yazı İçindekiler [hide]

Editör:
Sudenur Sarıyıldız, Sibel Sancaklı
spot_img

Mitler; toplumsal cinsiyet rollerinde kadın ve erkeği belirli sembollerle etkilemiştir. Mitlerin baş rolünde olan tanrı ve tanrıçalar, insani davranışlara sahiptirler. Kibir, açgözlülük, şehvet ve öfke temalarıyla toplumun dinamiğini yansıtırlar. Bu nedenle kadın ve tanrıçalara atfedilen özellikler, birbiriyle benzerdir. Dönemin yaşam biçimi ve düşünce sistemine göre de oynadıkları roller olumlu ve olumsuz yönde şekil değiştirmiştir. Feminizm perspektifinden bakıldığında bazı tanrıçaların özellikleri ve toplum üzerindeki etkileri, dikkat çekici bir şekilde öne çıkar.

Athena

Miğferi ve savaş aletleri ile tasvir edilmiş Athena, mitoloji.org.tr

Yunan mitolojisinde Athena; zeka, ilham, sanat ve savaş tanrıçası olarak bilinmektedir. Babası Yıldırım Tanrısı Zeus ve annesi Bilgelik Tanrıçası Metis’tir. Tanrıça Metis hamileyken Zeus’un kulağına bir kehanet çalınır. Kehanette, Zeus’un babası Kronos’u tahtından ettiği gibi Metis’ten doğacak çocuğunun erkek olması dahilinde onun da babası ile aynı kaderi paylaşacağı söylenir. Böyle bir olasılığa göz yumamayan Zeus, Tanrıça Metis’in doğurmasını engellemek için onu yutar. Kehaneti bu şekilde engellediğini sanan Zeus, zamanla çok büyük baş ağrıları çekmeye başlar. Acıya artık dayanamayan Zeus, kafasının yarılmasını emreder. Yarığın açılmasıyla Zeus’un kafasından tepeden tırnağa zırhı ve silahlarıyla süslenmiş, tamamen büyümüş Athena doğar. Athena’nın doğum şekli; Athena’nın eril bir figür tarafından doğrudan şekillendirilmeksizin, tamamen bağımsız ve güçlü bir kadın olarak var olmasını simgeler. Athena, eril dünyanın içinde kendi kimliğini ve gücünü bulmuş bir figürdür.

Athena’nın doğumunun sıra dışılığı, onun bir savaşçı tanrıça olarak bilgelik ve stratejiyle olan bağını sembolize eder. Athena’nın üzerinde bulunan zırh ve silahlar, onun savaş stratejisinde ne kadar usta olduğunun göstergesidir. Athena ne kadar bir savaş tanrıçası olsa da kan dökmekten ve kaostan hoşlanmaz. Savaşlarını taktik ve zekayla yöneten Athena, bilgeliğe ve adalete son derece önem verir. Feminist bir bakış açısıyla bakıldığında Athena’nın bu özelliği, kadının fiziksel güç yerine akıl ve stratejiyle üstünlüğünü kanıtlama kapasitesine bir gönderme olarak yorumlanabilir.

Athena; eril güç kavramlarının dışında, kendi zekası ve iradesiyle başarılı olan bir kadın figürüdür. Savaşçı özellikleriyle bilinmesinin yanı sıra, diğer tanrı ya da yarı tanrılarla yasadışı ilişkiye girmemesi ile de göze çarpar. Bundan dolayı da Parthenos (bakire) sıfatını almıştır. Bu bakire kimliği, Athena’nın bireysel özgürlüğünün ve kendi iradesiyle bağımsız bir kimlik inşa etmesinin sembolü olarak görülebilir. Tanrıça’yı tasvir ederken kullanılan bir takım eşyalar vardır. Bunlardan baykuş, bilgeliği; zeytin dalı, huzuru; mızrak ise savaşı temsil eder. Athena’nın kendi iradesiyle savaşları yönlendirmesi ve bağımsız kimliği, feminist bağlamda gücünü ve eril dünyada varoluşunu pekiştiren bir olgudur.

İsis

Tanrıça İssi, isiopolis.com

Tanrıça İsis, Antik Mısır için çok önemli bir figürdür. Tanrıça; ailenin, kadının, dengenin ve büyünün sembolüdür. İsis, Gökyüzü Tanrısı Geb ile Yeryüzü Tanrısı Nut’un kızıdır. Mısır’da bulunan tapınaklarda Tanrıça İsis, farklı şekillerde betimlense de en yaygın olanı çocuğunu kucağında oturur şekilde emzirdiğidir. Bu tasvirlerden yola çıkarak İsis’in, Antik Mısır için bir anne figürü olduğu söylenebilir.İsis’in bu yaygın tasviri kadınların toplumsal rollerinin ve annelik figürünün önemini vurgulamakta, aynı zamanda kadınların yaşam döngüsündeki merkezi rolü göstermektedir. Feminist bir bakış açısından, İsis’in bu sembolik temsilinin, toplumda kadınların güç ve besleyicilik rollerini nasıl ifade ettiğini anlamak önemlidir.

Tanrıça İsis’in kocası Mısır’ın hükümdarıdır. Huzurla ve adaletle yönetilen halk, hükümdarını çok sevmektedir. Hükümdar Osiris’in kardeşi Seth bu durumdan hiç memnun değildir ve büyük bir kıskançlık içindedir. Osiris’i alt etmek için bir kutlama düzenler ve kutlamaya bir sandık getirtir, içine sığabilene hediyeler vadeder. Ancak planın püf noktası, sandığın tam olarak Osiris’in sığabileceği büyüklükte ve biçimde olmasıdır. Bu yüzden Osiris, sandığın içine yatarken hiç zorlanmaz. Tam da o an Seth; sandığın kapağını hızlıca kapatır ve İsis’in kocası Osiris’i, Nil Nehri’ne atar ve  böylece onu öldürür.

Seth’in Osiris’in ölümüyle Mısır’ın kontrolünü ele geçirmesi, ataerkil gücün nasıl bir tehdit oluşturabileceğini gösterir. İsis, kocasının kaybıyla başa çıkmak için büyük bir azimle harekete geçer. Kaos ortamında, toplumsal düzenin yeniden sağlanması için mücadele eder. Kadınların sosyal yapıda ve aile içinde ne kadar önemli bir role sahip olduklarının altını çizer. İsis, sadece bir eş değil, aynı zamanda bir savaşçı ve liderdir; feminist bir bakış açısıyla bakıldığında kadınların toplum içindeki güç ve etki alanını simgeler.

İsis, kocasını bulup onu yaşayanların dünyasına geri döndürmeye yemin eder. Bedeni ondan önce bulan Seth, Osiris’i 42 parçaya böldürür ve parçaları Mısır’ın ve Nil’in her bir yerine bıraktırır. İsis, Seth’in bu yaptığı karşısında dehşete düşer ama bunu bir yenilgi olarak kabul etmez. Sabırla tüm parçaları toplar ve kocasını yeniden hayata döndürür. Yaşadığı bu trajdeinin ardından bile gösterdiği kararlılık, İsis’in zorluklara karşı gösterdiği dayanıklılığı ve akıllılığı simgeler. İsis, kadınların hayatta kalma mücadelesinin ve özverilerinin sembolü olarak görülebilir. Kocasını bütün zorluklara rağmen hayata döndürmesi, zorlu durumlarda bile nasıl dayanıklı ve akıllı olduğunun bir göstergesidir.

Persephone

Persephone, Hades tarafından yer altına kaçırılıyor,webtekno.com

Persephone, Zeus ve Demeter‘in kızı olan bir Yunan tanrıçasıdır. Hem baharın hem de masumiyetin tanrıçası, Yeraltı Dünyası’nın kraliçesidir. Annesi Demeter; tarım ve hasat Tanrıçası, babası Zeus Olimpos tanrılarının ve tanrıçalarının kralıdır. Persephone, çok güzel bir genç kız olarak tasvir edilir. Güzelliği, doğanın bereketi ile sembolize edilir. Bahar ve yazın sembolü olan renkli renkli çiçeklerle bezelidir. Genç yaşında topladığı ve kendisini süslediği çiçeklerle doğanın temsilcisi haline gelir.

Persephone’nin hayatı, bir gün çiçek toplarken Hadesin onu görmesiyle değişir. Hades, Persephone’ye aşık olur ve onu hüküm sürdüğü yeraltına kaçırır. Annesi, kızının kaçırılmasına çok üzülür ve derin bir yas tutmaya başlar. Kızını her yerde arayan Demeter, toprağını verimsiz bırakmıştır; bu yüzden de bitkiler kurumaya ve kıtlık baş göstermeye başlamıştır.Demeter’in hüznü annelik ve kaybetme temalarının ne denli derin olduğunu gsöterir;Anne Demeter’in acısı, doğanın döngüsünü de etkilemiştir. Bu durumu düzeltmek amacıyla Hades ile görüşen Zeus, Persephone’nin annesine kavuşturulmasını ister. Hades bunu kabul eder ama hemen sonrasında Persephone’ye bir nar tanesi yedirir.

Yunan mitolojisinde bir kişinin yeraltı dünyasında yemek yemesi, orada kalmasına neden olur. Persephone’nin hikayesinde, bu durum onun yılın belirli bir bölümünü yeraltında geçirmesiyle sonuçlanır. Hades’in bu hareketi, Persephone’nin sadece kendi dünyasında kalmasını sağlamaz; aynı zamanda annesi Demeter ile arasında olan bağı zayıflatır. Hades’in bu hain planı, kadınların kendi iradeleri dışında yönlendirildiğini ve hayatlarının erkek figürler tarafından şekillendirildiğini gösterir. Persephone; yılın ilk altı ayını Hades ile yer altında, diğer altı ayını ise annesi ile yer yüzünde geçirmektedir. Bu döngü, mevsimlerin değişimini simgeler. İlkbahar ve yazda kızının yanında olmasıyla mutlu olan Demeter ile doğa uyanır. Sonbahar ve kışta kızının kendisinden uzakta, yer altında olmasıyla derin üzüntü içinde olan Demeter ile beraber doğa da kurur. Persephone’nin bu hikayesi yeniden doğuşun güçlü bir simgesi olarak karşımıza çıkar. Hem bağımsızlık hem de toplumsal normlara karşı mücadele eden bir figür olarak Persephone’yi, feminist bir ikon haline getirmektedir. Kendi kimliğini bulma çabası, onun için bir kurtuluş ve dönüşüm hikayesi olarak değerlendirilebilir.

Artemis

Artemis ve okları tasvir edilmiştir,mitolojikhikayeler.com

Artemis, Zeus ve Titan Leto‘dan doğan ikizlerin büyüğüdür. İkiz kardeşi Apollon‘dur. Zeus’un Leto ile olan ilişkisi evlilik dışı olduğundan, Hera bu ilişkiden doğacak çocuklara engel olmak istemiştir ve bu yüzden de Leto’nun karada doğum yapmasını yasaklamıştır. Doğum sancıları başlayan Leto, anakaraya bağlı olmayan bir adaya kaçmayı başarmıştır. Efsaneye göre Artemis, annesine Apollon’u doğurmasında yardımcı olmuştur. Artemis’in annsine olan bu yardımı doğum yapan kadınların koruyucusu olarak kabul edilmesinin temelini oluşturmuştur. Aynı zamanda bu olay, Artemis’in sonsuza kadar bekaretini korumak istemesine yol açmıştır. Artemis’in kadın dayanışmasının ve anneliğin simgesi olarak ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Kadınların doğum süreçlerinde yaşadığı zorlukları ve toplumsal baskıları aşmalarına yardımcı olan bir figür olarak, Artemis’in rolü; feminist psikoloji perspektifinden değerlendirildiğinde, kadınların güçlenmesi ve bağımsızlık arayışlarının bir sembolü haline gelir.

Babası Zeus, kızından dileklerini belirtmesini istemiş; babasının ne kadar güçlü olduğunu bilen Artemis, isteklerini babasına sıralamıştır. Artemis, babasından hiçbir zaman evlenmemeyi dilemiştir. Bu dileği, onun ne kadar özgürlüğüne düşkün olduğunu göstermektedir. Artemis’in evlenmeme isteği kadınların toplumdaki geleneksel rolleri ve beklentileriyle çatışan bir tutumdur. Kendi kimliğini bulma çabası ve bağımsız bir yaşam sürme isteği, feminist bir figür olarak ona farklı bir boyut kazandırmaktadır. Avcılığa ilgi gösteren Artemis’in diğer dileği bir ok ve yaydır. Vahşi yaşam ve hayvanlara da düşkün olan Artemis, bir de hayvanların koruyucusu olmak istemiştir.

Dilekleri, Artemis’in hem doğanın hem de kadınların savunucusu olarak güçlü bir kimlik geliştirdiğini göstermektedir. Aynı zamanda onun bağımsız ve sınır tanımayan yapısını gözler önüne sermiştir. Artemis, hem doğa hem de kadınların gücü için bir sembol haline gelerek çağlar boyunca feminist düşüncenin önemli bir parçası olmuştur.


Kaynakça

Yeter, Selin Cansu, ve Kemal Özcan. “‘Lilith’ Figürü Üzerinden Mitoloji ve Dinlerdeki Kadın Algısına Feminist Perspektiften Bakış.” RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, no. 26, 2022, ss. 506-525. Web.

“Zeus’un Başından Doğan Athena’nın Efsanesi.” Karatay Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi, Web.

Cartwright, Mark. “Athena.” World History Encyclopedia, 2012, Web.

“The Story of Osiris and Isis.” Trips in Egypt, 2019, Web.

Cartwright, Mark. “Persephone.” World History Encyclopedia, 2016, Web.

Kapak görseli: pinterest.com

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.