Prusias ad Hypium Tarihi
Adı “Hypios kıyısındaki Prusias” anlamına gelen Prusias ad Hypium antik kenti, kesinliği olmamakla beraber M.Ö. 5. Yüzyılda Karadeniz Ereğli kentini kuran ve Kıta Yunanistan’dan gelen Yunanlı göçmenler tarafından, güneydeki ovaya hâkim bir tepenin üzerinde kurulduğu tahmin edilmektedir.
İlk kurulduğunda Kieros adını taşıyan kent, M.Ö. 228-182 yılları arasında hüküm süren Bithynia Kralı I. Prusias tarafından krallığın sınırlarına dahil edilmiştir. Kral I. Prusias kente kendi adını vermiş ve bu tarihten sonra kent Prusias pros to Hypio adıyla anılmıştır.
M.Ö. 74 yılında Bithynia Kralı IV. Nikomedes’in vasiyetiyle topraklar Roma hakimiyetine bırakılınca, Prusias ad Hypium kenti de Roma egemenliğine girmiş ve bu dönemde 12 Bithynia kenti arasında sayılmıştır. Kent en zengin dönemini Roma İmparatorluk çağında yaşamış, bu dönemde güneydeki ovaya doğru genişlemiştir.
Kent, Bizans hakimiyetindeyken Osman Bey’in uçbeylerinden Konuralp Gazi tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı döneminde Üskübü (Eskibağ) adıyla anılan kent, günümüzde Düzce iline bağlı Konuralp Mahallesi sınıflarında kalmaktadır.
Antik Prusias ad Hypium kentinden günümüze kalmış en görkemli yapı kentin tiyatrosudur. Konuralp halkı tarafından “kırk” basamaklar olarak adlandırılan yapı, Anadolu’nun en sağlam kalmış yapılarından biridir. M.Ö. 1. Yüzyıl sonu ile M.S. 1. Yüzyıl başı arasında inşa edilmiştir. Yarım daire formunda, üç oturma alanına sahip izleyici yeri ve yüksek ihtimalle iki katlı, sütunlar ve heykellerle süslenmiş bir sahne binası vardır. Her bir oturma alanı tonozlu koridorlar ile ulaşılmaktaydı.
Tiyatronun yaklaşık 9.000 kişilik seyirci kapasitesine sahip olduğu düşünülmektedir. Yapının tamamında kumtaşı ve kireç taşı bloklar, sahne dekorasyonunda ise mermer kullanılmıştır. Tiyatronun en üst kısmında, bugün görülmeyen sütunlu bir galeri bulunmaktadır. Yapının oturma basamaklarında yer alan aslan ayakları da dahil tüm süsleme elemanları, Antik Prusias kentindeki taş işçiliğinin kalitesini gözler önüne sermektedir.
Antik yazıtlardan anlaşıldığı kadarıyla tiyatroda tragedya, komedya gibi sanatsal performanslar dışında, spor müsabakaları da sergilenmiştir. Kentte ele geçen mezar yazıtlarından biri Prusias kentinde ölen Atinalı bir tragedya oyuncusundan bahsederken, Akçakoca’da bulunmuş bir yazıtta Aphrodisiaslı sporcu M. Aelius Aurelius Menandros’un Prusias’ta pankration alanında zafer kazandığı yazmaktadır. Tiyatro M.S. 4. Yüzyılın sonuna doğru işlevini yitirmiş, M.S. 4. Yüzyıl sonu ile 5. Yüzyıl başından itibaren atölye sahası olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Kazı ve Restorasyon Çalışmaları
2013 yılından bu yana devam eden Prusias ad Hypium Tiyatrosu kazılarında dönem dönem ilginç eserler gün yüzüne çıkarılmaktadır. Bu eserlerden en sonuncusu, geçtiğimiz günlerde çıkarılan ve Roma Dönemi’ne ait olan heykel başıdır.
Daha önce Roma Dönemi’ne ait olduğu düşünülen bir heykelin ayağının bulunmasının ardından aynı heykelin başının da bulunması bizlere, kalan kısımların da yakın zamanda gün yüzüne çıkarılabileceğini gösteriyor.