II. Viyana Kuşatması sırasında Avrupa tarihinin seyrini sonsuza dek değiştiren ve Osmanlı’yı uğrattığı mağlubiyetle Hristiyan aleminin kahramanı olan Polonya Kralı III. John Sobieski, 17 Ağustos 1629 tarihinde günümüzde Ukrayna sınırlarında bulunan Olesko şehrinde, soylu bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Babası Jakub Krakov’daki kalenin muhafızı, annesi Zofia Teofila‘dır. John’un abisi Marek Sobieski 1652’de Batoh Savaşı‘nda esir düştüğü Tatarlar tarafından katledilmiştir.

John Sobieski’nin kariyerindeki en önemli dönüm noktalarından biri 1654’te İngiliz Milletler Topluluğu elçisi Mikolaj Bieganowski‘nin yanında yaptığı İstanbul gezisi olmuş; İstanbul’da geçirdiği süre boyunca Osmanlı’nın eski gücüne oranla ne kadar zayıfladığını kendi gözleriyle görmüştür.
17. yüzyılın ortalarına doğru yaşanan Kazak, Moskova ve İsveç Savaşları Sobieski’nin ordu deneyimlerini arttırmış, teoride öğrendiği birçok tekniği pekiştirmesine yardımcı olmuş; İsveç Savaşı sırasında hırslı ve güçlü bir Fransız prensesi olan Kraliçe Marie Louse‘nin giderek daha da etkin olduğu Polonya-Litvanya Milletler Topluluğu ile ittifak kurmuş; bu ittifak ile aynı zamanda Kraliçe’nin önderlik ettiği Fransız franksiyonu olarak adlandırılan bir reform hareketini de desteklemiştir. Fransız franksiyonunun asıl amacı ise Kral John Casimir‘i tahttan indirerek Polonya’nın başına Fransızlara yakın bir ismin geçmesi, bu şekilde de yönetim üzerindeki etkisini hızla kaybeden kraliyetin eski gücüne kavuşturulmasıdır.
Polonya ordusunun baş mareşali ve saha generali Jerzy Lubomirski bu politikalara şiddetle karşı çıkmış, Sobieski generale olan sadakatinden dolayı komutanı ve sarayın politikası arasındaki zorlu bir ikilem ile karşı karşıya kalmıştır. Ancak daha sonra Kraliçe’nin politikasının Polonya için büyük bir öneme sahip olduğunu fark etmiş, sürdürdüğü uzun tereddütten sonra Kraliçe’ye olan bağlılığını ilan etmiştir.

Sobieski, ne kadar Polonya’nın geleceğinin Fransız franksiyonuna bağlı olduğuna yürekten inansa da Kraliçe Marie Louise’nin üvey kızı ve nedimesi olan Marie Casimire‘e duyduğu büyük aşk da verilen bu kararın sebeplerinden biri olmuştur.
Marie Casimire bir diğer adıyla Marysieńka, Haziran 1641 tarihinde Fransa’nın Nevers şehrinde oldukça eski ve soylu olan d’Arquien ailesinin kızı olarak dünyaya gelmiş; annesi, Polonya Kralı IV. Władysław ve II. John Casimir Vasa‘nın eşi Kraliçe Marie Louise’nin sarayında görev yapmıştır. Bir hayli hırslı olan Kraliçe, Polonya siyasetinde Fransız partisinin güçlenmesini istediğinden dolayı da Marysieńka’yı dönemin en ünlü ailelerinden gelen yetenekli komutan Jan ‘Sobiepan’ Zamoyski ile evlendirmiştir. Zamoyski’nin umursamazlığından, aşırı alkol tükettiği için geçirdiği öfke nöbetleri ve ailesinin servetini çarçur etmesinden dolayı evliliğinden mutsuz olan Marysieńka, bu sırada John Sobieski ile tanışmış; Zamoyski’nin Nisan 1665’teki beklenmedik ölümünden yalnızca bir hafta sonra bir yıl dul kalma kuralını çiğneyerek gizlice evlenmiş ve ikili birkaç ay sonra Temmuz 1665’te resmi bir tören düzenlemiştir.

Lubomirski’nin üstlendiği baş mareşallik görevi, teklifle Sobieski’ye verilmiştir. Sobieski, bu görevle birlikte saha generali de olmuştur.
Sobieski’nin baş mareşal olmasından kısa bir süre sonra Kazaklar ve Tatarlar, Petro Doroşenko‘nun komuta ettiği ordularla Polonya’ya saldırmış; Sobieski’nin ordusu Podolya’da gerçekleşen Podhaje seferinde Doroşenko’yu mağlubiyete uğratmıştır. Sobieski kazandığı bu zafer ile ilk defa askeri dehasını ortaya koymuş ve Polonyalı seçkinlerin güvenini kazanmıştır.
1669’ların ortalarına doğru Kral John Casimir tahttan çekilmiş ve yerine Avusturya hizbini destekleyen Kral Michael Korybut WiSniowiecki yönetime geçmiş; yeni kralın Avusturya yanlısı olmasından dolayı Sobieski ve kral karşı karşıya gelmiştir. İç savaşın sirenleri çalmaya başlamıştır.
Sobieski, devlet yönetiminde yetersiz gördüğü Wisniowiecki’ye karşı kendi otoritesini ilan etmiş; İngiliz Milletler Topluluğu’nun tüm işlerini yönetmiş ve Polonya’nın dış politikası hakkında kapsamlı planlar oluşturmuş, dış politika ile ilgili rejimin değiştirilmesini önermiştir. Kendi siyasi fikrini ilk defa açıkça sunan Sobieski; Tatarlar ve Türklerle sürekli savaşmak yerine Ruslara karşı birleşmeleri gerektiğini, bu iş birliği için ise Türklerin tüm şartlarını kabul edip onların lehine Ukrayna’dan geri çekileceklerini söylemiştir.

Ancak bu antlaşma Osmanlı ile savaşa girmelerine engel olamamış; stratejik olarak büyük bir öneme sahip olan Kamaniçe Kalesi 1672 yılında Osmanlı tarafından dokuz gün süren bir işgalin ardından ele geçirilmiştir. Fetih sonucunda imzalanan Bucaş Antlaşması’yla Polonya, Kamaniçe – Podolya bölgesini ve Ukrayna‘yı kaybetmiş, Osmanlı tarafından yıllık 22.000 ziloti vergiye bağlanmıştır. Antlaşmayı kabul edilemez bulan Polonya, Sobieski’nin liderlik ettiği bir orduyla Hotin‘de Osmanlı ile çarpışmış ve zafer kazanmıştır.

Sobieski’nin elde ettiği zafer itibarını büyük ölçüde güçlendirmiş, 1673 yılındaki Kral Wisniowiecki’nin ölümünden sonra meclis tarafından kral ilan edilmiştir. Kısa bir sürenin ardından Lwow ve Trembowla‘daki savaşlara kaldığı yerden devam eden Sobieski beklediği sonuçları alamamış; Ukrayna ve Kamaniçe-Podolya bölgelerinin Polonya’ya verilmesi şartıyla barış ilan edeceğini teklif etmiştir. Bu teklife yanaşmayan Osmanlı, Zurawno Kuşatması ardından yapılan müzakerede Polonya’dan alınan vergiyi kaldırarak Ukrayna’daki iki kaleyi Polonya’ya vermiştir. Polonya için çok önemli olan anlaşma; yıllardır Kazak, İsveç, Moskova ve Osmanlı ordularıyla savaşmaktan yorgun düşen ordu için can suyu olmuştur.
III. John Sobieski’nin tahta çıktığı sırada Fransa, Avusturya ile savaşta olduğundan dolayı kendine ittifak arayışına çıkmış; Osmanlı, Polonya ve İsveç‘i kendine müttefik gördüğünden Osmanlı ve Polonya’nın arasındaki anlaşmazlıkla yakından ilgilenmiş, Osmanlı’nın tüm gücünü Avusturya’ya yöneltmesi için aracılık etmiştir.
Fransız Kralı XIV. Louis‘in Polonya’ya yaptığı ittifak teklifi Fransız destekçisi olan Sobieski tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanmış, Fransa Polonya’ya birçok vaadde bulunmuştur ancak bunlar yerine getirilmemiştir. Sobieski, kendi istediklerine ulaşabilmek için Osmanlı ile kesin bir barış sağlanması gerektiğinin farkına vararak Chelm voyvodası Jan Gninski‘yi İstanbul’a elçi olarak göndermiştir.

Osmanlı-Polonya savaşları sürerken bu kargaşadan yararlanan Rusya, 1674’te Çehrin‘de Kırım’a saldırmış, Doroşenko ve Kırım Hanı’nın müdahalesi ile Rus orduları yenilmiştir. 1675 yılında Rusya’nın Doroşenko’ya tekrar saldırması üzerine Doroşenko Osmanlı’dan koparak Rusya’nın denetimi altına geçmiştir. 1677’de Rusya Çehrin Kalesi‘ni işgal etmiş, Şeytan İbrahim Paşa kaleyi kuşatsa da geri alamayıp çekilmek zorunda kalmıştır. Bu olaylar sırasında Jan Gninski’nin ısrarcı tutumu Osmanlı’nın tüm barış kapılarını kapatmasına neden olmuştur.
Osmanlı ile umduğu barışı sağlayamayan Polonya, Osmanlı’yı kendine bir tehdit olarak görmeye devam ettiğinden dolayı yeni ittifaklar aramaya başlamış ve Kral Sobieski Papa XI. Innocente‘ye yazdığı mektuplarla Hristiyan aleminden yardım istemiştir. Polonya’daki çıkarlarının son bulmasından dolayı Fransa’dan yardım isteyememesi ve hiç kimseden bir dönüt alamamasıyla Sobieski Avrupa’nın kaderini belirleyecek olan bir karar almış, Avusturya ile ittifak olmuştur.

1668 yılında tarihi kuşatma gerçekleşmiş, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana Surları’na dayandığında John Sobieski ordusuyla Avusturya’ya yardıma gelmiş ve bu duruma oldukça hazırlıksız yakalanan Osmanlı’nın büyük bir mağlubiyete uğramasına neden olmuştur. Ayrıca kuşatma sırasında Kara Mustafa Paşa’nın yardıma gelen birlikleri küçümsediği, Kırım Hanı’nın Sobieski’nin ordusuna direnmediği, kuşatma uzadığı için Türk ordularının yorgun düştüğü gibi nedenler kuşatmanın kaybedilme sebepleri olarak konuşulmuştur.

III. John Sobieski, Osmanlı’ya karşı elde ettiği bu olağanüstü başarı nedeniyle Hristiyanlar arasında kahraman ilan edilmiş, Hristiyan alemini Müslümanlara karşı savaşmaya teşvik eden Papa XI. Innocente’nin girişimleri üzerine 5 Mart 1684 tarihinde Avusturya’nın Linz şehrinde Avusturya ve Venedik ile Kutsal İttifak Antlaşmasını imzalamıştır.
Kutsal İttifak ülkelerinin desteğinde yeni müttefikler arayan Sobieski; Avrupa’dan birçok ülkeye mektuplar göndermiş ancak bu büyük çabasının karşısında aldığı karşılık oldukça küçük olmuştur. İngiltere, Fransa ve Hollanda doğudaki ticari çıkarlarını riske atmak istemedikleri için sessiz kalmış; İran Şahı Süleyman’a sunduğu vaatler ise reddedilmiştir. 1685 yılında Polonya Kırım Hanlığını Osmanlı’dan koparmak amacıyla Bahçesaray‘a Golczweski‘yi elçi olarak göndermiş, Kırım’ın bağımsızlığını Kutsal İttifak ve Polonya’nın desteğiyle kazanabileceğini belirtmiştir. Kırım Hanı Selim Giray bu tekliften ne kadar etkilense de Osmanlı ile bağını koparmamış, Osmanlı ve Polonya arasındaki barışın sağlanması için arabuluculuk yapmaya devam etmiştir.

Rusya, Osmanlı ile yaptıkları savaş sonucunda yenildiklerinde Polonya’nın kaybettikleri toprakları almaya çalışmasından korkmuş; bu nedenle Polonya’nın verdiği büyük tavizler sonucunda Kutsal İttifak’ta yer almayı kabul etmiştir. 1686 yılında Moskova’da imzalanan anlaşmaya göre Rusya Polonya’ya 146.000 ruble yardımda bulunmuş, Kijow, Ukrayna’nın sol yakası, Smolenks, Czernichow, Siewierszczyzna ve pek çok toprak parçası Polonya’dan Rusya’ya geçmiştir. Sobieski, anlaşmalar ile verdiği siyasi tavizlerin kendilerine savaş alanında elde ettikleri zaferler olarak döneceğine inanmış ancak diplomatik başarısızlıklar askeri yenilgileri de beraberinde getirmiş; anlaşma sonucu Polonya’nın ittifak üzerindeki gücü azalırken Rusya güç kazanmıştır.
Böylece Sobieski’nin Viyana Kuşatmasında elde ettiği itibar yavaş yavaş yok olmuş; tüm hayatını verdiği Kamaniçe-Podolya bölgesinin Karlofça Antlaşmasıyla topraklarına geri dönüşünü göremeden 17 Haziran 1699 tarihinde Varşova‘da hayata gözlerini yummuştur.
Kaynakça
- Zbigniew Wojcık. “King John III of Poland and the Turkish Aspects of his Foreign Policy” Belleten, vol. 44, no. , 1980, pp. 659-674. Erişim Tarihi: 27.03.2023
- Arık, S. “Polonya Kralı III.Jan Sobieski ve Hükümdarlık Dönemi (1674-1696)” . Tarih Araştırmaları Dergisi 24 (2005 ): 213-238. Erişim Tarihi: 27.03.2023
- “John III Sobieski and Marysieńka: Love Letters of the Polish King to his Belowed Wife”. polishhistory. Web. Erişim Tarihi: 27.03.2023


