Annesinin kaybıyla bir yas sürecine giren Marion‘ın yaşadığı sürece dahil olacağımızı düşündürerek başlıyor film. Ancak öyle olmuyor. Hikayenin merkezine Marion’u değil, onun kızı Nelly‘yi koymuş Céline Sciamma. Film, annesinin yaşadığı kaybı anlamaya çalışan 8 yaşındaki Nelly’nin gözünden ve cümlelerinden aktarılıyor seyirciye. Film durağan bir gerçeklikte geçiyor.
72 dakikalık bu serüvende, Nelly’nin Narnia‘ya çağrışım yapan dolap sayesinde farklı boyuta geçme hikayesini daha gerçekçi olarak izliyoruz. Bir dolap aracılığıyla boyut değiştirmiyor da dolapta bulduğu eski bir oyuncak sayesinde, günümüzde geçmişe gidilen bir hikaye olarak yoluna devam ediyor. Arka yoldan yürüyüp annesinin 8 yaşındaki haliyle tanışan bir çocuğun hikayesi…
Kulağa fantastik geliyor değil mi?
Fantastik dokunuşlara gerek duymadan bizi sihirli bir dünyanın içine bırakıyor. Yas süreci ve büyümeye dair incelikli bir hikaye anlatıyor.
”Ölümün kendisi nedir?” sorusuyla yüzleşeceğimiz bu filmde yönetmen Sciamma, ölenin değil kalanın acılarını anlatma yolunu seçmiş. Ölen kişinin ardında bıraktığı evin, eşyaların, dolayısıyla bütün yaşanmışlığın altında kalan yakınlarının içine düştükleri yas süreci anlatılıyor. Veda etmenin her zaman mümkün olmadığı ölüm eylemi söz konusu olduğunda, geride kalanın yaşadığı eksiklik duygusu; kalbe ağrılar sokmadan, tüm geçekliğiyle anlatılmış. Ölümün kaçınılmaz olması ve onunla gelen yas sürecinin kişiler için ne kadar acı olsa da, bu süreci sıradanlıktan ayırmadan perdeye taşımış.
Kısa süresine rağmen anlatmak istediklerini anlatabilen, herkesi ortak paydada buluşturabilen bir film olmayı başarıyor.
Marion (Gabrielle Sanz) ve Nelly’e (Joséphine Sanz) ikiz kardeşler hayat veriyor. Onların dışında filmde yer alan diğer oyuncular şöyle: Nina Meurisse, Margot Abascal, Stephane Varupenne.
Portrait of a Lady on Fire filmiyle Cannes dahil pek çok festivalden ödülle dönen yönetmen Céline Sciamma, filmi hem eril dilden hem de eril bedenlerden uzak şekilde çekmeyi tercih etmiş. Filmdeki tek erkek baba rolü, o da filmde çok kısa süre yer alıyor. Film Marion ve Nelly ekseninde süregelen bir hikayeye sahip. Filmin bütününde neredeyse bu iki küçük oyuncu yer alıyor. Çocuk oyuncular bazen gerçekten şaşırtıyorlar. Onların inandırıcılığı filmdeki sıra dışılığı bile alıp götürüyor.
Bazen büyüme hikayeleri izleriz, bazen de zaten büyümüş birinin çocukluğu konuk olur evimize.
Marion‘un doğup büyüdüğü eve veda etmeye çalışması, bu veda etme hissinin altında ezilmesi, kocasını ve kızını orada bırakıp gitmesi Nelly üstünde çok belli etmese bile bir üzüntü yaratıyor. Bir ölüye veda etmek kadar geçmişine veda etmek de insanı zorlayan bir şeydir. Marion’un annesine, eski evine, eşyalarına, çocukluğuna vedasını filmde etraflıca göremesek bile, yaşadığı acıyı hissedebiliyoruz. Büyük Marion gidince yerini küçük Marion alıyor.
Annesinin çocukluğuyla tanışıp arkadaş olabilme fikri çok güzel, çok duygusal. Filmler insanların asla sahip olamayacağı düşüncelerin, hislerin canlı seyrini sağlayan çok özel mucizeler gerçekten. Petite Maman‘da bu mucizeye fazlasıyla tanıklık ediyoruz.
Hikayenin ne kadarı gerçek ne kadarı hayal ürünü, film özelinde bu çok da önem taşımıyor. Önemli olan, bir çocuğun içinde biriken hüznünün ve veda etme isteğinin bir şekilde yolunu bulması, amacına ulaşması.
”Üzüntümün sebebi sen değilsin.”
İnsan kaç yaşında olursa olsun yaşadıklarının suçunu kendisinde arar. Bazen başkalarının davranışlarından bile kendisini sorumlu tutar. Bunu küçük bir çocuğun yapmasına şaşırmalı mıyız yani?
Annesinin hep bir hüznü olduğunu düşünen Nelly’nin, yaşanan bu yas sürecinde altında kaldıklarından yine annesi sayesinde kurtulabilmesi müthiş bir ouroboros hikayesi gibi görünüyor. Birini içine attığı sulardan yine onu suya atan kişinin çıkarması…
Annesinin 8 yaşındaki halinin, Nelly’den kulübe yapması için yardım isteyerek başlattığı bu arkadaşlık, 8 yaşındaki Marion’un, Nelly’e: ”Üzüntümün sebebi sen değilsin.” diyerek onu altında kaldığı yüklerden kurtarmasıyla final yapıyor.
Céline Sciamma’nın son filmi Petite Maman’ın dünya prömiyerini 2021 Berlin Film Festivali’nde yaptığını ekleyerek yazımızı bitirelim.
Filme MUBI’den ulaşabilirsiniz.