Persephone: Yeraltı Dünyasının Kraliçesi

Alara Akgün
Alara Akgün
“Bütün yaşam bir hikâyedir ve biz de onun içindeyiz.”
spot_img
spot_img

Yeraltı dünyasının ve baharın tanrıçası olan Persephone’in hikâyesi, annesi bereket tanrıçası Demeter‘in biricik kızı Persephone ortadan kaybolduğunda ne yaptığını ve yeryüzündeki düzenin nasıl değiştiğini merkezine alıyor. Zeus’un hem yeğeni hem de kızı olan genç tanrıça, daha sonrasında Ölüler Diyarı’na hükmeden Hades’in de karısı olacaktır.

Demeter ve Persephone

Persephone’nin Kaçırılışı

Bizzat hasat tanrıçasının kızı olmasıyla Persephone tam anlamıyla doğanın hayat verdiği bir çocuktur, baharın kızıdır. Annesi Demeter, fanilerin topraklarına bereket getirmesiyle Tabiat Ana olarak da anılır. Gençliğin, güzelliğin ve hayatın yaşayan bir örneği olan genç kız, yeraltı dünyasının kralı Hades’in dikkatini öylesine çeker ki bu durum sadece Persephone’nin hayatının değil, tüm dünyanın gidişatını sonsuza dek değiştirecektir.

Genç kız, arkadaşlarıyla çiçek toplarken daha önce hiç görmediği kadar ilginç, güzel, hoş kokulu bir çiçekle karşılaşır ve bu çiçekten adeta büyülenir. Bu göz alıcı çiçeklerin hiçbir yerde eşi benzeri bulunmayan nergis çiçeği (narcissus) olduğu söylenir. Toplamak için eğildiği sırada yerde kocaman bir yarık açılır; simsiyah görkemiyle at arabasının üzerinde olan Hades, Persephone’yi kaptığı gibi genç kadını yeraltı dünyasına doğru sürükler. Persephone’in acı çığlıkları denizin derinliklerinde, yüksek dağların tepelerinde yankılanmaya başlar.

Kızının haykırışlarını duyan Demeter, Persephone’yi dokuz gün hiç durmadan aramaya başlar. Gittiği her yerde de kargaşaya ve yıkıma sebep olan tanrıça, en sonunda güneş tanrısı Helios‘tan tüm gerçeği öğrenir: “Persephone yeryüzünün altında, karanlık ölülerin arasındadır.

Zeus ilk başta Persephone’nin kaçırılışıyla ilgili Hades’le yüzleşme ihtiyacı hissetmez; ancak Demeter’in ızdırabı, bir tanrıça olarak görevlerini yerine getirmesine engeldir. Dünya acı çekmeye ve bunun bedelini ödemeye başlar. Ekinler ölmeye, meyveler yetişmemeye, hayvanlar doğurmamaya başladıkça yeryüzü donmuş bir çöle dönüşür ve insanlığın geçim kaynağı tarım yok olur. Zeus, Persephone’yi serbest bırakmasını söylemek için Hades’e çağrıda bulunur ancak durum göründüğünden çok daha karışıktır.

Yeraltı dünyasının kendi içinde belli kuralları vardır. Ölüler Diyarı’nda bulunan herhangi bir şeyi yiyen ölümlünün diyardan çıkması mümkün değildir. Öyle ki Persephone, yeraltı dünyasında birkaç nar tohumu tüketerek gölgelerin arasından kurtulma şansını neredeyse yok eder. Zeus, kurallara itaat edilmesi konusunda oldukça titiz olsa da onu istediği şeyden alıkoyan bir engel söz konusu olduğunda prensiplerinden ödün vermek zorunda kalır. Bu durumda ise yeryüzünün kaderi, Persephone’nin tekrar annesine kavuşmasına bağlıdır. Herkesin iyiliği için genç kızın mutlaka ama mutlaka Demeter’e gönderilmesi şarttır. Tanrıların tanrısı, Hades ve Demeter’in Persephone ile geçirecekleri süreyi bölüşmeleri konusunda hüküm verir. Persephone artık altı ay Hades ile yeraltında, diğer altı ay ise annesi Demeter ile yeryüzünde kalacaktır.

Frederic Leighton – Persephone’nin Dönüşü (1891)

Tanrıların kutsal ulağı Hermes, genç kızı annesine götürürken dünyadaki buzlar çözülmeye başlar. Persephone annesi ile birlikteyken yeryüzü ilkbaharı ve yazı yaşar; Hades ile birlikteyken ise dünya, sonbahar ve kış boyunca Demeter’in üzüntüsünü derinden hisseder.

Mevsimlerin değişimini, doğanın ölümünün ve yeniden doğuşunun sonsuz döngüsünü açıklamak için tanrıları ve bizzat doğanın kendisini kullanmak antik Yunanlılar için alışıldık bir durumdur. Persephone ile ilgili mitlerin farklı versiyonları da yüzyıllardır anlatılmaktadır. Mevsimlerin değişimini anlatan bir diğer hikâye, Persephone’nin yeraltı dünyasına kraliçe olduğu zamana uzanmaktadır.

Tanrıçaların Aşkı

Persephone, acımasız ama bir o kadar da adil kocası Hades’ten çok daha mantıklı ve ılımlı hareket eder; ancak Aphrodite için yaptığı bir iyiliğin sonucunda tanrıça ile arasında anlaşmazlık çıkar. Aşk tanrıçası Aphrodite, güzel mi güzel bir delikanlı olan Adonis‘e aşık olmuştur. Adonis öldüğünde ise Persephone’den adamı koruması altına almasını ister. Ölülerin kraliçesi bunu kabul etse de hesaba katmadığı bir şey vardır: Adonis’e âşık olmuştur ve ondan bir türlü vazgeçemez. Karışıklığı halletmek için Zeus araya girer ve yine benzer bir çözüme giderek anlaşmazlığı çözer. Dört ay Persephone ile birlikte olan adam, diğer dört ay Aphrodite ile olacaktır. Geri kalan dört ayı istediği bir yerde geçirebilecektir. Kendisine sunulan o dört ayda Aphrodite ile kalmak istediği söylense de farklı bir anlatışta bu sürenin aslında altışar ay olduğuna ve Adonis’e boş bir zamanın bahşedilmediğine inanılır.


Kaynakça

<https://greekgodsandgoddesses.net/goddesses/persephone/>

Mythology, Edith Hamilton

spot_img

1 Yorum

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Rose Adası’nın İnanılmaz Hikâyesi Film İncelemesi: Bir Mühendisin Ütopyası

68 kuşağının rüzgârını arkasına alarak kendi bağımsız ada devletini kuran İtalyan mühendis Giorgio Rosa'nın gerçek hayat hikâyesini işleyen, eğlenceli, ilham ve umut dolu bir film.

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.