Bazı filmler sizi hiç tahmin edemeyeceğiniz bir şekilde etkilemeyi başarır ve duygularınızı kontrol etmekte yenik düşersiniz. Böylelikle sizi hüngür hüngür ağlatırlarken etkisi altından kolayca çıkamayacağınız filmlere dönüşürler.
Bugün sizler için ağlamanızı garanti eden ve duygularınızı en derinlerde yaşamanıza sebep olacak filmleri listeledik.
1. Hachi: A Dog’s Tale (2009)
“Sevdiğin birini asla unutmamalısın.”
Film, Profesör Parker Wilson’ın Japon kökenli özel Akita cinsi köpeği tren istasyonunda yürürken bulmasıyla başlar. Eşi, evde köpek beslenmesine sıcak bakmamaktadır fakat Profesör’ün köpekle olan bağını fark ettiğinde evde bir köpek beslenebileceğinin farkına varır. Tasmasındaki Japon bir kelime ile köpeğinin adı Hachi olarak anılmaya başlar. Hachi, sadık oluşu sayesinde kendisini tüm aileye ve kasabaya sevdirmeyi başarır. İçimizi ısıtırken bizi hüzünlendiren bu film, Japonya’da gerçekleşmiş olan bir hayat hikayesini konu almıştır. Hachi, geri dönmeyecek sahibini tren istasyonunda sabırlı bir şekilde bekleyen sadık köpeğin hayat hikayesidir.
Yönetmenliğini İsveçli Lasse Hallström’ün yaptığı film, sadık dostlarımızla keyifli vakit geçirdiğimiz anları yürek ısıtan bir şekilde yansıtmış ve bizi duygulandırmayı başarmıştır. Filmde Richard Gere, Joan Allen ve Cary-Hiroyuki Tagawa gibi isimler yer almaktadır.
Tür: Biyografi, Dram, Aile
IMDb: 8.1
Süre: 1 Saat 33 Dakika
2. The Notebook (2004)
“Aklımdan başka gidecek yerin yok mu senin?”
Gözyaşlarınıza engel olamayacağınız The Notebook, Kuzey Karolina’daki sahil kasabası Seabrook’a Allie adlı kızın taşınmasıyla başlar. Allie, sakin bir kasaba olarak düşündüğü bu yerde, Noah ile festivalde tanışır. Noah, Allie’yi gördüğü an aşık olur ve onunla evlenmesi gerektiğini düşünür. Fakat Noah, İkinci Dünya Savaşı patlak verdiği için Allie’den uzakta olmak zorunda kalır. En sonunda savaştan döner ama Allie’nin hiç tanımadığı biriyle evlenmekte olduğunu tesadüf eseri görür. Noah ve Allie’nin kaderlerini belirleyen bu olaydan sonra filmin seyri değişir.
Yönetmenliğini Nick Cassavetes’in yaptığı ve Rachel McAdams, Ryan Gosling, Gena Rowlands, James Garner gibi birbirinden değerli oyuncuların bulunduğu, içinizi en derinden burkacak bu filmi mutlaka izlemelisiniz.
Tür: Dram, Romantik
IMDB: 7.8
Süre: 2 Saat 3 Dakika
3. Grave Of The Fireflies (1988)
“Ateşböcekleri neden bu kadar çabuk ölmek zorunda?”
Ateşböceklerinin Mezarı, II. Dünya Savaşı’nın son kısmındaki dönemde Japonya’da geçer. Küçük yaşta savaşa katılmak zorunda kalmış Seita (清太) ve onun dört yaşındaki kız kardeşi Setsuko’nun (節子) savaş sonrasındaki yaşam mücadelesini anlatmaktadır. Kimsesiz kalmış bu iki kardeşin yaşadıklarını ve savaşın korkunç yüzünü görebileceğiniz bir animasyon filmi.
Yönetmenliğini Isao Takahata’nın yaptığı bu yürek burkan animasyon filmi, aynı zamanda Akiyuki Nosaka‘nın Hotaru no Haka (Ateşböceklerinin Mezarı) adlı kısmi otobiyografik romanından uyarlanmıştır.
Tür: Animasyon, Dram, Savaş
IMDb: 8.5
Süre: 1 Saat 29 Dakika
4. Eternal Sunshine Of The Spotless Mind (2004)
“Birini aklınızdan silebilirsiniz. Ama onu kalbinizden atmak başka bir hikayedir.”
Eternal Sunshine Of The Spotless Mind, Joel Barish’in iki yılını birlikte geçirdiği Clementine adlı eski sevgilisinin Joel ile ilişkisini bitirdikten sonra birlikte yaşadıkları hatıraları daha fazla anmak istemediği için gizemli bir operasyon sonrası sildirmesiyle başlıyor. Joel da tıpkı Clementine gibi bu işlemi kendi aklına yaptırmak ister. Operasyon başlayacağı sırada aklına Clementine ile yaşadığı anılar gelir ve eski kız arkadaşını unutmak istemediğini anlar böylelikle operasyonu durdurmaya çalışır.
Dram ve romantizmin bulunduğu bu duygusal filmin yönetmen koltuğunda Michel Gondry yer almaktadır. 2004 yılında En iyi Özgür Senaryo dalında Oscar ödülüne layık görülen film, oyuncu kadrosunda Jim Carrey, Kate Winslet, Tom Wilkinson gibi yetenekli oyuncuları barındırıyor.
Tür: Dram, Romantik, Bilim Kurgu
IMDb: 8.3 Süre: 1 Saat 48 Dakika
5. Léon: The Professional (1994)
“Uyku umurumda değil Léon, ben aşk istiyorum ya da ölüm.”
New York’ta üvey ailesiyle birlikte yaşayan Mathilda, babasının pis işleri yüzünden kötü bir aile yapısının içinde sıkışıp kalmıştır. Mathilda’nın alışverişte olduğu bir gün, ailesi acımasız bir şekilde katledilir ve kendisi şans eseri hayatta kalmış olur. Sığınacak bir ev aradığı sırada, özel bir bağ kurabileceğini düşündüğü profesyonel bir tetikçi olan komşusu Léon’un yanına sığınır. Masum bir kız olan Mathilda ve hayatını kurallar çerçevesinde sürdüren tetikçi Léon’un hikayesi hem aksiyon dolu sahneleri ile heyecanı doruk noktasında yaşamanızı hem de dram dolu sahneleriyle sizleri üzmeyi garantiliyor.
Fransa yapımı bir film olan Léon’un yazarlığını ve yönetmenliğini Luc Besson yapmıştır. Başrollerinde ise Jean Reno, Gary Oldman, Natalie Portman (bu, onun ilk filmidir) ve Danny Aiello yer almaktadır.
Tür: Aksiyon, Suç, Dram
IMDb: 8.5
Süre: 1 Saat 50 Dakika
6. Schindler’s List (1993)
“Karanlıktaysan gölgen bile seni yalnız bırakır.”
Schindler’s List, II. Dünya Savaşı’nda Yahudilere yapılan zulümleri tüm çıplaklığıyla görebileceğiniz siyah-beyaz bir film. Her ne kadar Nazi Partisine üye olsa da yüreği temiz Alman bir iş adamı olan Oskar Schindler, 1100 Yahudi’nin hayatını kurtarmak için tüm servetini Polonya’da el emeği gerektiren bir fabrika kurmak için harcar. Film boyunca, Alman askerlerine taviz vermeden toplama kampındaki tüm Yahudi’lere yardım eder.
Sizi derinden yaralayacak Schindler’s List, gerçek bir hikâyeden uyarlanmıştır. 7 dalda Oscar ödülü kazanmış olan filmin yönetmenliğini Steven Spielberg üstlenmiştir. Oyuncu kadrosunu ise Liam Neeson, Ralph Fiennes, Ben Kingsley gibi birbirinden yetenekli oyuncular oluşturmuştur.
Tür: Biyografi, Dram, Tarih
IMDb: 9.0
Süre: 3 Saat 15 Dakika
7. 7. Koğuştaki Mucize (2019)
“Benim hastalığım yalan söyleyenlere inanmak.”
Listemizin yedinci sırasında yer alan 7. Koğuştaki Mucize filmi sizleri başından sonuna kadar ağlayabilmeyi vaat ediyor. Muğla’da bir kasabada kızı Ova ve babaannesi Fatma Nine ile yaşayan zihinsel engelli Mehmet Koyuncu’nun hikayesi anlatılır. Çobanlık yaparak ailesinin geçimini sağlamaya çalışan Memo (takma adı), Komutanın küçük kızıyla kovalamaca oynarken küçük kız kayalıklardan düşerek hayatını kaybeder. Memo da küçük kızı kurtarmak için denize atlar, kızı denizden çıkarır fakat kız ölmüştür. Komutan kızını Memo’nun kollarında ölmüş bir şekilde görür ve onun idam edilmesini ister. Memo’nun arkadaşları ve ailesi bu kararı duyduktan sonra şok olurlar ve Memo’nun suçlu olmadığını bilerek onu kurtarmanın yolunu aramaya koyulurlar.
Türkiye’nin en çok hasılat yapan ikinci filminden biri olan 7. Koğuştaki Mucize, Güney Kore yapımı Miracle in Cell No.7‘den uyarlanmıştır. Yönetmen koltuğunda Mehmet Ada Öztekin bulunur. Filmin başrollerini ise Aras Bulut İynemli, Nisa Sofiya Aksongur ve Deniz Baysal paylaşmaktadır.
Tür: Dram
IMDb: 8.2
Süre: 2 Saat 12 Dakika
8. Cold War (2018)
“Aşık olduğunda, zamanın bir önemi kalmıyor.”
Cold War, tamamen zıt dünyalara sahip Zula ve Wiktor’un hikayesini anlatıyor. Zula, çoğunlukla gece kulüplerinde sahne alan bir şarkıcıdır, Wiktor ise müzik yönetmenidir. Soğuk Savaş sırasında geçen bu filmde; Polonya, Berlin, Yugoslavya ve Paris hakkında kimlik ve siyasi görüş alanlarını net bir şekilde görüyoruz. Filmin bizi duygulandıran kısmı ise birbirlerine gönülden bağlı iki insanın, zorlukları birer birer aşarak birlikte olabilmelerine şahit olmamız.
Tamamen siyah-beyaz olan duygusal filmin yönetmenliğini Pawel Pawlikowski üstlenmiştir. Başrollerde ise Joanna Kulig, Tomasz Kot ve Borys Szyc bulunmaktadır.
Tür: Dram, Tarih, Müzik
IMDb: 7.5
Süre: 1 Saat 29 Dakika
9. The Green Mile (1999)
“Yollarda, yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum.”
Hayatınız boyunca unutamayacağınız bir filmdir The Green Mile. Sosyal medyada dolaşırken filmden fotoğraflar gördüğünüzde sahneler direkt aklınıza gelir ve hüzünlenirsiniz. The Green Mile, idam cezası alan mahkûmları son yolculuğuna uğurlayan hapishanenin infaz odası baş gardiyanı olan Paul Edgecomb ve fazlasıyla iri, iki küçük kızı tecavüz ederek öldürmek suçundan idama mahkûm edilmiş bir adam olan John Coffey arasında geçen diyaloglarla başlayan bir filmdir. Ürolojik sorunlar yaşayan Paul, John’un doğaüstü gücü olan hastalıkları içine çekip ağzından serbest bıraktığı yöntemi uygulayarak iyileşebilmiştir. Paul’un John hakkındaki düşünceleri bu güç sayesinde tamamen değişir ve bu mucizenin, yaşamaya devam etmesi gerektiğini düşünür. Böylelikle bizi gözyaşlarına boğacak olan film başlar.
Birçok ödül alan filmin yönetmen koltuğunda Frank Darabont bulunurken; Başgardiyan Paul Edgecomb rolünde Tom Hanks, John Coffey rolünde Michael Clarke Duncan, kalpsiz gardiyan Percy Wetmore rolünde Doug Hutchison rol almıştır.
Tür: Suç, Dram, Fantezi
IMDb: 8.6
Süre: 3 Saat 9 Dakika
10. Life Is Beautiful (1997)
“Sessizlik, en güçlü çığlıktır.”
İlk yarısı romantik ve “slapstick” türde olan Life Is Beautiful’da başkahramanımız Guido, güzeller güzeli öğretmen Dora’ya tutulur ve tüm engellere rağmen evlenirler. Ardında da çocuk sahibi olan çiftimizin hayatı iyi bir şekilde giderken II. Dünya Savaşı patlak verir ve Guido, oğluyla birlikte Yahudi kampına gönderilir. Dora da zorla götürülen ailesinin peşinden gider. Guido, oğluna savaşta olmadıkları hissini vermeye çalışarak onu korumaya çalışır. Bu özveriyi anlatan ve duygusal filmler listesinde baş sıralarda olan Life Is Beautiful’da gözyaşlarınızı tutamayacaksınız.
3 dalda Oscar ödülü kazanmış İtalyan yapımlı hüzünlü filmin yönetmen koltuğunda Roberto Benigni yer almaktadır. Aynı zamanda kendisi filmin başrolüdür. Dora rolüne Nicoletta Braschi, tatlı çiftin oğulları rolüne ise Giorgio Cantarini hayat vermiştir.
Tür: Komedi, Dram, Romantik
IMDb: 8.6
Süre: 1 Saat 56 Dakika