Fransız Yazar Bernardin De Saint-Pierre, Paul ile Virginie adlı kısa romanında okuyucularına kardeş gibi büyümüş iki genç aşığın saf sevgisini betimler. Pierre dokunaklı hikayeyi anlatırken hem hayatın acımasızlığına hem de doğanın insan için en huzurlu ve en faydalı yer olduğuna değinir. Aşkın ve yaşamın dayanılmaz ağırlığını bulacağınız alıntıları sizler için derledik. Keyifli okumalar!
“Siz o Avrupalılarsınız ki çocukluğunuzdan beri kafanızı mutluluk kavramıyla ilgili yanlış birtakım düşüncelerle doldurmuşsunuzdur. Doğanın insana bu kadar istek ve bu kadar zevk verebileceğini asla anlayamazsınız. Sizin ruhunuz insan bilgisinin dar çerçevesi içinde yalancı zevklerin çok geçmeden sınırına erer. Fakat doğa ve gönül kaynağı tükenmez.” (s. 18)
“Kuşkusuz insanın bilgi ve sanata sıkı bağlanışları aşkın hazlarını tatmak isteğinden doğduğu gibi bunun yokluğu da her yokluğa katlanmayı öğreten felsefeyi doğurmuştur.” (s. 30)
“Başkalarının mutluluğunu da hesaba katmadıkça,” diyordu, “insan mutlu olamaz.” (s. 37)
“Ağaçların arasında gözden yitirsem bile, seni bulabilmek için görmem gerekmez, senin geçtiğin yollarda, oturduğun çimenlerde, havada senden adını koyamadığım bir şeyler kalır bana ve sana yaklaştıkça tüm duygularım şenlenir varlığınla.” (s.39)
“Unutma, erdemli olanı eylemekten başka bir amacı yok yeryüzündeki ikametimizin.” (s. 42)
“Gitmek için bunca sebep düşündünüz de kalmak için bir tane bile gelmedi mi aklınıza?“ (s. 55)
“Mutluluk tasvirleri bize keyif verir elbet ama bize bir şeyler öğretenler, felaketlerin tasviridir.” (s. 58)
“Yalnızlık, toplumsal hayatın ıstıraplarından uzaklaştırarak, insanı tabiata özgü mutluluğa kısmen geri döndürür… yalnızlıkta, ruh kendine sıkıntı veren yabancı sanrılardan kurtulur; kendi varlığından, tabiattan ve yaratıcısından gelen sade duygulara yeniden kavuşur.” (s. 68)
“Bir devletin refahı daima vatandaşlarının refahına ve eşitliğine bağlıdır, zengin bir azınlığın varlığına değil.” (s. 82)
“O yüzden okuyun çocuğum. Bizden önceki bir dönemde yaşayıp yazmış olan bilgeler kaderin patikalarından bizden önce geçmiş yolculardır, her şey bizi terk ettiğinde, elimizden tutar ve refakatlerini sunarlar bize. İyi bir kitap, iyi bir arkadaştır da.” (s. 86)
“Bütün duygulu ve üzüntülü insanlar için bu, böyledir. Onlar bir içgüdüyle en uzak ve en yabanıl yerlere sığınırlar. Sanki kayalar talihsizliğe karşı birer kaledir ve sanki doğanın sessizliği onların ruhundaki uğursuz fırtınayı dindirmeye yarayacaktır.”
“Burada yoksul ve bilinmeyerek yaşamak koşuluyla en mutlu bir yaşamı bile kim ister? insanlar ancak krallarını, büyük adamların serüvenleri gibi hiç kimsenin işine yaramayacak şeyleri öğrenmek isterler.”
“Ben yalnızlığı kalabalıkta bile o kadar gerekli görürüm ki ne türlü olursa olsun, herhangi bir duyguda onsuz sürekli bir zevk bulmak bana olanaksız görünür. Bence kalabalıkta bile insan kendi dünyasına dalıp gitmezse bu zevke ulaşamayacağı gibi, yaşamını herhangi temelli bir ilkeye göre ayarlamayı da başaramaz.”
Paul ile Virginie, Bernardin de Saint-Pierre


