Asıl adı Halit Özdemir Arun olan Özdemir Asaf, Cumhuriyet dönemi Türk şairlerindendir. Birçok türde eser yazmasına rağmen şiirleri ile tanınmıştır. “Müstakil bir şahsiyet” olarak adlandırılan Asaf, kendine özgü bir tarz benimsemiş, “sanat sanat içindir” anlayışıyla kısa ve öz anlatımlara önem vermiştir. Eserlerinde daha çok toplumsal meseleler, yalnızlık, aşk, yaşama arzusu gibi temaları işlemiştir.

Poetika, şiir sanatı anlamında kullanılan bir sözcüktür. Özdemir Asaf, ölümünden sonra yayımlanan Dokuza Kadar On kitabında yer alan “Poetika” isimli şiirinde kendi şiir yöntemini anlatmaktadır.
Poetika

Yaşadım da yoruldum, bir ağır-işçi gibi,
Uyudum da uyandım, binlerce kişi gibi.
Özdemir Asaf sıradan bir hayat yaşamış olduğunu, hayat bireyleri nasıl yoğuruyor ve şekillendiriyorsa onu da kendi eleğinden geçirdiğini anlatmaktadır. Ağır işçiler gibi derken zamanının büyük bir kısmını düşünerek ve yazarak geçirdiğini ifade etmektedir. Şiirlerinde binlerce kişi ve daha fazlası kendinden bir şeyler bulabilmektedir, toplumu topluma anlatmaktadır.
Bana düşünmek vardı, payıma onu aldım,
İşledim de işledim bir hüner-işi gibi.
Bu dizelerde şair, ağır işçi gibi yaptıklarından bahsetmektedir. Kendini düşünce işçisi olarak nitelendirmekte ve şiiri saf lirik hâlinden kurtararak düşünce ve mantığı ön plana çıkarmıştır, aynı zamanda duyguları da reddetmemiştir. Eleştirel ve sorgulayıcı bir dil kullanan Asaf‘ın şiirlerinde duygular arka planda hissedilir, duyguların akılla harmanlanıp kelimelere dönüştüğü gözlenir. Hüner-işi gibi işledim derken düşünceleri adeta ilmeklerden geçirerek sadece birkaç kelime ile birçok fikir beyan etmiştir. Çoğu zaman örtük fikirleri kavrayabilmek için şiirlerinin tekrar tekrar okunması gerekir.
Horlandı, beğenildi; inandım, alınmadım,
Yolun geleceğini çizdim, geçmişi gibi.
Bu dizelerde Sarte‘nin egzistansiyalist felsefesinin etkilerini görürüz. Özdemir Asaf kişinin biricikliğini özgünlük yolunda atacağı adımlara bağlar. Bu adımları atmak ya da atmamak kişinin tercihindedir. Kişi kimseye tutunmadan adım atabilirse kendi biricikliğine ulaşabilir.

Asaf, “Özdemir Asaf’ça” isimli kitabında “Sanatta etkili olmayı, amaçlarımdan biri sayarım. Bu yolda araçlarımdan biri, üzerinizde etki yapmak istediğim siz seslendiğim insanlarsınız. (…) Benim yaşam deneyim, sizlerin deneylerinizden yararlanarak zenginleşiyor da ondan. Bu yüzden gözüm-kulağım sizde. Kısacası her boyutuyla her anlamıyla, işçilik benden, gerçeklerin çoğu sizden diyorum.” Toplumun eleştirilerini önemseyen şair, şiirlerinin eleştirilerle parçalamasına da engel olmuş; biricikliğini devam ettirmiştir. Kelime akrobasisini çokça kullanan Asaf burada kelimelerin sıralamasını değiştirmiştir.
Poetika şiiri başta olmak üzere diğer eserlerini incelediğimizde Divan Edebiyatı’ndan biçim olarak esinlendiğini, hece ölçüsü gibi yeni ölçüler kullanarak eski ile yeniyi kombine ettiğini görmek mümkündür. Böylece geçmişi bırakmamış ama geleceği de özgün bir şekilde çizebilmiştir. Akımları takip etmiş ama akımların dışında kalmıştır.
Olmadı Değil, Olsundu, Oldu

Zor dönemler olmadı-değil, olsundu, oldu,
Ne koştum ne de durdum kaçak gidişi gibi.
Hayat, Özdemir Asaf‘ı eleğinden geçirirken yormuştur da. Düşünce işçiliği yapan birinin yorulmaması imkansızdır. Şair bunun farkındadır ve kabullenmiştir. Çoğu şiirinde toplumu eleştiren, toplumun kişiyi özgünlüğünden kopararak yoğurup büzmesine hep nefretle karşı çıkmıştır.
“Benim bir bilmemezliğim oldu, yaşadığım çağda bir sanatçı olurken. Eşgil çağımızdaki çevrenin ve eleştiricilerin birden bire ötelerine geçip ulaştım.” diyen şair eleştirilerle yorulsa da durmadığını, vazgeçemediğini, devam ettiğini böylece çağını aşabildiğini söyler. Bugünlerde bile çokça okunması, bilinmesi ve incelenmesi bunun kanıtıdır.
Özdemir Asaf şiirlerinde yeni kelimeler kullanmış, kelimeleri kullanış biçimiyle ne kadar iyi bir dilci olduğunu göstermiştir. Bu dizelerde de “olsundu” kelimesini genel kullanımı “olsun”dan farklı şekilde kullanmış, dildeki ustalığıyla da kendine özgü olabilmiştir.
Bir Şeyin Bitişi

Bu konuyu burada bırakıyorsam birden,
Olmasın diyedir bir şeyin bitişi gibi.
“Söylenmedik söz kalmamıştır: Buna inanabilirim. Bütün söylenmiş sözler duyulmuştur. Buna inanamam.” Özdemir Asaf “Poetika” şiiriyle sesini duyurmaya devam edeceğini, daha hikayesini bitirmediğini ilan etmiştir. Bu dizelerde bir parça yaşama arzusuna ve ölüm korkusuna da yer vermiştir. Nitekim yaşamının son günlerinde beyin tümöründen hastanede yatarken tahlil kağıtlarının üzerine yazdığı “Hastanede veya hapishanede / Hayatını yazma! / Sonunu bir merak eden çıkabilir / Hastanede her gece insan / Birkaç yaşam yitirebilir ya da yaşayabilir / Hapishanede ise her sabah.” şiiriyle netlik kazanmaktadır.
Özdemir Asaf bugün bile çokça aynı kelimeleri kullanması, popüler temaları ele aldığı için ünlü olması gibi nedenlerle eleştirilirken Cumhuriyet Dönemi gibi Türkiye’nin olaylı ve büyük değişimler geçirdiği dönemde bu şiirleri yeni kelimelerle, yeni ölçülerle ve kendine has biçimde yazabilmesi, ısrarlara rağmen siyaseti şiirlerinden uzak tutabilmesi hayranlık uyandırır.
Kaynakça
Demirbağ, Kenan. 2019. “Özdemir Asaf’ın Eserlerinde Toplumsal Mekan ve Toplumsal Bellek Üzerine Bir İnceleme”. Yüksek lisans tezi.
Akgül, Alphan. 2021. “Şiirde Düşünmek: Melih Cevdet Anday ve Özdemir Asaf’in Şiirleri Üzerine Gözlemler”. Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi.
Çelik, Arife. 2019. “Özdemir Asaf’ın ‘Çiçek Senfonisi’ Adlı Şiir Kitabındaki cümlelerin Yapısal Tahlili”. Yüksek lisans tezi.
Durmuş, Gökay. 2013. “Özdemir Asaf Şiirinde Egzistansiyalist Ögeler ve ‘Kendi’lik Kavramı”. International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/1 Winter. 1269-1290.
Taşkesen, Muhammet. 2019. “Özdemir Asaf’ın Şiirlerinde Estetik Unsurlar”. Yüksek Lisans Tezi.
Turna, Murat. 2022. “Özdemir Asaf’ın Sanatı”. Bitlis Eren Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 11(1), 45-69.
Durmuş, Gökay. 2012. “Özdemir Asaf (Şair, Hikaye Yazarı ve Denemeci Olarak)”. Doktora tezi.
Tercüma, Çilem. 2020. “Özdemir Asaf”. Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü.


