Otomatik Portakal Nasıl Yazıldı?

Editör:
İclal Yaka, Eylül Ezgi Türker
spot_img

Usta yazar Anthony Burgess‘in okuyucuyu iyilik kavramı üzerine düşünmeye sevk eden, çok konuşulan, yeraltı ve distopya edebiyatının önemli örneklerinden birisi olan Otomatik Portakal adlı eserinin nasıl ve dönemin hangi şartlarından etkilenilerek yazıldığını sizler için irdeledik. Keyifli okumalar dileriz!

Anthony Burgess Kimdir?

Independent.co.uk

Yeraltı ve distopya edebiyatının önemli temsilcilerinden birisi olan Anthony Burgess, 25 Şubat 1917 yılında İngiltere’de doğmuştur. Asıl adı John Burgess Wilson olan Anthony Burgess’in annesi Elizabeth Burgess, babası da Joseph Wilson‘dur. Annesini henüz 1 yaşındayken kaybeden usta yazar, teyzesinin yanında büyümüştür. 14 yaşındayken piyano çalmayı öğrenmiş, müzik üzerine eğitim almak istemiş fakat notları yetersiz olduğu için 1937-1940 yılları arasında Manchester Üniversitesinde İngiliz Edebiyatı ve Sesbilim eğitimi görmüştür. 1942 yılında Llewela Jones ile evlenmiştir. Birçok müzik eseri besteleyen yazar, 1940-1946 yılları arasında İngiliz ordusunda yer almış ve eşi Llewela bu dönemde bebeğini kaybetmiştir. Yazar, başçavuş rütbesiyle ordudan ayrılma kararı almıştır. Ordudan ayrıldıktan sonra 1946-1950 yılları arasında Birmingham Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmıştır. 1950’de bir ortaokulda öğretmen olarak çalışmış ve okulun drama topluluğunu yönetmiştir. 1954-1959 yılları arasında Malaya ve Brunei’de Eğitim Bakanlığı görevlisi olarak çalışmıştır. Malaya’daki çocuklara kültür ve dil öğretebilmek amacıyla English Literature adlı bir kitap yazmıştır. Malaya senfonisini buradayken bestelemiş ve ilk kitaplarını da buradayken kaleme almıştır: Time for a Tiger (1956), The Enemy in the Blanket (1958), Beds in the East (1959). 41 yaşındayken İngiltere’ye döndüğünde beyninde bir tümör olduğunu ve bir yıl içerisinde öleceğini öğrenmiş ancak sonradan teşhisin yanlış olduğu anlaşılmıştır. 1964′ te İtalyan çevirmen Liliana Macellari‘den Andrew Burgess Wilson adında bir oğlu dünyaya gelmiştir. İlk eşi Llewela, 1968 yılında sirozdan hayatını kaybettikten 6 ay sonrasında, Llewela ile evliyken ilişki yaşadığı Liliana Macellari ile evlenmiştir. 1970’den 1972’ye kadar Amerika’daki Princeton Üniversitesinde profesör olarak çalışmıştır. Akciğer kanseri olduğunu öğrenince Twickenham’a taşınmış ve 22 Kasım 1993 yılında, 76 yaşındayken orada hayata gözlerini yummuştur. Kara mizah anlayışına sahip olan yazar aynı zamanda gazetecilik, eleştirmenlik ve dilbilim çalışmaları da yapmıştır.

Otomatik Portakal Ne Anlatıyor?

Ktapyurdu.com Tecahuliarif.com

“Seçme hakkına sahip olmayan kişi, kişiliğini yitirmiş demektir.”

15 yaşındaki Alex, bir çete lideridir ve çetesiyle insanlara şiddet uygular, gasp eder, hatta kadınlara tecavüz ederler. Bu çete, kendi aralarında Rus diline ait kelimelerden oluşan bir jargon kullanır. Onların kullandığı bu jargona “Nadsat” denir. Alex, kötülüğü kendi iradesiyle seçmiş olan bir kahramandır. Bir gece vakti Alex ve çetesi “Otomatik Portakal” adlı kitabın yazarının evine girer. Evi darmadağın edip yazarın karısına tecavüz ederler. Ertesi gün de yaşlı bir kadının evine girip kadını öldürürler. O sırada polis gelir ve çetenin üyeleri Alex’i satarak tüm suçu onun üstüne yıkarlar, böylece Alex hapishaneye mahkum olur. Alex ve çetesi hapishanedeyken “Suçluları Yeniden Topluma Kazandırma” projesine denek olarak seçilir. Bu projede “Ludovico” isimli bir çalışma üzerlerinde uygulanır. Çalışmanın seanslarında Alex’e şiddet, tecavüz gibi ögeleri içeren filmler izletilir. Sonrasında da Alex’e fiziksel şiddet uygulanarak acı çektirilir. Alex’in vücudu acıya dayanamayacak hale gelir ve ne zaman şiddet içeren filmler görse kusup acı çekmeye başlar. Kendisine Beethoven dinletildiğinde Nazi soykırımına ait filmlerin sahnelerini yaşar. Alex’in iyileştiğine kanaat getirilerek serbest bırakılır. Alex, evine döndüğünde babasının odasını kiraya verdiğini öğrenir ve evsiz kalır. Artık durumların değiştiğini, şiddet uygulayanların polisler olduğunu gören Alex, polis arkadaşlarının yanına gider fakat onlardan şiddet görür. Ne yapacağını bilemez bir şekilde kendisini “Otomatik Portakal” yazarının evinde bulur. Sosyalist birisi olan yazar onu evine alır ve hikâyesini dinler. Her şeyi öğrendiğinde “Ludovico” tekniğinin insanlık dışı bir uygulama olduğunu ispatlamaya çalışır. Ancak Alex, ömür boyu bir kukla olarak yaşamaya devam eder.

Otomatik Portakal Nasıl Yazıldı?

Newstatesman.com

“Yetişkinlerin savaştığı, bombalar attığı, birbirini kesip doğradığı, acımasızlığın kol gezdiği bir dünyada gençlerin yurtsever, dine bağlı, uslu, terbiyeli olmaları söz konusu değildir.”

“Queer as a clockwork orange” olabilecek en yüksek derecede gariplikleri barındıran kişi anlamına gelir. Kitabın adında geçen portakal, organik haliyle insanlığı; otomatik ise makineleşmeyi simgelemektedir.

Yeraltı ve distopya edebiyatını zenginleştiren eser olan Otomatik Portakal, modernizmin (eskiden yeniye geçişi ifade eden akım) temsilcilerinden birisi olan Anthony Burgess tarafından kara mizah (ciddi konuların mizahi bir üslupla ele alındığı hicvin alt türü) anlayışıyla kaleme alınmıştır. Yeraltı edebiyatı, toplumsal normlara karşı eleştiri, başkaldırı, soyutlanma gibi konuları içeren bir edebiyat türüdür. Distopya edebiyatı ise yazıldıkları dönemin şartlarından hareketle geleceğe yönelik kurgulardan oluşmaktadır. Distopik dünyada (ütopik dünyanın anti-tezini tanımlamak için kullanılır) baskıcı bir yönetim vardır ve insanların özgürlükleri kısıtlanmaktadır. Otomatik Portakal romanı da yazıldığı yıllarda geleceği anlatan distopik bir dünya olarak ele alınmıştır. İçerisinde bulundurduğu tecavüz, uyuşturucu, şiddet, başkaldırı gibi ögelerle yeraltı edebiyatının önemli eserlerinden olmuştur.

Yazar, II. Dünya Savaşı sırasında İngiliz ordusundayken, eşi Llewela Amerikan ordusu askerleri tarafından tecavüze uğramış ve çocuğunu düşürmüştür. Romanın hikâyesinin ortaya çıkışının etkenlerinden birisi de bu talihsiz olay olmuştur.

1959 yılında kendisine beyin tümörü teşhisi konan yazar, bir yıllık ömrünün kaldığını öğrenmiş ve eşi Llwela’nın geçimini sağlayabilmek için bir yılda beş kitap yazmıştır. Öleceğinin öfkesiyle yazdığı romanlardan birisi de Otomatik Portakal olmuştur. Bir yılın sonunda yanlış teşhis konulduğu anlaşılmış olsa da, yazar bu dönemde çok ün kazanmıştır.

Burgess, Sovyetler Birliği‘ne yaptığı ziyaretten ve izlediği kominist rejimden etkilenerek Otomatik Portakal’daki distopik dünyayı yaratmıştır. Eserde yazarın tanık olduğu büyük bir değişim yaşayan dünyanın, modernleşme, sanayileşme yıllarının etkileri görülmektedir. İngiltere’de bu dönemdeki kaos ortamını yakından takip eden yazar, eserinde İngiltere’nin gerçek sorunlarını ele almıştır. Kanunların ve adaletin olmadığı, insanların özgürlüklerinin kısıtlandığı, seçme haklarının elinden alındığı, baskıcı bir dünyayı Alex’in bizzat yaşadığı olaylara dayandırarak okuyucuya sunan yazar, aslında günümüz dünyasını yıllar öncesinden bize aktarmıştır.

Otomatik Portakal’ın Beyaz Perdeye Aktarılması

Tuicakademi.org

“İyilik içten gelir. İyilik bir seçimdir. Bir insan seçemezse, insanlıktan çıkar.”

Yönetmen: Stanley Kubrick – IMDb: 8.3

Anthony Burgess’in aynı adlı romanından uyarlanan film, usta yönetmen Stanley Kubrick tarafından beyaz perdeye aktarılmıştır. Kubrick, filmin yönetmenliğini üstlenmekle birlikte senaristliğini de yapmıştır. Filmin oyuncu kadrosunda Malcolm McDowell, Patrick Magee, Michael Bates gibi isimler yer almaktadır. 1971 yılında vizyona giren film 137 dakikadan oluşmaktadır. Film vizyona girdikten sonra benzer suçlar işlenince Kubrick’in isteği üzerine yayından kaldırılmıştır.

Türkiye’deki ilk Otomatik Portakal uyarlaması hakkında bilgi edinmek için “Edebi Sahne: Otomatik Portakal” adlı yazımıza göz atabilirsiniz.


Kaynakça:

  1. “Anthony Burgess: Otomatik Portakal”. Kitapkolik. Web. 26.07.2024.
  2. “Otomatik Portakal”. Beyazperde. Web. 26.07.2024.
  3. “Otomatik Portakal ve Anthony Burgess Hakkında Bilmeniz Gereken 9 İlginç Ayrıntı”. Listelist. Web. 26.07.2024.
  4. İdil, Bilgen. “Analiz: Anthony Burgess, Otomatik Portakal”. Web. 26.06.2024.

Kapak Görseli:

  1. Kitapyurdu.com

2. Wannart.com

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks