Osmanlı İmparatorluğu’nda Kardeş Katli Uygulaması

Editör:
Ece Günay
spot_img

”Çoğunluğun iyiliği için toplu katliam.”

Bu söz size de bir yerden tanıdık geldi mi? Özellikle son zamanlarda popüler kültürde yer alan pek çok hikaye, bu sözü kendisine düstur edinmiş karakterleri konu ediniyor. Mesela Marvel çizgi roman evreninin en bilinen karakterlerinden biri olan Thanos, yaşayan her canlının yarısını yok etmek istiyor çünkü evrenin kaynaklarının herkes için yeterli olmadığını ve eğer nüfus azaltılmazsa var olan düzenin bozulacağını düşünüyor. Dan Brown’ın ”Cehennem” adlı kitabındaki Bertrant Zorbist adlı karakter ise insanların büyük bir kesimini kısırlaştırabilecek bir virüs üretip bu virüsün tüm dünyaya yayılmasını amaçlıyor. Kendisi de yine aynı düşünceyle hareket ediyor: Kaynaklar kısıtlı ve düzeni korumak için bazı fedakarlıklar yapmamız gerek.

Nüfusun artmasını ve kaynakların tükenmesini gerekçe göstermeseler de tarihte pek çok hükümdar var olan düzeni korumak amaçlı bazı fedakarlıklar yapmıştır. Bu fedakarlıklardan biri de hanedan üyelerini öldürtmektir. Neredeyse her imparatorlukta görülen bu uygulamanın temel nedeni ise gücü elde etmektir. Bu yazımızda özellikle Osmanlı’da görülen bazı kardeş katli uygulamalarının nedenlerini inceleyeceğiz.

Hükümdarlık Hakkının Tanrı Tarafından Verilmesi

Kardeş katli uygulamasının ne olduğunu incelemeden önce yönetme gücünün kaynağını incelememiz faydalı olacaktır. Tarihte birçok hükümdar, kendilerini meşrulaştırmak için hükümdarlık haklarının Tanrı tarafından verildiğini iddia etmiştir. Mesela Cengiz Han‘ın ”Ben Tanrı’nın cezasıyım. Eğer bir günah işlememiş olsaydınız, Tanrı sizi cezalandırmam için beni yollamazdı.” sözünü ve Kanuni Sultan Süleyman‘ın ”Ben Allah’ın yer yüzündeki gölgesiyim.” sözünü bu iddianın örnekleri olarak gösterebiliriz.

National Palace Museum, Public domain, via Wikimedia Commons
Cengiz Han, National Palace Museum, Public domain, via Wikimedia Commons

”Kut” inancı, hükümdarlık hakkının tanrı tarafından verilmesinin Türklerde karşılık bulmuş halidir. Bu inanışa göre de kut, hanedana verilir ve hanedanın erkek üyelerinin her birinin Kut’u vardır. Bu anlayış da Türk devletleri arasında benimsenmiş olmasına rağmen bazı devletlerde farklı bir şekilde algılanmıştır. Mesela ilk Türk devletlerinde var olan bu düşünce (hanedanın tüm erkek üyelerinin Kut’u olması) devletlerin ömürlerinin kısa olmasının nedenlerinden biri olmuştur çünkü hanedanın erkek üyeleri pek çok kez isyan etmiştir. Selçuklu Devletinde de görülen bu durum, devletin özerk yönetimlerinin oluşmasına neden olmuştur.

Osmanlı İmparatorluğunda ise diğer Türk devletlerine göre daha farklı bir durum gözlemlenebilir. Kardeş katli veya Kafes Sistemi Uygulamaları ile Osmanlı Devletinin veraset sistemi netlik kazanmıştır. Kafes sistemi, kardeş katli uygulamasından sonra getirilmiştir ve başka bir yazının konusudur.

Kardeş Katli Uygulaması Nedir?

Kardeş katli uygulamasını sadece tahta geçmek için birbirleri ile mücadele eden iki kardeşin bir diğerini öldürmesi olarak tanımlayamayız. Bu uygulama sadece kardeşleri değil babaları, oğulları, torunları ve hanedanın diğer üyelerini de kapsamaktadır. Kısacası kardeş katli uygulaması devletin devamlılığını sağlamak ve var olan düzeni korumak için hanedan üyelerinin öldürülmesi olarak tanımlanabilir fakat bu uygulamanın her zaman var olan düzeni korumak ve devletin devamlılığını sağlamak için yapıldığını söylemek her örneğe uymayabilir. Tarihte pek çok kez şehzadeler, sultanlar ve prensler kendi hırsları için taht kavgasına tutuşmuş ve bu kavga sonucunda da ülkelerini yıkımın eşiğine getirmiştir.

Bu uygulamanın şu ana kadar kurulmuş pek çok Türk devletinde var olduğunu söylemek yanlış olmaz fakat bu uygulamayı Türk devletleri arasında ilk defa sistemleştiren ve sistemleştirerek de meşrulaştıran ilk devlet Osmanlı İmparatorluğudur. Bu yüzden hem elimizdeki kaynakların daha çok Osmanlı ile ilgili olması hem de bu uygulamanın Osmanlı’da meşrulaştırılması nedeniyle Osmanlı’daki Kardeş Katli uygulamasını inceleyeceğiz.

Osmanlı’da Kardeş Katli

Osmanlı’da ilk kardeş katli vakası olarak I. Murad‘ın oğlu Savcı Bey‘i öldürtmesini örnek gösterebiliriz. Aslında Osman Bey‘in amcası Dündar Bey‘i de öldürttüğüne dair iddialar olsa da bu konu tarihçiler tarafından tartışmalı bir konu olup kesinliğinden emin olamadığımız bir vakadır. Fakat şunu kesin söyleyebiliriz ki oğlunu öldürtmek zorunda kalan ilk sultan I. Murad’dır. Bunun nedeni de Savcı Bey’in, babası tahttayken isyan etmesidir. Savcı Bey’in, hükümdarlık simgelerinden olan kendi adına hutbe okutma ve para bastırma gibi eylemleri bu başkaldırının somut örnekleridir ki Savcı Bey’in ordusu ile I. Murad’ın ordusu da Kete Ovası‘nda savaşmıştır. Savcı Bey kaybetmiştir ve kendisinin gözlerine de mil çekilmiştir. Ardından da öldürülmüştür.

I. Murad, Public domain, via Wikimedia Commons

Osmanlıdaki bir diğer kardeş katli vakası da Yıldırım Bayezid‘in kardeşi Yakub Bey‘i öldürtmesidir. I. Kosova Savaşı sırasında I. Murad, ağır yara almıştır ve öleceğini anladığı için Bayezid’i yanına çağırttırarak onu varisi ilan etmiştir. I. Kosova Savaşı’nda Osmanlı saflarında Bayezid ile Yakub savaşıyorlardı ve bu olaydan sonra Yakub Bey öldürülmüştür. Burada önemli olan husus şudur: Tarihçiler I. Bayezid’in mi yoksa vezirlerin mi öldürme emrini verdiği konusunda emin değillerdir. Yani I. Bayezid, kardeşinin öldürülmesi konusunda masum olabilir ve bu da bize gösteriyor ki devletin düzenini korumak ve ileride oluşabilecek bazı durumları önlemek için uygulanan kardeş katli uygulamasında devlet erkanının da rolü büyüktür.

Battle of Kosovo, Adam Stefanović, Public domain, via Wikimedia Commons

Şehzade Kıyımı: III. Mehmed’in 19 Kardeşini Katli

Osmanlı tarihinde örnek verebileceğimiz onlarca kardeş katli vakası var ama en dikkat çekici olan örneği olarak III. Mehmed‘in 19 kardeşini öldürtmesini örnek gösterebiliriz. Şehzadeler arasında yaşça en büyük olan Mehmed, Manisa’ya sancak beyi olarak gönderilmişti ve o yıllardaki usule göre de şehzadenin diğer kardeşleri sarayda alıkonulmuştu. Şehzade Mehmed’in babası III. Murad öldükten sonra, Şehzade Mehmed’e haber verildi ve kendisi 11 gün içerisinde Payitaht’a gelerek tahta çıktı.

III. Mehmed, Ieron de mannacker (?) fecit, Public domain, via Wikimedia Commons

III. Mehmed’in babası III. Murad’ın yüzden fazla çocuğu olduğu pek çok tarihi kaynak tarafından söylenmektedir. Bu kaynakların çoğu kesin bir sayıda uzlaşamamaktadır. Hatta şu anda bile bazı şehzadelerin adlarını bilmiyoruz. O yılın müneccimbaşısının verdiği bilgiye göre padişahın yüz iki çocuğundan yirmi yedi kız ve yirmi oğlan çocuğu hayattadır. III. Mehmed tahta çıktığında bu 19 erkek kardeşinin hepsini öldürtmüştür. Bu kardeşlerin sadece dördü yetişkinlik çağındaydı. Geriye kalan 15 erkek şehzade ise çocukluk çağındaydı.

Bu trajik olay karşısında Osmanlı münevverleri mersiyeler yazmışlar ve üzüntülerini bu yolla dile getirmişlerdir. Bu olayın halk tarafından da tasvip edilmediği ve halkın büyük bir kesiminin tepki gösterdiği de bilinmektedir. Hatta III. Mehmed’den sonra tahta çıkan padişahlar kardeşlerini katletmeye çekinmişlerdir.

Bu tatsız olayın Osmanlı Hanedanında da utançla anıldığı da bilinmektedir. Ali Fuad Türkgeldi, Sultan Reşad ile aralarında geçen bir konuşma sırasında Sultan Reşad’a III. Mehmed’in türbesini ziyaret etmeyi teklif etmiş fakat Sultan Reşad Ben öyle on yedi kardeşini bir günde öldüren adamın türbesine gitmem!” diye cevap vermiştir.

Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisinden, III. Mehmed’in öldürttüğü 19 kardeşinin tabutları.

Sonuç

Kardeş katli uygulaması gerek şehzadeler gerek padişahlar gerekse vezirler tarafından olsun devletin düzeninin devam etmesi için uygulanmış bir sistemdir. Bu sistemin temel amacı, taht kavgalarını önleyerek olası bir iç savaş veya Fetret Devri gibi olaylardan kaçınmaktır. Çoğu zaman bir iç sorun olan bu mesele, imparatorluğun başına zaman zaman bir dış mesele olarak da belalar açmıştır. Fatih Sultan Mehmed zamanındaki Şehzade Orhan‘ın Bizans‘la işbirliği yapması ve Cem Sultan‘ın abisi II. Bayezid‘e karşı giriştiği taht mücadelesi sonucu önce Rodos şövalyelerine sonra da Vatikan’a esir düşmesi dış meselelere örnek olarak gösterilebilir. Bu uygulamanın zaman zaman bir trajediye dönüştüğünü de unutmamak gerekir.

KAYNAKÇA

Mehmet Akman, Osmanlı Devletinde Kardeş Katli, 1997, İstanbul

Mahmut Arslan, “Eski Türk devlet anlayışı ve çifte hükümdarlık meselesi”, Fırat Üniversitesi Tarih Metodolojisi ve Türk Tarihinin Meseleleri Kollokyumu, Bildiriler, Elazığ 1990, s. 235.
Hammer, VII, s, 196; Müneccimbaşı, yüz otuz evladından on dokuz erkek ve yirmi altı
kız kaldığını söylemektedir; bk. III, s. 536.
Ali Fuad Türkgeldi, Görüp İşittiklerim, 4. baskı, Ankara 1987, s. 113
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

“Cadılar Mutfağı” Tablo İncelemesi: Ötekileştirmenin Görsel Hafızası

Frans II Francken’in Cadılar Mutfağı tablosu, cadı avı döneminin toplumsal korkularını, kadınlık temsillerini ve şeytan imgelerini çarpıcı biçimde yansıtıyor.

Sonbahar Ruhunu İliklerimize Kadar İşleyen 13 Şarkı

Yazı geride bırakıp sonbaharın derinlerine inerken sonbahar havasını yansıtan 13 şarkıyı sizler için derledik!

Three Kilometres to the End of the World Film İncelemesi: Utanç

Three Kilometers to the End of the World, kayırmacı ilişkilerin ve zehirli bir ataerkil kültürün hakim olduğu bir toplumun klinik bir resmini çiziyor.

Bouquet of Sunflowers Tablosunu Anımsatan Şarkılar

Bu yazımızda sizlere ünlü empresyonist ressam Monet'nin "Bouquet of Sunflowers" tablosunun anımsattığı şarkıları derledik.

5 Maddede William James: Deneyimin Felsefesi ve Pragmatizmin Doğuşu

William James, pragmatizmden bilinç akışına uzanan fikirleriyle modern felsefe ve psikolojinin yönünü değiştirdi; deneyimi, hakikatin ölçütü haline getirdi.

Camus’nün Yabancı’sı: İnsan Toplumdan Kopunca Ne Hisseder?

Camus'nün Yabancı'sı, toplumdan kopmanın duygusal ve psikolojik nedenlerini, yalnızlığın özgürlükle kesiştiği anlar ile gözler önüne serer.

Kodlarda Saklı Ayrımcılık: Yapay Zekâ Cinsiyetçi mi?

Yapay zeka, insanlığın önyargılarını dijital biçimde yeniden üreterek cinsiyetçi kalıpları pekiştiriyor; ancak adil veri ve çeşitlilikle daha eşit bir gelecek mümkün.

Pim’s Poffertjes & Pannekoekenhuis: Hollanda Usulü Krepler

1986’dan beri hizmet veren Pim’s Poffertjes & Pannekoekenhuis, Hollanda’da krep ve poffertjes keyfi için sıcak ve samimi bir durak!

One Battle After Another Film İncelemesi: Katmanlı Bir Savaş Hikâyesi

Paul Thomas Anderson'ın büyük sükse yaratan yeni filmi One Battle After Another, politik bir aksiyon olarak karşımıza çıkıyor.

The Rolling Stones – Paint It, Black ve Psikoloji Çerçevesinde İncelemesi

The Rolling Stones'un karanlık ruh halini müziğe gönüştürdüğü başyapıt; Paint It Black

Editor Picks