Osmanlı Devleti’nde Duvar Resimlerinin Gelişimi

İsra Nur Çağman
İsra Nur Çağmanhttps://www.linkedin.com/in/isra-nur-%C3%A7a%C4%9Fman-295062235/
22 yaşındayım ve Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde ikamet etmekteyim. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 4. sınıf öğrencisiyim.
spot_img
Editör:
Canan Avent
spot_img

Osmanlı Devleti konumu sebebiyle, tarihinde çeşitli geçiş dönemleri yaşamış ve birçok kültürün etkisi altında kalmıştır. İslamiyet‘i kabul etme ve Batılılaşma, Osmanlı Devleti’nin kimliğinin oluşmasına katkı sağlayan dönemler arasında yer almış, ülkenin kültürü, imajı, mimarisi ve en önemlisi sahip olduğu fikirler hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamıştır. Örneğin Batılılaşmadan önce İslam dininin etkisinin yoğun olduğu süsleme sanatları, Osmanlı’da birçok mimaride, sanat eserlerinde, hediyelik eşyalarda ve döşemelerde kullanılmıştır. Günümüzde çinicilik olarak adlandırılan ve Osmanlı Döneminde cami, köşk, saray, çeşme, türbe ve benzeri yapıların iç ve dış süslemelerinde kullanılan bir süsleme sanatı haline gelmiştir.

Çini Sanatı ve Çinicilik
Karatay Medresesi Tavan Çinileri (Görsel https://www.istanbulsanatevi.com/sanat-terimleri-kavramlar/cini-sanati-ve-cinicilik-nedir-teknikleri-nelerdir/ sitesinden alınmıştır.)

Osmanlı Devleti’nde Duvar Ressamlığı

Peki Osmanlı Devleti’nde duvar resmi sanatı nasıl gelişti? Devletin yaşadığı dönemler duvar resmi sanatına yansıdı mı? En çok ne hangi şekil ve çizimler bu sanatta uygulanıyordu ve neye göre belirleniyordu?

Duvar ressamlığının ilk örnekleri Orta Asya‘ya kadar uzanmaktadır. Kalem işi olarak da adlandırılan süsleme tekniği, fırça, sıva, ahşap, deri gibi malzemelerle yapılmaktaydı.  Duvar ressamlığını yapan kişiye de kalemkâr ya da nakkaş ismi verilmişti. Osmanlı Devleti, duvar resimlerini mimarisinde kullanması, duvar ressamlığının gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Nakkaş olarak adlandırılan ressamların kullandıkları renkler, fırça darbeleri, resmin kendisi bizlere ressamın kültürü, yaşadığı çevre, resimlerde hangi uygulamaları kullandığı ve en önemlisi o dönem hakkında bilgi vermektedir.

Duvar ressamlığı diğer bir adıyla kalem işinin yükselmesi 19. yüzyıla dayanmaktadır. Ferik İbrahim Paşa, Ferik Tevfik Paşa ve Hüsnü Yusuf batılı sanatın ilk öncüleri arasında yer almaktadır. Ayrıca ünlü Türk ressamlardan sayılan Osman Hamdi tarafından 1882 yılında  Sanayi-i Nefise Mektebi kurulmuştur.

1882 yılında kurulan ve ”Türkiye’nin İlk Güzel Sanatlar Okulu” olarak adlandırılan Sanayi-i Nefise Mektebi’nin geçmişteki ve günümüzdeki hali.

II. Mahmud, 1826 yılında çıkardığı fermanla nakkaşlığı resmi olarak serbest bırakmış ve bu sanatın Osmanlı içerisinde yer alan Frenk, Levanten, Ermeni ve Rum gibi gayrimüslimler tarafından da yapılabileceğini duyurmuştur. Sanatın hızlı bir şekilde Osmanlı Devleti’nde yayılması ressamların batıya gitmesine olanak sağlamıştır. Gitgide Türk kültürüne yayılan duvar ressamlığı konutlarda ve dini yapılarda kendisini göstermeye başlamış, bir süre sonra da imparatorlar ülkenin dört bir yanından duvar ressamları aramaya koyulmuşlardır. Ressamlar kalemleriyle oluşturdukları eserlerini artık sadece tuvale değil, camilere, saraylara, türbelere, mekteplere ve konaklara da uygulamaya başlamışlardı.

Başlarda sadece saray süsleme tekniği olarak görülen duvar ressamlığı gitgide halk tarafından da beğenilip, benimsenmiş ve İslami eserlerin dışına çıkılarak Batılı bir sanat dalı olmaya başlamıştır.

Sanat ile Zanaat Arasında; Duvar Ressamlığı |...
Duvar resmi sanatı, minyatür geleneği ile batı resmi dönemi arasında ortaya çıkmıştır. Bu resimlerde iki geleneği ayrı ayrı ya da bir bütün halinde görmek mümkündür. (Görsel https://www.mimarizm.com/hobi/sanat-ile-zanaat-arasinda-duvar-ressamligi_115855 sitesinden alınmıştır.)

Duvar ressamlığının İslami açıdan da bir kazanım olarak görülmesi, duvar resimlerinin artışını sağlasa da bazı kısıtlamalar söz konusu olmuştur. İslam dininin çizilmesini kabul etmediği canlı figürler yerine natüralist (doğa ön planlı) tarzda duvar sanatları yapılmıştır. Topkapı Sarayı’nın harem bölümünün gözdeler katında duvar ressamlarının saraya kendilerince dokunuş yapması, ancak bu dokunuşu dal ve çiçekleri kullanarak gerçekleştirmesi, konuya ilişkin en güzel örneklerdendir. Osmanlı Devleti, duvar ressamlığı konusundaki batılılaşmasını kendi kültür, gelenek ve inançları etrafında şekillendirerek gerçekleştirmiştir.

Duvar Resimlerinde İstanbul Teması

19. yüzyılda batılılaşmanın en çok yaşandığı yerlerden birisi olan İstanbul, duvar resmi sanatında en çok tema olarak kullanılan şehirler arasındaydı. Hatta bazı konaklarda, yalılarda ve evlerde duvar resimlerinin oluşu orada oturanın toplum içindeki statüsünü yükseltiyordu. Aynı şekilde duvar resimlerinde kullanılan İstanbul teması, eşyalarda da kullanılmıştır.

Sanat ile Zanaat Arasında; Duvar Ressamlığı
İstanbul manzarasının cami şadırvanına resmedilişi. (Görsel ve bilgi https://www.mimarizm.com/hobi/sanat-ile-zanaat-arasinda-duvar-ressamligi_115855 sitesinden alınmıştır.)

Neden duvar ressamlığı sanatında özellikle İstanbul teması seçiliyordu? Anadolu’nun çeşitli illeri ve beldeleri mevcutken ressamları İstanbul’a çeken şey neydi? Bu sebepleri sıralayacak olursak:

  • Anadolu’da yaşayan insanların İstanbul’a olan özlemi,
  • Batılılaşma hareketlerinin özellikle İstanbul’da yoğunlaşması,
  • Ressamların ve yurtdışına gidecek olan eğitmenlerin daha çok İstanbul’da bulunması ya da yurtdışından gelen ressamların İstanbul’da konaklayarak kendi çizimlerini İstanbul ile buluşturmaları,
  • İstanbul’un deniz, kara ve yeşillik açısından renkli bir coğrafyaya sahip olması,
  • Başkent olması gibi çeşitli etkenler ressamların İstanbul temasını sanat eserlerinde kullanmasını sağlamıştır.

İstanbul temalı sanat eserleri gerçek ve hayali olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Gerçek olanlar İstanbul’u görebilmiş ve bir fikre sahip olmuş sanatçıların çizdiği eserlerdir. İstanbul’u daha önce göremeyen ressamlar ise daha önce duyduğu bilgileri ve hayal güçlerini kullanarak İstanbul’u çizmeye çalışmışladır. Çizdikleri resimlerle bizlere sanatçıların batılılaşma hakkındaki görüşlerinde ipuçları vermektedir. Kocaeli, Tokat, Amasya ve Bursa, İstanbul temalı duvar resimlerinin en çok ortaya çıktığı yerlerdendir.

Bursa Yenişehir’de bulunan Şemaki evinin başodasındaki İstanbul konulu duvar resmi. (Bilgi ve görsel Deniz Demirarslan’ın ”19. Yüzyıl Türk Sivil Mimarisinde Duvar Resmi Estetiği ve İstanbul Teması” adlı makalesinden alınmıştır.)

Osmanlı Devleti’nde gelişen duvar resimleri sadece mimari olarak ele alınmaması gereken bir husustur. İmparatorluğun gelişmesinde ortaya çıkan batılılaşma sürecinde kültürel ögelerin, sanatın, geleneklerin değişmesi yeniliğe doğru atılan adımlardandır. Aynı zamanda duvar resimleri araştırmacılar tarafından sosyo-kültürel, sanatsal olarak da ele alınmış çeşitli bakış açılarıyla yorumlanıp, değerlendirilmiştir.

KAYNAKÇA

  • Mimarizm (Mimarlık ve Tasarım Yayın Platformu), ”Sanat ile Zanaat Arasında; Duvar Ressamlığı”. Erişim: 21 Ağustos 2022  https://www.mimarizm.com/hobi/sanat-ile-zanaat-arasinda-duvar-ressamligi_115855
  • Demirarslan, D. (2016). 19. Yüzyıl Türk Sivil Mimarisinde Duvar Resmi Estetiği ve
    İstanbul Teması. Mimarlık ve Yaşam Dergisi. 1(1)
  • Demirarslan, D. , (2016). 19. Yüzyıl Osmanlı Dini Mimarisinde Duvar Resmi Sanatı: Balkanlardan Kalkandelen Alaca Cami Örneği. Türk Kültürü ve Hacı Bektaşi Veli Araştırma Dergisi. Sayı:80
  • Tolga Uzun, 19. Yüzyıl Osmanlı Duvar Resimlerinde Yeniliğin ve Değişimin Sembolü Tasvirler.
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.