Orhan Veli ve Şiirlerde Kalan Gizli Aşkı

Editör:
İclal Yaka

Orhan Veli’nin şiir defterinde başlığı bulunmayan bu sebeple “Ben Orhan Veli” diye sonradan adlandırılan Nisan 1940’da yazmış olduğu şiirin içinde geçen şifreli, gizemli kadını birçok insan merak eder. Edebiyat tarihçisi olmasak da Nahit Hanım’ı birçok şair ve yazar olan, edebiyatımıza büyük katkıları bulunan insanların kalemlerinde, seslerinde bilhassa yanlarında bulabilir, görebilir, öğrenebiliriz. Peki, Nahit Hanım kimdir ve Orhan Veli için neden bu kadar önem taşır?

“Bir de sevgilim vardır, pek muteber;

İsmini söyleyemem,

Edebiyat tarihçisi bulsun.”

Orhan Veli, İstanbul’da 13 Nisan 1914’te doğmuş, 14 Kasım 1950’de henüz 36 yaşındayken hayata gözlerini yummuştur. Yaşamı boyunca Türk edebiyatına devrim niteliğinde katkılarda bulunmuştur. Şiir konusundaki yaptığı yenilikler edebiyata yön verirken, şiirlerinde genellikle günlük yaşamın sıradanlığına dair imgeler ve ironik bir dil kullanmıştır. Eğitimini Galatasaray Lisesi, Ankara Gazi İlkokulu ve Ankara Erkek Lisesi gibi okullarda tamamlayan Orhan Veli, liseden sonraki eğitimini ise İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü‘nde sürdürmüş, ancak eğitimini tamamlamadan ayrılmıştır. Ankara’da kısa bir memuriyet hayatından sonra işinden istifa edip ardından askerliğini tamamlayıp İstanbul’a dönmüştür. İstanbul’da geçen hayatını kalemine yansıtmış, verdiği eserler edebiyatımızın önemli yapı taşları haline gelmiştir.

Orhan Veli’nin Büyük Aşkı Nahit Hanım

Nahit Hanım, varlığı ve de dostluğu ile dönemin birçok mühim edebiyatçının gözdesi haline gelmiş bir kadındır. Kendisi, 1909’da doğmuş, 2002’de vefat etmiştir. Ankara ve İstanbul’da edebiyat öğretmenliği görevini üstlenmiştir. Birçok şair ve yazar onun için şiirler kaleme almış, oldukça övgü dolu sözler söylemiştir. Nahit Hanım için, “Rönesans gibi kadın” (Samet Ağaoğlu), “Cumhuriyet döneminin küçük burjuva duyarlılığının anası”, “Bin dokuz yüz yirmi üç gibi kadın” (Cemal Süreya) ifadeleri kullanılmıştır. Aynı zamanda Nahit Hanım, Sabahattin Ali’nin iki kez ilanı aşk ettiği ancak karşılık alamadığı bir kadındır. En nihayetinde edebiyatımız içinde kendisinden ‘Orhan Veli’nin sevgilisi’ olarak da bahsedilir.

Ankara’da yaşadığı günlerdeki evi, edebiyat dünyası ve edebiyatsever insanların uğrak noktası, buluşma yeri olmuştur. Nahit Hanım, yalnızca Orhan Veli döneminin değil, yaşamış olduğu her dönemin edebiyatçılarına dost olmuş, hoş sohbeti ile onlarla ahbaplık etmiştir. Üstelik Nahit Hanım, Atatürk ile üç kere dans etmiş, onun yanında sık sık bulunmuş da bir kadındır. Nahit Hanım’ın Ankara’da olan evinde yapılan buluşmalar için Cemal Süreya şu ifadeleri kullanmıştır; “Bir törendir Nahit Hanım’a gitmek. Sorunu olan çiftler gelip o sofradaki havaya girerler. Ayrılacakların da, birleşmek üzere olanların da son yerleri orasıdır. Daha doğrusu sondan bir önceki… Nahit Hanım farkında değilmiş gibi davranır. Ne mi konuşulur? Her şey. Ev herkese açıktır. Salt kişisel kökenli bazı ölçüsüzlükleri de görmezden gelir. Ama ölçüsüzlükteki altın ölçüyü de kaçıran birini rahatça kovabilir. Yine de çoğunca bir günlüğünedir bu, bir haftalığına.”

“Üstelik Hiçbir Şeysiz Nahit, Her Şey”

Nahit Hanım ve Orhan Veli’nin tanışmaları, Nahit Hanım’ın Ankara’da olan evindeki buluşmalar vesilesiyle olur. Her ne kadar Nahit Hanım, o dönemde bekâr olarak bilinse de, tanıştıkları zaman diliminin başında Nahit Hanım evlidir. İkisinin arasında olan aşk hoş sohbetler, uzun uzun mektuplaşmalar ile sürüp gider. Nahit Hanım ve Orhan Veli farklı şehirlerde oldukları için çok sık buluşan bir çift olamaz. Fakat Orhan Veli’nin onun için yazmış olduğu mektuplar sayesinde anlaşılır ki Nahit Hanım, Orhan Veli için tutku ve arzu dolu bir aşk hikâyesi olmuştur. Nahit Hanım, aynı zamanda Orhan Veli’nin hayatında onu destekleyen ve zaman zaman eleştirilerde bulunan, sürekli olarak onunla görüşme hasreti çeken bir kadın konumundadır. Öyle ki Orhan Veli, kimi şiirlerini mektuplar aracılığıyla ilk elden ona ulaştırır ve onun eleştirisine bırakır. Nahit Hanım için mektuplarında sık sık, “Nahitçiğim”, “ Canım Nahitim”, “Sevgili Nahitçiğim, gözlerinden öperim”, “hasretle” ifadelerini kullanır. Uzun uzun ona duymuş olduğu hasreti ve ona olan derin tutkusunu dile getirir. Orhan Veli için bu aşk sürekli söz etmek istediği, daima onu konuşmak istediği ve ondan haber beklediği bir aşktır. Nahit Hanım’a göndermiş olduğu bir mektupta bu duygularını şu sözler ile ifade eder:

“…büyük olsun küçük olsun, içinde sen bulunmadıktan sonra bütün şehirler benim için manasız. Burada senin yokluğunu unutmak için seni tanıyan insanları görünce hep senden bahsediyorum…”

Orhan Veli için Nahit Hanım 36 senelik hayatının en önemli aşkı olmuş ve bunu gizli de olsa birçok kez kalemiyle anlatmıştır. Orhan Veli, aşkı için yapmış olduğu son Ankara ziyaretinde belediye çukuruna düşmüş ve İstanbul’a döndükten kısa süre sonra beyin kanaması nedeniyle hem hayata, hem de biricik aşkı, hasreti olan Nahit Hanım’a veda etmiştir. Aşkları bu kaza sonucu yarım kalsa da edebiyatımıza bu aşktan geriye kalan “Aşk Resmi Geçidi” şiiriyle sonsuzluğa ulaşmıştır.

“Gelelim sonuncuya.

Hiçbirine bağlanmadım

Ona bağlandığım kadar.

Sade kadın değil, insan.

Ne kibarlık budalası,

Ne malda mülkte gözü var.

Hür olsak der,

Eşit olsak der.

İnsanları sevmesini bilir

Yaşamayı sevdiği kadar.”


Kaynakça:

Veli, Orhan. Bütün Şiirleri, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2010

Veli, Orhan. Yalnız Seni Arıyorum-Nahit Hanım’a Mektuplar, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2021

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Harry Potter Serisinin Unutulmaz Replikleri

Harry Potter'ın büyülü replikleriyle büyücülük dünyasında kaybolmaya hazırlanın!

Küçük Gün Işığım Film İncelemesi: Kabullenmenin Gücü

Kusursuzluk arayışının değil, kendin olmanın kıymetini; sonuca değil, yolculuğa odaklanmanın anlamını keşfedeceğiniz sarsıcı ama iç ısıtan bir aile hikâyesine davetlisiniz.

Joseon’daki İstikrarsızlık: Kral Injo

İstikrarsızlığıyla Kore ulusunun gelişmesinin önünü kapamış bir hükümdar olarak hatırlanan ve günümüzde hala eleştirilen Kral Injo'nun tarihteki yeri.

Sessizliğe Karşı Yazmak: Kadın Yazarların Sansüre Direnişi

Sansür, yalnızca siyasi bir baskı mekanizması değil; aynı zamanda kültürel, ahlaki ve cinsiyet temelli bir sessizleştirme aracıdır.

Hasçelikler and the City: Dijital Bir Ailenin Hikâyesi

Hasçelikler and the City; dijital dünyada temsiliyet, samimiyet ve medya sınırlarını sorgulayan gerçekçi bir aile anlatısıyla izleyicileri içine çekiyor.

Cumhuriyet Aydınları: Behice Boran

İlk kadın sosyolog, ilk kadın siyasi parti genel başkanı, Marksist, yazar ve akademisyen olan Behice Boran; Türk solunun en güçlü temsilcilerinden biri olmuştur.

Tabloları Dinlemek: Édouard Manet

Bazı bakışlar ancak bazı nefeslerle tanımlanıyor. Manet'nin fırçası, Tezer'in nefesi gibi...

Edebiyatta Semtlerin İzleri: Emirgan

İstanbul'un en güzel semtlerinden biri olan Emirgan, şiirlerde de romanlarda da ele alınan bir semt olmuştur.

Natalia Ginzburg: Edebiyatın ve Direnişin Güçlü Sesi

İtalyan yazar Natalia Ginzburg, toplum ve aile temalarını sıklıkla işleyen, döneminin devrimci kimliğini benimsemiş ve bunu da eserlerine yerleştirmeyi uygun bulmuştu.

Notting Hill: Londra’nın En Renkli Yüzü

Notting Hill; renkli sokakları, pazarı ve kültürel dokusuyla Londra’da hem ruhunuza hem gözünüze hitap eden özel bir semttir.

Editor Picks